Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $66368.01
0.41%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3261.25
2.84%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $39.12
2.06%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $611.3
0.91%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Geçtiğimiz gün ünlü yatırımcı Warren Buffett CNBC’ye verdiği bir röportajda hiç kripto parası olmadığını ve asla olmayacağını söyledi lakin Justin Sun aksini iddia ediyor.

Geçtiğimiz ay Justin Sun ile Warren Buffett’ın yemeğini sizlerle paylaşmıştık. Yemek esnasında Warren Buffett’ı kripto para birimlerine yatırım yapması için ikna etmeye çalışan Sun, yanında güçlü müttefikler bile getirmişti. Hatta yemekte Justin Sun’ın Warren Buffet’a kripto para hediye ettiği bile paylaşılmıştı.

Justin Sun ile Warren Buffett yemeği 1024x768 - Kim Doğruyu Söylüyor? Sun Mı? Buffett Mı?
Justin Sun ile Warren Buffett’ın Yemeği

Ancak görünen o ki Sun ne kadar ikna etmeye çalışırsa çalışsın, başarılı olamamış. Geçtiğimiz gün Warren Buffett CNBC ekranlarında bir programa katıldı. Buraya kadar her şey olağandı. Ta ki sunucunun olay yaratan sorusuna kadar…

Sunucu Becky Quick, Buffett’a hiç kripto paraya sahip olup olmadığını sordu. Buffett’tan gelen cevap kripto para dünyasını soru işaretleri içinde bıraktı;

“Kripto param yok, asla da olmayacak.”

Hediye BTC ve TRX’lere Ne Oldu?

Justin Sun ile yemeğini ve Sun’ın ona TRX ve BTC hediye ettiğini bilen herkes bu kripto paralara ne olduğunu sorguladı. Sunucu Becky Quick de bunu sorgulamış olmalı ki soruyu üsteleyerek tekrarlıyor ancak yine de Warren Buffett’ın açıklaması değişmiyor.

Ekranlarda yer aldıktan ve internete düştükten sonra özellikle Twitter olmak üzere sosyal medya üzerinde bir hayli yer kaplayan bu olayın diğer baş kahramanı Justin Sun’dan açıklama gecikmiyor.

Sun, Buffett ile yemeğinde sadece evsizlere yardım konusunun konuşulmadığını sosyal medya hesabında paylaştı. Ayrıca Buffett’ın ona hayat hakkında çok şey kattığını ve çok güzel geçen bir yemek olduğunu dile getirdi.

Sun, Buffett ile yemeğinden sonra ona Samsung Galaxy Fold ile BTC ve TRX verdiğini sosyal medya hesabından paylaştı. TRX ve BTC adreslerini paylaşmayı da unutmayan Sun, Buffett’ın kripto para yatırımcısı olmadığını sadece ona hediye ettiği kripto paraların sahibi olduğunu paylaştı.

Bu gelişmelerden sonra Buffett’ı arayan CNBC Squawkbox sunucusu Becky Quick, Buffett’a Sun’ın hediye ettiği kripto paraları sordu. Buffett ise Justin Sun’ın ona hediye ettiği kripto paraların bulunduğu cüzdanı GLIDE Foundation’a bağışladığını söyledi.

Bunun üzerine sosyal medya iyice kızıştı. Bir yandan hiç kripto param yok diyen Buffett bir yandan da aksini iddia eden Sun. Kripto para dünyası şu anda kimin, neden yalan söylediğini sorguluyor. Justin Sun ise her zamanki gibi alaycı kişiliğiyle kendince fikirlerini paylaşıyor.


Forbes’un sıralamasına göre Rusya’nın en zengin adamı Rus iş adamı Vladimir Potanin, Blockchain platformu üzerinden kendi token’ını çıkartmak istediğini açıkladı.

Kısa bir süre önce “Rusya’nın en zengin adamı” unvanının sahibi olan Vladimir Potanin’in şu anki net serveti 27,7 milyar dolar civarında. Adaşı Vladimir Putin başa gelene kadar Rusya’nın ekonomik ve politik kontrolünü elinde tutan “Yedi Oligarşi Yöneticisi”nden biri.

Ayrıca Vladimir Potanin’in Atomyze adlı bir Blockchain platformu var. Yakında İsviçre ve ABD’de de kullanılabilecek lakin sadece kurumsal şirketlere hizmet verecek. Platformun amacı, işlem süresinin kısaltılmasının yanı sıra evrak işlerini ve aracıları ortadan kaldırmak.

Atomyze Blockchain platformunun, Rusya’daki son yasamanın devreye konulmasının ardından 2020 yılının sonlarına doğru çıkarılması bekleniyor.

Vladimir Potanin - Rus Milyarder Kendi Token'ını Çıkartıyor!
Vladimir Potanin

Metal Alımını Kolaylaştıracak

Açıklamanın, Rus yetkili kurumların daha birkaç gün önce kripto paraları yasaklayacağını duyurmasından sonra gelmesi biraz manidar.

Yaptığı açıklamaya göre çıkarmayı düşündüğü token’ın birçok durumda kullanılabileceğini ve anlaşmazlıklara yol açmadan müşterilerin sorunsuzca metal alabilmesini sağlayacağını söyledi.

Token çıkartılmasının, metaller üzerinde büyük bir etki yaratacağının altını çizen Potanin, token fikrine canıgönülden inanıyor. Nikel ve paladum madenciliğinde bir numara olan Norilsk Nickel, paladyum, bakır ve kobalt alımı için token destekleyen ilk şirket olacak. Bununla birlikte Traxys SA, Trafigura Group ve Umicore SA da token ile metal alımını deneyen ilk şirketlerden olacaklar.

Bu projenin tutacağından ve ileride Rusya için başarı dolu yollar açacağından çok emin olan Potanin, Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 4 ay boyunca Atomyze platformunu test ettiğini dile getirdi. Bununla beraber diğer Rus kurumsal markalarını da blockchain odaklı projelere teşvik eden Potanin;

“Projemiz sadece bizim için değil, ekonomimiz için de çok büyük önem taşıyor. Çünkü yeni ürünler ne kadar arz ediliyorsa o kadar çabuk üretilir.”

Diyerek sözlerini bitirdi. Rus milyarderin kendi token’ını çıkarma kararını açıklamasının ardından gözler diğer dünya devi Rus şirketlerine döndü. Ve tabii Rusya Merkez Bankası ve FSB’ye.

Bugün yapılan duyuru ile birlikte FTX Platformu, hisse senedi satışına başlıyor.

Borsa, FTX’in ana şirketi olan Antigua merkezli FT Trading’in hisselerini tokenleştirerek satacağını duyurdu. Tokenler 2 $’dan satışa sunulacak. Fakat en düşük katılım 250,000 $ olarak belirlenmiş durumda. Satışın, Mart’ın 1’i ile 7’si arasında talebe oranla sonlanması beklenmekte.

CEO Sam Bankman’a göre tokenler küçük yatırımcının hisse sahibi olmasına yardımcı olacak. Çünkü geleneksel yöntemle minimum satın alma oranı 2,5 milyon dolar seviyelerinde olacaktı.

The Block’a göre hisse senedi satışının minimum miktarı 30 milyon dolar olacak. Fakat Bankman’a göre 50 milyon dolar limiti çok çabuk bir şekilde aşılacak. Ayrıca küçük yatırımcılar için bir maksimum yatırım sınırı da bulunmamakta.

Duyuruda, tokenler ile ilgili çeşitli şart ve koşullar da bulunmakta. Örneğin, tokenler yakın zamanda herhangi bir borsada listelenemez veya tokenler borsadan çekilemez. Fakat Bankman’ın açıklamasına göre tokenler önümüzdeki birkaç yıl içerisinde “ticareti yapılabilir” hale gelecek.

Buradaki bekleme sebebimiz düzenlemeler. Alınacak lisanslar sonrasında ticarete başlanabilecek.

Bankman

Ek olarak token sahipleri FT Trading üzerinde bir oy hakkına sahip olmayacak. Yani token sahipleri hisse sahibi olacak fakat söz sahibi olmayacak.

Bu ve benzeri sebeplerden dolayı satın alımdan önce bütün şart ve koşulların dikkatli bir şekilde okunmasını isteyen Bankman, satışın FTX platformu üzerinden gerçekleşeceğini ABD Doları, Bitcoin, FTT Token’i ile satış gerçekleştirileceğini belirtti.

FTT Token ile yapılacak alımlarda %1’lik bir indirim uygulanacak.

İndirim ile birlikte token başına fiyat 2 $ yerine 1.98 $ olacak. Ayrıca token satışı Amerikan vatandaşlarına açık olmayacak.

Önemli Büyüme Planları

Hong-Kong merkezli FTX platformu 2019 yılının başlarında ortaya çıktı ve hızlı bir şekilde gelişti. Skew’den alınan veriye göre FTX platformu, açık pozisyon miktarı bakımından 7’inci sırada bulunmakta.

Önemli büyüme planları bulunan platform, tokenize edilmiş ürünler ile büyük istediğini belirtmekte.

Asya ve Avrupa’da aynı anda büyümek istiyoruz.

Bankman

FTX platformu, son dönemde ülkemizde de rağbet görmekte. Borsada bir çok “altcoin”in de işlem görmesi bu rağbeti arttırmış olabilir. Aynı zamanda 3x kaldıraç sunan “bull” ve “bear” tokenleri de yatırımcılar tarafından beğenilmiş görünüyor. Binance’in de desteğini alan borsa kaldıraçlı tokenlerini borsa üzerinde listelemişti.

Satış ile ilgili koşulların tümüne buradan ulaşabilirsiniz.

Bu yazı sponsorludur.

SEC’ten onay alan ilk kripto para birimi olan Filecoin, “mainnet”e geçişini Testnet’te yaşanan gecikmeler ve coronavirus endişeleri sebebiyle ertelediğini duyurdu.

Merkezsiz bir depolama ağı olarak tanımlayabileceğimiz Filecoin, coronavirus etkisi ve “testnet”te yaşanılan gecikmeler sebebiyle ertelemiş durumda. Bu noktada Filecoin’i Google Drive, Yandex Disk veya Icloud’a benzetebiliriz.

Protocol Labs tarafından geliştirilen Filecoin, “eşler arası veri depolama ağı” (IPFS) üzerine kurulmuştur. Bu sayede kullanıcıların ağ üzerinde merkezi olmayan depolama alanlarını satın almalarına izin verir.

Ağın çalışma prensiplerine göre müşteriler veri depolamak yada verileri dağıtmak için madencileri kiralarlar. Madenciler ise müşterilerin isteklerini yerine getirerek ödül kazanırlar. Bitcoin madencilerine çok benzeyen Filecoin madencileri blokları oluşturmak ve ödül kazanmak adına bir yarış içerisine girerler. Ancak bu durumda madencilerin gücü ile depolayabilecekleri veri miktarı birbirine eşittir. Bu da madencileri mümkün olabildiğince güçlü olmaya ve daha fazla depolama alanına sahip olmaya teşvik eder.

2017 yılında gerçekleştiren token satışı ile 200 milyon $ yatırım toplamayı başaran Filecoin, yılın en büyük token satışlarından birine imza atmıştı.

Mainnet Haziran-Temmuz Dönemine Ertelendi

11 Aralık 2019 tarihinde “mainnet”in phase 1’i başlatıldı. Bu aşama ile birlikte madenciler, depolama istemcileri ve geliştiriciler ilk defa testnete giriş yapabildi.

O dönemde yayınlanan “roadmap“a göre phase 1, Ocak sonlarında bitecek ve phase 2 başlatılacaktı. Ardından da her şey yolunda giderse Mart 2020’de mainnet aktifleşecekti. Ancak Filecoin Ocak 2020, güncellemesini ertemek zorunda kalmıştı. O dönemde yayımlanan rapora göre plan üzerinde yaklaşık 6 haftalık bir gecikme yaşanacaktı. Yeni oluşan planda ise mainnete geçişin 15 Haziran-17 Temmuz arasında olması planlanmakta.

Bir an önce “mainnet”e geçiş yapmak istiyoruz. Fakat sorun olmadığından emin olmak zorundayız.

Blog Filecoin

En kısa zamanda Phase 2’yi başlatacaklarını belirten ekip gecikmeden dolayı üzün olduklarını belirtmekte. Bu noktada biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu belirten ekip sorunsuz bir ürün piyasaya sürmek için çalışıyor.

Ek olarak ekim gecikmeyi kısmen de olsa coronavirus ile ilişkilendirmekte. Toplulukta bazı üyelerin hastalık riski sebebiyle işe geri dönmenin güvenli olmadığını belirtmekte.

Bazı çalışanlarımız, Phase 2’yi başlatmak için en az 2 ila 3 hafta daha beklememizi istedi. Sebep olarak ise virüs sebebiyle güvenli bir iş ortamı olmamasını gösteriyorlar.

Blog Filecoin

Son duruma değinmek gerekirse de Phase 2, en yakın zamanda başlatılacak. Phase 2’nin de yaklaşık iki ay sürmesi beklenmekte. Test aşamaları, geçerlilik ve güvenlik kontrolleri bu aşamada tamamlanmış olacak. Hemen ardından da Haziran-Temmuz döneminde “mainnet” başlatılmış olacak. Umarız tekrar bir gecikme olmadan belirlenen tarihlerde mainnete geçiş tamamlanır.

G20 Liderleri ülkeleri, FATF (Financial Action Task Force) tarafından belirlenen kripto para standartlarını uygulamaya çağırdı. FATF, uluslararası kara para aklama gücü olarak görev yapmakta.

Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde gerçekleştirilen toplantıda yapılan açıklamada, 2019 Liderler Bilgirgesi yayımlandı. Bildirgeye göre ülkeler FATF tarafından, dijital varlıklar ile ilgili yakında kabul edilen “eylem standartları“nı uygulamaya çağırıldı.

FATF Haziran ayında, bir kripto para rehberi yayımladı. Rehberde, borsaların işlem sırasında müşterilerden topladıkları verileri nasıl kullanabileceği yada saklayabileceği ile ilgili yönergeler bulunmakta. Bu bilgiler arasında kişinin ismi, hesap bilgileri ve konum bilgileri de yer almakta. Bu noktada yapılan açıklamayla birlikte G20 ülkeleri, FATF’in bu yönergesine tam destek vermiş durumda.

Riyad toplantısında G20’de bulunan ülke temsilcileri “stablecoin”ler ile ilgili açıklamalarını tekrarladı. Ve projelerin derinlemesine değerlendirilmesi gerektiğini açıkça belirtti.

Sınır ötesi dijital ödeme sistemlerinin işini kolaylaştırmak adına düzenlemelerin getirilmesi gerektiğinin farkındayız.

“Bu noktada ise Ekim 2020’ye kadar düzenlemeleri tam anlamıyla oluşturmak adına FSB’den (Finansal İstikrar Kurulu) ve CPMI’dan (Ödemeler ve Piyasa Altyapıları Komitesi) destek alarak koordinasyonlu bir şekilde düzenlemeleri şekillendirmeye başladık.”

Bu noktada FSB, çoktan “stablecoin”lerin düzenlenmesi hakkında çalışmalarına başlamış durumda. Açıklamaya göre Nisan 2020’de G20 heyetine bir danışma raporu, devamında ise Temmuz 2020’de nihai bir rapor sunacak.

G20 liderlerinin FATF ile beraber oluşturdukları düzenlemeler büyük önem barındırmakta. Ülkelerin bu çağırıya nasıl cevap vereceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bir yandan da zaten dünyanın en büyük ekonomileri G20 komitesini oluşturmakta. Ve G20 ülkeleri FATF standartlarına tam destek vermiş durumda. Bu sebeple alınan kararların önemi çok büyük. Hatta belki de SEC yada diğer düzenleyici kurumların alacağı kararlardan bile daha önemli olduğu söylenebilir.

Duyurunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Japonya’nın üç mali yetki kurumu; Maliye Bakanlığı (MOF), Finansal Hizmetler Ajansı (FSA) ve Merkez Bankası (BOJ) dijital para birimlerinin araştırılması ve Japonya merkez bankası üzerinden dijital para çıkarılması için güçlerini birleştirdi.

İngilizce yayın yapan haber merkezi The Japan Times’ın haberine göre, üç kurum dijital paraların ekonomik etkileri için bir süredir müzakere içerisindeydi. Son toplantının geçtiğimiz ay gerçekleştiği ve toplantıda Maliye’nin Uluslararası İlişkiler Bakanı Yoshiki Takeuchi, FSA’nın Uluslararası İlişkiler Başkan yardımcısı Pyozo Himino ve Japonya Merkez Bankası Uluslararası İlişkiler Müdürü Shinichi Uchida olduğu belirtildi.

Bu üç yetkilinin, dijital para birimlerinin yaygın paritesi olarak Amerikan dolarının görülmesini ve Amerika’nın kripto para dünyasının kaderini belirlemesini tartıştığı belirtiliyor.

Haruhiko Kuroda - Japonya Dijital Para İçin Güçlerini Birleştirdi
Japonya Merkez Bankası Müdürü Haruhiko Kuroda

Bununla birlikte haberde, Merkez Bankası Müdürü Haruhiko Kuroda’nın konuşması da mevcuttu. Konuşmaya göre Haruhiko Kuroda;

“Artan arz durumunda uygun bir şekilde çalışmalarımızı yürütebilmemiz için teknik ve yasal perspektiflerden araştırma yapmaya devam ediyoruz.”

Tüm dünyadaki merkez bankalarının dijital para çıkarma yarışı içerisinde olduğundan daha önce bahsetmiştik. Çin’in dijital yuan hamlesi, İsveç’in denemelerin tarihini duyurmasıyla Japonya da dijital para çıkarma yarışında geride kalmamak için elinden geleni yapıyor.

Teker teker tüm dünya devleri dijital para yarışında önemli hamleler atıyor. İlerleyen günlerde kim bilir hangi ülkeden önemli dijital para haberleri ile karşınızda olacağız. Merak içinde bekliyoruz.

Rusya bir süredir kripto para dünyasının dezavantajlarından dem vuruyordu. Hatta geçtiğimiz hafta Rusya Merkez Bankası’ndan önemli açıklamaları paylaşmıştık. Son gelişmelere göre Rusya kripto parayı yasaklıyor.

Rus yerel haber merkezi Baza.io’nun haberine göre, Rusya Merkez Bankası ve Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) kripto para düzenlenmesi konusunda bir süredir müzakere içerisindelerdi. İki departman en nihayetinde kripto paraların yasaklanması konusunda karara vardılar.

Peki Yasak Nasıl İşleyecek?

Öncelikle başta karşıt görüşlere sahip olan bu iki departmanın nasıl oldu da böyle bir kararda hemfikir oldu o başka bir mesele. Ancak yasağın işlenmesi konusuna gelecek olursak, ilk olarak kripto paraların yatırım aracı olarak kullanılmasında bir değişiklik olmayacak. Bir ödeme yöntemi olarak kullanılması yasaklanacak.

Peki nasıl olacak? Rusya’daki kripto para sahipleri, tıpkı daha önce bahsettiğimiz Bakkt’n uygulaması gibi Starbucks’tan kripto para karşılığında kahve alamayacaklar. Ya da BitPay gibi platformları kullanamayacaklar.

Mikhail Mishustin 1024x538 - Rusya Kripto Parayı Yasaklayacağını Açıkladı!
Rusya Başbakanı Mikhail Mishustin

Karar, ülkenin geçtiğimiz ay başbakanlık koltuğuna oturan Mikhail Mishustin’in “Kripto para vergisi” isteğiyle ters düşüyor. Bunun etkilerini de ilerleyen zamanlarda hep beraber göreceğiz.

Kararı, başbakan yardımcısı Dmitry Chernyshenko açıkladı. Chernyshenko;

“Hükümet mensupları ile yaptığımız toplantı sonunda, ödeme aracı olarak kripto para birimlerinin alınmasına veya verilmesine yani kısacası kullanılmasına mani olmak amacıyla bir yasak konulması kararı verildi.”

Kripto paraların ödeme aracı olarak kullanılmasının haricinde hiçbir yasağın konulmadığı yani Blockchain veya yatırım çalışmalarının devam edeceği önemli bir noktadır. Ve hatta bu noktadan dolayı Çin’in kripto para dünyasına karşı olan tutumuna benzediği söylenebilir. Çin de aynı şekilde Blockchain çalışmaları için tam destek sağlarken kripto paralara karşı bir yasaklama peşinde. Gerçi Çin devlet başkanı Xi Jinping bu konuda biraz daha farklı düşünüyor. Ona göre Blockchain teknolojisini elinde tutan kripto para dünyasına karşı çıkılmamalı, yakından takip edilmeli.

Rusya kripto parayı yasaklıyor evet ama tüm yolları tıkamış da değil yani Rus yatırımcılar hâlâ yatırım yapabilecekler. Rus yazılımcılar da kendilerini Blockchain teknolojisini geliştirmeye adamaya devam edebilecekler. Tabii ilerleyen zamanlarda bu durumun avantajları ve dezavantajları da olacak. Onları da ilerleyen günlerde hep beraber göreceğiz.

Yapılan duyuruya göre İlk Binance Cloud projesi Mart 2020’de geliyor. Geçtiğimiz günlerde CZ tarafından duyurulan Binance Cloud, ilk projesini açıkladı.

Yapılan açıklamada diğer borsalara altyapı hizmeti vereceğini duyuran Binance, Binance Çözümleri’ni müşterilerine kullanılabilir hale getirecek. Cloud çözümü ile CZ, müşterilerinin çok daha kolay ve hızlı bir şekilde borsa açmasını sağlayacak. API, likidite ve fiat- kripto para dönüşümü hizmetleri sağlayacak. Böylece yerel borsaların sıfırdan bir altyapı kurmasına gerek kalmayacak.

Bu girişim ile birlikte Binance Teknolojisi’ni herkese ulaştıracağız. Bu sayede yerel borsaların altyapı problemi ortadan kalkacak.

Changpeng Zhao

Bu sayede yerel borsalardaki likidite eksikliğinden şikayet eden kullanıcıların problemleri, bir nebze de olsa ortadan kalkmış olacak.

Kitlesel kabul adına büyük bir adım.

Müşterilerine All in One (hepsi bir arada) bir çözüm sunacağını belirten CZ, yerel borsalardaki müşterilerin fonlarını en kolay şekilde yönetmesine yardımcı olacak. Devamında ise bu borsaların IEO( Initial Exchange Offering) ve staking programları oluşturmasına da izin verilecek.

Bu noktada yüzde 100 Binance Cloud tarafından desteklenecek olan ilk borsanın operasyonlarının Mart ayında başlatılacağı duyurulmuş oldu.

Açıklamada borsa ile ilgili başka bir detay verilmemiş durumda. Binance Servisleri’nin başka borsalar tarafından kullanılması Binance’in geleceği ve aynı zamanda Binance Coin’nin (BNB) geleceği için neler getireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Tüm açıklamaya buradan ulaşabilirsiniz.

Merhaba sevgili Muhabbit okuyucuları, her hafta geçtiğimiz bir haftanın özetini geçtiğimiz Haftalık Muhabbit Özet Sayı 5 ile karşınızdayız!

Önceki sayımız Haftalık Muhabbit Özet Sayı 4’e buradan ulaşabilirsiniz.

17-24 Şubat 2020 haftasında dünyanın dört bir yanından sizlere sunduğumuz kripto para borsası haberlerine hep beraber bir bakalım.

Geçtiğimiz Haftanın En Ses Getiren Olayları!

Geçtiğimiz hafta ilk olarak Bitcoin’in ani düşüşünün sebebini sorgulamıştık ki bu hâlâ sorguladığımız bir konu olmakta. Geçtiğimiz haftanın Bitcoin haberleri;

Geçtiğimiz hafta güvenlik ihlalleri, hacklenmeler ve nice kötü niyetli yazılımlarla geçti…

13 Şubat’ta IOTA’nın hacklendiğini duyurmuştuk. Geçtiğimiz hafta IOTA’dan birbiri ardına açıklamalar geldi.

Binance’ın Malta’da hoş karşılanmadığını da öğrendiğimiz ve irdelediğimiz bir haberimiz de oldu; “Malta: Binance Burada İş Yapmak İçin İzne Sahip Değil”, Enigma’nın başının dertte olduğunu haber verdiğimiz haberimiz de; “SEC Bu Sefer de Enigma’nın Peşinde!” Bitcoin Cash (BCH)’in yine ve yeniden bölündüğünü de haberleştirdik; “Bitcoin Cash (BCH) Yine Bölünüyor”.

Ancak şüphesiz ki Türkiye açısından en önemli haberimiz “Türkiye’nin İlk Komodo Ofisi İçin İmzalar Atıldı!” oldu.

Geçtiğimiz Hafta Kripto Paralar;

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin (BTC);

bitcoin charts 10 - Haftalık Muhabbit Özet Sayı 5 (17-24 Şubat 2020)
17-24 Şubat 2020 Bitcoin fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Ethereum (ETH);

ethereum charts 4 - Haftalık Muhabbit Özet Sayı 5 (17-24 Şubat 2020)
17-24 Şubat 2020 Ethereum fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin Cash (BCH);

bitcoin cash charts 3 - Haftalık Muhabbit Özet Sayı 5 (17-24 Şubat 2020)
17-24 Şubat 2020 Bitcoin Cash fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz hafta Ripple XRP (XRP);

xrp charts 7 - Haftalık Muhabbit Özet Sayı 5 (17-24 Şubat 2020)
17-24 Şubat 2020 XRP fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Haftalık Muhabbit Özet sayı 5 ile karşınızdaydık, haftaya görüşmek üzere!

Geçtiğimiz dönem içerisinde birçok kuruluş ABD’de Bitcoin (BTC) için ETF (Exchange Traded Fund) tasarıları sundu. Fakat şimdiye kadar SEC, bu tasarıların hiçbirini onaylamadı.

ETF Nedir Ve Bitcoin Neden Onay Alamıyor

Kripto paraların popüleritesi arttıkça, halkın gözünde güvenlik endişeleri de yavaş yavaş azalmakta. Bu noktada kurumlar dijital varlıkları yani dijital finansı, geleneksel finansal dünyaya getirmekte kararlılar. Tabi bunu yapabilmeleri için resmi ve düzenlemelere uygun bir yaklaşım gerekiyor. Konu ile alakalı ilk büyük adını CBOE (Chicago Board Options Exchange) ve CME (Chicago Mercantile Exchange) atmıştı. Ve 2017 yılında nakit destekli Bitcoin vadelileri hayata geçmişti.

Kripto paralar ile ilgili farklı ürünler sunma çabası içerisinde olan şirketler ETF onayına ihtiyaç duymakta. ETF’ler, bir varlık veya varlık sepetinin borsada işlem göre ürünü olarak tanımlanabilir. Bazı ETF’ler nakit olarak desteklenirken, bazıları ise fiziksel varlıklar ile desteklenmektedir. Bu sayede ETF onayı alınabilirse insanlar geleneksel borsalarda kripto ürünleri ticareti yapmaya başlayabilecek.

Bununla birlikte, fiziksel olarak desteklenen ETF’lerin arkasında bulunan bu varlıklar güvenli bir şekilde depolanmak zorunda. Bu noktada ise düzenleyici kurumlarla problemler yaşanmakta. Düzenleyici kurumlar ise varlığın geçerliliği, manipulasyona uğrama olasılığı, fiyatının nasıl kontrol edildiği ile alakalı soru işeretlerini gidermeden bu onayı vermemektedirler. Bu denklem sebebiyle aslında süreç uzamakta.

Kryptoin CEO’su Donnie Kim’in açıklamasına göre, ETF’nin ABD merkezli bir borsada işlem görmesi için bir çok yön ve faktör mevcut. Bir varlık yönetimi şirketi olan Kryptoin geçtiğimiz Ekim 2019’da Bitcoin ETF Teklifi’ni SEC ile paylaşmıştı.

Açıklamaya göre komisyon bu yeni varlık sınıfını dinliyor, öğrenmeye çalışıyor ve olası sonuçlarını ve tehlikelerini öğrenmeye çalışıyor.

Birçok Kurum SEC Onayı İçin Yarıştı

2018’den beri SEC, kripto paralar ile ilgili bir çok tasarı önerisi olmış durumda. En az 9 farklı kuruluş örneğin, Bitwise ve VanEck/SolidX de dahil olmak üzere bir çok kurum tasarı önerisi oluşturmuştu. VaneEck ise başvurusunu ilettikten sadece bir kaç gün sonra başvurusunu geri çekip yeniden oluşturmak istediğini belitmişti. Benzer bir durum 2019 Eylül ayında da gerçekleşti. Böylece VanEck’in beklediği onay sürece bir kez daha uzamıştı.

Diğer şirketler de Ekim 2019’da reddedilen Bitwise başvurusu gibi, kendi başvurularının reddedilmesiyle baş başa kaldılar.

ETF Başvuruları Hala Çok Önemli

Geçtiğimiz dönemde ETF başvuruları ve onay süreci Bitcoin fiyatlamasında büyük önem oluşturuyordu. Onaylandı veya onaylanmadı dedikoduları sert hareketlere sebep olabiliyordu. Şimdilerde ise bu durum etkisini kaybetmiş gibi gözüküyor. Aslında ETF başvuruları halen çok önemli. Onaylanması sektörde güçlü bir katalizör etkisi yaratacaktır.

Teklifimiz, komisyonun bir ortak nokta bulma talebine kadar, inceleme sürecinde kalacak. Biz de o zamana kadar sadece bekleyeceğiz.

KİM From KRYTOin

Crescent Crypto, Bitcoin ve Ethereum ETF başvuruları için halen beklemede. Wilshire Phoenix de aynı zamanda ETF sonucunun başvurusunu bekliyor.

Olası onaydan sonra da önümüzde önemli bir çok aşama olacak.

Kim

Kim’in açıklamalarına göre SEC içerisinde bir bölüm düzenlemelerle kesinlikle ilgilenmiyor. Bir bölüm ise ortak nokta bulunup düzenlemelerin çıkmasını istiyor. Bu noktada Kim’e göre tasarıda bir değişiklik yerine önce önce kurum içerisindeki durumun açıklığa kavuşması gerek. Dolayısıyla kurum içi bu durum değişmeden tasarıda herhangi bir değişiklik yapmaya gerek yok diye ekliyor, Kim.

SEC tüm kafalarının işbirliğine ihtiyaç duyan 3 başlı bir ejderha gibidir.

Komisyon Halen Bitcoin’de Oluşabilecek Fiyat Manipülasyonundan Endişeli

SEC’e göre bu durum halen büyük bir sorun. Crescent Crypto Asset Management kurucu ortağı Christopher Matta’ya göre de SEC’in gözündeki en büyük problem fiyat manipülasyonu.

Düzenlenmemiş kripto para borsalarının da düzenlenmemiş olanların da problemleri var.

Matta

Kripto para sektörü büyümeye ve olgunlaşmaya devam ettikçe, SEC’in onay sürecini uzatması çok da mümkün bir seçenek gibi görünmüyor. Her ne kadar güvenlik endişeleri barındırsa da SEC, aynı zamanda insanlara istediğini bir noktada vermek zorunda. Bu noktada sürecin ne zaman tamamlacağını söylemek güç, fakat olası bir ETF kabulü durumunda her ne kadar insanlar önemini unutmuş olsa da, kripto paralar için gerçekten çok ciddi bir katalizör görevi görecektir.

Yapılan analize göre 600 gün sürecek Bitcoin (BTC) boğası başlamış olabilir. Bir TradingView kullanıcısının analizine göre 600 gün sürecek Bitcoin boğası çoktan başladı. Analizi yaparken daha önce gerçekleşmiş olan boğa ve ayı döngülerini bakan analiste göre boğa sezonu içerisindeyiz.

İçinde bulunduğumuz boğa döngüsünün başlangıcı 2019’da 4,000 $ altında bulunduğumuz seviyeler.

Analistin oluşturduğu modele göre şu an bulunduğumuz dönem kesinlikle boğa dönemi. Fakat iki farklı olasılığın bulunduğu da analist tarafından belirilmiş durumda.

İki farklı boğa olasılığı var. Biri daha kısa tarihler arasında. Diğeri ise çok daha uzun.

Modellerden biri %51-%49 modeli. Bu modele göre yukarıdaki grafikte de görülen %51 bölgesinde daha yavaş bir yükseliş yaşanacak. %49’luk bölgeye geçiş ile birlikte ise yükselişler daha sert olacak. Bitcoin ise yeni zirvesine Ekim 2021 yılında ulaşacak.

Halving Kısa Süreli Dalgalanmaya Sebep olabilir

600 gün süreceğini iddia ettiği boğa dönemi içinde olduğumuzu belirten analiste göre önümüzde halen uzun bir dönem var. Fakat önümüzde 80 günde Bitcoin’in kısa süreli bir düşüş yaşayacağı da analist tarafından belirtilmiş durumda. Sonrasında ise yaklaşık 14,000 dolarlık bir yükseliş geleceği iddiaları arasında. Bu tezini ise, 9800 $ seviyelerinin üzerine hacimli bir çıkış yaşanmasına rağmen Bitcoin’in 10,500 $ seviyeleri üzerinde tutunamamasına bağlamakta.

Analist kısa süreli düşüş tezini aynı zamanda merkez bankası baskıları ve artan rekabet ortamı ile desteklemekte.

Çıkacak regülasyonlar, merkez bankası destekli kripto paralar (CBDC) ve Libra benzeri projeler kısa vadede rekabet ortamını kızıştırmakta.

Analiste göre bu döngü ile beraber Bitcoin, hiç keşfedilmemiş fiyatlara ulaşacak. Yani yeni “tepeler” oluşturacak. Bunu oluşumuna ise kitlesel adaptasyon ve henüz bilinmeyen yeni faktörler sebep olacak. Aynı zamanda ilk itici güç “halving” ile gelecek.

Halving tarihlerine dayanan diğer model ise 2021’den sonra büyük yükselişlerin olacağını öngörüyor. Yarılanmanın hemen ardından olmasa da bir kaç ay içerisinde yeni zirvelere yaklaşılacağı analist tarafından öne sürülmekte. Şu sıralar Bitcoin 9,850 $ seviyelerinde seyretmekte. 9,500 $ seviyesinde bulunan destekten geri dönen Bitcoin, bu destek ve direnç arasındaki bölgede seyretmekte. Son hareket ile birlikte ise Fear&Greed Index’i (Korku-Açgözlülük) 64, “açgözlülük” seviyelerinden 49’a yani “korku” seviyelerine inmiş durumda. Bu durumla beraber ise Bitcoin’in sıradaki hareketi hangi yöne olacak hep birlikte göreceğiz.

Yapılan duyuru ile birlikte UEFA, EURO 2020 biletlerinin blockchain temelli bilet sistemi üzerinden satılacağını açıkladı.

Açıklamaya göre yeni bilet sistemi, biletlerin çok daha güvenli bir şekide dağıtılmasını sağlayacak. UEFA, müşteri deneyimini geliştirmek adına bu biletlerini geliştirdiğini söylüyor. Bu sayede stadyuma sorunsuz ve güvenli bir giriş sağlanacak. Aynı zamanda mobil bilet sisteminin kullanımı çok daha kolay olacak.

EURO 2020’de kullanıcak sistem Haziran 2019’da EUFA Nations League’de test edilmiş durumda. Satılan biletlerin yüzde 80’i, yeni oluşturulan blockchain tabanlı mobil bilet sistemi üzerinden kişilere ulaştırıldı.

EURO 2020 biletlerini 2019 Aralık ayında alanlar da biletlerini yeni sistem üzerinden alacak.

UEFA

Uygulama ise Mayıs 2020’de Android ve IOS işletim sistemine sahip telefonlardan indirilebilecek. Mobil biletler ise en geç maçtan yedi gün önce kişilere gönderilmiş olacak. EUFA’nın tahminine göre 51 maçta toplam 1 milyondan fazla bilet blockchain teknolojisi ile kişilere ulaştırılacak.

Blockchain ve Futbol

Son dönemde bir blockchain çözümlerinin, futbol ile iç içe geçmeye başladığını görmekteyiz. Socios.com ile beraber bir çok dünyaca ünlü futbol kulübü, blockchain sektörüne adım atmıştı. Çıkarılan taraftar tokenleri ile birlikte, taraftar ve kulüp ilişkisinin güçlenmesi hedeflenmişti.

Diğer yandan ise Sorare platformu üzerinde kulüpler kendi dijital koleksiyonlarını çıkarmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde ise Juventus da platforma katıldığını duyurmuştu. FC Barcelona ise de Chiliz (CHZ) ile anlaştığını duyurmuştu. Ülkemizden Galatasaray da Socios.com platformuna üye olan kulüpler arasında bulunmakta.

Günümüzün en popüler ve en büyük borsalarından biri olan Binance’ın kurucu ve CEO’su olan 77 doğumlu Changpeng Zhao, henüz 30 yaşına gelmeden büyük başarılar elde etmiştir.

Çin asıllı Changpeng Zhao namıdiğer CZ doğduktan kısa bir süre sonra, bir profesör olan babasının “Burjuva yanlısı beyin gücü” olarak nitelendirilmesi sonucu ülkeden sürülüyor. Bunun üzerine 1980’lerin sonlarına doğru maaile Kanada’ya daha doğrusu Vancouver’a taşınıyorlar.

Çin’den sürülmelerinin ardından CZ genç yaşında aile ekonomisine yardımcı olmak amacıyla çeşitli işlerde tutunmaya çalışıyor. Küçük çaplı işlerin yanı sıra eğitim hayatını da ihmal etmiyor. Kanada’nın en köklü devlet üniversitelerinden biri olan McGill Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimi okuyor.

McGill Üniversitesi 1024x341 - Changpeng Zhao Kimdir? McDonalds'tan Binance'e!
McGill Üniversitesi

Çalkantılarla Dolu İş Hayatı

Eğitim hayatının sona ermesiyle iş hayatına adım atıyor. Ancak bu sefer McDonalds gibi ufak tefek fast food restoranlarında değil Tokyo Menkul Kıymetler Borsası gibi büyük kurum ve kuruluşların peşinde koşuyor. Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nda çalışmasının ardından Bloomberg’de işe başlıyor ve henüz 30 yaşına gelmemişken teknik birimlerin baş müdürü oluyor.

2005 yılında kendi girişimcilik hikâyesi için Şangay’a gidiyor ve Fusion Systems adını verdiği ticaret platformunu kuruyor. Ancak Çin hükümetinin yaptırımlarından dolayı bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanıyor.

Ardından 2013 yılında Blockchain.info’ya katılıyor. Birkaç ay çalıştıktan sonra OKCoin’de teknoloji sorumlusu olarak işe başlıyor. Ancak o da pek uzun sürmüyor. Bir yılını bile doldurmadan işten çıkıyor.

2017 yılında ise tam anlamıyla turnayı gözünden vurduğu girişimi kripto para borsası Binance’ı kuruyor. Yaklaşık 180 günlük bir süre içerisinde adını duyuran Binance, 8 aydan kısa bir süre içerisinde de dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri oldu.

Binance henüz 1 yılını doldurmamışken CZ, Forbes Magazine’deki “Kripto Para Dünyasındaki En Zengin İnsanlar” listesinin üçüncü sırasını kapmıştı bile. 2018 yılının Eylül’ünde henüz yaklaşık 15 ay olmuşken net serveti 1,4 milyar dolar civarındaydı. 2020 yılında ise bu servetin ne kadar olduğu bilinmiyor.

CZ Binance ile başarıya ulaşan kripto para dünyasının önde gelen isimlerinden biri oldu. Her söylediği veya her açıklaması kripto para borsasına yön veren CZ, son konuşmasında Binance için öngördüğü geleceğin düşündüğü kadar hızlı gelmediğini iletmişti.

Corona virüsü tüm dünyaya yayılmaya devam ediyor ve hatta son olarak kripto para dünyasına da sıçradı. CoronaCoin piyasaya sürülüyor!

Dünya çapında neredeyse 78 bin insanın etkileyen ve 2 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan Coronavirüsü, kripto para dünyasını etkilemeye devam ediyor. Corona virüsü salgınının kripto para dünyasına olan etkilerinden daha önce birçok haberimizde bahsetmiştik. Şimdi ki haberimiz biraz daha farklı. Çünkü bu sefer etkilerinden çok bazı grupların “fırsata çevirmesi” olayına değineceğiz.

Geçtiğimiz günlerde Reddit’te yapılan bir paylaşımda “farkındalık” adı altında bir CoronaCoin (NCOV) tokenının çıkarılacağı yazılmıştı. Paylaşıma göre CoronaCoin’in asıl amacı, farkındalık yaratmak. İlginç bir şekilde tokenın arzında dünya nüfusunu baz alınmıştır. Yani dünya üzerindeki her bir birey için bir NCOV bulunuyor. Her 48 saatte bir de virüs yüzünden hayatını kaybeden veya virüsten etkilenen insanlar için NCOV tokenı yakılacak. Bu da demek oluyor ki arz dünya nüfusuyla paralel seyretmeye devam edecek.

corona virüsü yayılımı 1024x483 - Corona Virüsü Kripto Para Dünyasına Da Sıçradı!
Corona virüsü yayılımı

Geliştiricileri CoronaCoin’i, başlarda dağıtmayı düşünüyor. İlk dağıtımdan sonra da geliştirecekleri bir oyunun ödülü olarak vermeyi düşünüyorlar. Yani oyunda CoronaCoin toplayabileceksiniz.

Web sitesi bile açılmış olan CoronaCoin’den elde edilecek fonların bir kısmının nCov ile mücadele için Kızılhaç’a bağışlanacağı belirtiliyor. Ne kadarlık bir kısmının bağışlanacağı konusunda henüz kesin bir bilgi yok.

Kimileri CoronaCoin çıkışını fırsatçılık kimileri de farkındalık olarak alsa da Corona virüsünün şu aralar dünyayı etkilediği ve birçok alanı gelişmeye itekleyeceği yadsınamaz bir gerçek. İlerleyen günlerde fırsatçılık mı yoksa gerçekten farkındalık mı göreceğiz.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Güneydoğu Asya’daki kripto para yatırımcılarının analizinin yapıldığı 62 sayfalık bir rapor yayınladı. Araştırmaya göre katılımcıların %80’i kripto para dünyasını anlamasa da yatırım yapıyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’daki sallantıda olan ekonominin düzeltilmesi ve desteklenmesi amacıyla kurulan, aralarında Türkiye’nin de kurucu üye olarak bulunduğu 36 ülkenin üyeliğine sahip olan bir örgüttür. Bünyesinde üç birim bulunduran örgüt, zaman zaman ekonomik durumun değerlendirmesini yapmak amacıyla çeşitli araştırmalar yapar ve bunları rapor olarak kamuoyuna sunar.

Raporda Malezya, Vietnam ve Filipinler’deki özellikle Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) yatırımcılarının davranış biçimleri, tutumları ve deneyimlerinden söz ediliyor.

Malezya, Vietnam ve Filipinler’den 3.006 kişinin katılımı ile yapılan araştırma, 25-34 yaş arasındaki %34 oranındaki bir çoğunluğun kripto parası mevcut. Buna ek olarak, araştırmaya katılan kripto para sahiplerinin %82’sinin en az lisans veya daha üstü bir akademik eğitime sahip olduğu belirtilmiştir. Yani okumuşluk oranının özellikle Vietnam ve Filipinler’de çok yüksek olduğu Güneydoğu Asya’da kripto paralar daha çok, eğitim düzeyi yüksek olan bireyler tarafından tercih ediliyor.

Eğitim seviyesindeki belirlenebilirlik, cinsiyete gelince pek de önemli bir farklılık göstermemiş. Yani kadınlar ile erkekler arasında belirgin bir uçurum yok. Kadınların da müdahil olduğu bir tablo görüyoruz Güneydoğu Asya’daki kripto para dünyasında.

Güneydoğu Asyadaki kripto para dünyası kadın erkek eşitliği - Yatırımcıların Yüzde Sekseni Kripto Paradan Anlamıyor!

“Anlamıyorum ama kenarda köşede kalsın”

Araştırma sonucunda bu üç ülkedeki kripto para yatırımcılarının %53’ünün kripto para birimlerini satmak veya harcamak yerine uzun vadede ellerinde tutmak istedikleri ortaya çıktı. Bu oran özellikle Vietnam’da %59’a çıkıyor. İleride ne olur bilinmez ama bu kenarda dursun veya ileride Bitcoin 20.000’i görecekmiş tarzında düşüncelere sahip de olabilirler.

Katılımcılara kripto para birimlerini ve borsalarını anlayıp anlamadıkları sorulmuş. Yanıt ise şaşırtıcı! Katılımcıların %80’den fazlası kripto para dünyasını anlamadığını ifade etmiş. Yani katılımcılardan kripto para yatırımı yapan kesimin birçoğu, kripto para dünyasını anlamadan yatırım yapıyor. “Çok iyi” cevabını veren kesim ise sadece %17. Vietnam bazında bakıldığında ise bu oran %23’e çıkıyor.

Araştırma kripto para yatırımcılarının yatırım nedenlerini de sorgulamış. Katılımcılar içerisinde kripto paraya yatırım yapan kesimin %41’i “Kolay yoldan para kazanma arzusu” ile kripto para dünyasına adım atmış. %32’lik bir kesim ise ödeme veya online alışveriş için kripto para aldığını belirtmiş.

Kripto para dünyasının Güneydoğu Asya ayağında vaziyet bu. Güneydoğu Asya’daki insanlar kripto parayı ne kadar anlamasalar da dijital cüzdanlarında bir miktar Bitcoin (BTC) veya Ethereum (ETH) bulunduruyorlar. Yatırımcıların çoğunun eğitim seviyesi yüksek, cinsiyet dağılımı orantısız değil.

Fed Valisi ve Watchdog’dan önemli bir Bitcoin uyarısı gelmiş durumda. Geçtiğimiz dönemde Facebook, Libra projesi ile merkez bankaları ve hükümetler için büyük bir tehdit olarak algılanan kripto para atılımını gerçekleştirmişti.

Finansın dijitalleşmesi halen yeterince ciddiye alınmıyor.

Sözler, ABD Federal Rezerv (Fed) Valisi Randal Quarles’e ait. Bu noktada Quarles, yetkili mecralara Bitcoin ve kripto paraların getirdiği “hızlı” değişikliklere bir an önce ayak uydurulması çağrısında bulunuyor.

Vali Quarles’e göre teknoloji ile birlikte gelen kripto paralar, gelenelsel finansın çehresini tamamen değiştirmek üzere. Bu noktada potansiyel faydalar getiren yeni teknolojiler aynı zamanda potansiyel riskler de barındırıyor.

Konuyla alakalı G20 Maliye Bakanları’nın katıldığı Suudi Arabistan’da yapılan toplantıda yeni teknolojilere ayak uydurmak adına getirilecek “hızlı düzenlemeler” yeni zorluklar ortaya çıkarabilir.

Libra Projesi özelinde, birçok hükümet ve merkez bankası geliştirilen projeye karşı. Sebep olarak ise birçok fiat para birimine bağlacak “stablecoin” projesinin yaygın kullanılan bir ödeme yöntemi haline gelmesi durumunda, devletlerin ekonomi üzerindeki kontrolünün azalacağı endişeleri belirtilmekte.

Avrupa Birliği’nde bulunan ülkeler, örneğin Fransa, Almanya ve İtalya, Avrupa Merkez Bankası tarafından çıkarılacak bir kripto para birimini net bir şekilde desteklerken, Facebook’un bu projeyi oluşturmasına son derece karşılar. Aynı şekilde bu ülkeler tarafından da sebep olarak ekonomi üzerindeki kontrolün azalması gösteriliyor.

Devletlerin karşıt duruşu sonucunda bilindiği üzere Visa, Mastercard, ve PayPal gibi kurumlar Libra Projesi’nden çekildiğini açıklamıştı.

Quarles’e göre Finansal İstikrar Kurulu Üyeleri stablecoinler de dahil olmak üzere dijital ödeme alanındaki hız ve gelişmelerin önemini kabul etmekteler.

Bu yeni projelere gerekli, düzenleyici ve denetleyici çözümleri geliştirme hızını arttırmak konusunda kararlıyız.

Dünya Rezerv Para Birimi

Bu hafta başlarında ABD’de, Bitcoin’in ve diğer kripto para birimlerinin doların “dünya rezerv para birimi” pozisyonu için bir tehdit olarak görülmüştü. Hafta başında Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi, konu ile alakalı iki araştırmacıyı mevcut riski araştırma konusunda görevlendirmişti.

ABD’nin dünya rezerv para birimi pozisyonunu kaybetme olasılığı ve olası etkileri uzun zamandır politikacılar ve ekonomistler arasında tartışılmakta. Bu konunun önemi aslında düşündüğünüzden çok daha fazla. Bir araştırmaya göre ABD’nin olası bir nükleer saldırıyı kaldırabilme kapasitesi, dünya rezerv para birimi pozisyonunu kaybetmesi sebebiyle oluşacak durumu kaldırabilme kapasitesinden daha yüksek.

Bir hacker, Çin’li bir balinanın 45 milyon dolar değerindeki Bitcoin’ini (BTC) sim saldırısıyla çalmayı başardı. “Sim takası” saldırısı ile gerçekleştirilen eylem ciddi boyutta Bitcoin’in çalınmasına sebep oldu.

“Sim takas saldırısı,” sim kart bilgisinin (telefon numarası) kullanıcının bilgisi olmadan başka bir sim karta hacker tarafından taşınması olarak tanımlanabilir.

Hacker, sim kartı taşıdıktan sonra kişinin, e-posta ve benzeri kişisel hesaplarına ulaşım sağlayabilmekte. Bilgilere ulaşmaya başaran hacker, milyonlarca dolar değerinde Bitcoin (BTC) ve Bitcoin Cash’i (BCH) ele geçirdi.

45 Milyon Dolar Değerinde Bitcoin ve Bitcoin Cash Kayıp

İddiaya göre Çinli bir yatırımcı olan ve Dreamhost’un kurucusu olan Zhoujianfu, saldırıya kurban giden kişi. Cüzdan transferlerine bakıldığında yaklaşık 30 milyon dolar değerinde Bitcoin Cash ( yaklaşık 100,000 adet) ve 15 milyon dolar değerlinde Bitcoin (1547 adet) çalınmış durumda.

Zhoujianfu, ağda üç onay gerçekleştikten sonra Bitcoin Cash madencilerinden konuyla alakalı yardım istedi. Ve ağı geri çevirmek için yardım istedi. Fakat bu işlemin gerçekleştirilmediği görülüyor.

Ayrıca, “hacker”ın çalınan Bitcoin’leri küçük parçalara böldüğü ve bu sayede farkedilmeden borsalarda satışını gerçekleştirebileceği de belirtilmiş durumda.

Burada belirtilen işlemlerle birlikte ise Bitcoin’lerin karıştırıldığı görülmekte. Yani hacker izini kaybettirmek için elinden geleni yapmakta. Buradaki yazımızda Bitcoin Mikserleri’nin ne olduğu ve nasıl çalıştığını bulabilirsiniz.

Yatırımcıya gelen eleştiriler ise bu kadar Bitcoin’i tek bir cüzdanda tutmanın yanlışlığı. Hatta kimilerine göre yapılabilecek en aptalca şeylerin başında bu geliyor. Bu noktada sim saldırısını önlemek için yapılabilecek şeyler bulunmakta. Authenticator (2fa) kullanmak) gibi. Buradaki mini flood içerisinde sim saldırılarından nasıl korunabileceğiniz ile alakalı bir çok bilgiye sahip olabilirsiniz. Sizin cüzdanınız, sizin sorumluluğunuz lütfen cüzdanlarınızı koruyun.

IOTA, geçtiğimiz hafta yaşadığı siber saldırıdan sonra ağı kullanıma kapatmıştı. Perşembe günü (20.02.2020) yapılan açıklamada ağın 2 Mart’ta geri döneceği belirtildi.

Geçtiğimiz hafta IOTA’nın siber saldırıya uğradığından bahsetmiştik. Saldırının ardından IOTA ağı kullanıma kapatmıştı. Saldırıdan birkaç gün sonra yapılan ilk açıklamada Trinity cüzdanı kullanıcılarının anahtar kelimeler olan “seed phraseleri” değiştirme çağrısında bulunmuştu.

IOTA, kullanıcıların mevcut fonlarının yeni hesaplarına transferi için gerekli araç geliştirildiği anda ağın tekrar kullanıma açılacağını belirtti.

IOTA geri dönüyor 1024x682 - IOTA Ağı, Siber Saldırıdan Sonra Geri Dönüyor!

Zarar 2 Milyon Dolar Civarında

Saldırıdan kaynaklanan zararın yaklaşık 2 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. IOTA Foundation kurucularından Dominik Schiener’a ve IOTA Foundation websitesine göre olayla ilgili Almanya Siber Suçlar Merkezi ve Amerikan FBI olmak üzere birçok emniyet görevlisiyle birlikte çalışılmaktadır.

Siber saldırının, IOTA’nın cüzdanı Trinity ile entegre olan fiat-kriptopara giriş platformu MoonPay’de oluşan bir güvenlik açığı ile gerçekleştiği belirlenmiş. Hackerların MoonPay’in içerik dağıtım ağına sızıp entegrasyon sayesinde Trinity kullanıcıların cüzdanlarına erişebildiği öğrenildi. Erişilen cüzdanlara kötü niyetli yazılım yüklü Software Development Kitlerin (SDKs) yüklendiği öğrenildi.

Ekip, 50 kadar etkilenen kullanıcıyı tespit edebildi ancak kötü niyetli yazılımın gerçekte kaç kullanıcıyı etkilediği bilinmiyor. Bu da zararın tam boyutunu anlamayı biraz zorlaştırıyor. Bununla beraber Schiener şunları dedi

“Önemli olan bir nokta var ki o da bu saldırıdan tüm IOTA kullanıcılarının değil sadece Trinity masaüstü cüzdanı kullanan Trinity kullanıcılarının başına geldiğidir. Yani diğerleri için sıkıntı yok, endişelenmenizin lüzumu yok.”

IOTA Kurucusu IOTA Vakfı’ından ayrıldı.

Açık kaynaklı, bir hibrit platform olan Komodo, Türkiye ‘deki ilk merkezini açmak için Marmara Üniversitesi’nden ve Marmara Chain’ den tanıdığımız Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner ile birlikte kolları sıvadı.

Komodo, açık kaynaklı, modüler bir multi-chain platformu olmakla birlikte, kendi Blockchain’inizi kurmak için de kullanabileceğiniz aslında Ethereum ve EOS gibi bir platform projesidir.

Komodo platformunun öne çıkan özellikleri ise hiç şüphesiz güvenlik ve gizlilik özelliğini opsiyonal olarak alt ağlara aktarabilmesidir. Birçok kripto para birimi gizlilik protokolleri kullanıyor ancak Komodo platformunun kripto para birimi KMD için hikaye biraz daha farklı. Delayed Proof of Work adını verdikleri ve dPoW olarak bahsedeceğimiz protokol, iki tür node kullanarak ağın güvende olmasını sağlıyor. Ağın 51 atak gibi güvenlik ile ilgili bir sorun yaşamayacağına da bu protokol nedeniyle güveniyorlar.

Peki Neden Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner?

Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner - Türkiye'nin İlk Komodo Ofisi İçin İmzalar Atıldı!

Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner, Türkiye’de Blockchain ve kripto para dünyası hakkında akademik çalışmalar yürüten birçok bilim insanından biri olmakla beraber MarmaraChain projesiyle de Marmara Kredi Döngüleri (Marmara Credit Loops/MCL)’nin arkasındaki isimdir.

Marmara Kredi Döngüleri ise hem kripto para madenciliğine (PoW) hem de staking’e (PoS) sahip hibrit ve yeni bir kripto para… Var olan kredi sistemi ve bankacılık sisteminin yozlaşmışlığına bir çözüm olarak Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner tarafından ortaya konmuştur.

Prof. Dr. B. Gültekin Çetiner, Komodo platformunun Blockchain teknolojileri ile sık sık çeşitli sorunlara çözüm arayan, Komodo ve Komodo ekosistemindeki diğer projelerin önde gelenleriyle oldukça sıkı ilişkiler içerisindedir. Komodo platformunun da ülkemizdeki artan blockchain ve merkeziyetsiz teknolojilere karşı ilgiye karşılıksız kalmayıp ülkemizde ofis açması ayrıca olumlu bir gelişme olarak görülebilir.

Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.

Samsung ve Salesforce şirketleri tarafından desteklenen Digital Asset adlı blockchain projesinin CEO’su Yuval Rooz, Bloomberg ile yaptığı röportajında, Facebook’un blockchain dünyasına girişi hakkında sorulan bir soruya Libra Coin projesi yüzünden tüm blockchain endüstrisinin Facebook’a teşekkür etmesi gerektiğini söyleyerek cevap verdi. Facebook’un bu alana giriş yapmasıyla birlikte blockchain teknolojisinin dünyaya yayılmasını hızlandırdığını düşünüyor.

Her şeyden önce, bütün blockchain endüstrisi Facebook’a çabaları için teşekkür etmeli çünkü şüpheciler bir uyandırma çağrısı aldı ve bu iyi bir şey.

Yuval rooz bloomberg röportajı

Toplamda 150 Milyon dolar yatırım toplayan şirket Accenture, Hyperledger ve Microsoft gibi büyük firmalarla partnerlik kurarak bu firmaların müşterilerine blockchain tabanlı çözümler sunmayı hedefliyor.

digital asset 1024x538 - CEO: Blockchain Endüstrisi Facebook'a Teşekkür Etmeli
Digital Asset şirketi blockchain tabanlı çözümler üretmek için 2014 yılında kuruldu.

“Bu Yıl Yeni Projeler Göreceksiniz”

Yuval Rooz ayrıca günümüzde geliştirilen uygulamaları vurgulayarak bu yıl içerisinde blockchain tabanlı yeni projelerin hayata geçeceğini belirtti.

Ayrıca blockchain tabanlı bu projelerin teknolojinin geleceğini ve gelecek nesilleri de şekillendireceğini belirten Rooz, Libra projesinin Avrupa, Çin, Amerika, Nijerya, Avusturalya ve Singapur gibi dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde blockchain teknolojisine olan ilgiyi arttırdığını da ekledi.

Bu yazıyla alakalı olan Shopify’ın Libra Birliği Üyesi Olması haberimizi okuyabilirsiniz.