Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $62226
1.11%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3018.95
0.47%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $33.97
0.15%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $541.4
0.80%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Corona virüs ile birlikte dolandırıcılar da boş durmuyor. Dijital para hırsızları fırsattan istifade ederek, bireylerin sanal cüzdanlarını ele geçiriyor. Bu seferki olayda bir kadına ait Ripple’lar çalındı. Dolandırıcılar tam tamına 14 bin Ripple (XRP) ele geçirdi. 

Dünya genelinde yaygın olan virüsün etkileri devam ediyor. Şu an sadece Çin’de vaka sayıları yok denecek kadar az. Diğer ülkeler ise adeta virüs ile savaşıyor. İnsanların canı burnundayken durumu fırsat bilenler elbette oluyor. Bu kriz döneminde dolandırıcılar hiç boş durmuyor. Etrafımızda sıkça duyduğumuz hırsızlık haberlerinden kripto para birimleri de nasibini alıyor. Hırsızlık olayları hem reel ortamda hem de sanal ortamda yapılıyor.  

Bazı kişiler kapıya gelerek kendilerini yetkili kişi olarak tanıtıyor. Daha sonrasında ise vatandaşlara ceza yememeleri için kripto para ödemeleri gerektiği yalanını söylüyor. Aynı dolandırıcılık olayına benzemese de farklı türlerini sanal ortamda da görmek mümkün. Bu durumdan son olarak etkilenen bir corona virüs hastası oldu. 

Ripple Çalındığını Sonradan Fark Etti 

Yatırımcı bir kadının sanal cüzdanından yaklaşık 2 bin 400 dolar değerinde Ripple çalındı. Verilen bilgilerde kullanıcı, hileli kimlik avı yöntemiyle saldırıyla uğradığını söyledi. Kullanıcı daha sonrasından bilgilendirici bir açıklama yaptı. Kadın, COVID – 19 yani corona virüs teşhisi konulduğunu paylaştı. Yüksek ateşi bulunan kadın bilinçsiz şekilde internet üzerinden bir işlem yaptığını belirtti. Tam da bu esnada internet üzerinden sanal cüzdanına saldırı düzenlendi. 

İnternet tarayıcısından web mağazasına giren kullanıcı burada ‘Ledger Live’ adlı bir dosya uzantısını indirdi. Kadın, dosya uzantısını indirdikten sonra dolandırıcılık işleminin olduğunu söyledi. Çalınmamasına karşı dikkat eden kullanıcı şifreleme sistemini sadece kendisi ve eşinin bildiğini ifade etti. Ancak farkında olmadan dolandırıcılar tarafından saldırıya uğradı. Bunun sonucunda kullanıcı, 14 bin Ripple değerinde kripto para kaybetti. 

Aynı yöntemle bir başka kullanıcı da geçtiğimiz aylarda saldırıya uğramıştı. Konuyla alakalı donanım cüzdanı üreten Ledger, kullanıcıları uyardı. Sahte ‘Ledger Live’ uzantılarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Kimlik avı, yönteminin son dönemlerde dolandırıcıların tercih ettiği bir taktik oldu. Bir başka kullanıcı bu yöntem yüzünden 16 bin dolarlık ZEC kaybetti. 

Paypal, blok zinciri konusunda tecrübeli bir kişiyi işe alacağını duyurdu. Şirket, ’Blockchain Stratejisi Direktörü’ adı altında iş ilanı yayınladı. Denetleme yapabilecek ve blok zinciri konusunda gerekli çalışmaları yürütecek birine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Herkesin bildiği üzere PayPal, internet üzerinden ödeme hizmeti veren bir şirkettir. Firmanın serüveni yaklaşık 22 sene önce başladı. Bu serüven günümüzde de sorunsuz şekilde devam ediyor. Bununla birlikte şirket, teknolojik gelişmeleri yakın takibe alıyor. Sadece takibe almakla kalmıyor, aynı zamanda gerekli yatırımlarda da bulunuyor. Blockchain teknolojisinin adını son yıllarda sıkça duyuyoruz. Sağladığı yenilikler firmaların dikkatini çekmeye yetiyor. Şeffaf ve sıradan sistemlere göre daha güvenilir olması ilgiyi daha da arttırıyor. Düşük maliyetli işlemlere izin vermesi şirketleri cezbediyor.

Online ödeme şirketi bunları bilerek, blok zincirine yatırım yapmayı mantıklı buluyor. Öncelikle yetkili birini blok zinciri görevine alarak işe başlama niyetinde. Blok zinciri konusunda işe alacağı kişinin tecrübelerinden yararlanarak yatırım yapacağı düşünülüyor.

Paypal tarafında bu gelişmeler yaşanırken, dünya corona virüsü ile mücadele etmeye devam ediyor. Virüs, dünyanın her bölgesine yayılmış durumda. Ülkeler ve şirketler ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Belli başlı şirketler hariç üretim neredeyse durma noktasında. Blockchain de yaşanılan krizden nasibini aldı. Blok zinciri ile yapılan çalışmaların daha yavaş yürüdüğü hatta ertelendiğine dair haberler geliyor.

PayPal, Pozisyon İçin Uzman Kişi Arıyor

Paypal, pozisyona başvuracak kişilerden üst düzey bir özgeçmiş talep ediyor. Güçlü referansa sahip ve gerçek manada tecrübe sahibi bir kişi arıyor. Kriterlere uygun her bireyin başvurusunu bekliyor. Kriterlerde ise en çok dikkat çeken iki nokta var. Birincisi adayın en az 10 yıllık blok zinciri tecrübesi olması gerekiyor. İkincisi ise, finansal firmalarda görev yapmış olması. Blok zinciri hakkında belli bir portföye sahip ve şirketi en iyi şekilde temsil edecek kişi, bu ilana başvuru yapabilir.

PayPal, pozisyon için beklentileri yüksek tutuyor. Ancak şirketin yapacağı yatırımlar düşünüldüğünde istekleri çok olmadığını düşünebiliriz. Sonuçta sıradan bir online ödeme sistemine sahip bir firma değil. Pozisyon ile ilgili herhangi bir ücret bilgisi verilmedi.

Bu arada PayPal’ın Türkiye’de hizmet vermediğini de hatırlatarak yazımızı noktalayalım.

Az önce yapılan duyuruya göre Binance, bazı paritelerin delist edileceğini duyurdu.

Ncash (NCASH), Key (KEY) ve Mainframe’in (MFT) de aralarında bulunduğu bazı paritelerin silineceği delist edileceği duyuruldu. Silinen paritelerin tüm listesi ise şöyle:

ADA/PAX, DREP/BNB, KEY/BTC, MFT/BTC, NCASH/BTC, POLY/BNB, TCT/BNB, TNB/ETH and VITE/BNB.

Hiçbir kripto paranın tam anlamıyla delist edilmediğini belirten Binance diğer paritelerden işlemlerin devam edeceğini belirtti.

Son dönemde borsalar bir bahar temizliği yapıyor gibi görünüyor. Son bir ayda birçok borsa delist işlemleri gerçekleştirmişti. Geçtiğmiz günlerde Binance FTX’in kaldıraçlı tokenlerini delist etmişti. 2 hafta önce ise Bitfinex birçok pariteyi delist edeceğini duyurmuştu.

Kraken’ın açtığı pozisyon ile İstanbul’da bankacılık ve ödemeler yöneticisi aradığını duyurdu. Tabi bu noktada Kraken’dan Türkiye adımı mı gelecek sorusu akıllara takılmakta.

Pozisyondan beklentiler şu şekilde açıklanmış durumda:

Bankacılık ve ödeme işlemleri sağlayıcıları ile güçlü ilişkiler kurmak
Potasiyel partnerlikleri araştırmak
Ürün entegrasyonu, durum tespiti ve sözleşme görüşmeleri gibi operasyonları yönetmek
Üstün müşteri deneyimi sunan başarılı ürün entegrasyonları sağlayabilmek adına mühendislik ekipleri ile işbirliğine gitmek
Kraken strateji ekibi ile birlikte çalışarak süreç verimliliğinin arttırılmasını sağlamak

Pozisyon hakkında detaylı bir bilgilendirme de yayınlayan Kraken’ın, pozisyon için aradığı özellikler ise şu şekilde:

İş geliştirme veya ilgili sektörlerde 5-10 yıl arası deneyim (Kripto, blockchain, brokerlık, borsa, bankacılık ve finansal hizmetler)
Akıcı bir İngilizce ve Türkçe, Almanca, Fransızca ve Rusça’dan En az biri
Mükemmel sunum ve iletişi becerileri
Ülke içi finansal mevzuata uygunluk hakkında temel bilgilere sahip olmak
Güçlü analitik uzmanlık
Kripto paralara güçlü ilgi duyma

Kraken’dan gelen bu adım ile birlikte, Türkiye’ye farklı borsaların operasyonları genişlettiğini düşünmek mümkün. Bildiğiniz üzere Huobi Türkiye Ofisi’ni açtı ve Türk Lirası (TRY) ile işlemlere yakın zamanda başlayacağının duyurusunu yapmış bulunmakta.

Bir diğer yandan Papara entegrasyonu ile Binance de TRY kapısını açmış bulunmakta. Global kripto para borsaları için önemli bir pazar haline gelen Türkiye için Kraken’dan de bir adım gelecek gibi gözükmekte.

Geçtiğimiz haftalarda da Hindistan yasaklarının kalkması üzerine Kraken’dan hızlı bir Hindistan adımı gelmişti.

Türkiye operasyonlarının başlaması halinde Kraken Borsasını kullanır mıydınız?

Lightning Network, Bitcoin’in ölçeklenebilirlik problemini ortadan kaldırmak maksadı ile 2015’te Thaddeus Dryja ve Joseph Poon tarafından geliştirilmiştir. Günümüzde yalnızca Bitcoin üzerine değil, diğer kripto para birimleri üzerine de uygulanabilen Lightning Network, kripto para birimlerinin kısıtlandırılmasını ortadan kaldırabilmeyi hedeflemektedir.

Bitcoin Blockchain, kripto para birimlerinin artması ve yapılan işlem hacminin artış göstermesi ile birlikte ağ yoğunlukları yaşamaktadır. Bu nedenle kripto para birimleri üzerinde ölçeklenebilirlik problemi ortaya çıkmıştır. Lightning Network sayesinde bu ağ yoğunluğu problemi ortadan kalkarak Bitcoin Blockchain üzerinde saniye başına işlem yapabilme kapasitesi artırılmaya çalışılmaktadır. Lightning Network ile birlikte ağdaki yoğunluk azalarak kripto para birimi kullanımı performans açısından yükselişe geçecektir.

Lightning Network Nasıl Çalışır?

Lightning Network, Bitcoin Blockchain zincirinden bağımsız bir şekilde kodlanarak oluşturulan ve bu platform üzerine inşa edilen bir transfer ağıdır. Bu sistemin Bitcoin Blockchain üzerine inşa edilmesi ile birlikte coin’ler üzerinde çift yönlü ödeme kanalları oluşturularak kullanıcıların herhangi bir ağ yoğunluğuna takılı kalmadan kısa süre içerisinde işlemlerini tamamlayabilmesi sağlanır.

lightningnw - Lightning Network Nedir ve Nasıl Çalışır?

Bu sistemi kullanabilmek için tarafların öncelikli olarak bir ödeme kanalı oluşturması gerekir. Ödeme kanalı oluşturulduktan sonra cüzdanlar aracılığı ile para aktarımı gerçekleştirilir. Ödeme kanalı oluşturma işlemi Bitcoin Blockchain üzerinde gerçekleştirilen bir işlem gibi dursa da zincir dışı olarak gerçekleştirilen bir işlem olduğu için küresel bir uzlaşmaya gerek kalmaksızın bu ödeme kanalları oluşturulabilir.

Lightning Network ile birlikte çift yönlü işlemler gerçekleştirirken ödeyeceğiniz işlem ücretleri eskiye nazaran çok daha uygun hale gelecektir. Lightning Network kullanımı TPS oranlarının yüksek olmasını sağlayarak işlemlerin kısa süre içerisinde tamamlanmasına olanak tanır. Çift yönlü bir ödeme kanalı oluşturulduğu zaman tarafların bu kanala ulaşabilmesi için özel anahtara sahip olmaları gerekir. Bu anahtarların kullanımı izne tabi olduğu için taraflardan biri, diğerinin izni olmaksızın cüzdana erişim sağlayarak başka işlemler gerçekleştiremez. İşlem gerçekleştirebilmek için tarafların karşılıklı onayı gerekir. Amaçlanan işlem bittikten sonra taraflar bu kanalı kapatarak son bilanço hakkında Bitcoin Blockchain’de yayınlamada bulunur. Nihai bilanço tamamlandıktan sonra taraflar Bitcoin satın alma işlemini gerçekleştirebilirler.

White paper, başarılı bir kampanya oluşturabilme amacı güden ICO’ların ihtiyaç duyduğu bir belge niteliğindedir. Piyasada yer alan her bir İlk Para Teklifi (ICO), White Paper ile gerçekleştirdikleri projede yer alan ve çözmek istedikleri problemleri net bir şekilde ortaya koyar. Projede yer alan problemin çözümü ve bu çözüm üzerine üretilen ürünlerin tanıtımı, kullanıcılar üzerinde gerçekleştireceği etki gibi birçok nitelik bu belge içerisinde yer alır.

White Paper oluştururken dikkat edilmesi gereken belirli unsurlar vardır. Bazı unsurlar sırası ile belge içerisinde yer almalı ve buna ek olarak problemin çözümünü yansıtacak niteliklere de yer verilmelidir. White Paper oluşturulduğu zaman öncelikli olarak belgede bir giriş kısmı oluşturmak gerekir. Giriş kısmında genel bilgilendirme yapıldıktan sonra feragatname bölümü oluşturulur. Bu bölümden sonra ise White Paper belgesi içerisinde yer alanlar “İçindekiler” bölümü ile kısaca ifade edilir. Devamında ICO oluşturduğu pazarın genel olarak tanımını yapar ve yer alan problemi ortaya koyar. Oluşturduğu ürün ile bu problemi nasıl ortadan kaldıracağını ifade eder ve çeşitli yol haritaları kullanarak belgeyi tamamlar.

White Paper Nasıl Yazılır?

2whitepaper 1024x512 - White Paper Nedir? Neden ve Nasıl Yazılır?

White Paper yazarken öncelikli olarak bir yasal uyarı ile birlikte feragatname bölümü yazılması gerekir. Bu feragatname ile birlikte ilerleyen zamanlarda yatırımın kendisinin kar etmeyeceğini bildiren uyarılara yer verilebilir. Feragatname bölümünü doldurduktan sonra belgenin en önemli kısmı ele alınır: Giriş.

White Paper girişi muhakkak dikkat çekici niteliklere sahip olmalıdır. Giriş kısmının ilerleyen zamanlarda yatırım yapmak isteyen kripto para birimi sahiplerine hitap ettiği unutulmamalı, mektup havası ile yazım gerçekleştirilmelidir. Belgenin tamamının okunmaya değer olduğunu ifade eden bölüm burası olduğu için piyasa problemini ve çözüm getiren ürününüzü burada ifade ederek okuyucunun dikkatlerini belge üzerine çekebilirsiniz.

White Paper oluştururken kullanılacak grafikler, tablolar ve görsel içerikler kullanıcıların dikkatinin dağılmasına mani olacak nitelikte olduğu için özellikle yer verilmelidir. Devamında problemin çözümüne ilişkin teknik ve detaylı bilgiler verilir. Bu durum belgenin sayfa sayısının artmasına neden olacağı için belge içerisinde gerekli yönlendirmeleri doğru bir şekilde gerçekleştirmek gerekir. Son olarak oluşturulabilecek bir sözlük yardımı ile belgenin tam olarak anlaşılmasını sağlayabilirsiniz.

ABD’de yaşanan faiz oranlarındaki düşüş, stablecoin piyasası için de önemli bir tehlike oluşturmakta. Yaşanan düşüşler sonrasında bazı stablecoin firmaları kepenk indirmek durumunda bile kalabilir.

Stablecoinleri kısaca tanımlamak gerekirse belki de “sentetik fiat para birimleri” biri yanlış olmayacaktır. Farklı kuruluşlar tarafından özelleştirilmiş para birimleri olarak da tanımlabilir.

Kuzey İrlanda Bankaları Kendilerine Ait Tasarımla Para Basabiliyor

Kuzey İrlanda bankalarının 2020 yılında bile kendilerine özel banknotlarını çıkarabildiğini duymuş muydunuz? Evet, aynen öyle. Bu banknotlar bildiğniz Bank of England’ın bastığı paralarla birebir aynı değere sahip ve aynı şekilde kullanılabiliyor. İrlanda’da oldukça sevilen bu özel banknotlar tüm Kuzey İrlanda’da geçerliliğe sahip.

Bu noktada stablecoinleri de İrlanda’da basılan bu paralara benzetebiliriz. Yani merkez bankasında basılan ve kabul göre bir paranın kopyası, stablecoinler de bu kopyanın dijitalleştirilmiş hali.

Banknotlar ve stablecoinler serbest bir şekilde elden ele dolaşabilirler. Bu sebeple bankalar arası yapılan transferler kadar takip edilebilir değildir. Bu paraların bir diğer ortak noktası ise bir kurum tarafından üretiliyor oluşları. Banknotlar Bank of Ireland veya Danske Bank tarafından basılırken, USD Coin (USDC) Circle tarafından Tether USD (USDT) ise Tether tarafından basılmaktadır. VE ayrıca iki tarafın kurumları da bu paraların değerini yönetmek ile sorumludur.

Stablecoin Şirketleri Nasıl Para Kazanıyor

Bu iki para biriminin başka bir ortak noktası da getirisinin yüzde 0 olmasıdır.

Peki bu kurumlar nasıl para kazanıyor. Danske Bank’ın veya stablecoin şirketlerinin gelir elde etme yolu işte tam bu noktada devreye giriyor. Yatırımcılar bu paraları alabilmek için karşılığında stablecoin şirketlerine ya da özel tasarım banknot basan (Danske Bank) bankalara para yatırmakta. Bu kurumlar ise aldıkları paraları ya faize ya da hazino bonosu gibi gelir getiren farklı yatırım enstrümanlarında kullanmakta. Ayrıca stablecoin sahiplerine de herhangi bir faiz ödemedikleri için bu yatırım araçlarından aldıkları faizler direkt olarak kurumun geliri haline gelmekte. Şirketler de stablecoinler karşılığı aldıkları bu paraların getirisi sayesinde sürdürülebilirliklerini sağlamakla kalmayıp, ciddi kazançlar elde ediyor.

Hızlı Bir Hesap

2019’un Temmuz ayında ABD Hazine Bonosu oranları yaklaşık yüzde 2.5’ti. Bu dönemde ise yaklaşık olarak 5 milyar $’lık bir stablecoin arzı mevcuttu.

Bu şirketlerin 4 milyar $’lık bono aldığını varsayalım. 1 milyar $’ı ise likidite için boşta tuttuklarını öngörelim. Bu yatırım ile şirket ay sonunda yaklaşık 100 milyon $’lık bir gelire sahip olmuş olacak. Rakamı hayal edebiliyor musunuz! Bu stablecoin işi, işte bu kadar değerli.

Fakat faiz oranlarının 0’a kadar düşmesi sebebiyle bu şirketler zor durumda kalmış durumda. Çünkü faiz yolu ile paradan para kazanamıyorlar.

Şirketler Nasıl Varlığını Sürdürecek

Faizlerin 0 olduğu bir noktada şirketlerin bu yöntemle para kazanması imkansız. Euro bölgesinden bir stablecoin olan EURS’in şirketi avrupada faizlerin 0’ın altında olması sebebiyle bir faiz geliri elde edemiyor. Üstüne üstlük geçtiğimiz sene 15 milyon EURO’luk bir maliyet tablosu da oluşturdu. Ofis kirası, maaşlar ve diğer gider kalemleri ile şirket 15 milyon EURO’luk bir maliyeti üstlenmiş durumda.

Bazı şirketler komisyon istemeye başlayabilir.

Bu noktada Tether, hali hazırda yatırımcılarından Tether’e dönüşüm için yüzde 0.1’lik bir komisyon almakta. Fakat Paxos ya da TrustToken dönüşüm işlemi için müşterilerinden herhangi bir komişyon talep etmemekte.

Stablecoin Bakiyelerine Negatif Faiz Uygulanabilir

Diğer bir seçenek ise negatif faiz. Komisyon geliri almayan stablecoin şirketleri negatif faiz seçeneğine de başvurabilir. Ancak bu işlemi halen ücretsiz yapan şirketler mevcut olursa kimse negatif faiz kapısı bulunan bir kurumun kapısını çalmayacaktır.

Tabi birden fazla iş koluna sahip stablecoin firmaları, bu maliyetleri diğer iş kollarına yükleme kabiliyetine de sahip olabilir. Sonrasında ise zamanla daha yüksek yomisyon içeren çeviri işlemlerini aktive edebilirler.

Tabi bunların işe yaramaması durumunda ise farklı iş kollarına sahip olmayan ya da müşterilerini komisyonlar sebebiyle kaybetmeye başlayan stablecoin firmaları kepenk indirmek zorunda kalabilir. Faizlerin bu seviyede seyrederken, kripto para piyasasında önemli büyüme emareleri gösteren stablecoinlerin geleceği nasıl olacak her birlikte göreceğiz.

SF Express, corona virüsü nedeniyle ihtiyaçların giderilmesi için yeni bir yönteme başvurdu. Şirket, Blokchain teknolojisini kullanacağını açıkladı. Tıbbi malzemelerin tedariği için böyle bir karar alındı. Salgının ciddi boyutlara ulaşması, şirketlerin farklı yollara başvurmasına neden oluyor. SF Express de bu şirketlerden biri… Şirket, Çin’in ikinci en büyük kurye hizmeti sağlayan ağına sahip. Şirketin bulunduğu konumdan dolayı krizde daha iyi çözümler bulması bekleniyor. SF Express de beklentileri karşılayabilmek için blok zincirine başvuruyor. Virüsün sık yaşandığı ve vakaların arttığı dönemde tıbbi malzemelere daha çok ihtiyaç duyuluyor. Bu durumda SF Express, sıkıntıları blok zincirinin çözebileceğini düşünüyor.

Corona virüsü için kuryelerin alacağı önlemler bu kapsamda önemli. Her ne kadar Çin’de virüsün yayılması dursa da tıbbi ürünleri ihtiyaç duyuluyor. Hem hastaneler hem de bireysel müşteriler gerekli ürünleri temin etmek istiyor. Bu süreci sorunsuz yönetmek, SF Express için önemli hale geliyor.

SF Express, blok zinciri sayesinde taşımacılık işinin daha kolay olacağını düşünüyor. Şirket, ‘’ Blok zinciri teknolojisinin altyapı çalışmaları hız kazanmıştır.’’ şeklinde açıklama yaptı. Tıbbi malzemelerin taşınmasında blok zinciri, güvenliği en üst seviyede tutacaktır.

Corona Virüsü Dünya Sorunu Haline Geldi

Corona virüsü ilk dönem Çin’de ortaya çıktı. Ancak uluslararası seyahatlerin yapılması virüsün yayılmasını hızlandırdı. Yaklaşık 3 ay içinde dünya geneline yayıldı. Tüm ülkelere yayılmasından sonra Dünya Sağlık Örgütü de virüsü tanıdı. Ülkeler kriz masaları oluşturdu. Dünyanın dört bir tarafında ekonomik gelişmeler yaşandı. Blokchain teknolojisine de bu süreçte büyük işler düştü. Başta sağlık sektörü olmak üzere farklı sektörler, daha iyi hizmet verebilmek için blok zincirine başvurdu.

Yaşanılan süreçte blok zinciri, veri ve yapay zeka konusunda yardımcı olacağı düşünüldü. Blockchain, tıbbi ve gıda ürünlerinin tedarik noktasında önemli destek sağlayacağı konuşuldu. Blok zinciri sayesinde, ürünlerin takip edilmesi ve gönderilmesi, aynı zamanda kayıt altına alınması daha kolay olacağı belirtildi. Corona virüsü ile sadece sahada mücadele etmek yetmez. Dijital yöntemlerle de üstesinden gelmek gerekir. SF Express, Alibaba ve Apple şimdilik Blockchain’i seçen firmalar oldu.

Kripto girişim şirketi olan Paradigm, MakerDao açık artırmasına katılan ve en çok Maker’ı (MKR) toplayan kurum olmuş durumda. Bildiğiniz üzere düşüş ile birlikte oluşan 4.5 milyon $’lık düşüşü kapatmak adına MakerDao, bir açık artırma düzenleyeceğini duyurmuştu.

Gerçekleşen açık artırma 19 Mart ile 28 Mart tarihleri arasında yapıldı. Toplamda 20.980 Maker’ın satıldığı açıklanan açık artırma sürecinde Maker’lar ortalama 296,35 $ fiyat ile satıldı. Açık artırmaya ise toplamda 36 farklı kişi veya kurum katılmış durumda. Bahsedilen tarihler arasında toplam 106 farklı müzayede gerçekleştirildi.

En Büyük Payı Paradigm Almış

Attığı tweet ile birlikte gerçekleşen 106 müzayedenin 76’sını kazandığını belirten Paradigm, Maker tokenleri için toplamda 3.6 milyon Dai (DAI) ödediğini duyurdu.

Boomerlar Alım Yapmış Olabilir Mi?

Daha önceki açıklamalara göre açık artırmanın ilk 33 müzayedesi MakerDao Vakfı tarafından kazanılmıştı. Birçok kimse bu duruma bir anlam verememiş, MakerDao’nun neden tekrar alım yaptığını çözememişti. Sonrasında ise konu ile alakalı bir açıklama vakıf tarafından yapılmış ve 3’üncü taraf alıcılara yardım etmek amacıyla bu alımların yapıldığını, yani aslında vakıfın alım yapmadığını sadece alım yapmak isteyenlere aracı olduğu belirtilmişti.

Bildiğiniz üzere açık artırmaya katılım için bazı işlemler yapılması gerekiyor ve sistemin nasıl çalıştığının da bilinmesi gerekiyordu. Bu işlerden çok iyi anlamayan kişiler direkt olarak vakıftan konu ile alakalı yardım istemiş olabilir.

Bizim üzerimizden alım yapan yatırımcıların kesinlikle bir avantaja sahip olması söz konusu değil.

MAKERDAO FOUNDATION

Vakıf aracılığı ile yapılan alımlarda herhangi bir avantaj olmadığını da özellikle vurgulayan MakerDao, sadece yatırımcıların tekliflerini sisteme sürerek alıma aracı olduklarını belirtti. Toplamda 3 farklı adresin açık artırmadan pay aldığını belirten MakerDao işlemlerin başarıyla tamamlandığını belirtti.

MakerDao Aracılığıyla Alım Yapanlar Kim

Bildiğiniz üzere MakerDao açık artırmadan birkaç gün önce katılım için gerekli teknik özellikleri ve gereklilikleri açıklamıştı. Durumdan anlaşılan alım yapmak isteyen diğer 2 adresin bu teknik gereklilikleri yerine getiremediği. Bu noktada ise vakıftan yardım istenmiş olabilir. Çünkü öncesinde vakfın alımlara aracılık yapacağı ile ilgili bir açıklama yapılmamıştı.

Sizce alım boomerlar tarafından yapılmış olabilir mi?

İlk Para Teklifi” ICO, Initial Coin Offering’in kısaltılması ile oluşturulan bir terimdir. Bu ilk para teklifi ile ifade edilen, yatırımcıların sahip oldukları Ethereum veya Bitcoin gibi kripto paraların kullanılması ile birlikte yeni bir kripto para birimine veya token’e sahip olabilmelerini teklif etmektir.

“İlk Para Teklifi” olarak adlandırılan ICO’lar, 2013 yılı itibari ile kripto para borsasında para birimlerinin gelişimini finanse edebilmek maksadı ile sıklıkla kullanılan teklifler arasında yer alır. ICO’dan önce oluşturulmuş bütün kripto para birimleri talebin olması durumunda yeni kripto para birimleri ile takas edilerek işletilmektedir. Ethereum hususunda ICO’ların kullanılmasının temel sebebi ise yeni kripto para birimi oluşturmayı teşvik ederek bunun finansman sorununu ortadan kaldırmaktır.

“İlk Para Teklifi” ICO Teriminin Tarihi

ico2 1024x531 - İlk Para Teklifi - ICO Nedir? Neden Yapılır?

İlk Para Teklifi” ICO, ile dağıtılan ilk kripto para birimi Ripple(XRP) olmuştur. 2013 yılında Ripple Labs, bir kripto para birimi olan Ripple’ı geliştirdi ve 100 milyar adet XRP token oluşturdu. Şirket bu para biriminin geliştirilebilmesi açısından jetonları satışa sundu.

Aynı yılda akıllı sözleşmelerin gerçekleştirilebilmesi ve Bitcoin üzerinde bulunan işlemlerin kodlanabilmesi için Mastercoin, Bitcoin üzerinde bir katman oluşturacağını ifade etti. Mastercoin geliştiricisi, Bitcoin satın alabilmek üzere Mastercoin satarak oldukça yüksek tutarda bir meblağ elde etti. Oluşturulan bazı kripto para birimleri de ICO’lar sayesinde kendilerini finanse edebildiler. Bu kripto para birimleri üzerinde şüphesiz ki dikkatleri üzerine çeken Ethereum oldu. 2014 yılı itibari ile Bitcoin karşılığında Ethereum satarak en büyük kripto para birimleri arasında yerlerini aldılar.

Kripto para dünyasının başarılı kadını, Bakkt’ın eski CEO’su ve Georgia Eyaleti’nin yeni Senatörü Kelly Loeffler kimdir?

Kelly Lynn Loeffler 1970 yılında Illinois, Bloomington’da doğdu. Hayatının ilk dönemlerini Stanford’da ailesinin mısır ve soya fasulyesi çiftliğinde geçiren Loeffler buradaki Olympia High School’da öğrenim gördü. Illinois Üniversitesi bünyesindeki Urbana-Champaign’s Gies İşletme Fakültesi’nde Pazarlama bölümünden mezun oldu. Daha sonra da Depaul Üniversitesi Kellstadt İşletme fakültesinde Uluslararası Finans ve Pazarlama alanında yüksek lisans yaptı.

İş Kadınlığından Senatörlüğe!

Pazarlama bölümünü bitirdikten kısa bir süre sonra Loeffler Toyota’da çalışma fırsatı buluyor. Bölge yöneticiliği yaptığı bu işi yüksek lisansı için bırakarak akademik hayatına devam etti. Yüksek lisans derecesini kazandıktan sonra Citibank, William Blair & Company ve Crossroads Group’ta çalıştı.

2002 yılına girdiğimizde Intercontinental Exchange adındaki finansal servis sağlayıcısı firmasında işe girdi ve hâlâ birlikte olduğu eşi Jeffrey Sprecher ile tanıştı. Firmanın CEO’su olan Sprecher ile 2004 yılında evlenerek iş dünyasında bir “Power Couple” hâline geldiler. İkisi de iş hayatında gittikçe ileriye giden işlere imza atan ikili şu anda üç çocuk sahibi.

Atlanta menşeili Intercontinental Exchange’in Pazarlama ve Satış Grubu başkanlığı yapan Loeffler, bir yandan da sosyal çalışmalar yürütmekteydi. Spor ile oldukça ilgili olan Loeffler, hemcinslerinin çeşitli spor dallarında etkin olmasını destekleyici hamleler yaptı. 2010 yılında Kadınlar Ulusal Basketbol Birliği’nin Atlanta Dream (WNBA)’den hisse satın aldı. Ardından 2011 yılında Mary Brock ile birlikte Atlanta Dream’i tamamen satın aldılar.

Bakkt 1024x269 - Kelly Loeffler Kimdir? İş Kadınlığından Senatörlüğe!

Ancak kripto para dünyasında tanınması Bakkt sayesinde oldu. Güvenilir ekosistemi ve çeşitli dijital cüzdan seçenekleriyle adından söz ettirilen Bakkt 2018 yılında kripto para dünyasına merhaba dedi. Loeffler, piyasaya girmesiyle beraber ortalığı hareketlendireceği düşünülen Bakkt’ın, uzun süre CEO’luğunu yaptı. Kripto para dünyasındaki tanınmışlığının yanı sıra zaten Amerikan geleneksel borsalarında gayet tanınmış bir isim olan Kelly Loeffler, 2020 yılında Georgia Eyaleti Senatör seçimine Cumhuriyetçi’lerin adayı olarak katıldı ve kazandı.

Son günlerde kendisinin ve eşinin Corona Virüsü salgınından fayda sağladığı konuşuluyor ve bu konuda haklarında soruşturma açıldı. Soruşturmanın sebebi de şu; pandemi ilanından önce virüsün yayılacağını öngören Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin (CDC) bilim insanları ile bir Senato Sağlık Komitesi yapılıyor. Bu toplantının sonrasında edindiği bilgiler doğrultusunda Loeffler birkaç şirkete ve firmaya yatırım yapıyor. Şirketlerin evde çalışma (home office) üzerine çalışmaları olduğu biliniyor. Yani olası bir karantina durumunu ön görüp bunu kendi lehine çevirdiği için Loeffler ve eşi hakkında “haksız kazanç sağlama” iddiasıyla soruşturma açılıyor. Şu an (31.03.2020) soruşturma devam etmekte ve henüz bir karar verilmediği bilinmektedir.