Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $69850.01
-0.77%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3521.6
-1.43%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $53.16
-3.20%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $606.2
2.59%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Dünyanın e-ticaret denince akla gelen ismi Amazon, tedarik zincirini izlemek amacıyla kullanmak üzere bir Blockchain sistemi için patent başvurusunda bulundu.

Corona virüsü pandemisi sebebiyle dünyanın dört bir yanında birçok insan hayatına evinden devam ediyor. Karantina dönemi nedeniyle dışarıya alış verişe çıkamayan birçok insan da e-ticarete sardı. Hiç olmadığı kadar yoğun bir dönem geçiren kargo ve e-ticaret şirketleri, satılan malın müşteriye ulaştırılmasında konusunda sıkıntı yaşıyor.

E-ticaret devi Amazon da aynı sıkıntıyı yaşayanlardan biri. Ancak Amazon bu derdin devasını Blockchain teknolojisinde buldu. 26 Mayıs tarihinde tedarik zincirini kontrol etmek amacıyla bir Blockchain sistemi kurmak amacıyla patent başvurusu yaptığı öğrenildi.

Patentin açıklama bölümünde, Amazon’un “tarafların küresel tedarik zincirinin haritalandırılmasına izin veren bir kurumsal bir hizmet platformu” hedeflediği görülüyor. Yani üretimden son kullanıcıya kadar geçen tüm tedarik aşamalarının izlenmesi hedefleniyor. Bu izlenmeye tabii ki üreticiler, kuryeler, distribütörler, son kullanıcılar ve hatta 2.el olarak satılması durumunda yeni kullanıcıların bile dahil edilmesi düşünülüyor.

Amazon daha önce de Blockchain çözümlerine başvurmuştu. O yüzden de güvenilir ve değişmez yapısına aşina. Blockchain teknolojisinin bu güvenilir yapısı, tedarik zincirinin izlenmesini son derece profesyonel bir şekilde kontrol edecektir. Üstelik Blockchain teknolojisinin tedarik zincirinin kontrolünde kullanılışının örnekleri de mevcut. Corona virüsü pandemisi sırasında Çin’den Amerika’ya yollanan maske ve sağlık malzemelerinin üretim aşamasından Amerika’ya varışına kadar tüm tedariği Blockchain tabanlı bir sistem sayesinde izlenebilmişti.

Son yapılan araştırmaya göre, Bitcoin ve Blockchain teknolojisi gelişmiş ülkelere nazaran gelişmekte olan ülkelerde 4 kat daha hızlı benimseniyor.

Kripto paranın benimsenmesi ile ilgili tüm dünyada yaptığı çalışmalarla ünlenmiş Onfo, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kripto para benimsenmesi üzerine yeni bir araştırma yayınladı. Benimsenme ve kripto para kullanımının yaygınlaşması adına tüm dünyada kendi coin’i üzerinden ulaştığı verilerle yaptığı araştırma sonuçları oldukça ilgi çekici.

Araştırmacılar tarafından Amerika Birleşik Devletleri ile Almanya’nın gelişmiş, Rusya ile Endonezya’nın gelişmekte olan ülkeler olarak seçildi. Her ülkeden 100 kişiye 10 coin verildi. Bireylerin bu kripto parayı kullanmaları, başkalarını da kripto para konusunda bilgilendirmeleri ve onları kripto para dünyasına çekmeleri istendi. Ve hatta bunun için teşvik adı altında ek ödüller verildi.

Sonuçlara gelince, gelişmiş ülkeler klasmanındaki Almanya sadece 763 yeni insanı kripto para dünyasıyla tanıştırmış. Amerika’da ise bu sayı 1112’yi buluyor. Ancak iş gelişmekte olan ülkeler klasmanına girdiğinde ise işler değişmiş. Rusya’daki 100 kişi 2304 yeni kripto para yatırımcısı kazandırırken Endonezya muazzam bir sonuç vererek 4350 insanı kripto para dünyası ile tanıştırmış.

onfo kripto para benimsenmesi hızı - Gelişmekte Olan Ülkelerde 4 Kat Daha Hızlı Benimsenme!
Onfo’nun yayınladığı kripto paraların ülkeler arasındaki yayılım hızı grafiği

Onfo’nun kurucusu JR Forsyth araştırma sonuçları hakkında konuştu;

“Akıllı telefonların kullanımının yaygınlaşması, Corona virüsü pandemisinin ekonomiyi kötü etkilenmesi ve hükümetin vatandaşlarına kredi verme sisteminin olmaması nedeniyle Endonezya, kripto paranın benimsenmesi için çok uygun bir ortam hâline geliyor.”

Kripto para dünyasının benimsenmesini hızlandırmanın yolu tabii ki de maddi desteğe ihtiyacı olan insanlardan geçecektir. Gelişmekte olan ülkelerde vatandaşların iş istihdamının sağlanamaması nedeniyle “kolay para kazanma yolu” olarak gördüğü Bitcoin dünyasına kapılması ve gelişmiş ülkelere nazaran daha hızlı yayması normal görülmektedir. Tam da bu yüzden birçok kripto para yatırımcısı ve analisti özellikle Afrika’nın Bitcoin rönesansına ön ayak olacağını savunmaktadır.

Digital Assets Data’nın CEO’suna göre, dünya dijitalleştikçe öncü kripto para birimi olan Bitcoin, altın rolü üstlenecek.

Digital Assets Data firmasının CEO’su Mike Alfred, “gençler, her şeyin sanallaştığı ve dijitalleştiği bir dünyada Bitcoin ile çok daha fazla ilgilenmeye başladı.” dedi.

Bitcoin’in Statüsü

Neredeyse 10 yıl önce çıkan Bitcoin, bu süreç içinde 20.000$ bandına çıkmayı başardı. Bir kripto analisti olan PlanB, “Bitcoin bu 10 yıl içinde bir çok kez rol değiştirdi.” dedi.

Alfred sözlerine, “Bazı itibari paraların istikrarsızlığı ve enflasyon oranı, bu para birimleri için tasarruf etmeyi ve birikim yapmayı son derece riskli bir hale getirmiş durumda.” diye devam etti.

Örneğin, son yıllarda enflasyondan ciddi bir şekilde etkilenen Venezuela’da, itibari paralardan ziyade Bitcoin popülerlik kazanmış durumda.

Bitcoin insanlar tarafından kabul görmeye devam ettikçe, daha fazla finansal alanda kullanılacak ve bu artan arz otoriteler tarafından kabul görecek.

Bazıları Altın Sever

Bir ekonomist olan Peter Schiff, son günlerde attığı tweetlerde bu duruma karşı çıktığını ve bir yatırım aracı seçecek olsa tercihini altından yana yapacağını belirtti.

Kripto yatırımcılarının ilgi unsuru haline gelen Bitcoin’in astronomik fiyat artışlarına dikkat çeken Schiff, önümüzdeki yıllarda Bitcoin’in değer kaybedeceğini ve altının şaşaalı günlerinin başlayacağını düşündüğünü söyledi.

Schiff sözlerine, son birkaç senedir Bitcoin yatırımcılarının altın yatırımcılarıyla alay ettiğini dile getirdi. Bu durumun asıl sebebi son yıllarda Bitcoin’in altından çok daha fazla getiri getirmesiydi. Schiff ayrıca, “bu durumun önümüzdeki bir kaç sene içinde tam tersine döneceğini düşünüyorum” diye ekledi.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde bir bankacılık devi olan Goldman Sachs, Bitcoin’i meşru bir varlık olarak görmediğini açıklamıştı.

 

Çin uzun zamandır beklenen Bitcoin gibi dijital paraların miras olarak kabul edilmesini öngören Miras Yasası’nı sonunda kabul etti. Yasanın kabulüyle birlikte artık Çinliler Bitcoin gibi dijital varlıklarını miras olarak evlatlarına ve diğer mirasçılarına bırakabilecek.

Uzun bir süredir beklenilen dijital varlıkların korunması, miras olarak varislere bırakılması ile ilgili yasa tasarısı sonunda geçti. Çin’in dijital yuan atılımından sonra böyle bir yasanın gelmesinin en mantıklı hareket olacağı düşünülüyordu. Dijital yuan için gün sayan hükümet, dijital yuanın kullanımının yaygınlaştırılması için de böyle bir hamle yapmış olabilir.

Çin bayrağı - Çinliler Bitcoin Gibi Dijital Varlıkları Miras Bırakabilecek!

2014 Ekim ayında yeni bir Medeni Kanunu’na ihtiyaç olduğu kararı verildikten sonra 2016 Haziran ayında çalışmalarına başlandığı belirtilen yeni Medeni Kanun, 1 Ocak 2021 yılında yürürlüğe girecek. 13. Ulusal Halk Kongresi’nde üst makamlarca konuşulduktan sonra onaylanan “Çin Halk Cumhuriyeti Medeni Kanunu” kişilik haklarını da koruyacak.

Birçok akademisyenin üzerinde çalışma yaptığı öğrenilen yeni Medeni Kanunu’nun tek odak noktası kişilik hakları değil. Kişilerin taşınır ve taşınmaz mülkiyetlerini, dijital varlıklarını da devlet koruması altına alıyor.

Devlet korunması altına alınması demişken bazı Çin mahkemeleri kripto para birimleri ile ilgili şaşırtıcı kararlar verdi. Şanghay’da bir mahkemede Bitcoin yasalar tarafından korunan bir dijital varlık olarak kabul edildi. Shenzhen’deki bir mahkeme de Ethereum’un ekonomik değeri olan yasal bir mülkiyet olduğunda karar kıldı.

Çin hükümetinin dijital varlıklarla ilgili icraatları hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Çin Komünist Parti’nin üyelerine dağıttığı dijital paralar ve blockchain teknolojisi konulu kitapta Facebook’un Libra’sına “tehdit” olarak değinilmişti. Sadece dağıttığı kitap ile bile Çin’in dijital para ve dünya ekonomisi konusunda ne kadar ciddi olduğu anlaşılabiliyor. Corona virüsü pandemisi tüm dünyada devam ederken Çinliler dijital yuanın yanı sıra Bitcoin gibi dijital varlıkların miras olarak bırakılmasını sağlayarak bir adım öne geçtiler.

FINMA İsviçre Bankası InCore Bank’a dijital transferleri gerçekleştirebilmesi için yetki vermiş durumda. Bu sayede banka transferlerini gerçekleştirebilecek ve aynı zamanda müşterilerine de hizmet verebilecek.

Bu adım ise blockchain dünyasında Avrupa’daki bankacılık sektörünün kripto- dostu olması yönünde büyük etki yaratacak gibi gözüküyor. Zira bu adım bölgedeki diğer bankalar için de örnek teşkil edebilme potansiyeline sahip.

InCore Bank onay süreci ile birlikte kripto dünyası ile hareket edebilecek ilk kurumsal banka olmuş olacak. Artık banka kurumsal yatırımcılarının dijital varlıkları alıp satmasına, tutmasına ve transfer etmesine izin verecek.

InCore Bank CEO’su atılan adım ile ilgili şunları söylüyor:

Müşterilerimiz yeni süreçlere yatırım yapmak zorunda kalmadan yeni varlık sınıflarına açılarak yatırım yapma fırsatına sahip olacak. Bu adım ile geleneksel varlık sınıfları ile yeni nesil varlıklar arasında köprü görevi göreceğiz.

Banka hali hazırda dijital varlıkların yönetimi ile ilgili danışmanlık firması Inacta AG ile çalışmalarını yürütmekte.

Yerel medya kuruluşları ise InCore Bank’ın sektöre giriş yapan en iyi bankalardan biri olduğunu düşünüyor.

Bankalar İçin Blockchain Adaptasyonu

InCore Bank yöneticileri ise konu ile ilgili olarak ilerleyen dönemde yeni stratejiler gelişerek blockchain adaptasyonunu daha da geliştirmeyi planladıklarını belirtmekte. Önümüzdeki dönemlerde müşterileri için “custody” ve benzeri hizmetler de sunmayı planladıklarını belirten yetkililer, brokerlık gibi hizmetlerin de sunulacağını sözlerine eklediler.

Blockchain ile kara para aklama konusunda son dönemde sıkı önlemler alan FINMA, konu ile ilgili düzenli raporlar yayınlamakta. Ek olarak 7 Şubat tarihinde kripto para borsalarına yapılan trasferler için geçerli olan 5,000 CHF’lik limiti de 1,000 CHF’e (1.020 $) çeken düzenleyici kurum, kripto paralar ile yapılan işlemleri sıkı bir şekilde takip etmekte.

Bitmain bozulan cihazların tamirinin nasıl olacağı ile ilgili kurslarını daha geniş bir alana yayma kararı aldı. Yeni adım ile birlikte Kuzey Amerika’daki kullanıcılar eğitimden faydalanarak sertifika alacaklar.

Geçmişte eğitim ve sertifikasyon işlemi Çin’e seyahat gerektirmekteydi. Fakat yeni anlaşma ile artık seyahate gerek kalmayacak.

Cuma günü yapılan duyuru ile birlikte Bitmain, Amerika merkezli teknoloji kuruluşu Core Scientific ile anlaştığını duyurdu. Şirket yapay zeka, blockchain ve kripto para madenciliği gibi alanlarda uzmanlaşmış durumda.

Şirket tarafından verilecek eğitimlerin bu sonbaharda başlaması planlanıyor. Şirket ise eğitimlerin nerede olacağı ile ilgili bir açıklama yapmış değil.

Bitmain 2017 yılında buamaçla Ant Training Academy’i kurmuştu. Burada madencilik cihazlarının kurulumunun nasıl yapılacağı, nasıl yürütüleceği, ve bakım işlemlerinin nasıl yapılacağının eğitimleri verilmekte. Fakat akademi sadece Çin’de hizmet vermekteydi. Bu sebeple diğer ülkelerden eğitim almak isteyen kişilerin Çin’e gelmesi gerekmekteydi.

Sorunlu Cihazlar

Bildiğiniz üzere Bitmain tarafından üretilen yeni nesil S17 serisi cihazlar ile ilgili birçok şikayet gelmekte. Fiyatları oldukça yüksek olan halving sonrasında birçok madencilik cihazının (s9 serileri) Bitcoin (BTC) için verimsizleşmesi ile birlikte 17 serisi cihazlar büyük önem kazanmıştı. Fakat verimlilik konusunda sorun yaşayan birçok madenci konu ile ilgili olarak Bitmain’e başvurmuştu.

Bitmain ise problemi kabul etmiş ve üzerinde çalıştıklarını doğrulamıştı.

Bitmain eğitim programını genişletmesi ile birlikte cihazlardan şikayetçi olan neredeyse yüzde 30’luk madenci grubunun sorunlarını daha hızlı çözmeyi hedeflemiş olabilir. Ek olarak coronavirus ile birlikte Çin’e seyahat etmek istemeyen birçok kullanıcı da bu anlaşmaya vesile olmuş olabilir.

Celcius kullanıcıları artık kredi kartlarından ya da banka kartlarından minimum 50$ olmak üzere Tether Gold alabilecek.

Simplex ile ortaklık kuran Celcius Network, kullanıcılarına kredi ve banka kartları ile kripto para birimi satın almalarını sağlayacak.

Bir kripto fonlama şirketi olan Celcius, artık kullanıcılarına kredi ve banka kartları ile Tether Gold almalarına olanak sağlıyor. 28 Mayıs’ta açıklanan habere göre minimum satın alma tutarı 50$ ve yıllık faiz oranı %4 rakamında geziyor.

Sadece Tether Gold Değil

Tether Gold’un yanı sıra, Simplex ile yapılan ortaklık firmanın kendi tokeni olan Celcius (CEL)’in de kredi ve banka kartıyla satın alınmasına olanak sağlıyor.

Bu yenilik, Celcius’un uygulamasında Tether Gold’u listelemesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Celcius, Tether Gold’u kullanıcılarına bir yatırım aracı gibi empoze etti ve yatırımcıların yıllık olarak Tether Gold’dan %3 faiz almalarını sağladı. Bu durumla birlikte Celcius, kredi ve banka kartlarıyla çalışan ve kripto para birimlerinden faiz kazandıran sayılı firmalardan biri.

Ayrıca, Şubat 2020’de Celcius, Simplex ile yapılan iş birliğinin ilk meyvesini Bitcoin ve Ethereum’un kredi ve banka kartlarıyla satışa açılması olarak aldı. Bitcoin ve Ethereum’a bu desteği sunan tek borsa Celcius değil, Huobi ve Binance’de Visa ve Mastercard uyumluluğu ile birlikte bu satın alımlara olanak sağlıyor.

Bildiğiniz üzere Tether Gold, tartışmalı bir stablecoin haline gelen USDT’nin yaratıcısı Tether tarafından geliştirilmiş bir token. Ocak 2o20’de piyasaya sürülen Tether Gold adından da anlaşılacağı gibi altın endeksli bir stablecoin.

Cryptojacking yazılım nedeniyle bilgisayarı aşırı ısınan gencin cüzdanı veya bilgisayarı değil, eli yandı. Kötü niyetli yazılımların cüzdanınıza veya bilgisayarınıza zarar verebileceği biliniyor ancak fiziksel olarak size de zarar verebileceğini biliyor muydunuz?

Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Krallık’ta sıra dışı bir olay meydana geldi. İngiltere’nin Sheffield kentinde yaşayan 18 yaşındaki Abdelrhman Badr, Corona virüsü pandemisi nedeniyle sosyal izolasyonu sırasında her zamanki gibi evinde oyununu oynuyordu. Ancak bir süre sonra bilgisayarı aniden kapandı. Kontrol etmek isteyen genç, bilgisayarına dokundu ve hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı. Bilgisayarının anakartı o kadar ısınmıştı ki gencin elini yaktı.

Hastaneye götürülen gence yanık tedavisi uygulandı. Olaydan sonra evine döndüğünde bilgisayarının çok oyun oynamaktan ötürü bozulduğunu düşünen Badr, sadece bir ısınma diyerek olayı geçiştirdi. Ancak bilgisayarını uyku moduna aldığında bile fanlarının çalıştığını duyabiliyordu. Bilgisayarı asla kapanmıyor veya tamamen uyku moduna girmiyordu. Bunun üzerine 3 hafta kadar sonra bilgisayarını tekrar kontrol etti. Kontrolü sonucu hiç girmediği ve hatta adını bile duymadığı bir siteye veri aktarımı yapıldığını fark etti.

Badr, bilgisayara sızarak başkaları adına işlemci gücünü harcayan ve bu şekilde kripto para madenciliği yapan kötü niyetli bir yazılım olan cryptojacking ile karşı karşıyaydı. Kurum ve kuruluşların yanı sıra hükümetleri bile korkutan cryptojacking, corona virüsü pandemisi ile gittikçe artan siber suçlardan sadece birisi. Badr farkına bile varmadan bilgisayarınıza sızıp işlemcisini kripto para kazmak için harcayan siber suçluların hedefinin Monero olduğu belirlendi.

Monero gizliliği çok yüksek bir kripto para olmasının yanı sıra son zamanlarda özellikle Güney Kore’de yaşanan skandallardan sonra gözden düşmeye başladı. Her geçen gün siber suçluların yakalanması, çetelerin çökertilmesi ve bu gibi siber suçların aydınlatılması ile Monero’nun kara ekonomiyle ilişkisi daha da açığa çıkıyor.

Kripto para sektörünün hızlı botu PalmaBot, geleneksel yatırım şirketi FIMA ile bir köprü niteliğindeki partnerliğini duyurdu.

Kripto para dünyasında kullanılan araçların diğer sektörlerde kullanılması her gün rastlanan bir olay değil. Özellikle geleneksel bir yatırım kurumunda kullanılması. İki uçta gözüken kripto para dünyası ile geleneksel yatırım kurumları arasındaki uçurumu ortadan kaldırmak için ilk ortaklık kuruldu. Bağları bir yıl kadar önce Rovinj’de gerçekleşen Fintech Adria konferansında kurulan FIMA ve PalmaBot beklenen güzel haberi verdi.  

Telegram tabanlı dijital varlık yönetim botu PalmaBot ile 25 yıllık tecrübesiyle geleneksel yatırım endüstrisinin önemli bir ismi olan FIMA partnerliklerini açıkladılar. Birbirine zıt olarak algılanan iki kutbun arasındaki buzları eritmeyi sadece şirketler olarak değil tüm sektör olarak amaçladıklarını duyurdular.  

PalmaBot - FIMA Ve PalmaBot, Buzları Eritmeye Geliyor! 
PalmaBot’un başarısının mimarları

Peki PalmaBot Nedir? Ne İşe Yarar?

Kripto para dünyası 7×24 devam eden, tatili veya kapanışı olmayan bir borsadır. Hâl böyle olunca da anlık değişimler nedeniyle sürekli takip edilebilirlik kripto para ticaretinde çok önemli bir yer taşıyor. PalmaBot da tam bu noktada devreye giriyor. Sosyal mesajlaşma platformu Telegram tabanlı dijital varlık yönetimi aracı olarak hayatımıza giren PalmaBot, kullanıcıların 23 borsada kripto varlıklarını sorunsuzca yönetmelerini sağlar.  

PalmaBot’u kullanarak gerçek zamanlı olarak arbitraj fırsatlarından haberdar olabilir ayrıca TradingView stratejilerinin yürütülmesini sağlayabilirsiniz. Ticareti yapılırken biraz daha duygusal olarak yaklaşılan bir dünya olduğu için kripto para ticaretinize uygun olarak size özel sezgisel kullanıcı UX ile birçok olası emrin grafiklerine anında ulaşabilirsiniz. 

PalmaBot herhangi bir akıllı telefon uygulamasından çok daha hızlı olarak size verileri ulaştırabilir veya verilerin işlenmesini sağlayabilir. Üstelik bu hız sadece trade için geçerli değil, özel bulutunuza da hızlı bir şekilde erişebilirsiniz. PalmaBot’u kullanmanın Türkiye için de çok avantajlı bir noktası var. O da botun Türkçe dilini destekliyor olması. Yani kendi ana dilinizde trade yapabilirsiniz. 

PalmaBot kullanıcılarına kolay takip edilebilirliği, hızlı erişimi ve Türkçe desteğini vadediyor. 

PalmaBot FIMA Partnerliği Ne Getirecek?

Kripto para dünyasının dinamiklerine uygun olarak tasarlanan PalmaBot’un FIMA ile partnerliği geleneksel yatırım dünyasına neler getirecek? Öncelikle bu iki kutbun arasındaki buzların erimesini sağlaması planlanıyor. Öncelikle kripto para ticaretinde kullanılan bir aracın, geleneksel yatırım şirketlerinde kullanılması bir ilk özelliği taşıyor. Bu iki uç arasında kurulan köprü, kripto para sektörünün geleneksel yatırım endüstrisine verebileceği yararları gözler önüne serecektir. 

PalmaBot’un CEO’su Jernej Vrčko da bu ortaklık için; 

“Son moda kripto para sektörü ile geleneksel yatırım endüstrisi arasında bir köprü kurmak niyetindeyiz ki bu da kripto para sektörü için çok büyük bir adım. Birlikte geleneksel yatırım endüstrisine teknik inovasyonların çok da korkulacak bir şey olmadığını göstermek niyetindeyiz.” 

Bununla birlikte Vrčko, FIMA ortaklığının PalmaBot’unun 4 avantajını öne çıkardığını ve çıkaracağını düşünüyor. Bunlar gerçek zamanlı veri işleyebilmesi, PalmaBot’un ortaya çıkışını mümkün kılan FKPV (Fakulteta za Komercialne in Poslovne Vede) İşletme Fakültesi ile sıkı ilişkiler içerisinde olması, kullanıcılara kendileri hakkında verecekleri bilgileri sınırlama desteği sağlaması ve farklı dillerde hizmet verebilmesi. 

FIMA CEO’su Milan Horvat ise bu partnerliğin iki tarafa da büyük yarar sağlayacağı görüşünde. 

“Genellikle partnerlikler karşılıklı çıkarların varlığından doğar, ortaklar birbirlerini iş sırasında tanır. Ancak bizim PalmaBot ile ilişkimiz bu şekilde gelişmedi. Önce tanıdık sonra gayet verimli bir ortaklığın olabileceğini fark ettik. Şimdi iki taraf da yapay zekâ ve insan gücü arasındaki dengeyi bulmaya odaklanıyor. Hedefimiz ise gayet açık, partnerliğimizdeki karşılıklı anlayışı müşterilerimiz ile paylaşabilmek, onlarla da bu karşılıklı anlayışı yakalayabilmektir.” 

Partnerliğinin duyurulmasıyla kripto para sektörünün PalmaBot’unun, geleneksel yatırım endüstrisine yenilikçi anlayışı getirmesi bekleniyor. İki sektör arasındaki uçurumun kısa sürede aşılmasını hedefleyen partnerliğin gelecekteki işleri heyecanla bekleniyor. 

 

Emin Gün Sirer tarafından kurulan AVA Labs, son testneti ile mainnet öncesi 2 milyon token dağıtmayı planlıyor.

Mainet öncesi son sürüm olan “Denali Testnet” AVA ağının son aşaması olarak öne çıkmakta. Bu aşamanın tamamlanması ile birlikte birlikte AVA başlatılmaya hazır olacak.

Yeni testnet ile ağ üzerindeki “validator”lara (doğrulayıcı) 2,000’er AVA ağı tokeni verilmesi planlanıyor. Duyuru ise 29 Mayıs’ta AVA Labs tarafından yapılmış durumda.

AVA tokenleri henüz bir kripto para borsasında listelenmiş ya da satın alıma açık durumda değil.

Son Testnet

Testnet için kayıtlar 29 Mayıs tarihinde başlamış durumdayken, test ağının ilk aşaması 1 Haziran’da başlatılacak. “Denali testnet”i Haziran’ın 15’ine kadar sürecek toplam 3 aşamada tamamlanacak.

AVA Labs “mainnet”i bu yaz içerisinde aktive etmeyi planlamakta fakat, henüz net bir gün verilmiş değil.

Denali’den önceki testnet “Cascade” ise Nisan ortasında başlatılmış ve 300 validator tarafından başarılı bir şekilde tamamlanmıştı.

AVA platformu DeFi uygulamalarını ölçeklenebilir ve birlikte çalışabilir bir ekosistem ile, tek bir çatı altında toplamak amacıyla tasarlanmış bir ağ olarak öne çıkmakta.

AVA Labs kurucularından Kevin Sekniqi ise yeni protokolü, “blockchainlerin interneti” olarak tanımlamakta.

Testnete kayıt olmak için buradaki linki kullanabilirsiniz.

Bu yazı sponsorludur.

Hiç şüphesiz, blockchain teknolojisinin en eğlenceli kullanım alanlarından biri çevrimiçi oyun endüstrisi. Bu durumla birlikte geliştiriciler, oyunlara dijital para birimleri entegre ederek oyun zevkini yukarıya taşıyorlar.

Chromia ise, bu trende katılan en yeni isimlerden biri. Chromia Studios, 22 Nisan tarihinde Workinman ile birlikte Mines of Dalarnia’nın alpha versiyonunu yayınladı. Chromia Testnet kullanıcıları için ücretsiz sunulan Mines of Dalarnia, mobil ve bilgisayar platformu için erişilebilir durumda.

Workinman ile yapılan ortaklığın meyvesi olan Mines of Dalarnia, 2019 yılında duyuruldu. Aralık ayında yapılan ortaklıktan sadece 3 ay sonrasında, oyun için erken erişime katılan oyuncuların sayısı 6.000 civarına ulaşmıştı. An itibariyle oyuncular oyuna erişebiliyor ve oyundan kazandıkları ganimetleri, Chromia para birimine dönüştürebilirler.

Mines of Dalarnia

Ücretsiz sunulan aksiyon oyunu, açıklamalara göre merkezsiz bir yapıya sahip değil. Diğer blockchain tabanlı oyunların aksine, Mines of Dalarnia, bu teknolojiyi güvenlik açısından kullanıyor. Oyunun amacı ise, oyuncuların sahip oldukları ışık kaynağı tükenmeden hızlıca toplayabildikleri kadar ganimet toplamak. Bu ganimetleri, bulundukları tünellerin içinde katlettikleri yaratıkların bıraktığı kasalardan elde ediyorlar.

Oyuncular ganimet elde ettikçe, oyunun onlara sunduğu Chromia para birimine dönüştürebiliyor ve ayrıca sanal madencilik arazileri satın alabiliyor. Oyuncular bu arazileri kiralayabiliyor ya da diğer oyunculara belli bir miktar karşılığı satabiliyor.

Bu denli özelliğe sahip olan oyun, günümüzde aktif olan bilgisayar ve mobil cihazların çoğunda çalışacak şekilde tasarlanmış.

Alpha Aşaması

Alpha aşamasında olan oyunun, Beta sürümüne geçildiği zaman bütün kayıtlı verilerin silineceğine dikkat çekiyor. Her ne kadar bütün kayıtlı veriler silinecek olsa dahi skor tablosuna kayıtlı olan verileriniz silinmeyecek. Ayrıca bu skor tablosunda derece elde ederseniz eşsiz hediyeler kazanmanız söz konusu.

Chromia ve Projeleri

Bir blockchain firması olan Chromia, çevrimiçi oyunlara teknik çözümler sunma amacı güden bir yardımcı görevi görüyor. Mines of Dalarnia’nın yanı sıra, Chromia’nın geliştirdiği iki proje daha var. Bunlardan biri, Chromunity. Diğeri ise Green Assets Wallet.

 

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Türkiye ‘den yurt dışına 100 milyon liralık kripto para kaçırılmak istendiğini ancak engellediklerini açıkladı.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) başkanı Hayrettin Kurt, Türkiye kripto para dünyasına bomba gibi düşecek bir açıklama yaptı. Kurt, olağan denetlemeler esnasında kripto para kullanarak yurt dışına para kaçırmaya çalışan bir grup tespit ettiklerini açıkladı.

Açıklamaya göre pandemi süresince yaklaşık 100 milyon lira değerinde kripto paranın yurt dışı kaynaklı hesaplara kaçırılmak istendiği belirtildi. Bununla birlikte, kaçırılmak istenen paranın %40’ının büyük bir şirkete ait olduğu kalanların ise bireysel mevduat ve firma hesaplarına ait olduğu tespit edildi. Bu tespitin ardından bütün hesapların bloke edildiği, para kaçırma işleminin başarısız olduğu iletildi. Hayrettin Kurt bu olayla ilgili;

“Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız! Bunların hepsini ifşa edeceğiz!”

şeklinde bir beyan verdi. Türkiye’deki kripto para borsalarının işleyişinden de bahseden Kurt, bankalar ve borsalar arasında seyreden bu işleyişte bankalarla sıkı bir ilişki içerisinde olduklarını iletti. Ayrıca Türkiye’de kripto para akışı konusunda düzenlemelerin ve sistemli denetleyicilerin olacağının, ihmal ve bu gibi kötü niyetli kullanımlara karşı ağır para cezaları getirileceğini ekledi.

Dün yapılan duyuru ile birlikte Coinbase, DeFi’ın en büyük oyuncusu MakerDao’nun tokeni Maker’ı (MKR) listeleyeceğini duyurdu.

İşlemler 8 Haziran tarihinde başlayacak. Maker için iki farklı parite belirlenmiş durumda. MKR/USD ve MKR/BTC.

Listelenmenin ardından ise MKR/ETH paritesi için de büyük bir talep oluşmuş durumda. Bu noktada Coinbase, Maker için hızlı bir şekilde Ethereum (ETH) paritesi de ekleyebilir.

USD Coin Teminat Olarak Eklenmişti

13 Mart’ta yaşanan büyük düşüşün ardından MakerDao tarafında önemli sıkıntılar oluşmuş, açığın kapatılması için de açık artırma ile toplu MKR satışları düzenlenmişti.

Bunun yeterli olmaması üzerine MakerDao tarafından yeni bir adım daha gelmiş, USD Coin (USDC) platforma teminat olarak eklenmişti. Bu adım ise DeFi taraftarları tarafından oldukça eleştirilmişti. Merkeziyetsiz bir platforma, merkeziyetçi bir coinin “colleteral” olarak eklenmesini doğru bulmayan DeFi tutkunları, bu durumu oldukça eleştirmişti.

Bildiğiniz üzere USD Coin, Centre tarafından kontrol edilmekte. Centre’ın kurucuları ise Circle ve Coinbase.

Bu durum ise Coinbase’in DeFi ile ilişkilerini güçlendirmesi oalrak yorumlanabilir. Ek olarak Bir MakerDao ürünü olan merkeziyetsiz stablecoin Dai (DAI) de Coinbase Pro’da işlem görmekte.

Coinbase Custody Compound Tokenlerini Listedi

Coinbase tarafından gelen diğer bir DeFi adımı ise geçtiğimiz ay önde gelen DeFi platformlarından Compound’un tokenlerinin “custody” platformunda listelenmesi olmuştu.

Listelenme duyurusunun ardından ise MKR neredeyse yüzde 50’ye varan bir yükseliş sergiledi. Duyuru öncesinde 350 $ seviyelerinde işlem göre DeFi tokeni an itibariyle 520 $’ın üzerinde işlem görmekte.

Coinbase tarafından gelen DeFi adımlarını siz nasıl değerlendirirsiniz?

Yeni yasal düzenleme ile Bitcoin (BTC) ve diğer kripto gelirlerinin vergilendirilmesi Güney Kore’de gündem olmuş durumda.

Yasa tasarısının parlamentoda onaylanması halinde sadece Bitcoin’in kendisi değil Bitcoin Madenciliği de vergilendirmeye tabi olacak.

Güney Kore Ekonomi Bakanlığı, yeni hazırladıkları tasarı ile birlikte mevcut vergi yasasına Bilgi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da desteğiyle kripto para endüstrisini de dahil etmeyi planlıyor.

Eylül ayı ile birlikte tasarı parlamentoya sunulacak. Güney Kore’li yetkililer ise tasarının onaylanacağına kesin gözüyle bakıyor. Onayın ardından yasa 2021 yılı itibariyle yürürlüğe girmiş olacak.

Bu sayede kripto paraların nakite çevrilirken elde edilen karın vergilendirilmesi sağlanmış olacak. Kripto para birimleri arasında ticaret şimdilik vergiden muaf olacak.

Dijital varlıkların transferinde yerli ve yabancı yatırımcıların kazançları üzerinden alınabilecek gelir vergisini de gözden geçiriyoruz.

Tasarının Eylül ayında parlamentodan geçeceğini beliten yetkililer vergilendirmenin 2021 itibariyle başlayacağının alıtını çiziyor.

Planlanan değişiklikler oldukça normal. Gelirin olduğu yerde mutlaka vergi de olacaktır.

Kripto Uzmanları Yasa Onaylanamaz Diyor

Güney Kore’de bulunan kripto uzmanları ise yasanın onalynamayacağını düşünüyor. Mevcut yasa içerisinde Bitcoin bir varlık olarak kabul edilmiyor. Uzmanlara göre bu durum yasanın onaylanamamasına sebep olacak.

Geçtiğimiz yıl da Kore dijital varlıkları vergilendirmek adına bir girişimde bulunmuş, fakat yasa yukarıda bahsettiğimiz eksiklikler sebebiyle onaylanamamıştı.

Mevcut yasada bir değişiklik yapılmadan benzer bir vergilendirme tasarısının parlamentoya sunulması ise tam bir soru işareti.

Kripto paralara gelebilecek bir gelir vergisi düzenlemesi için siz nasıl yorumlarsınız? Sizce benzer atılımlar ülkemizden de gelebilir mi?

 

Araştırmalara göre, Ethereum’un teknolojisi ve özellikleri sebebiyle Bitcoin’e nazaran daha kolay bir şekilde takip edilebiliyor.

29 Mayıs’ta yapılan bir habere göre, Macaristan menşeli araştırmacılardan oluşan bir ekip, işlemlerin takip edilebilirliğini öğrenme amacıyla Ethereum’un blockchain analizini yaptı.

Henüz akran denetimine tabi tutulmamış araştırma genel olarak Ethereum’un rakiplerine göre takip edilebilirliğini kolaylaştıran özelliklerle yoğunlaştı.

Araştırmalara göre, Ethereum’un hesap tabanlı modeli ve Bitcoin’in UTXO modeliyle arasında büyük farklar var.

Ethereum’un hesap tabanlı modeli, yeniden adres kullanımını destekler. Bu durum pratikte hesap tabanlı kripto para birimlerini, UXTO tabanlı para birimlerine göre gizlilik açısından yetersiz duruma düşürüyor.

Ethereum Name Servisi

Ethereumun bir diğer benzersiz özelliği ise, “.eth” alan ismine bağlı name hizmetidir. Bu hizmet, potansiyel olarak taviz verilmiş faaliyetleri bulmak için biçilmiş bir kaftan olarak görülüyor. Twitter’da bulunan 890 adet tavizli faaliyet hesaplarının %10’u kumar platformlarıyla etkileşim halindeyken, %5’i ise yetişkin içerikli hizmetlerden yararlanmış

Araştırmacıları sonrasında, ENS adreslerini başlangıç noktası olarak kullanarak, diğer adrslerin genel tanımlayıcısına bağlanıp bağlanamayacaklarını test etmek için kullandı.

Bunun sonucunda, zaman dilimi imzaları, gas fiyatları ve birden fazla adres arasında paylaşılan etkinlikleri bulmaya yönelik çeşitli yöntemler denediler.

Anonimleştirici Mixer Servisleri

Yukarıda bahsedilen metotlar, pek güvenilmeyen bir Mixer hizmeti sağlayan Tornado Cash’e uygulandı. Bu deneyin sonucunda ise araştırmacılar, para yatırma işlemi yapan kişilerin %7.5’inin aynı hesaplar üzerinden dağıtıldığını ve Mixer hizmetinin hiç bir işe yaramadığını tespit etti.

Araştırmalar, Ethereum’un zayıf yönlerine odaklanırken, bu uygulanan tekniklerin UXTO tabanlı para birimlerinde de kullanılabileceği konusunda araştırmacılar tarafından uyarı yapıldı.

Araştırmacılar,” Bitcoin ağında olmayan Mixer hizmetlerinin, toplumun beklentisine nazaran çok daha az gizlilik sunduğuna inanıyoruz” dedi.

Çin Komünist Parti’nin geçtiğimiz hafta dağıttığı kitapta Facebook’un Libra projesini dünya ekonomisindeki Çin hâkimiyetine karşı bir tehdit olarak gördüğü geçiyor.

Çin Komünist Parti, geçtiğimiz günlerde üyelerine Blockchain teknolojisi ve dijital para yönetimi konulu bir kitap dağıtmıştı. Uzmanlar tarafından hazırlanan “Dijital Para Birimlerine Dair Sohbetler” adındaki kitabın konu başlıkları biliniyordu ancak içeriği kamuoyuna yeni yansıdı.  

Çin Merkez Bankası’nın dijital yuan planlarının yanı sıra kitabın içerisinde ICO’larstablecoin’ler, kripto para borsaları ve hatta Facebook’un Libra projesi bile mevcut. Ancak asıl dikkat çeken nokta içerikte bu konuların yer alması değil, ele alınış şekli.  

Peki Neden Libra Bir Tehdit Olarak Görülüyor?

Yılın başında Amerika ve Çin arasındaki ekonomi savaşlarından ve Bitcoin’e etkisinden bahsetmiştik. Dünya ekonomisine vakıfsanız bu ikilinin ekonomi savaşları noktasında ne derece çekişme içerisinde olduğunu biliyorsunuzdur. Yılın ilk çekişmesinden üzerinden çok da zaman geçmeden Corona virüsü salgınını bir pandemiye dönüştü. Yani tüm dünyayı etkisi altına aldı. Amerika da dahil. Corona virüsü pandemisi nedeniyle işsizlik oranı artarken özellikle Amerika ekonomisi istikrarsızlığın ve enflasyonun pençesinden kurtulamıyor. Çin de bu noktada iki avantajla yarışta fark atıyor. Hem diğer ülkelere nazaran salgından daha erken çıkıyor. Hem de Amerika geç olsa da “hazırlıksız” girdiği pandemi etkisinden dolayı artan işsizlik oranları ile ekonomik krize doğru sürükleniyor. Çin de bu iki avantajı fırsat bilip dünya ekonomisinde hâkimiyetini kurma planları yapıyor.  

Tam da bu planların üzerine Çin Komünist Parti tarafından dağıtılan kitapta Amerika merkezli Facebook’un dijital para projesi olan Libra’dan bu hâkimiyete karşı bir tehdit olarak bahsediliyor. Kitapta, Libra’nın kamu-özel sektör partnerliklerinin mükemmel bir örneği olduğuna ve ileride tüm dünyada kullanılan lider bir para birimi olma potansiyeli olduğuna değiniliyor. Ayrıca kitapta bu girişimden sonra Amerika merkezli şirketlerin, Alipay veya WeChat Pay’i tehdit edebilecek ve hatta onları aşabilecek bir sistem kurabileceği geçiyor. 

libra facebook çin - Çin, Facebook’un Libra’sını Tehdit Olarak Görüyor!

Kitabın önsözünün yazarlarından biri olmasının yanı sıra, Çin İnşaat Bankası’nın (China Construction Bank) eski başkanı olan Hongzhang WangLibra’nın oyunu değiştirebilme özelliğine sahip olduğunu savunuyor. WangLibra gibi zorluklarla başa çıkmanın en iyi yolunun Çin’in düzenleyici sisteminde büyük çaplı bir inovasyon çalışması yapmak olduğuna inanıyor. 

Merkeziyetsiz Blockchain ağı VeChain, ilaç şirketi Bayer Çin kolu ile ilaç izlenebilirliği adına partnerlik kurduğunu açıkladı.

Dünyaca ünlü ilaç şirketi Bayer, Çin kolu ile çok önemli bir partnerliğe imza attı. İlaçların tedarik zincirinin kontrolü için Blockchain tabanlı çözümlerinden yararlanmak amacıyla merkeziyetsiz Blockchain ağı VeChain ile anlaştı. 

bayer china - VeChain Dünya Devi Bayer İle Anlaşarak İlaç İşine Giriyor!

Partnerliğin duyurulmasının ardından, işleyiş şekli de açıklandı. Takibi yapılacak olan ilacın parti numarası “CSecure” adı verilen sistem dahilinde Blockchain ağına yüklenecek. Belirlenmiş tedarik noktalarında zaman damgaları ve kullanıcı tanımlama bilgileri ağa girilecek. Bu sayede her bir ilacın üretimden hastanın eline geçene kadarki bütün yolculuğu izlenebilecek. Blockchain’in gizliliği ve güvenli yapısı ile verilerin üçüncü bir taraf tarafından görülme ya da değiştirilme şansı olmayacak. 

Geçtiğimiz günlerde VeChain’in sağlık sektöründe öncü bir proje olan The E-NewHealthLife uygulamasını Kıbrıs’ta deneme aşamasına soktuğundan bahsetmiştik. Özellikle sağlık sektöründe yaptığı çalışmalarla tanınan VeChain’in Bayer ile anlaşması bu alanda kendini geliştirmesini sağlamaktadır. Çünkü Bayer sadece Çin kolu olarak baktığımızda bile VeChain için yüksek profilli ortaklıklardandır. Bununla birlikte VeChain’in Çin’deki yüksek profilli tek partnerliği bu da değil. Süpermarketler zinciri Walmart’ın Çin kolu da Blockchain tabanlı çözümleri için VeChain ile partnerlik kurmuştu. 

Dünya giderek Blockchain ve Blockchain tabanlı çözümlere yönelirken VeChain gibi isimlerin öne çıkarak yüksek profilli şirketlerle ortaklıklar kurması kripto para dünyası açısından oldukça sevindirici. Dünyada kripto para ve Blockchain teknolojisinin benimsenmesini arttıran bu ortaklıkları başta ülkemizde olmak üzere daha sık görebilmeyi diliyoruz.

Cardano (ADA) yaptığı duyuru ile uzun zamandır beklenen Shelley Mainnet’i için yol haritasını yayınlamış bulunuyor. Neredeyse tüm adımlar bu yaz içinde gerçekleşecek.

Cardano Kurucusu Charles Hoskinson tarafından yayınlanan roadmap, Shelley için tüm detayları içinde barındırıyor.

 

Screenshot 3 7 - Cardano Shelley İçin Yol Haritasını Yayınladı!

Açıklanan yol haritasına göre Shelley kodları 30 Haziran’da yayınlanacak.

Hard Fork 29 Temmuz’da

Uzun zamandır beklenen Shelley hard forku ise 29 Temmuz tarihinde gerçekleşecek. Cardano yatırımcıları tarafından uzun zamandır beklenen geliştirme, staking ödüllerini de aktive edecek. Hard fork sonrası hemen başlatılmayacak olan staking ödüllerinin, Ağustos’un 18’inden itibaren dağıtılması planlanıyor.

Cryptocom tarafından düzenlenen yüzde 50 indirimli Cardano satışı ise önümüzdeki ay gerçekleşecek. Hard fork öncesi Cardano yeni bir hareketlenme içerisine girebilir.

1 Ocak tarihinde 0,033 $ seviyelerinden işlem gören Cardano yıl içerisinde neredeyse yüzde 100’e yakın bir performans göstererek an itibariyle 0.063 $ seviyelerinden işlem görmekte.

Bitcoin SV üzerinde çalışan sosyal medya platformu Twetch’in Twitter hesabı dün akşam saatlerinde askıya alındı.

Twetch kurucusu Josh Petty ise Twitter’ın herhangi bir uyarıda bulunmaksızın hesabı askıya aldığını belirtmiş durumda.

Twetch ise tam anlamıyla Twitter’a alternatif olarak pazarlamasını sürdürmekte. Uygulama üzerinde gerçekleşen tüm görüşmeler ise BSV blockchaini üzerinde saklanıyor. Petty ise bu durumun sansür karşısındaki en büyük kozları olduğunu savunmakta.

Jack’e Gönderme Yaptı

Hesabın askıya alınmasından birkaç saat önce bir “meme” ile Twitter CEO’su Jack’e gönderme yapan hesap, bu olaydan birkaç saat sonra askıya alınmıştı.

Twetch İtiraz Etti

Bir yan hesap açarak duruma itiraz ettiklerini belirten Petty, hanklı bulunmaları halinde hesabın açılacağını fakat, “cache” sorunları sebebiyle hesabın eski takipçi sayısına ve tweetlerine dönmesinin birkaç gün sürebileceğini belirtti.

Trump’ın Açıklamaları Sebep Olmuş Olabilir

Dün Trump tarafından yapılan sosyal medya ile ilgili yeni düzenlemelerden sonra gelen bu askıya alınma durumunu değerlendiren Petty, açıklamaların sosyal medya platformları üzerindeki baskıyı artırmış olması sebebiyle hesabın askıya alınmış olabileceğini belirtmişti.

Engel Kaldırıldı

An itibariyle ise hesaptaki engel kaldırılmış durumda. Engelin kaldırılması ile ilgili Twetch tarafından yapılmış bir açıklama bulunmuyor.

Coinbase, Tezos Staking hizmetini İngiltere, Fransa, İspanya ve Hollanda da kullanıma sunmaya başladı.

Bu hizmetin kullanıma açılması ile beraber Tezos yatırımcılarının yaklaşık %5 gibi bir oran ile staking özelliğinden faydalanabilecek. Yatırımcıların staking hizmetinden faydalanabilmesi için Tezos tokenini yaklaşık 35 ila 40 gün arasında elinde tutması gerekecek. Yatırımcılar bu şartları sağladığında her üç günde bir ödül alacak.

Başlangıçta yalnıza kurumsal müşteriler için açık olan staking hizmeti, Kasım ayında tüm ABD müşterileri için kullanılabilir hale geldi. ABD genişlemesinden bir kaç ay sonra ise Coinbase, operasyonlarını Avrupa kıtasında genişletmeye başladı.

Yapılan son açıklamalara göre Coinbase, ABD operasyonunu başlatıktan sonra günümüze kadar yaklaşık olarak 2 Milyon$ ödül dağıttığını açıkladı.

Tezos Staking servisinden yaklaşık olarak %25 kar payı alan Coinbase, an itibari ile bu hizmetin en büyük sağlayıcısı konumunda. Onu takip eden borsalar ise sırasıyla Kraken ve Binance. An itibariyle staking servisinde olan Tezos adedinin %19’unu Kraken ve Binance işletmekte.

Geçtiğimiz hafta Coinbase, Cosmos (ATOM) ve Algorand (ALGO) için staking servislerini başlattı. Bununla birlikte Coinbase gibi bazı borsalar da bu servisleri sağlamakta.

Bildiğiniz üzere Tezos Staking servisinden yararlanmak için bir bireysel cüzdana sahip olmanız gerekiyor. Başka bir deyimle eğer Tezoslarınız bir borsada duruyor ise staking servisinden yararlanamıyorsunuz.