Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $61456.93
-3.82%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3002
-2.69%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $33.78
-1.43%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $536.7
0.06%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Rus politikacılar, yasadışı kripto kullanımı yapan vatandaşlar için 7 yıla varan hapis cezası ve yüklü miktarda para cezası içerikli bir kanun teklifi önerdi.

Bir Rus kanalı olan RBC’nin bildirdiğine göre, idari ve cezai suç yasalarınca, işbu kanun taslak adı altında kabul edildi. Fakat an itibariyle bir kanun olarak kabul edilmiş değil.

Değişken Ceza Oranı

Önerilen cezaların oranı, dijital paralarla yapılan yasadışı işlerin büyüklüğüne bağlı olarak değişim göstermesi planlanıyor. Bu durumda cezai işlem gören vatandaşlara 20.000 ila 400.000 ruble arasında para cezasıyla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor. işbu suçu işleyenler eğer tüzel kişilik ise, ceza miktarı 100.000 ila 1 Milyon ruble aralığında değişiklik gösterecek.

Bu cezalar bir takım durumlarda iki katına çıkacak. Örneğin, dijital para birimlerinin yasadışı bir şekilde ticaretini yapmak ve Rus toprakları içinde kayıtsız dijital para basmak gibi suçlar fazladan ceza alacak.

Bu eylemler vatandaşlar, kuruluşlar ve devlete zarar verecek boyuta ulaşırsa, 5 yıla kadar ağır iş cezası veya 7 yıl hapis cezasıyla sonuçlanacak.

Ayrıca Rusya’da kripto paraların nakit olarak satın alınması ve bu birimlerin Rus banka hesaplarına aktarılması ile ilgili cezalarda var.

Kripto Para Şirketleri Başka Yerlere Taşınacak

Rusya Kripto-Ekonomi ve Blockchain Birliği Başkanı Yuri Pripachkin’e göre, yeni yasa paketinin esasında kripto para birimlerine tam olarak bir yasak olarak nitelendirdiğini söyledi. Ayrıca Rus işletmecilerin gelecekte bu tarz teknolojilerden yararlanamayacağını belirtti.

Yeni kanunların gelişiyle beraber, Rusya içindeki kripto para şirketlerinin bölgesel bir göç kararı almaları bekleniyor.

Görünüşe göre Rus hükümeti kendi elleriyle dijital ekonomi sektörüne at gözlüğü takmayı düşünüyor.

Rusya’da son zamanlarda kripto paralar ile ilgili somut adımlar atılıyor. Fakat geçtiğimiz yıllardan bu yana Rus hükümeti kripto para birimlerinin dostu mu yoksa düşmanı mı olduğuna karar veremiyordu.

Steem (STEEM) tarafında sular durulmuyor. Justin Sun’in Steemit INC’yi satın alması ile başlayıp, Hive hard forkuna sebep olan süreç bir süreliğine durulmuş gibiydi. Fakat açıklanan yeni hard fork ortalığı karıştırmış durumda.

Yeni hard fork duyurusu ile birlikte borsaların ne yapacağı da meçhul durumda. Çünkü hard fork ile birlikte 65 cüzdan kara listeye alınacak ve blockchainden silinecek.

Cüzdanlarda 23.6 Milyon STEEM Bulunuyor

Kara listeye alınıp blockchainden silinecek cüzdanlarda toplam 5 milyon $ değerinde STEEM bulunmakta. Borsalar ise hard forku destekleyip desteklememekte kararsız.

CZ Açıklama Yaptı

Binance CEO’su ise konu ile ilgili bir açıklama yaparak bu seferki durumun geçen seferkinden daha karmaşık olduğunu belirtti.

Justin Sun’ın kararını desteklemediğini belirten CZ, bu ve benzer kararların merkeziyetsizliğe büyük darbe vurduğunu ve cüzdan bakiyelerinin blockchainden silinmesinin kesinlikle yanlış olduğunu belirtti.

Hard forku desteklemek istemiyoruz.

Hard forku desteklemek istemediklerini belirten CZ, desteklememeleri halinde farklı problemlerin orataya çıkacağını da belirtiyor.

Hard forku desteklemememiz  halinde cüzdanlar blockchainden kopacak ve cüzdanlar tekrar senkronize olamayacak. Bu sebeple öncelikle diğer borsaları bekleyeceğiz.

“Normal şartlarda topluluğun ayrı düşmesi halinde blockchain ikiye bölünür ve iki farklı coin oluşur, fakat burada sadece bir fork var.”

Önceliklerinin kullanıcıları korumak olduğunu belirten CZ, ikinci bir taraf olmaması teknik olarak forku desteklemeleri gerektiğini fakat durumun adil olmadığını belirtiyor.

Toplulukta yeni bir taraf oluşursa onların coinini de destekleyeceğiz. Hive’ı da listelemiştik.

Bazı kullanıcıların STEEM tokenlerin dondurulmasını önermesi üzerine CZ bunu yapamayacaklarını belirtti. Diğer bir grup ise STEEM’i delist etmeleri gerektiğini belirtti. Buna karşılık CZ, STEEM’i delist etmeleri halinde STEEM yatırımcısı olan birçak masum yatırımcının zarar göreceğini açıkladı.

Charlie Lee Yatırma ve Çekme İşlemlerinin Durdurulmasını Önerdi

Alım-satım işlemleri devam ederken yatırma ve çekme işlemlerini durdurulmasını öneren Lee, yeni bir fork oluşması için topluluğa zaman verilmesini önerdi. CZ ise bunu yapmaları halinde fiyatın diğer borsalar ile farklılaşacağını ve daha yüksek ya da daha düşüş fiyatlardan işlem görülmeye başlayacağını belirtti.

Duruma olabildiğince az müdahale etmek istiyoruz.

An itibariyle Binance’in forku destekleyip desteklemeyeceği halen belli değil.

 

ChainLink (LINK) oldukça sevilen altcoinlerin başında gelmekte. CoinMarketCap’in verilerine göre piyasa değeri en büyük 12’inci kripto para olan LINK, son dönemdeki hareketleri ile oldukça ilgi çekiyor. Geçtiğimiz günlerde ChainLink Güney Kore merkezli Klaytn ile de bir ortaklığa gitmişti.

Son bir yıl içerisinde borsalarda bulunan LINK miktarında önemli bir düşüş yaşanıyor. Screenshot 1 16 - LINK Borsalarda Dipteyken Akıllı Sözleşmelerde Zirveyi Gördü!

Yukarıdaki grafikte görebileceğiniz üzere Haziran 2019’da 120 milyondan fazla olan borsalardaki LINK miktarı, düzenli bir şekilde borsalardan çıkış yapmış durumda. Son iki hafta içerisinde borsalardaki miktarı açısından 4 kez rekor tazeleyen LINK, borsalardan çekilmeye devam ediyor.

Akıllı Sözleşmelerde Önemli Artış

Borsalarda tutulan LINK miktarında önemli düşüş yaşanırken, akıllı sözleşmeler tarafında ise önemli bir artış yaşanıyor.

Screenshot 2 8 - LINK Borsalarda Dipteyken Akıllı Sözleşmelerde Zirveyi Gördü!

2020 Ocak ayı itibariyle akıllı sözleşmelerde bulunan LINK miktarı önemli bir artış yaşamış durumda. Bugün geldiği seviye ise son bir yılın en yüksek seviyesi olarak öne çıkmakta.

Toplamda 1,000,000,000 adetlik bir arzı bulunan LINK’in yüzde 75’inin, cüzdanların yüzde 1’i tarafından kontrol edildiğini daha önce sizlere sizlere aktarmıştık. Yani cüzdanların yüzde 99’una sadece yüzde 25’lik bir kısım kalıyor. Bu durum ise oldukça ilgi çekici.

İçerisinde LINK bulunduran adreslerin sayısı ise 144,650.

İlk Beş Cüzdan

Ethscan verilerine göre toplamda 1 milyar arzı bulunan LINK’in 550 milyon adedi ilk beş cüzdan tarafından kontrol edilmekte.

Screenshot 3 6 - LINK Borsalarda Dipteyken Akıllı Sözleşmelerde Zirveyi Gördü!

Cüzdanların 1 tanesi hariç diğerleri akıllı sözleşme olarak kullanılmakta. En büyük 2’inci cüzdan ise Binance’in soğuk cüzdanı olarak gözüküyor. Binance cüzdanında ise toplamda 51 milyondan biraz fazla LINK bulunmakta. Cüzdan detaylarının geri kalanına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Yeni bir araştırmaya göre Japon şirketlerin %57’si Blockchain teknolojisini sistemlerine entegre etmiş.

Japonya’daki şirketlere Blockchain Danışmanlığı veren Tokyo merkezli şirket CryptoPie’ın verilerine göre Japonya’nın %57’si Blockchain teknolojisini kullanıyor. CryptoPie, 8 Mart ve 30 Nisan arasında danışmanlık hizmeti verdiği 125 şirketi araştırarak bu sonuca vardığını belirtti.

Cryptopie - Japon Şirketlerin Yüzde 57'si Blockchain Teknolojisi Kullanıyor!

Veri elde edilen şirketlerin her kesimden olduğu belirtildi. Yani ülke çapında nam salmış şirketlerin yanı sıra küçük ve orta çaplı şirketler de danışmanlık hizmeti alıp ve çalışmaya katılmışlardır.

Danışmanlık hizmeti alan şirketlerin %24’ünün çoktan Blockchain teknolojisini bildiğini ve etkin bir şekilde kullandığını ifade ediyor. Hatta bu bilinçli kesimin PoS ve PoW sistemlerini araştırdığı veya Blockchain çözümlerini kullandığı açıklandı. Bununla birlikte Blockchain teknolojisinin ileride çok etkin bir çözüm yolu olacağını savundular.

Bunun yanı sıra %44’ü Blockchain teknolojisinin ve çözümlerinin gelecekte ne işe yarayacağından veya ne şekilde kullanılabileceğinden emin olmadıklarını bildirdi.

Üçüncü bir seçenek olarak da Blockchain teknolojisinin gelecekte kendine yer bulamayacağını savunan %11’lik bir grup mevcuttu. Eğer finansal performanslarını direkt olarak etkileyeceğini düşünürlerse Blockchain çözümlerini kullanacaklarını ilettiler.

Ayrıca çalışmaya katılan şirketlerin bir kısmı Blockchain teknolojisinin avantajlarının ileride dezavantaja dönüşebileceğini de savunuyordu. Bunun yanı sıra Blockchain teknolojisinin tamamen bilmeden kullanan bir kesimin sıkıntı yaratacağını düşünenler de mevcuttu.

Japonya Geride Kaldığını Düşünüyor!

Blockchain teknolojisinin tanınmasının ve farkındalığının diğer ülkelere nazaran Japonya’da daha az olduğunu savunan bir kesim de vardı. %14’lük bu kesim, Japonya’nın dünya Blockchain teknolojileri yarışında geride kaldığını düşünüyor.

Ayrıca çalışmaya katılan şirketlere günümüz ile 3 yıl öncesinin karşılaştırılması soruldu. %96’lık bir kesim Blockchain teknolojisinin 3 yıl öncekinden daha yaygın olarak kullanıldığını düşünüyordu.

Facebook’un Libra’sı, Çin’in dijital yuanı derken dijital para yarışı kızışmaya devam ediyor. Japonya Blockchain ve dijital para birimleri konusunda dünya çapındaki bu yarışta geride kaldığını düşünüyor. Japon Hükümeti de bu şekilde düşünüyor olmalı ki 2020 yılının başında Blockchain tabanlı sürdürülebilir teknolojilere destek vereceğini açıklamıştı.

Tüm dünyayı etkisi alan bu yarışta sizce Türkiye olarak neredeyiz?

Discord ve Telegram üzerinden bu konu hakkındaki fikirlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Güney Kore’deki Suseong Üniversitesi, yapay zekâ ve Blockchain tabanlı bir kampüs için Kore Yapay Zekâ Birliği ile anlaştı.

Corona virüsü pandemisi “normal” dünya düzenini değiştirdi. Değişen dünya düzenine adapte olmak adına tüm dünyada çeşitli teknolojik ilerlemeler yaşanıyor. Birçok şirket ve hükümet, Blockchain tabanlı projelere destek vermeye, onları adaptasyon çalışmalarında kullanmaya başladı.

Güney Kore işi biraz daha ileriye götürerek, öğrencilerine yapay zekâyı ve Blockchain teknolojisini öğretmeye, ileri ki adaptasyon gerektiren durumlarda bir adım önde olmalarını sağlayacak bir girişime karar verdi.

Suseong üniversitesi Blockchain tabanlı kampüs - Güney Kore'de Yapay Zekâ Ve Blockchain Tabanlı Kampüs!
Suseong Üniversitesi

Blockchain teknolojisine ve bilgisayar bilimlerine olan tutumlarıyla adından söz ettiren Suseong Üniversitesi, Kore Yapay Zekâ Birliği ile masaya oturarak 22 Mayıs tarihinde kampüsün ilk imzasını attı. ABC Bölümü adı verilmesi kararlaştırılan kampüsün, yapay zekâ araştırmalarına öncülük edip Blockchain teknolojisi ile veri akışını denetlemesi bekleniyor.

Suseong Üniversitesi Planlama ve Koordinasyon direktörü Kim Kun-Woo;

“Covid-19 nedeniyle tüm dünya hızla yapay zekâ ve Blockchain tabanlı bir topluma yani ABC tabanlı enstitümüze doğru gelişiyor.”

Temeli 2021 yılında atılması planlanan kampüsün birçok iş grubuna ön ayak olması bekleniyor. Tahmini olarak 2021-2022 öğrenim yılında staj programları dahilinde öğrenci alınacağı da açıklamada yer alıyor. Dünyada bir ilk olan bu kampüs, başta Blockchain teknolojisi olmak üzere kripto dünyasının yaygınlaşması ve benimsenmesi için çok büyük bir artı olacaktır.

Kripto para ve korona virüs etkisi. Bu makale dünyanın gündemini meşgul eden korona virüs ve blockchain & kripto para sektörüne yansıyan etkilerini konu alır.

Dünyanın gündemine oturan korona virüs neredeyse bütün sektörleri etkiledi. Virüsün duyulmasının ve etkisinin artmasının hemen ardından ulus üstü Apple, Amazon ve Microsoft gibi şirketler evden çalışma sistemine geçtiler. Sadece teknoloji şirketleri değil neredeyse evden çalışma için uygun olan bütün iş kolları artık evden çalışma sistemine dahil oldular ve altyapılarını buna göre tekrar oluşturdular.

Blockchain ’de bu sektörlerden birisi. Sanırım evden çalışma sistemine en uygun olan sektörde bu sayılabilir. Daha önce yapılan salon toplantıları, ulusal konferanslar, dünyanın her yerinden gelen konuşmacılar bir bilgisayar penceresine kısılıp kaldı.

Artık toplantılar, organizasyonlar Zoom, Skype benzeri uygulamalar üzerinden gerçekleşiyor. Korona virüs süreci içinde en çok zarar gören şirketler blockchain sektörü için toplantılar ve organizasyonlar düzenleyen şirketler olabilir. Organizasyonların büyük çoğunluğunu üstlenen bu firmaların yerini artık Zoom uygulaması aldı. Blockchain ekipleri, toplulukları bu uygulama üzerinden sohbet odaları kurarak istedikleri etkileşimleri sağlıyor.

Daha önce bin bir zahmet ile hazırlanan organizasyonlar artık bir tık kadar uzağımızda sayılır. Bir e-posta daveti ile istediğimiz toplantıya katılıyor ve iş planları yapabiliyoruz. Bu katılımcılar açısından harika bir şey gibi görünüyor. Bir gün içinde sadece bir organizasyona katılabiliyorken Webinarların artması sayesinde bir gün içerisinde birçok organizasyonda bulunabiliyoruz.

Neredeyse tüm kripto para şirketleri bu webinar toplantılarına alışmış durumda. Her gün yeni bir davetiye alıyoruz. Hangisine katılacağımız seçmekte zorlanıyoruz.

Webinarlar Ne Kadar Fayda Sağlıyor

Webinarlar sanal toplantıları her ne kadar kolaylık sağlıyor gibi görünse de kaliteyi biraz düşürmüş gibi görünüyor. Düşünsenize 2 aylık bir organizasyonu 3-4 gün içerisinde organize ediyorsunuz, bu şekilde hızlı hazırlanan toplantılarında doğal olarak kalitesi düşüyor. Özetle gerçek bir insan teması olmadığı için tam olarak verim alınamıyor.

Bundan Sonrası

Katılımcılar ve kripto para şirketleri bu sisteme alışmış görünüyor. Peki bundan sonrada yani virüs bittikten yada aşısı bulunduktan sonrada bu webinarlara devam edecek miyiz? Bunun çok olası olacağını düşünmüyorum. Belki senede birkaç webinar düzenlenebilir ama bunun büyük çoğunluğu salon toplantıları olarak devam edecektir. Bunun sebebi gerçek insan etkileşiminin büyük rol oynaması. Nasıl ki sanal flörtler gerçek ve yüz yüze flörtlerin yerini tutmuyorsa bu durum içinde aynı şey geçerli. Yüz yüze yapılan toplantılar daha etkili ve etkileşim oranı daha yüksek. Özetle gelecek aylarda ve senelerde düzenlenecek organizasyonların büyük bölümü salon toplantıları olacaktır.

Hazır blockchain sistemi ve kripto paraların virüs ile olan ilişkisinden bahsederken bir konuya daha değinmek istiyorum. Kripto para piyasası için korona virüs bir can suyu vermiş olabilir. Bunun birinci sebebi korona virüs sebebiyle genel kabul gören borsaların hızla düşüş yaşaması. New York borsası 33 yılın en kötü zamanlarını yaşadı ve toplanması da uzun sürecek gibi görünüyor.

İkinci sebebi ise Bitcoin Halving fırtınası sayılabilir. Neredeyse Bitcoin ve diğer altcoinlerden bir haber olan yatırımcılar bile Halving gündeminden nasibini aldı ve medya baskısına dayanamayarak portföylerin bir kısmına kripto paraları etkiledi. Korona virüs her ne kadar diğer borsaları ve iş alanlarını kötü yönde etkilemiş gibi görünse de kripto paralar bu krizi fırsata çevirmiş durumda. Ama bunu tam olarak analiz etmek için birkaç sene sonraya bakmamız gerekecek. Bakalım tarihte korona virüsün teğet geçtiği sektörler hangisi olacak. Bunu zamanla göreceğiz.

Daha önce Corona Virüs’ün Etkilemediği BTC başlıklı bir analiz paylaşmıştık. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Messari, farklı bir ölçüm sistemine sahip olan “gerçek hacim” listesine 10 yeni borsa ekledi.

Kripto verileri ve araştırma platformu olan Messari, hacim ölçüm metodolojisinin yenilenmesiyle birlikte “gerçek hacim” listesine 10 yeni borsa ekledi.

Messari, listenin herhangi bir şekilde wash trading durumlarını dahil etmeden borsaların sıralandığı bir metot oluşturduklarını ileri sürdü. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Bitwise’ın sağladığı raporda, geçtiğimiz aylardaki hacimlerin yaklaşık olarak %95’inin sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Raporda bahsedilen ön onaylı borsalar ise şunlar: Binance, Bitfinex, Bitflyer, Bitstamp, Bittrex, Coinbase Pro, Gemini, itBit, Kraken ve Poloniex.

Fakat bu hafta yaşanan bazı değişimlerin sonucunda, Huobi, OKEx, Liquid, Bithumb ve UPBit hacimsel olarak ilk 10’a adını yazdırdı. Binance ise bu listenin başında yer alıyor. CoinMarketCap’in borsaların hacmini web trafiğine göre sıraladığı tartışmalı kararda bildiğiniz üzere Binance 1. sıradaydı. Görünüşe göre bu iki ortak liderlik, CoinMarketCap’in yaptığı araştırmalara güvenilirlik katıyor.

Messari CEO’su Ryan Selkis, yeni ölçüm sisteminin öneminden şu şekilde bahsetti: Bithumb, UpBit, CoinOne, Liquid, Huobi, OKEx gibi önemli ve büyük oyuncuların, sahip oldukları yüksek ticaret hacmine rağmen ve göz ardı edilen eski ölçüm birimine nazaran, yeni sistemimiz çok verimli çalışıyor dedi.

Yeni Bir Yaklaşım

Bu yeni sistemin doğruluğu 10 adet üçüncü – parti tarafından hazırlanmış istatistikler kullanılarak değerlendirildi. Bu değerlendirmede eklenen Kore ve Çin borsalarının gerçek hacimlerine yaklaşması için yaklaşık %50’lik bir hacim düşüşüne gittiği görüldü. Ayrıca borsaların gerçek hacimlerinin, işlem hacimlerinden yaklaşık %90 kadar düşük olduğu belirlendi ve bu yüntemin web trafiği analizinden daha iyi sonuçlar verdiğine karar verildi.

Selkis kullandıkları tekniğin, alternatiflerinden daha az hassas ölçümlere sahip olduklarını belirtti fakat çok daha doğru sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Ayrıca Selkis, tekniğin düzenli olarak gözden geçirileceğini ve güncelleneceğini belirtti

Çin Komünist Parti, üyelerine Blockchain teknolojisi ve dijital para yönetimi konulu kitap dağıttı.

Çin Komünist Partisi, üyelerine verdikleri eğitici kitaplara bir yenisini ekledi. Özellikle dijital paralar üzerine üyelerini bilgilendirmek için büyük çaba harcayan Çin Komünist Parti, bu kez uzmanlar tarafından hazırlanmış “Dijital Para Birimlerine Dair Sohbetler” adlı kitabı dağıttı.

Endüstri 4.0 inovasyonu ile ilgili bir düzenleme sonucu yayınlanan bu kitap, büyük ölçüde dijitalleştirilmiş para ve Bitcoin hakkında. Kitap, geleneksel paraların tarihi, ortaya çıkış nedeni ile başlıyor. Ardından mevcut sistemin avantajlarına ve dezavantajlarına değiniyor. Paranın dijitalleşmesi, kripto para ticareti ve ICO’ların ne olduğu ayrıntılı bir şekilde açıklanıyor. Kitabın bir kısmında ise Merkez Bankası Dijital Para Birimlerine ayrılmış.

dijital para komünist parti - Komünist Parti Dijital Para Konulu Kitap Dağıtıyor!

Çin Merkez Bankası dijital yuanını çıkartmayı düşündüğü için bu pek de beklenmedik bir durum değil. Kitabın hazırlanma nedeni de gayet basit. Ulusal banka yetkililerine, banka yöneticileri ve denetleyicilerine kripto para dünyası hakkında bilgi vermek. Çin özellikle kitap basımı ve yayılımı konusunda katı kurallara sahip. Komünist Parti’den habersiz kitap basmak veya yayınlamak yasak. Ciddi cezaları mevcut. Bu yüzden de kitap, Komünist Partisi yetkililerini eğiten yüksek eğitim kurumu Çin Komünist Partisi Merkez Parti Okulu’ndan dağıtılıyor.

Çin’in teknolojiye ayak uydurma ve öncülük etme konusunda başarılı olduğu aşikâr. Sonuçta dünyanın en büyük kripto para madenciliği şirketleri ve dünyanın hash rate yoğunluğunun büyük bir kısmı Çin’de. Bitcoin üzerine olan ilgilerinin yanı sıra dijital yuanın ilk adımlarını ve hatta ilk denemelerini yaptıkları da biliniyor. Çin ve Amerika arasındaki ekonomi savaşlarını düşünecek olursak Çin’in dijital paralar ve Blockchain teknolojisi ile mücadeleyi sona erdirme planına sahip olduğunu düşünebiliriz.

Çinli yetkililerin açıklamalarına göre, kendini “Huobi Yetkilisi” olarak gösteren bir grup dolandırıcı yakalandı.

Çinli yetkililer, bir internet sitesi üzerinden kendini, Huobi yetkilisi olarak tanıtan dolandıcı çetesini çökertti.

Yerel bir medya kuruluşu olan Jinse tarafından bildirildiği üzere, 20 Mayıs’ta Çin polisi, Guangdong eyaletinde ki 12 şüpheliyi bu dolandırıcılık grubuna dahil oldukları dolayısıyla tutukladı.

Dolandırıcılar, kurbanlarını sahte para aklama amacıyla kullanılan bir OTC platformuna yatırım yapmaya ikna etti ve ele geçirdikleri parayı, off-shore hesaplara geçirdi.

WeChat Üzerinden Dolandırıcılık

Çin’deki yerel makamlar, soruşturmayla ilgili olan bilgisayar, akıllı telefon ve banka kartlarını incelemeye aldığını açıkladı.

Dolandırıcıların ilk olarak WeChat grupları üzerinden “iyi haber” olarak bitcoin ile ilgili spekülatif yatırım fırsatları hakkında bilgi veriyorlar. Sonrasında ise kurbanlarını kendilerine çekerek OTC platformuna yatırım yapmalarını sağlıyorlar.

Kurbanlardan biri olan Bay A. konu hakkında şu açıklamayı yaptı

En başta spekülatif bir şekilde reklamı yapılan sahte platforma 100.000 Çin Yuanı yatırdım. İlk zamanlarda ise yatırımımı neredeyse ikiye katladım.

Bu yaşanan olay klasik bir dolandırıcılık taktiği olarak bilinen bir durum. Öncelikle yatırımcısının güvenini kazanan dolandırıcılar, yatırımcılarına finansal geri dönüşler sağlıyordu. Bu durumla karşı karşıya kalan Bay A. ise dolandırıcılara tamı tamına 3.1 Milyon Yuan göndermiş.

Şubat ayında ise kurbanlar, sahte platformun saldırıya uğradığını ve kapatıldığına dair bir bildiri aldılar. Dolayısıyla kurbanlar yatırdıkları paraları kaybettiler.

Soruşturmada açığa çıkan bilgilere göre, platformun kapatılmasının ardından, suçluların parayı çeşitli banka hesapları aracılığıyla offshore hesaplara yönlendirdiği ortaya çıktı.

Kripto Dolandırıcılık Vakaları

Geçtiğimiz aylarda, Şikagolu bir iş adamı, kripto para ticareti için 2 Milyon$’ın üzerinde bir fon anlaşması yaptı. Anlaşmanın ardından yaptığı fonun kripto para ticaretinden ziyade kötüye kullanıldığı ortaya çıktı.

Muhabbit.com olarak, siz kripto-severlere, yatırımlarınızı yaparken çok dikkatli olmanızı, başkalarının etkisi altında herhangi bir şekilde yatırım yapmamanızı tavsiye ediyoruz.

FTX bugün yaptığı duyuru ile birlikte ABD spot işlem borsası FTX.US‘i kullanıma açmış bulunuyor.

Geçtiğimiz günlerde size bildirdiğimiz gibi platfomda marjin işlemler de yapılabilecek.

Platformda Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH), Bitcoin Cash (BCH), Litecoin (LTC), Pax Gold (PAXG) ve Tether USD (USDT) ile işlem yapılabilecek.

FTX ilerleyen dönemde yeni kripto paraları da platforma ekleyeceğini duyurmuş durumda.

Yeni açılan borsa ABD’de Coinbase, Binance.US, Kraken ve Gemini gibi borsalarla rekabete gireceğinden oldukça rekabetçi komisyon oranlarına sahip olduğunu belirtmekte.

Gelecek haftalarda mobil uygulama desteği (önümüzdeki hafta), OTC platformu ve alım satım desteği merkezi gibi farklı özelliklerin de FTX.US’e ekleceği açıklanmış durumda.

New York ve Washington Hariç

FTX.US şimdilik New York ve Washington hariç tüm eyaletlerde hizmet verebiliyor. Bildiğiniz üzere alınan tüm izinler haricinde kripto para borsaları New York’ta hizmet verebilmek için eyaletten “BitLicence” almak zorunda. FTX ise geçtiğimiz haftalarda izin ile ilgili çalışmaların devam ettiğini bildirmişti.

Binance.US ise aradan 9 ay geçmesine rağmen ABD’de 10’dan fazla eyalette kullanılamıyor.

Bu yazı sponsorludur.

Huobi bayram hediyesi olarak yeni kullanıcılarına 100 $’lık puan kartı dağıtacağını duyurdu.

Dağıtılan puan kartları komisyon ödemelerinde kullanılabilecek. Tabi puan kartına sahip olabilmeniz için kimlik doğrulama işlemlerini gerçekleştirmiş olmanız gerekmekte.

Kampanyadan 23 Mayıs 19:00’a kadar Huobi’ye kayıt olan ve kimlik doğrulama işlemlerini tamamlayan kullanıcılar yararlanabilecek. Hediye puanlar hesabınıza 24 Mayıs sabah 09:00’da tanımlanmış olacak.

Puanları komisyonlarda kullanabilmek için komisyon ayarları bölümünden “Puan Kartı İndirimini Kullan” seçeneğini aktive etmeniz gerekmekte.

Puanlar ise 31 Mayıs 2020 23:59’a kadar geçerli olacak. Kullanılmayan puanlar geçerliliğini bu tarih itibariyle yitirmiş olacak.

Bu sayede puanlarınızı Mayıs ayının sonuna kadar kullabiliyor olacaksınız.

Huobi’ye buradaki linkten kayıt olabilirsiniz.

Kampanya ile ilgili tüm detaylara ise buradan ulaşabilirsiniz.

Bu yazı sponsorludur.

Kripto para ticareti ve ödeme araçları oluşturma şirketi CoinGate kullanıcıları, Travala.com’un token’ı AVA ile ödeme yapabilecekler.

Blockchain tabanlı teknolojileri kullanan ve AVA isminde bir token’ı bulunan seyahat acentası Travala.com, CoinGate ile anlaştı. 5.000’den fazla mağazada geçerli olmak üzere CoinGate kullanıcıları AVA’yı kullanarak ödeme yapabilecek,  SEPA banka havalesiyle cüzdanlarına transfer edebilecek. Ayrıca ödeme seçeneği olarak AVA kabul eden CoinGate mağazaları, Euro gibi fiat para birimlerine veya Bitcoin, Ethereum gibi diğer kripto paralarına dönüştürebilecek.

Coingate ava - CoinGate Kullanıcıları AVA İle Ödeme Yapabilecek!

Mart ayının sonlarına doğru yeni CEO’su olarak Juan Otero’yu seçen Travala.com, yeniliklerle kripto para dünyasındaki macerasına devam ediyor. Daha önce Booking.com’da görev yapmış olan Otero’nun Travala.com’u ileriye taşımak için çalıştığı aşikâr. Son icraatı olan CoinGate anlaşması da bunu destekler niteliktedir. Ayrıca CEO Otero;

“AVA sahiplerinin artık sahip oldukları dijital token’ları tıpkı seyahat rezervasyonları gibi çeşitli ürün ve hizmetleri satın almak için çevrim içi olarak kullanabileceğini görmek tatmin edici bir duygu.”

Ayrıca bu anlaşma AVA’nın hizmet sınırlarının arttırılması anlamına da geliyor. Eskiden sadece şirket içinde sınırlı bir şekilde kullanılabiliyordu. CoinGate ile anlaşma sonucu artık AVA sadece şirket içinde değil dışında da satın alımlarda kullanılabilecek.

Özellikle turistlerin çok sık kullandığı ve dünyanın dört bir yanından kullanıcı kitlesi olan bir platform için bu hamle kripto para dünyası için de büyük önem arz ediyor. Kripto para kullanmanın kolaylığını gösteren bu gibi girişimler benimsenmenin de önünü açmaktadır.

Bitcoin’de onay bekleyen transferlerin sayısında önemli bir artış yaşanıyor. Bu durum Bitcoin ağında başlayancak önemli bir yoğunluğun işareti olabilir.

Son dönemde Bitcoin’de transfer maliyetlerinin oldukça yükseldiğini sizlere aktarmıştık. Yeni gelen veriler onay bekleyen transferlerin sayısında da önemli bir artış yaşandığını gösteriyor.

onay bekleyen transfer - Bitcoin'de Onay Bekleyen Transferlerin Sayısında Önemli Artış!

Onay bekleyen transferlerin sayısı an itibariyle  23,837’ye ulaşmış durumda. Bu rakam ise 2019 yazında gördüğümüz seviyenin çok daha üzerinde. 6 Haziran 2019 tarihinde görülen en yüksek rakam ise 20,897’ydi.

Tarihsel grafik incelendiğinde ise 2018 yılının başında görülen rekor yoğunluktan sonraki en büyük yoğunluk an itibariyle yaşanıyor.

6 Ocak 2018 tarihinde onay bekleyen işlemlerin olağanüstü derecede artması sonucu havuzda bekleyen toplam işlem sayısı 105,216’ya ulaşmıştı.

Bir önceki rekor yoğunluk ise 4 Haziran 2017 tarihinde gerçekleşmiş, bekleyen transfer sayısı 113,345’e ulaşmıştı.

Ücretlerdeki Artış En önemli Sebep

Transfer ücretlerindeki artış, bekleyen transfer sayısının artmasının ardındaki en önemli sebep olabilir. Bitcoin ağının kapasitesinin yüksek olmaması sebebiyle talep artınca ücretler de otomatik olarak artmakta. Bu durumda madenciler de yüksek komisyon veren kişilerin transferlerine öncelik tanımakta.

Bekleyen transferler üst üste biriktiğinde ise havuzda bekleyen transfer miktarı, yukarıda net bir şekilde görebileceğiniz gibi artıyor.

BitMEX Çekim Ücreti İnanılmaz Derecede Arttı! 21 $

Bitcoin’de transfer ücretlerinin artması sebebiyle çekim ücretlerinde güncellemeye giden BitMEX, çekim ücreti olarak 0.0023 BTC, yani 21 $ talep etmekte. Havuzda yoğunluğun artması halinde çekim ücretleri ilerleyen zamanda daha da yükselebilir.

komisyon - Bitcoin'de Onay Bekleyen Transferlerin Sayısında Önemli Artış!

Bitcoin ağında onay bekleyen transferlerin sayısındaki artış hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Corona virüsü ile mücadelede Blockchain desteği alan ülkelere Birleşik Arap Emirlikleri de eklendi.

Corona virüsü salgını sebebiyle tüm dünyada virüse karşı mücadelede alternatif çözüm arayışları sürüyor. Çoğu ülke ve şirket çözümü Blockchain tabanlı sistemlerde buluyor. Bunlara bir yenisi daha eklendi; Birleşik Arap Emirlikleri.

Şu anda (22.05.2020/08:00) 26.898 vaka, 237 ölü ve 12,755 iyileşen hasta sayısıyla henüz pik noktasını görmediği düşünülen BAE, pandemiye karşı mücadelesinde farklı yollar denemeye karar verdi. Bünyesindeki Blockchain tabanlı teknoloji işletmesi in5 ile birlikte Blockchain, robotik ve 3D yazıcı gibi teknolojilerden faydalanıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri corona - Corona İle Mücadelede Blockchain Desteği Artıyor!

Çarşamba günü (20.05.2020) yerel haber merkezlerinde geçen habere göre girişim şirketi in5, Corona virüsü pandemisine karşı 3D yazıcı, robotik ve Blockchain teknolojileri yardımıyla biyometrik bir tanıma sistemi geliştirecek. Corona virüsünün bulaşı olasılığı göz önüne alındığında parmak izi ile kimlik tanımlama işlemleri sıkıntı yaratabiliyor. Biyometrik tanıma sistemi de tam burada öne çıkıyor. Parmak izine ihtiyaç olmadan kimlik tanımlamaya imkân veren bu sistemin özellikle hasta kayıtta kullanılması planlanıyor.

Liber Health CEO’su Syed Abrar Ahmed’e göre, Blockchain tabanlı sistem sayesinde hem bulaşı oranı azalacak hem de hasta kayıtlarının tutulmasındaki eksiklik giderilecektir. Olası bir nakil hâlinde hastanın tıbbi kayıtları Blockchain teknolojisi sayesinde karşı tarafa eksiksiz bir şekilde tanımlanabilecektir. Ayrıca sistemin bütün elektronik tıbbi kayıt sistemlerine entegre olması bekleniyor.

Tüm dünyada etkin bir şekilde kullanılan Blockchain teknolojisinin, Corona virüsü pandemisi ile mücadelede multidisipliner çalışmalarda kullanıldığına şahit oluyoruz. Aşı çalışmalarında, tedarik çalışmalarında ve hasta kayıtlarında aktif bir şekilde kullanılmasıyla hayatımızı kolaylaştırdığı aşikâr olan bu teknoloji, benimsemenin de yolunu açacaktır.

 

Dün akşam yapılan duyuruya göre FTX’in kendi tokeni olan FTX Token (FTT), Coinbase Custody tarafından saklanacak.

Yapılan anlaşma ile birlikte FTT tokenler, Coinbase’in Custody servisinin koruması altında olacak.

Bildiğiniz üzere Coinbase Custody hali hazırda birçok kurumsal firmanın kripto paraları için saklama hizmeti sunmakta. Hizmet sunduğu kuruluşlar arasında borsalar, hedge fonları, aile işletmeleri ve bağış kurumları bulunuyor.

FTX Coinbase’in En Büyük Borsa Müşterisi

Yapılan açıklama ile birlikte Coinbase, custody servisinden yararlanan en büyük borsanın FTX olduğunu da açıkladı.

Coinbase’den hizmet alan kripto para kuruluşlarının arasında Grayscale Investments, Polychain Capital ve a16z Crypto de bulunuyor.

Kurumsal seviyede olan ürünlerimiz müşterilerimize, kripto paralarını saklama, alıp satma ve etkileşime geçme (staking) gibi birçok farklı seçenek sunmakta.

Coinbase Custody müşterilerinin kripto para saklama dışında Coinbase Pro ve OTC platformuna direkt erişimi bulunmakta. Bu sayede kurumsal müşteriler alım satım işlemlerini de kolay bir şekilde gerçekleştirebiliyorlar.

 

Avrupa’dan sonra Crypto.com, MCO Visa Kartlarını Kanada’da kullanıma açmaya hazırlanıyor.

Önde gelen kripto ödeme platformu olan Crypto.com, MCO kart programı için Kanada’da denetleyicilerden izin aldığını açıkladı. Yakın zamanda ise kartların tüm ülke dahilinde kullanıma açılması bekleniyor.

Ön ödemeli olarak çalışan bu kartlar, Bitcoin (BTC) Ethereum (ETH) Litecoin (LTC) Ripple (XRP) ve Crypto.com’un MCO’su gibi birimleri destekliyor.

Firmanın verdiği bilgilere göre, Kanada vatandaşları kripto kartlar için Crypto.com uygulamasında kimlik doğrulaması yöntemiyle yaklaşık 3 dakika gibi kısa bir sürede başvurularını yapabileceklerini söyledi.

Şirketin Kanada’ya açılma planı, şirketin MCO Visa kart hizmetini Avrupa Birliği’ne açılma planından sadece bir kaç gün sonra yapıldı. Ayrıca bildiğiniz üzere şirket, 2018 yılında Singapur’da, Temmuz 2019’da ise Amerika Birleşik Devletleri’nde hizmet vermeye başlamıştı.

Şirket ayrıca, Avrupa kıtasına yapılan genişleme planından sonra MCO Visa kartlarının dünya üzerindeki en yaygın kripto altyapılı kart olacağını iddia etti. Crypto.com CEO’su Kris Marszalek ise hedeflerinin, bu kartları küresel bir çapta kullanıma açık hale getirmek olduğunu dile getirdi.

Kripto Kartlara Alışmak

Kripto bankaları ve kripto kartlar sayesinde kullanıcılar artık itibari para birimine dönüşüm işlemi yapmadan kripto para birimlerini harcayabilir hale geldi. Ve bu durum kripto kartların yaygınlaşma hızını ciddi oranda arttırdı.

Artık, dünya çapında milyonlarca ticaret ile uğraşan insanlar kredi kartı ile ödeme kabul ediyor. Bunlardan en ünlü kart sağlayıcıları ise bildiğiniz gibi Visa ve Mastercard. Bu durumda, şirketler bu iki şirket ile işbirliği yaparak, kripto kartların kullanım oranlarını çok ciddi bir şekilde arttırabilir.

Ayrıca, Şubat 2020’de Coinbase, Visa ile bir ortaklığa gitti ve bu ortaklığın meyvesini kendi banka kartlarını çıkarma yetkisi olarak aldı.

Çin’in Sichuan kentine bulunan bazı madenciler enerji problemleri sebebiyle cihazları kapatmak durumunda kaldı.

18 Mayıs’ta yapılan yerel yönetim açıklamalarına göre Mayıs ayı itibariyle bölgedeki elekrik talebi yüzde 22 artmış durumda. Fakat bu artış ile aynı zamanda nehirlerdeki akışın da yüzde 20 civarında azalması sebebiyle hidroelektrik santralleri gerekli elektrik ihtiyacını karşılayamaz durumda.

Bu noktada yüksek elektrik harcayan işletmelerin operasyonlarının izlenmesi de resmi olmayan ağızdan dillendirilmiş görünüyor.

Yüksek elektrik tüketen işletmeler tabirinin içinde direkt olarak madencilik çiftlikleri sözü geçmese de, bölgede yüksek elektrik kullanımı yapan işletmelerin madencilik yaptığı herkes tarafından bilinmekte.

Bölgedeki bazı madencilik operasyonları normalde Mayıs ayında başlaması gereken yağmur sezonun bu sene geciktiğini, bu durumun ise hidroelektrik santrallerini direkt olarak etkilediğini belirtmekte.

Yüksek sıcaklık sebebiyle şehir halkının daha çok elektrik talep etmeye başlamasıyla madencilik için kullanılan,santrallerden gelen elektrik arzının bir kısmının halkın kullanımına yönlendirildiği de açıklanmış durumda.

Madenci çiftliklerinin bir kısmı yaklaşık üç gündür güç kesintisi yaşamakta. Bazı madenciler ise sadece geceleri madencilik yapabiliyor.

2019 yılında yine aynı sezonda madenciler, benzer sıkıntılar yaşamıştı. Yağmur sezonun ilk ayında hiç yağmur yağmazken, diğer aylarda ise şiddetli fırtınalar çıkmış, bazı çiftlikler önemli fiziksel zarara uğramıştı.

Hidroelektrik Santralleri Yerel Yönetim ile Madencilerin Arasını Yumuşattı

Hidroelektrik santralleri için tüketim bölgeleri oluşturulması ile birlikte yerel yönetimlerin madencilere karşı olan tutumu pozitif anlamda değişmişti.

Bahsedilen tüketim bölgeleri madencilik endüstrisinin gelişmesi adına çok önemli bir katkıda bulunsa da vergi kaçırma ve kaçak madencilik için de önemli bir fırsat doğurmuş durumda.

Mayıs ayının başlarında Sichuan’da kaçak bir madenci çiftliği Vergi ve Çevre Koruma Kurumu tarafından tespit edilmiş ve cihazlara el koyarak çiftliği kapatmıştı. Çiflik sahipleri ise kaçak madencilik sebebiyle 10 milyon Yuan (1.4 Milyon $) ceza ödemek zorunda kalmıştı.

Satoshi Nakamoto’nun kimliği hakkındaki tartışmaları harlayan 50 BTC nereden çıktı? Satoshi ortaya çıkmaya mı karar verdi?

20 Mayıs 2020 günü kripto para dünyasını şaşkına döndüren bir olay meydana geldi. 2009 yılının Şubat ayında kazılan ilk bloklardan elde edilen Bitcoin’lerin harekete geçtiği tespit edildi. Bitcoin’in ilk bloklarından olan bu Bitcoin’lerin Satoshi’ye ait olabileceği düşünülüyor.

Whale Alert’in sosyal medya platformu Twitter’dan duyurduğu bu olayla birlikte kripto para dünyasında kazanlar kaynamaya başladı.

Geçtiğimiz haftalarda “Satoshi kim?” tartışmalarını harlayan olaylar silsilesi gelişmişti. İlk olarak McAfee Satoshi’nin kim olduğunu biliyorum. demişti. Sonraki hafta ise Adam Back’in Satoshi olabileceğine dair bir video ortaya çıkmıştı. Kripto para dünyası henüz videonun etkisinden çıkamamışken bu kez de 50 BTC’nin bir anda harekete geçmesi ve farklı kripto para borsalarına transfer edilmesi gerçekleşti.

Kimileri bunu Satoshi’nin “Hâlâ hayattayım, sizi duyuyorum.” mesajı olduğunu düşündü. Kimileri ise o dönemlerde Satoshi dışında Bitcoin sahibi bir diğer isim olan Hal Finney’den şüphelendi. Aslında Hal Finney öldüğü için daha doğrusu “dondurulduğu için”, eşinden. Finney 2009 yılında Bitcoin kazmanın ne kadar kolay olduğunu hatta dakikalar içerisinde yeni bloklar bulunabildiğinden bahsetmişti. Lakin fanın sesi kendisini rahatsız ettiği için kazmayı durdurduğunu itiraf etmişti.

Kimse Üstüne Almıyor…

Dün gerçekleşen hareketten sonra 2009’un ilk Bitcoin madencilerinden teker teker “Ben değildim.” açıklamaları da gelmeye başladı. İlk olarak Hal Finney’in eşi; kendini, yürüttüğü ALS derneğini ve çocuklarını kastederek, “Biz değildik.” dedi. Sonrasında ise 2009’un ilk Bitcoin madencilerinden olan Martti Malmi, sosyal medya platformu Twitter üzerinden “İlk Bitcoin’imi 2009 Nisan’da kazmıştım. Malum işlemdeki Bitcoin’ler 2009 Şubat’ta kazılmış.” şeklinde açıklama yaptı.

Yine 2009 yılında ancak Kasım ayında Bitcoin kazmaya başlayan bir diğer isim olan Marshall Hayner ise, işlemi yapanın hiçbir zaman kabul etmeyeceği görüşünde. Sonuçta kazmanın kolay olduğu bir dönemde elinde büyük miktarda Bitcoin bulunduran birinin bütün dikkatleri üzerine çekmek istediğini düşünmediğini iletti.

Bir de Satoshi olduğu düşünülen ancak şüpheli 50 BTC transferi hakkında beyanda bulunmamış isimler var. İlki Craig davasında isminin silinmesi unutulduğu için gündeme gelen Paul Le Roux. Şu anda uluslararası bir uyuşturucu satıcısı unvanını taşıyan Le Roux, tıpkı Satoshi gibi dijital para üzerine çalışmalar yapmış. Yaptığı çalışmalardaki kodlama dili ile Bitcoin’in kodlama dili neredeyse aynı. Bununla birlikte tıpkı Satoshi gibi Le Roux da kodlamalarının arasına hükümet yapısını eleştiren ufak sitemler de sıkıştırmış.

Tıpkı Satoshi’nin Bitcoin’de yaptığı gibi kendi yaptığı çalışmayı herkese açık olarak paylaşmış ve gelen soruları cevaplamış. Tüm bu şüphelere rağmen Le Roux’un hapiste olduğu iddia ediliyor ve bu yüzden de dün gerçekleşen 50 BTC için açıklama yapmasını beklemek biraz boş.

Satoshi olabileceği düşünülen bir isim de Nick Szabo. Satoshi’nin Bitcoin’i açıklamasından birkaç ay önce Bit Gold isimli çalışmasını duyurması nedeniyle Satoshi olduğu düşünülüyor. Bununla birlikte dün yapılan 50 BTC işlemi hakkında Szabo’nun da bir açıklaması olmadı.

Wright Dahil.

2009’un Bitcoin madencilerinden teker teker açıklamalar gelirken, gözler Satoshi olduğunu iddia eden Craig Wright’a döndü. 50 BTC transferinin arkasında Wright mı var? Uzun bir süredir Wright ve Kleiman arasında devam eden bir dava mevcut. Bilindiği üzere Wright Tulip Trust eirşimini sağlamak için bir kurye bekliyordu. Güya kurye fona erişim için özel anahtarları getirdiğinde Wright Satoshi olduğunu ispat edebilecekti. Aylarca beklenen kurye tabii ki henüz gelmedi.

Wright, dün gerçekleşen 50 BTC işlemini sahiplenmedi. İşte olay burada farklı bir boyut alıyor. Çünkü Wright’ın mahkemeye verdiği Bitcoin cüzdanları listesinde, dün 50 BTC işlem yapılan cüzdanın olduğu belirlendi.

Screenshot 2 6 - Satoshi Kim? 50 BTC Sadece Göstermelik Mi?

17XiVVooLcdCUCMf9s4t4jTExacxwFS5uh adresinden gerçekleştirilen işlemi Wright yapmadıysa kim yaptı? Sonuçta kendisine ait olduğunu dile getirmişti. Özel anahtarları mevcut olmadığı için erişemediğini söylediği cüzdanlara kim erişti? Tabii bu sorular sadece Wright’ın Satoshi olduğu düşünülüyorsa sorulabilir. Aksi taktirde pek de geçerliliği olmayan sorular olacaktır.

Cüzdandan Bitcoin çıkışı oluyor. Wright ben değilim diyor. Eğer kabul etseydi de mahkeme ile başı derde girecekti. Nasıl derseniz, özel anahtarları olmadığı ve erişemediğini söylediği cüzdandan 50 BTC’lik işlem gerçekleşmesi mahkeme tarafından adaleti yanıltma, mahkemeye karşı dürüstlüğün olmaması gibi algılanabilirdi. Yani Wright’ın Satoshi olduğunu düşünen kitlenin sığınacak bir limanı gibi bu düşünce de.

Satoshi Değil!

Olaya başka bir bakış açısı da Patoshi Blocks’tan geldi. Bitcoin blockchain’ini sıkı sıkıya takip eden ve Satoshi’Nin oluşturduğu blokların paternini çıkaran Patoshi Blocks, “Transfer edilen 50 BTC, Satoshi Nakamoto’nun cüzdanından çıkmamış olabilir.” dedi.

Screenshot 5 2 - Satoshi Kim? 50 BTC Sadece Göstermelik Mi?

Sergio Demian Lerner siyah çizgilerin Satoshi’nin blokları olduğunu söylüyor. Hepsinin belirli bir paterni olduğunu görmekteyiz. Ancak bir süre sonra bu patern bozuluyor. Satoshi’nin hareketi olmadığını görüyoruz. İşte tam bu sebepten dolayı Lerner, 50 BTC Satoshi Nakamoto’nun cüzdanından olmayabilir kanısında.

Tüm Dünyada Büyük İlgi Gördü!

Bir anda farklı kripto para borsalarına transfer edilen 50 BTC kripto para dünyasında oldukça ilgi gördü. Öyle ki sosyal medya platformu Twitter üzerinde hem Türkiye hem de dünya çapında saatlerce #Satoshi hashtagı top topic’te kaldı.

Özellikle Twitter’da saatlerce gündemde kalan, çeşitli goygoylara malzeme olan Satoshi’nin kimliği hâlâ belirsiz. Ancak dünkü 50 BTC işlemini kim yapmışsa, büyük bir dump söz konusu. Kripto para dünyasında manipülasyon görmediğimiz bir olay değil. Ancak boyut ve önem açısından baktığımızda belki de son 11 senenin en büyük olaylarından birine tanık olduk.

Peki neden şimdi? İşlemi yapan gerçekten Satoshi ise neden bugüne kadar bekledi? Acaba önce McAfee sonrasında Adam Back olaylarından dolayı artık ifşa olacağını mı düşünüyor? Yoksa sadece “Ben buradayım gerzekler, beni asla bulamayacaksınız!” demeye mi çalışıyor? Yoksa dünyayı etkisi altına alan Corona virüsü salgınının ekonomik boyutu onu da mı etkiledi? Sonuçta 50 BTC’nin dağıtılmış olmasına rağmen 10 BTC’lik bir kısmının kullanıldığına dair ipuçları mevcut.

Sizce Satoshi kim? Neden şimdi ortaya çıkan 50 BTC’lik bir işlem var? Ve bundan sonraki amacı ne?

Discord ve Telegram üzerinden fikirlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Yeni verilere göre Bitmain ve MicroBT tarafından üretilen yeni nesil madencilik ekipmanları oldukça karlı çalışıyor.

Halving sonrasında blok ödüllerinin yarı yarıya azalması ile birlikte ortaya çıkan madencilik cihazlarındaki karlılık sorunu, yeni nesil cihazlarda görülmüyor.

Bitcoin “hash rate”inin neredeyse yüzde 17’sini oluşturan S9 serisi cihazların günlük 2.5 $ civarı zarar yazmaya başladıklarını sizlere bildirmiştik.

The Block tarafından paylaşılan verilere göre ise yeni nesil cihazlar günlük 8 $’ı geçen karlara ulaşabiliyor.

Screenshot 2 7 - Yeni Ekipmanlar Günlük 8 Dolara Varan Kârlar Elde Ediyor!

Madencilik ekipmanları arasında en yüksek verimliliğe sahip cihaz ise MicroBT üretimi Whatsminer M30S++. Günlük 8.5 $’dan daha fazla kar elde eden cihaz, madencilik ekipmanları arasında zirvede bulunuyor.

Hemen arkasından ise Bitmain üretimi Antminer S19 Pro gelmekte. S19 Pro’nunda, MicroBt üretimi cihaz ile kafa kafaya olduğunu söylemek mümkün.

Cynosure Technologies tarafından üretimi yapılan diğer bir cihaz Hummer Miner H9 Pro ise günlük 6 $’a yakın bir karlılık ile madencilik işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Ek olarak listede Bitmain’in Antminer S17 serisi ve MicroBT’nin M31 serileri de karlı cihazlar olarak öne çıkmakta.

Karlılık Fiyat, Elektrik Maliyeti ve Zorluk Seviyesine Göre Değişiklik Gösteriyor

Tabi bu karlılık oranları sabit değil. Bahsettiğimiz değerler Bitcoin fiyatının 9,700 $, elektrik maliyetinin 0.03 $/kWh ve zorluk seviyesinin dün yaşadığı yüzde 6’lık düşüş ile birlikte geldiği seviye baz alınarak hesaplanmış durumda.

Bir blockchain analiz firması olan Elliptic, kripto işlemleri izleme aracına stabilcoinlerde dahil olmak üzere 87 adet yeni tokeni ekledi.

Bu Çarşamba günü açıklanan haberde Elliptic, küresel işlem hacminde tüm kripto varlıkların %97’sinden fazlasını bünyesinde kapsadığını açıkladı. Yeni eklenen tokenler ise ERC-20 tokenleri.

Firmanın yeni destek verdiği tokenlerden bazıları, Binance USD, TrueUSD ve Dai olarak kayıtlara geçti. Ayrıca Elliptic, hali hazırda Tether (USDT), USD Coin (USDC), Paxos Standart (PAX) ve Gemini Dollar (GUSD) gibi stablecoinleri destekliyor.

Elliptic firmasının kurucu ortağı Tom Robinson konuyla ilgili, ABD dolarına endeksli stablecoinler ile birlikte, en çok kullanılan ve ticareti yapılan ERC-20 tokenleri desteklemeye odaklandıklarını belirtti.

Robinson ayrıca, “Özellikle Şubat ayının başından beri %70’lik bir artış gören stablecoin arzının 10 Milyar$’ı geçtiğini düşünürsek, böyle bir zamanda atılmış kritik bir adım olarak değerlendiriyorum.” dedi.

Artan Stablecoin Arzı

Bildiğiniz üzere, toplam stablecoin arzı tarihte ilk defa 12 Mayıs tarihinde, 10 Milyar$ barajını aşarak 10.4 Milyar$ bandına dokundu. En ünlü stablecoin olan Tether ise %85 gibi devasa bir pazar payını elinde tutarken, USDC ise %7’lik oranla Tether’in arkasında yer alıyor.

Elliptic’in bu hamlesinin altında, hizmet verdiği kripto borsalarının ve finans kurumlarının artık bu kripto birimlerinin işlemlerini izlenebilmesi yatıyor. Bu durum, kara para aklama gibi yasadışı faaliyetlerin tespit edilmesine önlenmesine yardımcı olacak.

Robinson ayrıca, Elliptic firmasının kullandığı teknoloji ve otomatik veri toplama işlemleri sayesinde sistemlerine, bir seferde birden fazla kripto para birimi ekleyebildiklerini söyledi.

Bildiğiniz üzere şirket, geçtiğimiz günlerde corona virüs pandemisi nedeniyle ekonomik zorluklar yaşamıştı. Bu nedenle, ABD ve Birleşik Krallık ofislerinde %30’luk bir iş gücü kısıtlamasına gidildi.