Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $70669.99
0.58%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3579.74
-0.22%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $54.3
-2.04%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $587.7
1.50%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

2020 yılının ilk çeyreğinde Kamboçya basılı ve yazılı haber birimlerinde ulusal çapta bir Blockchain tabanlı dijital para birimi çıkarılacağı manşetleri atılmıştı. 2020 yılının 3. çeyreğini neredeyse yarıladığımız şu günlerde ise hâlâ hayata tam teşekküllü bir şekilde geçmemiş olan bu proje konuşuluyor. Kamboçyalılar şu zamana dek piyasaya sürüleceği iddia edilen para birimi hakkında şüpheye düştü.

Tüm dünyayı etkisi altına alan dijital para rüzgârı, Kamboçya’da da esiyor. Merkez bankası dijital para birimi çıkartılması ve piyasaya sürülmesi trendine Kamboçya da katılmıştı. Kamboçya Ulusal Bankası’nın 2020 yılının başında yaptığı açıklamada 11 yerel bankanın desteği ile oluşturulan projenin Bakong olarak adlandırıldığı ve yakında piyasaya sürüleceği duyurulmuştu.

27 Temmuz’da yerel haber merkezine demeç veren Kamboçya Ulusal Bankası Genel Müdürü Chea Serey’in konuşmasında Bakong’dan bahsetti. Bir nevi merkez bankası dijital para birimine (CBDC) benzetilen, ara formu olan Bakong’un Temmuz ayında deneme bazında başlatıldığını ve mevcut mali çeyrekte faaliyete geçeceğini ifade etti. Kamboçya için ulusal ödeme geçidi olarak nitelendirdiği sistem için;

“Bakong, Kamboçya’da ödeme alanında yer alan tüm oyuncuları aynı platformun altında toplayıp merkezi bir rol oynayacak. Böylece son kullanıcının bankası ne olursa olsun, kullanıcıların birbirine ödeme yapmaları kolaylaşacak.”

Bu açıklamayla birlikte Bakong sisteminin gelecekte sınır ötesi ödemeler için de kullanılabileceğini umduklarını ifade etti.

Uzun Sürdü Ancak İçimize Siniyor!

Phnom Penh Ticaret Bankası (PPCBank) Başkanı Shin Chang Moo, 27 Temmuz yani geçtiğimiz Pazartesi günü Post’a verdiği demeçte, bankasının mevcut sisteminin tüm bankalara (11 yerel banka) dağıtımının yapıldığını açıkladı.

“Yapılandırmanın son aşamalarındayız. Sistemin kullanıcılar için olabildiğince yararlı ve kullanışlı olmasını sağlamak için yaptığımız çalışmalar nedeniyle sistemin hizmete sunulma tarihi, beklenenden biraz daha uzun sürdü.”

Ayrıca merkeziyetsiz çoğu kripto para biriminden farklı olarak Bakong’da bankacılık işlemleri yetkililer tarafından desteklenen kapalı bir sistem olacağı için, Bakong’un spekülasyon olasılığının sıfır olacağından bahsetti.

Tüm dünyadaki dijital para rüzgârının en ön saflarında yer alan Çin, geçtiğimiz günlerde dijital yuanın benimsenmesi açısından güzel bir uygulamayı hayata geçirmişti. Yemek dağıtım şirketi ile masaya oturan Çin Halk Bankası, çoğunlukla genç kesimin kullandığı uygulamada dijital yuanın test denemelerinin yapılacağını açıklamıştı.

 

Binance, sınırlı hizmet sunduğu Binance Lite Austalia’nın yanı sıra yeni bir girişimle Avustralyalıların yüzünü güldüreceğini açıkladı. 29 Temmuz tarihinde (bugün) yapılan açıklamada yeni girişim Avustralya doları (AUD) kullanarak direkt kripto para alımı desteği sunacak. Yeni girişimini “AUD ile dijital varlık ticareti için düzenlenmiş, güvenli bir platform” olarak nitelendirdi.

Ayrıca Binance yeni girişimini, Avustralyalı yatırımcıların platformda tüm güvenlik kontrollerine erişim sağlayabilecekleri, derin likiditeye sahip ve hızlı bir tam teşekküllü borsa olarak tanımlıyor. Avustralyalı yatırımcılarla birebir görüşmeler ve topluluktaki istekler doğrultusunda tasarlanan platform merakla bekleniyor.

Peki Ne İşe Yarayacak?

Geçtiğimiz sene Avustralya için sınırlı hizmet sağlayan bir platformu Binance Lite Australia ile Avustralya’daki kripto para dünyasını hareketlendirmişti. Lakin sınırlı bir hizmet sağladığı için küresel kripto para borsası Binance’in elde etmeyi düşündüğü başarıyı sağlayamıyordu. Özellikle kripto para ve fiat para dönüşümündeki problemler bu başarının sağlanmasına gölge düşürüyordu.

Bugün açıklanan yeni girişim ile artık Avustralyalı kripto para yatırımcıları, Avustralya doları yani AUD ile direkt kripto para alabilecekler. PayID sistemini kullanarak hiçbir işlem ücreti ödemeden, banka hesaplarından AUD yatırabilecekler.

Binance’in bu yeni girişimi için mobil ve masaüstünden ulaşılabilen web sitesinin yanı sıra mobil ve masaüstü olmak üzere uygulamalarının kullanıcılara sunulması düşünülüyor. Tam teşekküllü kripto para borsası olacağı belirtilen bu girişimin yatırımcılarla buluşma tarihi henüz belli değil, ancak kısa süre içerisinde açıklanması bekleniyor.

Cointelegraph’a konuşan Binance CEO’su Changpeng Zhao namıdiğer CZ, Binance Lite Australia’nın şu an temelini attıkları yeni girişim için oldukça önemli olduğunu dile getirdi. Lite versiyonu sayesinde Avustralyalı kullanıcılardan önemli bilgiler edindiklerini ve bu bilgiler ışığında hareket edeceklerini belirtti.

 

Microsoft’un yeni piyasaya sürdüğü Security Endpoint Threat Report 2019’a göre, Cryptojackerlar Hindistan’da çok büyük gelirler elde ediyor.

Raporda, Hindistan’daki internet kullanıcılarının bölgesel ve küresel ortalamanın 4.6 katı kadar kripto madenciliği ile ilgili kötü amaçlı yazılım saldırıları ile karşılaştığı belirtiliyor. Hindistan, Asya Pasifik bölgesindeki en fazla sayıda kripto para madenciliği saldırısı yaşıyor ve Sri Lanka’yı bu konuda geride bırakmış durumda.

Genellikle cryptojacking olarak adlandırılan kripto para madenciliği saldırısı, bilgisayar korsanlarının bilgisayar gücünü kripto paraları çıkarmak için, başka birinin bilgisayarına gizlice kötü amaçlı yazılım yüklediği bir saldırı olarak nitelendiriliyor.

Saldırganlar Kripto Fiyatları İle Hareket Ediyor

Cryptojacking saldırıları, 2018 senesinde kripto para birimi fiyatlarının dibi görmesi ile birlikte önemli bir düşüş gördü. Microsoft’un sunduğu rapor, kripto para madencilik saldırılarının 2018’den bu yana neredeyse %40 azaldığını iddia ediyor.

Şu anda, her 100.000 sistemden sadece 50’sinin yani %0.05’inin bir kripto para madenciliği saldırısı ile karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.

Rapor, “Kripto para birimlerinin değeri yükselip düştükçe, bu tarz madencilik saldırılarıyla karşılaşma oranı da bu duruma göre değişkenlik gösteriyor.” diyor.

Aynı raporda, Microsoft Hindistan grup başkanı ve genel danışmanlık, dış ve hukuki işlerden sorumlu Keshav Dhakad şunları söyledi:

Kripto para birimi değerindeki son dalgalanmalar ve kripto para birimi oluşturmak için gereken zamanın artması, saldırganların çaba göstermesine engel oluyor. Ayrıca saldırganlar düşük siber farkındalık sahip olan piyasaları hedef alıp sömürmeye devam etmekte.

Cryptojacking Artık Hayatımızda Hep Var Olacak

Cryptojacking saldırılarında bir düşüş eğilimi olmasına rağmen, bu tür saldırılar hala oldukça yaygın. Bildirilenlere göre, kısa bir süre önce Meksika’da, bulut servislerinin birinci önceliği olduğu cryptojacking saldırılarında artış olduğu söylendi. Blue Mockingbird isimli kötü amaçlı yazılım çetesinin Mayıs ayında bir başka saldırısı, Monero kötü amaçlı yazılımını 1000’den fazla kurumsal sisteme yüklemeyi başarmış.

Geçtiğimiz yıl Kasım ayında, yaklaşık 80.000 bilgisayara “Dexphot” isimli bir cryptojacking yazılımı bulaşmış olduğu bildirildi.

Gelişen blockchain teknolojisi ile birlikte, hayatımıza yepyeni dolandırıcılık kavramları girmiş gibi görünüyor. Bununla beraber internette attığınız her adımı dikkatli ve emin bir şekilde atmanız sizin yararınıza olacaktır.

CoinShares bugün yaptığı duyuru ile birlikte, Türkiye’deki ilk yatırımını yaptığını açıkladı.

Medium hesabından yapılan açıklamada CoinShares, MenaPay’e yatırım yaptığını açıkladı.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya odaklanan MenaPay bölgedeki en büyük dijital finans platformu olma amacı ile 18 farklı ülkede toplamda 400 milyon kişiye hizmet veren girişimlerden biri. Bölgedeki en büyük ekonomi olarak öne çıkan Türkiye’nin dijital ödeme noktasına eksik olduğunu belirten CoinShares, bölgedeki ülkelerde ödeme yöntemlerinin bankalar tarafından domine edildiğinin altını çiziyor.

MenaPay Türkiye’de dolar ile hizmet alan ancak dolar cüzdanı olmayan kullanıcıları hedeflemekte. MenaCash isimli dolara endeksli token ile dolar cinsinden ödemeleri gerçekleştirebilen MenaPay, Google Play, Apple Store ve Twitch için ödeme hizmeleri de sağlamakta.

Platform aracılığı ile kesintisiz bir şekilde 7/24 ödeme yapabilen kullanıcılar, kripto para alıp satabiliyor.

Geçtiğimiz dönemde getirilen güncelleme ile “SuperApp” olan MenaPay, finansal hizmetler ile sosyal ağ özelliklerini bir arada sunuyor.

İlk Yatırım

CoinShares MenaPay’e yaptığı yatırım ile ilgili açıklamasına, Türkiye’de ilk yatırımlarını gerçekleştirdiklerinin altını çiziyor. MenaPay CEO’su çağla Şenkardeş ve MenaPay’ı uzun zamandır takip ettiklerini belirten CoinShares yetkilileri, MenaPay’den oldukça etkilendiklerini ve yatırım yapmaktan heyecan duyduklarını belirtti.

CoinShares’in MenaPay yatırımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Merkezsiz finans (DeFi) kredi protokolü Aave, “flash loan”ların sayısında çok ciddi bir artış yaşadı. Söz konusu “flash loan”ların günlük değeri temmuz başından bu yana %1,000’den fazla artarak 11 milyon $’dan 130 milyon $’a kadar yükseldi.

DeFi Pulse’a göre, rekor kredi ihracı, Aave’nin kilitli fonlarıyla dördüncü en büyük DeFi protokolüne yükseldiğini ve şu anda projeye bağlı olan yaklaşık 392,9 milyon $’lık sermayesi olduğunu belirtti.

Aave’nin LEND tokenının değeri de iki aydan kısa bir süre içinde yaklaşık olarak %500 değerinde arttı. LEND fiyat belirlenmesi sürecinden bu yana ilk defa değerini 0.3 $’ın üzerine yükseltti. Aave şu anda 362 milyon $’lık piyasa değeri ile 34. en büyük kripto varlığı olarak işlem görüyor.

Flash Loan’lar Aave’nin Piyasa Değerini Yükseltiyor

Aave, “flash loan”larını “DeFi’deki ilk teminatsız kredi opsiyonu” olarak tanımlamakta. Ayrıca Aave, likiditenin bir işlem bloğu içinde havuza iade edilmesi şartı ile yatırımcıların anında borç almasına olanak sağlıyor.

Krediler, kullanıcıların işlemleri gerçekleştirmek için akıllı sözleşme yoluyla talimatları dikte etmelerine olanak tanıyan arbitraj ve teminat değişiminde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. İşlemlerden elde edilen kazançlar üzerinden %0.9 komisyon alınır ve bu ücret platformun likidite sağlayıcıları arasında dağıtılır.

Eğer borçlu, kredi koşulunu karşılayamazsa “o noktaya kadar yapılan işlemleri geri almak için tüm işlem tersine çevirilir” ve Aave’nin rezerv havuzundaki güvenlik fonlarının garantisi sağlanır.

bZx’e Yapılan Flash Loan Saldırıları

Aave’nin sağladığı yeni popülerliğe rağmen, “flash loan”lar, 2018’de açık kaynaklı bankacılık protokolü Marble’ın piyasaya sürülmesinden bu yana kripto ekosisteminin bir parçası oldu.

Bununla beraber “flash loan”lar, Şubat ayında DeFi kredi platformu bZx’ten yaklaşık 1 milyon dolar dolandırılmasına sebep oldu. Bunu yapan likidite sağlayıcısı bir şekilde platformun Oracle sağlayıcısını manipüle etmiş ve indirimli bir şekilde yüzlerce token satın almış.

Kripto para borsası Coinbase, saldırının ardından analizlerinde gelecekte çok daha fazla “flash loan stili Oracle saldırısı”nın DeFi ekosistemini hedefleyeceğini söyledi. “Flash loan ve karmaşık yollarla etkileşimde bulunan birleşik DeFi protokolleri yeni bir güvenlik açığı sınıfı yaratmış durumda.

Tether (USDT) son dönemde bastığı Tether miktarları ile gündemi meşgul etmeye devam ediyor.

Az önce Whale Alert tarafından atılan tweete göre Tether, 300 Milyon $’lık USDT daha bastı.

Oluşacak taleplere daha hızlı hizmet verebilmek adına 2020 yılından beri önceden basım yaparak rezervde hazır Tether bulunduran şirket, durumu “inventory replenish” olarak adlandırmakta.

Son basılan USDT’ler ise Tron ağında yeni sahiplerini beklemekte.

Bitcoin liderliğinde neredeyse tüm kripto paraların yükselişi ise, “piyasayı Tether mı yükseltiyor” sorusunu beraberinde getirmekte.

Geçtiğimiz günlerde 10 milyar $ barajını aşan Tether piyasada bulunan Tether miktarını günden güne arttırmakta. Tron ağında bulunan USDT miktarı da 3.5 milyar $ sınırına yaklaşmış durumda. Tether bulunduran Tron adreslerinin sayısı ise Justin Sun tarafından yapılan açıklamaya göre 572.000 adet.

Benzer Konuda Davalı

Tether ise benzer konuda ABD’de davalı konumda bulunuyor. Karşılıksız basıldığı iddia edlien USDT’ler ile 2017’de Bitcoin fiyatını suni olarak şişirdiği iddia edilen Tether için halen somut bir kanıt ortaya konulamamakla birlikte iddiaların ardı arkası kesilmiyor.

Basılan yeni USDT’ler ile benzer bir durumun tekrar yaşanabileceği ise analistler tarafından sürekli dillendirilmekte.

 

Konu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.

Ledger, Haziran ayında bir güvenlik ihlali yaşadıklarını ve 1 milyon kullanıcının ifşa olduğunu açıkladı.

Kripto para dünyasının adından söz ettiren donanım cüzdanı şirketi Ledger, Haziran ayının sonunda yaşanan bir güvenlik ihlali sonucu 1 milyon kullanıcısının e-posta adreslerinin ifşa olduğunu açıkladı. Kullanıcılarına e-posta yoluyla ulaştırılan bilgilendirme duyurusunda gerekli açıklamalar yapıldı. Bununla birlikte Ledger kendi sitesinde de gerekli açıklamayı yaptı.

Açıklamaya göre, 14 Temmuz 2020 tarihinde bir araştırmacı, Ledger sistemlerinde bir güvenlik açığı bulduğunu bildirdi. Bu uyarıdan sonra Ledger yetkilileri, güvenlik açığını araştırmaya başladı. Ancak araştırmalarının sonucunda çok önemli bir bilgiye ulaştılar. 14 Temmuz tarihinde bir araştırmacı tarafından fark edilmeden önce, 25 Haziran tarihinde siber suçlu veya suçlular tarafından bu güvenlik açığı fark edilmişti. Fark ettiği güvenlik açığından sistemlere girerek yaklaşık 1 milyon Ledger kullanıcısının e-posta bilgilerine ulaştığı belirlendi.

Ledger konu hakkında yaptığı açıklamada, ödeme bilgilerinin ve kripto para fonlarının güvende olduğunu bildirdi. Bunun nedeni de siber suçlunun Ledger sistemlerinde yer alan pazarlama ve e-ticaret veritabanına erişmiş olmasıydı. Sadece bu veritabanına erişim sağlayan siber suçlu, sipariş e-postaları ve promosyon e-postaları göndermek amacıyla kullanılan bilgilere sahip oldu. Ad soyad, e-posta adresi ve telefon numaraları da bu bilgiler arasında. Ledger, siber suçlunun API anahtarı aracılığıyla sistemine eriştiği fark edildikten sonra API anahtarını devre dışı bıraktığını açıkladı.

İhlal Sonrası Neler Yapıldı?

Şeffaf bir politikaya sahip olan şirket, bu şeffaflığı korumak adına kullanıcılarıyla bu ihlali ve ihlalin arka yüzünü paylaştığını belirtti. Olaydan son derece pişman olduklarını ve özür dilediklerini de ekledikleri açıklamada, ihlalin ortaya çıkışından beri yaptıkları faaliyetler hakkında da bilgilendirme yer alıyordu.

Güvenlik ihlali e-ticaret ve pazarlama veri tabanı ile sınırlı olduğu için hemen çözülebildiği belirtildi. Çözüme ulaştıktan sonra hemen bir soruşturma yaptıkları ve sürdürdükleri açıklandı.

17 Temmuz’da kişisel verilerin toplanması, saklanması ve kullanılmasında veri gizliliği yasasının uygulanmasını sağlayan Fransız Veri Koruma Kurumu CNIL ile iletişime geçtiklerini belirtildi.

21 Temmuz’da güvenlik açığının potansiyel zararını belirlemek ve değerlendirmek amacıyla Orange Cyberdefense ile ortaklık kurdukları belirtildi. Bu ortaklık sonucu sadece kullanıcıların iletişim bilgilerinin güvenlik ihlalinden etkilendiği konusunda emin oldukları belirtildi.

Ayrıca kullanıcılarını sızdırılan e-posta adreslerinden ötürü uyaran Ledger, bilmedikleri, kötü niyetli yazılımlara yuva olabilecek e-posta’ları açmamaları gerektiğini belirtti. Kimlik avı gibi dolandırıcılık yollarına karşı uyardı.

Bununla birlikte Ledger’ın asla 24 kelimelik kurtarma ifadesini e-posta üzerinden sormayacağı konusunda da uyarı yapıldı. Böyle bir e-posta almanız durumunda kötü niyetli yazılım veyahut kimlik avı kurbanı olmanız olasıdır diye ekledi.

 

Tartışmalı Alman ödeme sistemi Wirecard, Kıbrıs’taki FBME bankasında faaliyet gösteren bir Mastercard yöneticisi tarafından suç işlendiği iddiası ile raporlandı.

2014 yılında, ABD Mali Suç İcra Ağı, bankanın “kara para aklama, dolandırıcılık, yaptırımlara uymama ve diğer yasadışı faaliyetlere ön ayak olmak” gibi sebepler ile suçlandıktan sonra, ABD’li finans kurumlarına FBME ile işbirliği yapmasını yasaklamıştı.

The Times gazetesinin 27 Temmuz tarihli haberine göre, Banka, Suriye’den kimyasal silah kaçakçılığı ve çocuk istismarı gibi suçlar ile bağlantılı bir şekilde kara para aklıyor.

FBME’nin Wirecard ile Bağlantılı Olduğu İddia Ediliyor

FBME’nin, şirket defterlerindeki 2.1 milyar dolarlık nakit kaybını hesaplarda göstermeyen tartışmalı şirket Wirecard ile bağları olduğu bildiriliyor.

Kayıp fonların ortaya çıkarılması Wirecard’ı iflas başvurusu yapmaya itti. Bununla beraber şirketin CEO’su Markus Braun Almanya’da tutuklandı. Wirecard’ın COO’su Jan Marsalek ise oldukça yüklü miktar kripto para birimi ile Rusya’da saklandığı iddia ediliyor.

FBME’deki yaşanan olayların son bölümünde, isimsiz bir Mastercard yöneticisi, özel araştırmacılar tarafından Visa ve Mastercard’ın sahtekarlık ve kara para aklamanın önlenmesi amacıyla tasarlanmış bir “Phantom transactions” sistemi kullanarak kara para aklanmasının üzerini kapattığını iddia ediyor.

Sistemin, şirketler arasında hayali işlemlere ping atarak, şüpheli işlemleri yüzbinlerce görünür işlem ile birlikte seyrelttiği iddia edildi.

FBME’nin hissedarlarından bir sözcü, mahkemenin özel araştırmacıların iddialarını, “herhangi bir kanıt ile desteklenebilir” bulmadığını belirterek, yeni iddiaları reddetti.

Bir Mastercard sözcüsü, yaptığı bir röportajda FBME ve Wirecard arasında iddia edilen bağlantıların kanıtlamanadığını söyledi. Ayrıca sözcü gazetecilere, para cezaları ve lisansların askıya alınmasına sebep olabilecek ödeme işlemleri için sıkı bir uygulama süreci sürdürdüğünü belirtti.

Wirecard Hakkındaki Şüpheler

Bugun Wall Street Journal’dan gelen bir rapor, Wirecard’ın kumar işlemlerini yanlış kodladığı ve yüksek seviyede çalıntı kart alımları ve ters işlem yaptığını iddia ediyor.

Buna karşılık olarak, Visa ve Mastercard’ın her birinin Wirecard’a 10 yıl önce 10 milyon $’ı aşan bir para cezası verdiği iddia ediliyor. Kaynaklara göre, Visa yöneticilerinin en az 2015 senesinden bu yana Wirecard ile ilgili şüpheleri vardı.

 

 

İsviçreli kripto yatırım yönetimi FiCAS tarafından tescil edilen yeni Bitcoin Capital Active ETP, doğrudan yatırımcı katılımı olmadan kripto ticareti yapılmasına olanak sağlıyor.

Dünyanın en büyük borsalarından biri olan Swiss SIX Exchange, yeni bir kripto para borsası ürünü olan ETP’yi listeleyecek.

“Bitcoin Capital Active ETP” olarak adlandırılan yeni ticari ürün, Ethereum (ETH) gibi 14 popüler altcoine pariteli bir şekilde Bitcoin (BTC) ticareti yapabilecek. Ayrıca yatırımcıların aktif katılımı olmadan itibari paradan ile bir ilgisi olmadan aktif olarak yönetilebilecek.

Dünyanın ilk aktif olarak yönetilen kripto ETP’si olduğu iddia edilen yeni ürün, SIX Exchange’de BTCA endeksi altında listelenmekte.

İsteğe Bağlı ETP Kripto Endüstrisi İçin Mükemmel Bir Seçim

BTCA, İsviçreli kripto yatırım yönetimi firması FiCAS tarafından kayıtlıdır ve Bitcoin Capital AG tarafından yayınlanmıştır. Firma, yeni ETP ürününün 100 İsviçre frangı olarak yayınlandığını söyledi.

FiCAS Yönetim Kurulu Başkanı Mattia Rattaggi, BTCA’nın ihraç fiyatının piyasa likiditesini, satış endişelerini ve portföy yönetimini yeniden dengeleme gereksinimlerini karşılamak ve kolaylaştırmak motivasyonundan kaynaklandığını açıkladı.

Rattaggi, yatırımcıların artık doğrudan katılımlarını ihraç eden ve BTCA’yı geleneksel isteğe bağlı portföy yönetimiyle karşılaştıran bir kripto ETP’ye para yatırmak için yeni bir seçeneğe sahip olduklarını kaydetti.

Zaman bu yeniliğin sektörü nasıl etkileyeceğini gösterecek. Tartışmalı bir şekilde, aktif olarak yönetilen ve isteme bağlı bir ETP’yi hala yeni başlayan kripto piyasaları için uygun olabilir. Çünkü aktif risk yönetimine sistematik olarak yönlendirilen pasif bir ETP’den daha fazla odak noktası sunmaktadır.

Ticaret için yetkilendirilmiş kripto para birimleri SIX Exchange tarafından yönlendiriliyor. Rattagi, “Kendi blockchainine, yüksek piyasa değerine ve büyük bir likidite havuzuna sahip kripto paralardan seçim yaptık.” dedi. Ayrıca ETP’nin gizlilik paraları içermediğinin altı çizilmiş durumda.

Kripto ETP Nedir?

Geleneksel finans piayalarında ETP, türev olarak fiyatlandırılan ve bir emtia, para birimi, hisse senedi fiyatı veya faiz oranı gibi yatırım araçlarına dayalı bir tür menkul kıymet olarak nitelendirilir. Kripto borsada işlem gören fonların veya kripto ETF’lerin aksine, kripto ETP her zaman izledikleri varlıklar tarafından destek görür.

Dijital istihbarat şirketi Cellebrite, “Cellebrite Crypto Tracer” isimli çözümünü piyasaya sürmüş bulunuyor.

Yeni çözüm, CypherTrace tarafından desteklenmekte ve kara para aklama, terörizm, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, silah satışları ve fidye yazılım gibi yasadışı işlemler ile elde edilmiş kripto para birimlerini izlemeyi hedefliyor.

Çözüm, yasal olarak kanıt elde etmek ve Bitcoin gibi kriptoları kullanan suçluları izlemek isteyen araştırmacılara, analistlere ve ajanlara sunulacak.

Bir Oxford Üniversitesi araştırmasından elde edilen rakamlardan bahseden Cellebrite, 76 milyar $ değerinde yasadışı faaliyetin Bitcoin içerdiğini belirtti.

İzleme İşlemlerine Bilgi Referansı Hazırlamak

Cellebrite’in kripto izleyici çözümü, araştırmacıların milyonlarca açık kaynak ve özel referansı, dolandırıcılık verilerini ve insan zekasını bir araya getirmelerine olanak sağlayarak, 522 milyondan fazla ilişkilendirilebilir noktanın veri kümesinin kullanımına yardımcı oluyor.

Cellebrite’in CSO’su Leeor Ben-Peretz, verdiği bir röportajda, Cellebrite Crypto Tracer’ın hesap türü, hesap sahipleri, sözleşme türleri, sözleşme sahipleri ve diğer veriler gibi milyonlarca veri noktasını işleyebildiğini belirtti. Ayrıca, ister borsa ister cüzdan yasadışı fonların nereye yönlendirildiği belirlenebilir bir hale gelecek.

Ben-Peretz, “Çözümün en önemli özelliklerinden bazıları, risk puanlaması yapma ve yüzlerce küresel borsa, ATM, Mixer, Kara para aklama sistemleri, kumar hizmetleri ve bilinen suçlu adreslerini belirleme gibi yetenekleri içeriyor.” dedi.

Yasadışı Kripto Para İşlemlerine Karşı Devam Eden Mücadele

CypherTrace’in baş finansal analisti John Jefferies, kripto para birimleri geleneksel finans kurumları tarafından yaygın hale geldikçe, suçluların da onları geniş bir şekilde benimseyeceklerini tahmin ediyor.

Kripto piyasalarının değeri arttıkça, daha büyük mali suçlar olacak ve ulus-devlet ölçekleri örneklerini göreceğiz. Güncellenmiş FATF yönergelerinin yönlendirdiği düzenleyici reform, küresel olarak senkronize olmayan zaman çizelgelerinde yetki arbitrajini zorlayacaktır.

Jefferies, geçtiğimiz Twitter hack olayına atıfta bulunarak, durum çok daha kötü olabileceğine inandığını söyledi. Ayrıca Jefferies, blockchain topluluğunun dolandırıcılara karşı akıllı bir tutum sergilediğinin de altını çizdi.

Kripto para birimleri ilk ortaya çıktığında, kolluk kuvvetleri kripto paraların nasıl çalıştığı ve nasıl izlenebileceği konusunda pek bilgiye sahip değildi. Durum bugün ise çok farklı. Örneğin, Bitcoin dolandırıcığına kurban giden Twitter olayında, kolluk kuvvetleri ile yakın temas halinde çalışıldığı herkes tarafından biliniyor.

Max Keizer’e göre, popüler kripto para birimi bir hafta içinde %20’nin üzerinde kazanç sağlayacak ve 28.000 $’a kadar da yükselmeyi bırakmayacak.

27 Temmuz tarihinde paylaştığı bir tweet dizisinde Keizer Report’tan Max Keizer, Bitcoin’in 30.000 $’lık rallisinden sonra 6 haneli rakamlara yöneleceğini düşünüyor.

Keizer, Bitcoin sürpriz bir şekilde 11.200 $’ı geçeceğini tahmin etti. Bildiğiniz üzere, Bitcoin geçtiğimiz günlerde 10.000 $ seviyelerine gelip tutunmayı başardı. Ayrıca verilere göre bu beş rakamlı yolculuk 2020 yılında yaşanan diğer yolculuklardan çok daha sağlam görünüyor.

Keizer, “Bir geri çekilme durumu görmeden önce 28.000 $’ı göreceğiz ve sonrasında 6 haneli rakamlar bizi bekliyor” dedi.

İyimserliği ve diğer kripto para birimleri karşısında Bitcoin’i tercih etmesi ile bilinen Keizer, altın düşkünü Peter Schiff’e eleştiri oklarını yöneltti. Geçtiğimiz günlerde ABD dolarına karşı tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan altın için kutlama yazıları yazan Schiff, daha önce Bitcoin’i altına karşı reddetmişti.

Pazar günü YouTube kanalında Morgan Creek Digital’in kurucu ortağı Anthony Pompliano ile yaptığı bir görüşmede, Bitcoin için “Ya yükseliş ya da yerinde sayma” dedi.

Keizer’in ve Schiff’in diğer argümanları hakkında konuşmak için pek zamanı olmadı. Fakat Keizer, Bitcoin şüphelisi Schiff’in gizli gizli altın seçiminden pişman olduğunu iddia etti.

Muhtemelen @PeterSchiff şu anda kafasını duvarlara vuruyordur.

image 25 - Max Keizer'e Göre Bitcoin 6 Haneli Yolculuğuna Başladı!

Bitcoin ve Altın Fiyatının 3 Aylık Karşılaştırması Kaynak : Skew

Analistlere Göre Bitcoin Fiyatı Çok İlginç Bir Durumda

Pazartesi günü belirtilen bilgilere göre altın, ABD doları zayıflarken etkileyici bir performans gösteren güvenli liman patlaması yaşadı.

Federal Reserve’den para arzını şişiren başka bir uyarıcı teşvik ise, yatırımcılar arasında rahatsızlık yaratan jeopolitik gerilimler ve devam eden corona virüs pandemisi ile birleşti.

Basın zamanında, BTC / USD paritesinde 11.380 $’a kadar ulaştıktan sonra, 10.730 $ seviyelerine geri döndü.

Analistlere göre, 10.500 dolar gibi bir ciddi direnç noktasını işaret eden göstergeler Bitcoin için bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor.

 

Telegram’ın projesi olan ve SEC anlaşmazlıkları sebebiyle son bulan Telegram Open Network (TON) başka ellerde geliştirilmeye devam ediyor.

TONCommmunity.org tarafından oluşturulan bir yan ağ, bugün testnetini başlattığını duyurdu.

Resmi TON testneti ise 1 Ağustos’ta kapatılacak.

TONCommunity yan ağda oluşturulan tokenlerin “airdrop” yolu ile Telegram kullanıcılarına dağıtılacağını açıkladı. Projenin kurucusu Tooz Wu, Cointelegraph’a verdiği demeçte 10 milyon TonCoin’in kullanıcılara dağıtılacağını belirtti.

Çinli TONCommunity, kendisini TON Testnet’inin devamı olarak tanımlamakta. Resmi TON ağının geliştiricisi ağın, 1 Ağustos tarihi itibariyle resmi olarak devre dışı kalacağını açıklamıştı.

TONCommunity ise ağdan ayrılacak geliştiricilerin tümünü kendi testnetlerine davet etmiş durumda. Wu tarafından verilen demeçte topluluğun kilit üyelerinin Çin, Singapur ve Rusya’da bulunduğu da açıkladı.

TONCommunity tarafından desteklenen TONCommunity.org Telegram ağını tek kopyalayan grup değil. Hali hazırda SEC ile yaşanan sorunlar sonrasında 2 farklı grup daha Telegram ağını yeni bir testnet ile geliştirmeye devam edeceğini duyurmuştu.

Bildiğiniz üzere ABD’deki düzenleyici kurumlar ile sorun yaşayan Telegram, pes etmiş ve projeyi iptal ettiğini duyurmuştu. Düzenleyici kurumlar ise satış sonrasında ağ henüz aktive olmadan tokenlerin el değiştirdiğini ve tekrar satıldığını öne sürerek projeye geçit vermemişti.

Projenin 12 Mayıs’ta iptal edildiğinin açıklanmasının ardında Free TON topluluğu, Free TON Blockchain’i yayınlamıştı. Free TON tokenleri (1.342.000 adet) birçok geliştirici ve ağ doğrulayıcısına dağıtılmıştı. Diğer bir atılım ise NewTON ismi ile ortaya çıkmıştı.

21 Temmuz’da SEC’den Hester Peirce, Telegram’ın blockchain projesini durduran yetkilileri ağır bir dille eleştirmişti. Pierce ek olarak “Crypto Mom” olarak bilinen yetkilinin de ilk gününden son gününe kadar SEC’in Telegram’a karşı tavrını desteklemediğini açıkladı.

Telegram projesinin terk edilmesinin ardından farklı ağlar üzerinde projeyi devam ettirmeye çalışan 3 farklı grup bulunuyor. Genellikle Çin merkezli olan gruplar Telegram projesinin devam ettirme noktasında oldukça kararlı görünüyor. Sizce bu üçlüden herhangi birinin başarılı olma şansı bulunuyor mu?

Bildiğiniz üzere Telegram projenin iptal kararının ardından yatırımcılara iki farklı seçene sunmuş ve yatırım miktarlarını iki farklı tarihte ödemeyi önermişti. Yatırımlarını hemen geri talep eden yatırımcılar daha az bir miktar alırken, yatırımlarında ileri bir tarihte geri almayı kabul edenler ise daha yüksek bir meblağayı Telegram’dan geri alacaklar.

Ethereum rakibi Polkadot (DOT), özel bir satış daha gerçekleştirdi.

Özel satış kapsamında 43 milyon $’sık token satışı gerçekleştirildi.

Toplamda 3 gün (24-27 Temmuz) süren satışa birçok yatırımcı katıldı. Polkadot tokenleri için yatırımcılar toplamda 3,982 Bitcoin’lik ödeme gerçekleştirdi. Bitcoin işlemleri ise toplamda 1.059 farklı transfer ile gerçekleştirildi. Her transferin farklı yatırımcılar tarafından yapıldığı düşünülürse satışa toplamda 1.059 kişi ve kurumun katıldığı söylenebilir.

Ekran Resmi 2020 07 28 14.56.52 - Polkadot 43 Milyon Dolarlık Bir Satış Daha Yaptı!
Özel Satış İçin Kullanılan Polkadot Cüzdanı

Satışa katılamayan ülkeler arasında ise Japonya ve ABD de dahil olmak üzeri birçok ülke bulunuyor.

Ethereum kurucularından Gavin Wood liderliğinde oluşturulan Polkadot projesi 2017’den beri yatırımcılarının dilinde. 2017 yılında gerçekleşen satışta 145 milyon $ toplamayı başaran Polkadot ekibi, geçtiğimiz yıl 500.000 DOT satışı daha gerçekleştirmişti. Gerçekleşen özel satışta DOT tokenlerin 125 $’dan satıldığı iddia edilmekte.

İlk adımları 2016 yılında atılan proje mainnetini geçtiğimiz Mayıs ayında aktive etmişti. Projenin amacı ise Ethereum’un ölçeklenebilirlik sorununu çözerek Ethereum’un yerini almak.

Geçtiğimiz haftalarda önde gelen birçok borsada işleme açılan Polkadot, yatırımcılarını oldukça uzun zamandır bekletiyordu. An itibariyle 168 $ seviyelerinden alıcı bulan Polkadot, sizce Ethereum’un yerini alabilir mi?

Avalanche projesi de Polkadot ile benzer amacı taşıyan bir diğer proje olarak öne çıkmakta. Bu ay gerçekleşen satış ile birlikte 42 milyon $ toplamayı başaran Avalanche, Emin Gün Sürer liderliğinde yürütülmekte.

Bitfinex yaptığı yeni duyuru ile birlikte Lending Pro çözümünü duyurdu.

Lending Pro ile birlikte lens,ng işlemleri otomatik bir şekilde gerçekleştirilebilecek.

Ağustos’un ilk haftasında başlatılacağı açıklanan yeni çözüm, kullanıcıların lending işlemleri sayesinde otomatik olarak gelir elde etmesini amaçlamakta.

Tamamen kişiselleştirilebilir arayüz ile kullanıcılarının karşısını cıkacak olan Lending Pro, otomatik olarak lending işlemlerinin gerçekleştirilebilmesini sağlayacak. Kullanıcı kendi limitlerini sisteme tanımladığı an itibariyle sistem çalışmaya başlayarak bakiyeleri otomatik olarak lendinge koyabilecek.

Bu şekilde kişi sürekli bir takip içerisinde olmadan piyasa şartlarına göre lending işlemlerini gerçekleştirebilecek. Yeni çözüm ile birlikte kullanıcı gelirlerinin arttırılması amaçlanmakta.

Yeni Lending Pro arayüzünde hesap makinesi, ticker paneli, lending formu, cüzdan paneli, günlük kazanç paneli ve oranların bulunduğu bir tablo da bulunmakta.

Konu ile ilgili olarak Bitfinex ve Tether CTO’su Paolo Ardoino şunları söyledi:

Lending Pro kullanıcılarımıza eşten eşe lending hizmetlerini en verimli şekilde değerlendirme imkanı sunacak. Bu sayede kripto paraları üzerinden pasif gelir kazanan kullanıcılarımız otomatik işlem teknolojisinin de yardımıyla en iyi oranlardan lending işlemlerini gerçekleştirebilecek. Lending Pro aracını kullanıcılarımız gelirlerini en üst seviyeye çıkarabilmek için oluşturduk.

Geçtiğimiz dönemde API aracılığıyla otomatik “lending” hizmeti veren Coinlend gibi üçüncü parti yazılımlar kullanılıyordu. Bitfinex tarafından gelen bu adım sonrasında üçüncü parti yazılımlara ihtiyaç kalmayabilir.

Özellikle DeFi üzerindeki lending platformlarının popüleritesinin artmasının ardından gelen bu adım, Bitfinex’in lending tarafında pazar payının azalmasının sonucu olabilir.

Siz lending işlemleri yapıyor musunuz? Yapıyorsanız hangi platformları tercih ediyorsunuz?

27 Temmuz tarihinde Brave Software, iPhone ve iPad kullanıcılarına daha yüksek seviyelerde güvenlik ve gizlilik özellikleri getirmek için, Guardian ile iş birliği yapmaya başladı.

Bu ortaklık, iki şirketin gizlilik tecrübelerini -Brave’in gizlilik odaklı tarayıcısı ve Guardian’ın VPN ve güvenlik duvarı hizmetini- birleştirecek. Brave Browser’ın iOS kullanıcıları için tüm hareketlerini gizlilik ile yapapabileceği Brave Firewall ve VPN servisini tek bir tıklama ile aktif hale getirebilecek.

image 24 - Brave iOS Kullanıcıları İçin Yeni Bir Güvenlik Sistemi Getirdi

Brave’in VPN ve Firewall Servisi Kaynak: Brave

Guardian Brave Kullanıcıları İçin Yararlı

Brave CEO’su Brendan Eich, yaptığı bir röportajda uzun zamandır Guardian VPN kullanıcısı olduğunu söyledi. Eich ayrıca, kendi tecrübesini Brave kullanıcılarının da keşfedebilmesi için bu hizmeti sunmaya başladıklarından bahsetti.

Firewall servislerini zaten kullanıyorum. Fakat birçok kullanıcı bu teknolojiyi keşfetmiş durumda değil. Brave ile bunu sağlamak istiyoruz. Bu yüzden Guardian’ın VPN kullanmayan Brave kullanıcıları için bile yararı olacak.

Öte yandan, Brave kullanıcıları Guardian’ın VPN servisine BAT ile abone olamayacak. Bunun sebebi ise Apple’ın böyle bir hizmete izin vermemesi.

Şifreleme Önleme Brave’i Etkilemez

Şifreleme yasağı hakkında konuşan Eich, böyle bir yasa tasarısının geçse bile yetkililerin Brave’in peşine düşme ihtimallerinin düşüş olduğunu belirtti. Eich, kolluk kuvvetlerinin, peşine düşmesi gereken çok daha değerli hedefleri olduğunu düşünüyor.

Eğer birileri bana, açık kaynak kodlu tarayıcını gizli bir hale getirmelisin derse çok şaşırırım. Çünkü bunun işe yarayacağını hiç sanmıyorum. FBI, CİA gibi servislerin, daha yüksek değerli hedeflerinin olduğunu düşünüyorum. Biz sadece alternatif bir tarayıcıyız. Henüz mahkeme celbi ya da ulusal güvenlik yazısı alacağımızı sanmıyorum.

Brave “Niş” Bir Ürün Değil

Eich, Brave’i “niş” bir ürün olarak görmüyor. Google’ın pazar hakimiyetini devirmeye yardımcı olacak gizlilik yanlısı ivme ile, Firefox’a rakip olacaklarını düşünüyor.

Kendimizi “niş” olarak görmediğimiz şey, her tarayıcının kodları 0-1 arası değişip duruyor. Bizim durumumuzda ise aylık 16 milyon kullanıcıya doğru gidiyor. Yani, bu durum “niş” olarak sayılamaz. Bu Firefox’un gün içinde elde ettiği büyüme eğrisinden çok daha yüksek.

Bildiğiniz üzere Brave geçtiğimiz günlerde, “reklam önleyici” forkundan sonra gizlilik aktivistleri tarafından tepki çekmişti.

DeFi platformlarının lideri MakerDAO (MKR) bir ilki yaşıyor.

Compound’dan liderliği geri alan MakerDAO 1 milyar $’lık kilitli değere ulaşan ilk DeFi platformu olmayı başardı.

Platform üzerinde kilitli değerler DAI üretmek amacıyla kullanılmakta. Bu artış ile birlikte Maker, tüm DeFi ekosistemindeki dominansını yüzde 28’in üzerinde taşımış durumda.

Ekran Resmi 2020 07 28 09.48.52 - MakerDAO Üzerindeki Kilitli Değer 1 Milyar $'a Ulaştı!
MakerDAO Üzerindeki Kilitli Değer Miktarı

DeFi lideri Maker’ın ardından ise Compound ve Synthetix geliyor. 4’üncü sıraya kadar gerileyen Compound, tekrardan 2’inci sıraya kadar yükselmiş durumda. Geçtiğimiz dönemde büyük fomo yaşayan Compound, uzun zamandır liderliği elinde bulunan Maker’ı geride bırakara liderliğe yerleşmişti.

Sadece birkaç gün önce DeFi üzerindeki kilitli değer miktarının 4 milyar $’a ulaştığını sizlere bildirmiştik. Güncel rakamlarla ise DeFi üzerindeki kilitli değer miktarı 3.6 milyar $ seviyelerinde bulunuyor.

Oldukça hızlı artış gösteren kilitli değer miktarı Temmuz ayının başında 2 milyar $ seviyelerinde bulunmaktaydı. Bu rakam Şubat ayında ise 1 milyar $ seviyelerindeydi.

An itibariyle Compound üzerinde kilitli değer miktarı 780 milyon $ seviyelerinde iken, Synthetix üzerinde 463 milyon $’lık değer kilitli durumda.

yEarn Finance

Verdiği yüksek faiz oranları yatırımcıların ilgisini çekmeyi başaran yEarn Finance, FTX’te listelenmeye başlamıştı. Son 24 saat içerisnde yüzde 37’lik bir kayıp yaşayan YFI, 110 milyon $’lık değeri üzerinde barındırmaya devam ediyor.

Özellikle dün Bitcoin tarafında yaşanan hareketlilik altcoinlerin çoğunu vurmuş durumda. Birçok DeFi tokeni de bu durumdan payını almış durumda. Bitcoin’in hareketini tamamlamasının ardında DeFi tokenleri tarafında yeni bir hareketlilik görmek mümkün olabilir.

Bir kripto ATM ağı olan Bitcoin Depot CEO’su Brandon Mintz’e göre blockchain topluluğu, corona virüs ile savaşmak için farmasötik ilaçlar geliştirme aşamasında önemli bir rol oynuyor.

Konu ile ilgili verdiği bir röportajda Mintz, blockchainin önümüze sunduğu fırsatlardan en yararlısının “varlıkların ve nesnelerin güvenlik durumu” olduğunu vurgulayarak, böyle bir benimseme durumunun temassız ödemeler ve çevrimiçi satışların artışıyla beraber, kripto ödeme sistemi içinde yararlı olduğunu söyledi.

Kripto Topluluğunun Corona Virüs Araştırmalarını Desteklemesi

Bitcoin Depot’un CEO’su, kaynakları blockchain destekli platformlar ile tahsis ederek coronavirus ile ilgili araştırmaların güçlendirilmesi hakkında yorum yaptı.

Corona virüs, dünya çapında bir pandemi haline geldiğinden bu yana, her zamankinden çok daha fazla çevrimiçi bilgi işlemek zorunda kaldık. Bu durumda blockchain teknolojisinin bize sağladığı teklifler ve ek güvenlik sistemleri bana göre çok yardımcı oldu. Bunun gibi gelişmelerin hayatımız için iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Bana kalırsa, mevcut kaynaklar dahilinde ve projenin potansiyeline uygunluğu varsa, çok daha fazla kurum ve kuruluş projelerini blockchain ile desteklemeyi düşünmeli.

Mintz, kripto toplumu arasında bir çare araştırmak için yol arama konusunda çok umutlu. Ona göre, toplumun büyük çoğunluğu bir şekilde virüs ile savaşmaya yardımcı olacak yenilikçi yolları şimdiden destekleyeme başlamış bile.

Pandemi Sonrası Dönemden Çıkartılacak Dersler

Mintz, pandemi sonra erdiğinde blockchain topluluğunun, yalnızca virüs ile ilgili araştırmalar için değil, bu teknolojinin sağladığı diğer faydaları da göreceğini belirtti.

Mintz, konu hakkında şu yorumu yaptı:

Bence bu durum ile ilgili en büyük çıkarımlardan bir, blockchain teknolojisinin ihtiyacımız kadar esnek bir halde olduğudur. Özellikle pandemi gibi senaryolarda, blockchain teknolojisi ile hasta verilerini işlemek ve iletişim takibi için işletmelere yardımcı olmak amacıyla kullanıldığına şahit olduk. Topluluk, blockchain’i tipik olmayan bir kullanım için uygulamanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor. Umudum bu eğilimin gelecekte de devam etmesi.

Bitcoin Depot CEO’su hükümetlerin pandemi esansında blockchain teknolojisine olan ilgisini heyecan verici olduğunu söyledi ve şunları aktardı:

Gerçekten her zaman daha ileriye gidebileceğimizi düşünüyorum. Pandemi ile birlikte, bu teknolojinin sınırsız olduğunu gördük. Bence bu yeni teknolojileri ve fikirleri benimsemek hükümetler için fazlasıyla faydalı bir durum sağlayabilir.

İlk teşvik paketlerini Bitcoin’e yatıran Amerika vatandaşları, kripto para biriminin 10.200 $’ın üzerine çıkmasıyla %45’lik bir gelir elde etti. Kabaca söylemek gerekirse 1.200 $’lık teşvik paketleri bu yatırım ile birlikte 1.746 $’a kadar çıkmış durumda.

CNN’den Jake Tapper’ın 26 Temmuz tarihinde yaptığı bir röportajda, Beyaz Saray ekonomi danışmanı Larry Kudlow, Amerikalıların ilk olarak 23 Temmuz tarihinde açıklanan yaklaşık 1 trilyon $’lık teşvik paketiyle 1.200 dolarlık bir çek daha alacağını doğruladı.

Ancak Newsweek’e göre, birçok Amerikalı, Amerika Birleşik Devletleri Hazinesi’nin Mart ayı sonlarında vermeye başladığı ilk çekleri almadığını bildirmiş. Hazine Bakanı Steven Mnuchin, ikinci ödemelerin Ağustos ayında geleceğini söyledi. Ancak durumlar aynı şekilde devam ederse çeklerin Ağustos ayından ziyade Kasım ayına doğru geleceği daha mümkün.

Teşvik paketleri, işlerini kaybeden ya da corona virüs pandemisinin ortasında çok daha düşük gelir elde eden birçok ABD sakininin maruz kaldığı ekonomik sıkıntıyı hafifletmeyi amaçlıyor.

Bununla beraber, Nisan ayında birçok Amerikalı’nın ilk çeklerini kripto para birimine yatırmış olabileceği görünüyor.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan Bitcoin artışı ile birlikte, yeni bir çek alacak vatandaşların, paralarını Bitcoin’e yatırması mantıklı görünüyor. Çoğu Reddit kullanıcısı, yaptığı yorumlar ile birlikte bu tarz bir yatırımın mantıklı olacağına inanıyor.

Limited-Visibility: Doğrudan Bitcoin’e yatırım yapacağım.

Rapierce0238: Tıpkı geçen sefer yaptığım gibi doğrudan Bitcoin’e yatırım yapacağım.

Teşvik Paketi Bitcoin Fiyatını Yönlendirebilir

Her ABD sakini için 1.200 $’lık çeklerin bir kez daha tekrarlanacağı, Bitcoin’in fiyat dalgalanmasını yaşamadan birkaç saat önce geldi. Haberden yaklaşık 4 saat sonrasında, Bitcoin yaklaşık %3 artarak 9.941 $’dan 10.249 $’a kadar yükseldi.

ABD Hükümeti’nin aldığı bir karar ile Bitcoin’in fiyatı ciddi anlamda etkilenmiş görünüyor. Bakalım ilerleyen günlerde bu teşvik paketi ile birlikte Bitcoin cephesinde neler olacak?

Ethereum madencilik havuzu Sparkpool tarafından sağlanan bilgilere ve verilere göre, Ethereum madencileri tarafından günlük elde edilen gelir 1 ay gibi kısa bir sürede %60’ın üzerinde yükseldi.

Ethereum madenciliğindeki günlük kârlılığındaki artış, aynı dönemdeki Ethereum fiyat artışı ile birlikte geldi.

Kârlılıktaki artış, ağdaki yükselen işlem ücretleri ve diğer madenciler arasındaki rekabetin yavaş yavaş artması ile birlikte ortaya çıktı.

Sparkpool’un paylaştığı verilere göre, Ethereum madencilerinin 27 Haziran tarihindeki günlük geliri, ağdaki her 100 megahash için yaklaşık 1.85 $ olarak görünüyor. Geçtiğimiz ay ve özellikle son iki haftada bu veriler %60 oranında arttı ve bu yılın en yüksek seviyelerine yükseldi. Elde edilen bilgilere göre 25 Temmuz’da madenciler ağdaki her 100 megahash için yaklaşık 3.27$ kazanıyordu. An itibarıyla madencilerin megahash gelirleri 3 $’a kadar geriledi.

Aynı dönemde, Ethereum’un fiyatı 27 Haziran’daki 229 $’lık fiyatıyla 1 ay içerisine 327 $’a kadar %40’lık bir artış sergiledi.

Madencilerin günlük gelirlerinin bir parçası olan ağdaki işlem ücretleri, DeFi’nin popülerleşmesi neticesinde ağ faaliyetlerinde artış sağladı. Ve bununla beraber bu işlem ücretleri, son iki senenin en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda.

Bununla beraber, piyasa değeri ile dünyanın en büyük ikinci blockchain ağı olarak rekabet eden Ethereum, Etherscan tarafından verilen bilgilere göre 190 petahashlık bir işlem gücünde sabit kalmış durumda.

2020’nin İlk Çeyreği ve Kara Perşembe

Hatta, Bitinfocharts’tan alınan veriler, Ethereum’daki günlük madencilik gelirinin yılın ilk çeyreğinde 100 MH/ s başına 2 $’ın altında kaldığını gösteriyor. Ayrıca 12 Mart’ta yaşanan kripto çöküşü ile beraber 100 MH/ s başına 1 dolara kadar düştüğü belirtildi.

Şu anda, InnoSilicon’un saniyede 485 megahash işem gücüne sahip A10 Pro gibi son teknoloji ürünü Ethereum madencilik ekipmanları, Ethereum’un mevcut fiyatına ve madencilik zorluğuna göre günde 12.97 $ kâr elde edebiliyor.

Kilowatt saat başına 0.03 $ elektrik gideriyle, bir A10 Pro, F2 Pool’un madencilik kârlılık izleyicisine göre, günlük 12 $ kâr getirebiliyor.

Bu seviyedeki kâr, bazı üst düzey Bitcoin madencilerini ciddi anlamda solluyor. Fakat buna rağmen Bitcoin’in fiyatı Haziran ayından bu yana ilk kez 10.000 $’ın üzerine çıktı. Ani artış, kripto para biriminin 9.000-9.500 $ fiyat bandında uzun bir süre dalgalanmasından sonra yaşandı.

Bununla beraber, Bitcoin’in madencilik zorluğu hala tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Bu nedenle MicroBT ve Bitmain gibi popüler cihaz üreticilerinin amiral gemileri bile birim başına günlük 9 $ gelir sağlıyor.

 

İtalyan Bankacılık Birliği (ABI) inovasyon başkanı Silvia Attanasio, hem Bankalar arası mutabakat sürecinin hem de veri alışverişinin altında yatan teknolojinin değişmesi gerektiğini söyledi.

Attanasio’nun söylediklerine göre eski sistemde, mutabakat süreleri çok uzun sürüyor ve öngörülemeyen hatalar mevcut. Elde edilen bilgilere göre mutabakat süreleri eski sistemde 30-50 gün arasında sürüyor. Corda Blockchain’de ise mutabakatlar bir gün içinde tamamlanabiliyor.

Bankalar arası transferleri düzenleyen ve gözlemleyen İtalyan yasalarının bir parçası olan Bankalar arası anlaşma 1978’de kabul edilmiştir. Bu anlaşma zamanında bankalar daha çok fiziksel işlem yaptığı için, modası geçmiş gibi görünüyor. Bankalararası anlaşma Mayıs 2019 tarihinde veri standartlarını içerecek şekilde güncellendiğinde, İtalya, bankalara 1 Mart ile 1 Ekim 2020 tarihleri arasında bu standart entegrasyonu için bir pencere açtı.

Bilgi teknolojisi şirketi NTT Data, ağı tasarlamış durumda. Ayrıca bu ağ SIA tarafından işletilmekte.

Proje, bankalar arası transfer verilerini paylaşmak için platformu kullanan İtalyan bankalarının bulunduğu ikinci aşamaya tekabül ediyor. An itibariyle bu projeyi toplamda 55 İtalyan bankası benimsemiş durumda. Ekim ayında planlanan üçüncü ve son aşamada ise platforma 70 ila 100 bankanın katılımı bekleniyor.

Attanasio, “Avantaj, teknolojinin kendisinden çok yeni standarta geçiş ile ilgilidir” dedi.

Blockchain Avantajları

Banca Mediolanum’un blockchain başkanı Demetrio Migliorati, Spunta’dan önce her bankanın bankalar arası transferler ve veri alışverişi için kendi yazılımına sahip olduğunu söyledi.

Bankalar arasında veri alışverişi için Corda kullanmak da bir blockchain üzerinde bankalar arası itibari para taşımaktan çok daha düşük riskli.

Mediolanum, “Bu süreçte başarısız olsaydık, olabilecek en kötü şey bankalar arasındaki bilgi alışverişinde bir sorun yaşamak olurdu.” dedi.

Dernek, Corda’nın aksine merkezi bir veritabanı olana değerlendiriliyor. Fakat bankaların her bir bankadaki ayrı kayıt dosyalarına veri eklemesi mümkün değil.

Bankalar arasında veri alışverişi gibi küçük bir durum ile deneme yapmak, İtalyan bankalarına diğer kullanım senaryolarını denemek için olanak sağlayacaktır. Bazı bankalar, Spunta’da müşteri bilgilerini ve kredi notlarını paylaşmaya başlamış durumda.

Migliorati, “Spunta için yeni bir şey yapmak istiyorsak, bu durum hızlıca yapılır ve tüm bankalar buna uyum sağlar.” dedi.