Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $64378.3
-5.62%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3346.3
-7.54%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $57.29
-5.02%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $524.7
-9.17%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Son bir yıl içerisinde kripto para piyasasına giren yatırımcıların büyük çoğunluğu sadece Bitcoin’e yatırım yapıyor.

Japan Virtual and Crypto Assets Exchange Association (JVCEA) tarafından Ağustos ayı içinde bir rapor yayımlandı. Açıklanan verilere göre, Bitcoin’in, Japon kripto para pazarındaki hakimiyeti altcoinlere göre Nisan ayında % 87’nin üzerine çıktı. Aylık işlem hacminin % 6’sından fazlasını başka hiçbir kripto para oluşturmadı. Aynı ayda, Japonya’da spot kripto para ticareti için kullanılan aktif hesap sayısının 13.987 artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı görülmektedir.

Japonya merkezli kripto para borsası Bitbank’ta piyasa analisti olarak görev yapan Yuya Hasegawa, Japon yatırımcıların altcoinlere olan genel ilgisinin, Bitcoin’e olan ilgilerine göre zamanla azalmış gibi göründüğünü dile getirdi. Sistem içindeki aktif hesapların sayısındaki artış gözle görünür şeklide artmıştır. Bu veriler ele alındığında, özellikle geçen yazdan bu yana Japonya’daki yeni piyasa katılımcılarının büyük çoğunluğunun yalnızca Bitcoin ile ilgilendiği gözlemlenmektedir.

Hasegawa’nın analizi, XRP’nin Japon kripto para tüccarları arasında en büyük kaybedenlerden biri olduğunu gösteriyor . Bir zamanlar oldukça popüler altcoin olan XRP, Japonya’nın kripto pazarında aylık işlem gören değerin yaklaşık % 40’ını oluşturuyordu. Ancak bu oran Nisan ayında neredeyse % 5’e düştü. 

Bunun yanında MonaCoin de yılın başlarında Bitcoin’e karşı kısa bir süreliğine hakimiyeti ele geçirmişti. Ancak Mart ayında koronavirüs pandemisinin ortaya çıkması ve insanların yatırım için güvenli liman arayışları neticesinde koşullar değişti. Bitcoin, altcoinlere karşı kaybetmiş olduğu hakimiyetini yeniden kazandı.

Japon Yatırımcılar Bitcoin’e Geçiyor

Bu gelişmeler neticesinde, Japon yatırımcıların altcoinlere olan genel ilgisinin zamanla Bitcoin’e olan ilgisine göre azaldığı görülüyor. Aktif hesapların sayısındaki artış göz önüne alındığında, Japonya’daki yeni piyasa katılımcılarının büyük çoğunluğu, özellikle geçen yazdan bu yana, sadece Bitcoin ile ilgilenme eğilimi göstermektedir.

CoinMarketCap’in verilerine göre, Bitcoin’in dünya çapındaki baskın hakimiyeti 2017 yılının ilk çeyreğinden bu yana % 70’i geçmedi. Bu makalenin yayımlandığı tarih itibari ile, Bitcoin, 373,6 milyar dolarlık birleşik kripto para piyasa kapasitesinin yaklaşık % 58’ini temsil ediyor ve bu oran son 12 ayın en düşük noktası olarak görülmektedir.

Binance ve Binance’e ait kripto ticaret şirketi Swipe tarafından desteklenen bir kripto banka kartı olan Binance Card, yakında Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş yapabilir. Ülkedeki kullanıcılar için doğrudan USD para çekim işlemlerine izin veren yeni bir ortaklık, bu ihtimali güçlendiriyor.

Pazartesi günü, bu durumu açıklayan Swipe temsilcileri, Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren bir bankacılık kurumu olan Evolve Bank & Trust ile yapılan bir ortaklık sayesinde platformda USD hesaplarının etkinleştirileceğini söyledi.

Swipe kullanıcıları, maaşlarını doğrudan Evolve Bank & Trust’ın sağladığı bu yeni hesaplara yatırabilecek ve ardından bu fonları isteğe bağlı olarak kripto para birimlerini satın almak için kullanabilecek. Yöneticiler, hesapların geçerli limitlere kadar Federal Mevduat Sigorta Şirketi’nin sağladığı sigortayı sağlayacağını söyledi.

Binance Card hakkında daha fazla bilgi verilmezken, bu yeni gelişme kartı ABD pazarına yakınlaştıracakmış gibi görünüyor. Swipe temsilcisi konu hakkında, “Swipe’ın sunduğu her şey Binance Card için de kullanılabilir hale gelecek” dedi. Temsilci, yeni özelliğin “önümüzdeki birkaç hafta içinde kullanıma sunulmasını beklediğini belirtti.

Bildiğiniz üzere Binance, banka kartlarına odaklanmak için Temmuz 2020’nin başlarında Swipe’ı satın aldı. Şirketin satın alma işlemini 6 Temmuz tarihinde duyurulmasından kısa bir süre sonra 14 Temmuz’da genişleme haberi geldi. O tarihten itibaren şirketin sunduğu kart, Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerine resmi olarak giriş yaptı.

Az önce Band Protocol ve Tron ekibi tarafından yapılan açıklama ile yeni iş birliği duyuruldu.

Bildiğiniz üzere Band Protocol (BAND) oracle çözümleri ile öne çıkmakta. Oracle çözümleri ile BAND, Tron ağı üzerindeki işlemleri güvenliğine ve ölçeklenebilirliğini sağlayacak.

Ek olarak BAND verileri sayesinde Tron üzerindeki merkezsiz uygulamalar blockchain dışındaki verileri de elde etmiş olacak. Bu sayede ağ üzerinde işlemler daha güvenli bir şekilde gerçekleşmiş olacak.

Yapılan açıklamaya göre BAND “oracle”ı 1000’den fazla uygulamada kullanılabilecek. Bu adım ile birlikte BAND, Tron ağındaki ilk harici oracle çözümü olmuş oldu.

Band Protocol oracle çözümü sayesinde aşağıdaki paritelerin veriler Tron ağında mevcut olacak:

BTC/USD, ETH/USD, TRX/USD, BAND/USD, XAU/USD, XAG/USD, EUR/USD, CNY/USD, JPY/USD, GBP/USD, KRW/USD

Her 5 dakikada bir güncellenen veriler ile Tron üzerindeki merkezsiz uygulamalar ağ dışı verilere de erişim sağlayabilecek.

Binance tarafından satın alındıktan sonra platforma olan güvenin gittikçe azaldığı şu günlerde CoinMarketCap’ten yeni bir haber geldi. Kripto para dünyasında Binance satın alımından sonra meydana gelen değişimlerden dolayı CoinMarketCap’in kemik kadrosunun hoşnut olmadığı yönünde söylentiler vardı. Bugün bu iddiaları doğrulayacak bir haber geldi.

CoinMarketCap’in kemik kadrosundan gelen 5 yönetici isim, şirketten ayrıldığını duyurdu. Bunlardan en çok ses getireni CEO Carylyne Chan olmaktaydı. Operasyonlardan, büyümeden ve gelirden sorumlu başkan yardımcısı Spencer Yang, üretimden sorumlu başkan yardımcısı Jeremy Seow, tasarım ve büyümeden sorumlu küresel başkan Matthew Lipple ve son olarak proje lideri ve etkinliklerden sorumlu olan Jared Chin şirketten ayrılan diğer isimler olarak geçiyor.

Binance’ın bu 5 yöneticiden boşalan koltukları, kendi kadrosundaki elemanlarla dolduracağı konuşuluyor.

Ayrıca bir CoinMarketCap sözcüsünün The Block’a verdiği demeçte artık Binance ile CoinMarketCap’in tamamen bir olacağı ve toplulukla daha içli dışlı olacağı öngörüsü yer alıyor.

Eski CoinMarketCap CEO’su Carylyne Chan’in kripto para dünyasını daha farklı alanlara çekecek olan yeni girişimler peşinde olacağı da belirtiliyor.

Binance’ın alımından sonra CoinMarketCap’e birçok veda olmuştu. Ancak kemik kadrodan toplu bir hâlde veda ilk kez oluyor. İlerleyen günlerde bunun CoinMarketCap ve kripto para toplululuğu arasındaki ilişkiye nasıl yansıyacağını hep beraber göreceğiz.

Dijital varlık hazine yönetimi hizmeti Panxora, bir ilaç endüstrisi çözüm sağlayıcısı olan ClinTex’in, hastaların ilaçlara erişimini hızlandırmak için blok zincirle çalışan bir klinik deney çözümü için 7 milyon ABD dolar yatırım yaptığını açıkladı.

Clintex CEO’su yatırım sonrasında “Ana önceliğimiz her zaman hastaların ihtiyaçlarını karşılamak olmuştur. Son koşullar, ilaç endüstrisinin kusurlarını ve veri paylaşma konusundaki isteksizliğini gün yüzüne çıkardı. Bu proje için blokzincirinin kullanılmasıyla, yalnızca bilgi hızlı bir şekilde yayılmakla kalmayacak. Aynı zamanda token endüstrisinin yapısı birçok kişiye temel ürünleri tokenize etme fırsatı sunacak. Bu alanda gerekli rehberliği sağlayacak Panxora ile birlikte çalışmaktan heyecan duyuyoruz. Klinik deneme sürecini blokzinciri ile kolaylaştırarak bu kültürü herkesin yararına normalleştirmeyi amaçlıyoruz.”

Panxora CEO’su Gavin Smith tarafından yapılan açıklama ise;

“Panxora, kurumsal yatırımcıları token yatırımları konusunda en güvenli şekilde yönlendirmeye kararlıdır. En başından beri, ClinTex’in blok zinciri kullanımının çok parçalanmış ve verimsiz bir sektörü iyileştirme potansiyelini gördük. Proje ekibinin büyüme için uzun vadeli sorumlu bir planı var ve bunu her adımda desteklemeyi planlıyoruz. Desteğimiz ve hazine yönetim sistemimizin kullanımıyla, uzmanlığımızı proje kurucularına hedeflerine ulaşmaya odaklanabilmeleri için sunabiliyoruz. ClinTex’in gösterilebilir prototipleri için toplanan fonlar için sağlam bir planı olduğu için bu projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. “

CTi Platformu Ne İşe Yarar?

Şu anda, klinik deneylerdeki verimlilik sorunlarının maddi karşılığı günlük 600.000 ile 8 milyon ABD Doları arasında değişiyor ve yeni ilaç ve aşıların ihtiyaç sahibi hastalara ulaştırılmasını önemli ölçüde geciktiriyor. ClinTex’in veri analizi platformu, tahmine dayalı analitik, makine öğrenimi ve klinik deneylerde blokzinciri teknolojisinin ve akıllı sözleşmelerin kullanımı yoluyla ilaç geliştirme endüstrisini evrimleştirmeyi amaçlamaktadır. Hedef, klinik ihtiyaçları olan kişiler için yeni ilaçların maliyetini düşürmek ve bu ilaçların pazara girme hızını artırmaktır. Bu, klinik araştırmalarda maliyet aşımlarının, gecikmelerin ve veri kalitesi sorunlarının ana alanlarını belirlemek ve tahmin etmek, böylece küresel ilaç endüstrisi için geliştirme maliyetlerini düşürmek ve hastalara ilaç verilmesine yardımcı olmak için bir Clinical Trial Intelligence (CTi) platformuyla sağlanır.

Finansın merkeziyetsizleşmesine (DeFi) odaklanmışken medikal blokzinciri uygulamalarının da yatırım alması gelecekte blokzincirle ilintilendirilecek sektörün belirlenmesinde önemli olacaktır.

Çeşitli işlevlerden sorumlu bir internet servis sağlayıcısı olan Cloudflare, Pazar sabahı çöktü. Cloudflare’ın çökmesi, bazı kripto siteleri de dahil olmak üzere birçok internet sitesini etkiledi.

Şirket, bir tweette, üçüncü taraf bir transit sağlayıcısının neden olduğu çöküşün, Doğu saati ile 09:24’te yaşandığını doğruladı. Cloudflare, diğer potansiyel sorunların hala izlenildiğini söylemesine rağmen, ağ istikrarı saat 11:00 civarı sağlandı. Cloudflare’ın baş teknoloji sorumlusu John Graham-Cumming, konu ile ilgili şu şekilde açıklama yaptı:

Bugün, birçok sağlayıcıyı etkileyen yaygın bir internet kesintisi yaşadık. Bu Cloudflare’a özgü bir kesinti değil. Level 3 / CenturyLink ve Cloudflare dahil olmak üzere birçok internet hizmeti kesintiler yaşadı. Cloudflare’ın otomatik sistemleri sorunu tespit etti fakat sorunun kapsamı manuel müdahaleyi gerektirdi.

İnternet sitelerinin büyük bir çoğunluğu Cloudflare altyapısını kullanıyor. Haber raporları, Cloudflare’ın ağ sorunlarına takiben, yayın sitesi Hulu ve çevrimiçi oyun hizmetleri sunan Playstation Network ve Xbox Live dahil olmak üzere birçok popüler internet sitesinin bu sorundan muzdarip olduğunu belirtti.

Kripto internet siteleri de bu çöküşten nasibini almış durumda. Bitfinex’in Baş Teknoloji Sorumlusu Paolo Ardoino, Cloudflare kesintisinin Pazar sabahı Bitfinex’te bir bağlantı sorununa neden olduğu hakkında bir tweet attı.

Cloudflare’ın son kesintisi, insanların kripto sahiplerinin gerçekten merkezsiz bir şekilde hizmet alıp almadıklarını sorgulamalarına sebep oldu. Bu kesintinin Bitcoin işlemlerini de etkilediği bildirildi.

İngiltere pazarına girmeye hazırlanan kripto para borsası Binance, Londra eyaletindeki otobüs duraklarında Bitcoin reklamı yapmaya başladı. Panolarda yer alan afişlerde, günümüze kadar kullanılan dört farklı para görseli yer alıyor.

Binance bu yeni reklamlar ile Londra’daki yolcuların dikkatini çekmeyi amaçlıyor.

Binance.UK tarafından 28 Ağustos’ta yayınlanan bir tweet’e göre, kripto para borsası Londra’daki 17 otobüs durağına yeni ilanlar verdi. Resim, iki eski kuşak madeni paranın yanı sıra İngiltere’de kullanılan mevcut madeni parayı ve ardından bunların en yenisi olan Bitcoin’i gösteriyor. 

“Para gelişiyor” diyor. “Uyum sağlama zamanı.”

https://twitter.com/BinanceUK/status/1299286993193627648

Binance , bu sonbaharda başlaması planlanan, düzenlenmiş bir değişim platformuyla  İngiltere pazarına girme hazırlıklarını sürdürdüğünü duyurdu . Borsanın ülkenin Mali Davranış Otoritesi tarafından onaylanacağı ve alım-satım için 65 adede kadar dijital varlık sunacağı konuşuluyor.

Yine 31 Ağustos günü Binance.UK tarafından yayınlanan bir tweet ile halkın dikkatini çekmek için raklam yayınlanan otobüs duraklarının listesini açıkladı. İnsanların bu listede yer alan duraklara giderek raklam panosunun önünde fotoğraf çektirip sosyal medyada yayımlamalarını istedi.

https://twitter.com/BinanceUK/status/1300081326423498754

Binance.UK

Binance.UK, kripto para satın almak ve satmak için basitleştirilmiş özellikler sunmanın yanı sıra, banka mevduatı, İngiliz Sterlini ve Euro cinsinden işlemleri sunmak üzere tasarlandı. Hem yeni kripto para kullanıcılarını hem de İngiltere’deki ve Avrupa’daki mevcut kullanıcıları hedefliyor.

Binance İngiltere Direktörü Teana Baker-Taylor, Binance.UK, İngiltere dijital varlık piyasalarına artan ilgi ve katılımı sağlamak için bir fiat-kripto ticaret platformu başlattığından bahsetti.” dedi. Ayrıca, dijital varlık endüstrisinde küresel bir lider olarak, finansal hizmetler inovasyonuna sürekli odaklanmayı desteklemek için Birleşik Krallık’ta çalışmaya kararlı olduklarını dile getirdi.

İngilterede hızlı ve güveilir bir borsa olmayı hedefleyen Binance.UK kripto borsası kısa süre önce de, kendi kendini düzenleyen endüstri kuruluşu CryptoUK‘a yönetici üye olarak katılacağını duyurmuştu.

Londra, son zamanlarda yeni yatırımcılar arayan kripto şirketlerinin en gözde noktası oldu. Richard Heart’ın tartışmalı HEX tokeni, Londra’nın otobüslerine ve gazetelerine yerleştirilmişti. Hatta İngiltere Premier Ligi futbol maçlarında bile yer almıştı. Yine  Galaxy Digital, Birleşik Krallık merkezli uluslararası iş gazetesi Financial Times’ta Bitcoin’in de belirgin bir şekilde yer aldığı tam sayfa bir ilan satın yayınlamıştı.

Önümüzdeki günlerde İngiltere’de ki kripto para borsaları arasında hareketli günler yaşanacak gibi duruyor.

Merhaba sevgili Muhabbit okuyucuları, her hafta geçtiğimiz bir haftanın özetini derlediğimiz Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020 haftasıyla karşınızdayız!

Önceki sayımız Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020’ye buradan ulaşabilirsiniz.

17-24 Ağustos 2020 haftasında dünyanın dört bir yanından sizlere sunduğumuz kripto para borsası haberlerine hep beraber bir bakalım.

Geçtiğimiz Haftanın En Ses Getiren Olayları

Haftanın belki de en çarpıcı gelişmesi, JP Morgan’ın Quorum projesinin yönetimini ConsenSys’e bırakmasıydı.

Ethereum Classic bir ayda üçüncü %51 saldırısıyla karşı karşıya.

Kripto para dünyası ile spor dünyasını birbirine bağlayan Chiliz, bu kez de Türkiye’de bir köprü kurdu. Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden biri olan Trabzonspor, token çıkarıyor!

Çin, dijital para yarışında rakipleriyle arasındaki farkı gittikçe açıyor. Dijital yuanı yemek dağıtım şirketinde ve çeşitli bankalarda deneme çalışmalarından sonra halka açmaya karar verdi. Çin’in dijital Yuan gelişmeleri bununla son bulmadı. Geçtiğimi hafta, dijital yuan’ın 2022 Kış Olimpiyatları’nda da kullanılacağı müjdelendi.

İsviçre’den de dijital para ile ilgili önemli bir haftaydı. İsviçre’nin en büyük çevrim içi alışveriş sitesi, dijital frank ile ürün alımının önünü açtı.

Brezilya Merkez Bankası da dijital para için çalışmalara başladı.

Bitcoin balinalarının sayısı 2 bini geçti.

IMF kripto para konulu video yayınladı diye sevinirken, yanlış bilgilerle dolu bir video olduğu fark edildi.

NASA da tercihini Blockchain teknolojisinden yana kullandı. Tıpkı kahve denildiğinde akla gelen zincir mağaza Starbucks gibi! Kahvenin çekirdekten bardağa kadar olan yolculuğu artık müşterilerinin tek tıkına bakıyor!

Amerika dikkatini kripto para ve Blockchain teknolojisine vermiş durumda. Askerî birimleri de dahil.

Kripto para türev borsası FTX, yeni IEO’su ile gündeme geldi.

Türkiye’nin ünlü ismi Cüneyt Özdemir, Blockchain teknolojisini arkasına alan platform dlive üzerinden yayınlarına devam edeceğini açıkladı.

Kripto para dünyasında önemli bir yer kaplayan Tether transferleri Bitcoin’i bile geçti!

Algorand yine bir ilki gerçekleştirerek gündeme geldi.

Squanch İle Haftalık Bülten;

Geçtiğimiz Haftanın İlk 5 Kripto Parası;

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin (BTC);

bitcoin charts 36 - Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020
24-31 Ağustos 2020 Bitcoin fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Ethereum (ETH);

ethereum charts 25 - Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020
24-31 Ağustos 2020 Ethereum fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz hafta Ripple XRP (XRP);

xrp charts 28 - Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020
24-31 Ağustos 2020 XRP fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Tether (USDT);

tether charts 17 - Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020
24-31 Ağustos 2020 Tether fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin Cash (BCH);

bitcoin cash charts 25 - Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020
24-31 Ağustos 2020 Bitcoin Cash fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Haftalık Muhabbit Özet 24-31 Ağustos 2020 ile karşınızdaydık, haftaya görüşmek üzere!

Coinex’te işlem gören DeFi tokenlerinden UMA (UMA) son 3 günde yüzde 300’den fazla artış gösterdi.

Akıllı kontratlar aracılığı ile sentetik varlıklar oluşturarak işlem yapılmasına olanak tanıyan UMA, son günlerde ciddi artış gösterdi.

27 Ağustos tarihinde 6 $ seviyelerinden işlem gören UMA, aradan 3 gün geçmesinin ardından 18 $ seviyelerinden alıcı bulmakta. Son 24 saat içerisinde yüzde 50’ye yakın bir artış gösteren DeFi tokeni henüz oldukça az platformda işlem görmekte.

Coinex üzerinde 3 farklı paritede işlem gören DeFi tokeni USDT, BTC ve ETH paritelerinden alınıp satılabiliyor.

Son 24 saat içerisinde en düşük 10 USDT ve en yüksek 20 USDT’ye kadar fiyat değişimi yaşayan UMA, son dönemde yaşanan DeFi tokenleri hareketliliğinden payını almış görünüyor.

Türkiye Piyasası’na Girdi

Geçtiğimiz günlerde resmi olarak Türkiye Piyasası’na giriş yapan Coinex, 11,000 $ değerinde ödül dağıtmıştı.

Bir hafta süren kampanya kapsamında kayıp olup işlem yapan kullanıcılara ödül dağıtan Coinex, önümüzdeki dönemde de farklı kampanyalara düzenleyecek gibi görünüyor.

DXD Listelendi

28 Ağustos’ta DeFi tokenlerinden DXdao’yu (DXD) listeleyen Coinex, DeFi listelemelerine devam ediyor.

DXD/BTC, DXD/ETH ve DXD/USDT paritelerinde işleme açılan DeFi tokeni an itibarıyla 462 $ seviyelerinden alıcı bulmakta.

Arz noktasında son günlerde fiyatı ile rekor kıran Yearn Finance’e (YFI) benzeyen DXD’den toplamda 122,933 adet bulunuyor. Son 24 saat içerinde yüzde 8’lik bir artış yaşayan DeFi tokeni son 24 saatte 2 milyon $’lık ticaret hacmi oluşturmuş durumda.

DeFi tokenleri yükselişlerine devam edecek mi?

Bu içerik sponsorludur.

Küresel eşler arası bitcoin pazarı Paxful, yapmış olduğu  son anketinde Arjantinlilerin geleneksel varlıklara ve fiat para birimlerine kıyasla kripto varlıklarına yatırım yapmayı tercih ettiğini duyurdu. 

Yapılan açıklamarda, Arjantin’deki ekonomik koşullar, yeni finansal derinlikler nedeniyle hızla kötüleşiyor. Hükümet, ekonomiyi canlandırmak için çeşitli önlemler alıyor, ancak bu ekonominin canlanması için yeterli görülmüyor. Arjantin itibari para birimi olan Peso, her geçen gün yeni bir değerini kaybediyor. Bunun sonucu olarak halk, geleneksel paraya olan inancını kaybediyor ve kripto para birimleri de dahil olmak üzere alternatif varlıklara yöneliyor. 

Arjantin’deki kripto para çılgınlığı mantıklı nedenlere dayanıyor. Yakın zamanda yayımlanan bir Paxful anketinde, Arjantin vatandaşlarının kripto varlıklarına büyük güven duyduğu ortaya çıktı .  Katılımcıların yaklaşık yüzde 69,5’i, kendilerini Peso’yu saran ekonomik belirsizliklerden korumak için en az bir kripto yatırımı yaptıklarını belirtti.

Dahası, anket, katılımcıların yaklaşık yüzde 67,8’inin güvenlik söz konusu olduğunda kripto para birimlerini Peso’dan daha yükseğe koyduğuna işaret etti. Yüzde 73,4’lük bir çoğunluk ise, kripto para birimlerinin ekonomik çöküntüye karşı bir önlem olduğuna inanıyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkeleri ekonomik olarak sıkıntıya sokan Koronavirüs Pandemisi de, Latin Amerika ülkesi olan Arjantin’de kripto para kullanımını hızlandırdı. Daha fazla Arjantinli kriptoyu tanıma fırsatı buldu ve sevmeye başladı. Bunun sonuçlarından birisi de son birkaç ayda kripto işlem hacminde yüzde 37,5’lik bir artış olduğu gözlemlenmesidir.

Hem Latin Amerika hem de Asya’da, gelişmekte olan ülkeler, kripto paraların piyasalardaki pozitif duyarlılığına ve yükselişine tanık oluyorlar. Ekonomik sorunlar yaşayan ve Enflasyon Korkusu ile karşı karşıya olan insanlar kripto para birimlerine akın etmeye başladılar.  Özellikle Arjantin Hükümetinin yürütmekte olduğu  daraltıcı para politikası ve  yükselen enflasyonun ülkede yaygın bir ekonomik problemlere neden olduğu belirtilmekte.

Tüm bu sebepler ışığında Arjantinlilerin servetlerinin ve yatırımlarının enflasyonist saldırı altında olduğu göz önüne alındığında kripto paraları sevmesi gayet makul bir sebep olarak görülüyor.

Arjantin örneğinde görüldüğü üzere, kripto paralar, kötüleşen ekonomik koşullara karşı paranın değerini koruma umutlarını canlı tutuyor. 

Kripto para borsası Binance WrappedBTC’yi (WBTC) listelediğini duyurdu.

Yapılan açıklamaya göre işlemler bugün başlıyor.

İki farklı paritede işlemlere başlayacak olan WBTC için USDT ya da BUSD kapısı bulunmuyor.

Yapılan açıklamada sadece WBTC/BTC ve WBTC/ETH paritelerinin işleme açılacağı duyurulmuş durumda.

DeFi İçin Önemli

DeFi platformlarının popülerleşmesi sonrasında çok daha fazla gündeme gelen WrappedBTC, Bitcoin’in Ethereum üzerinde tokenize edilmiş hali olarak tanımlanabilir. Tıpkı dolara eşlenik USDT gibi WBTC de BTC’ye eşit durumda.

Ethereum üzerinde akıllı kontratlar üzerinde Bitcoin ile işlem yapmak için sıkça kullanılan WBTC aynı zamanda Ethereum üzerinde Bitcoin saklamak isteyen yatırımcılar tarafından oldukça sık kullanılmakta.

WBTC İçin 33000 Bitcoin Kilitli Durumda

DeFi Pulse verilerine göre WBTC için kilitlenmiş Bitcoin’lerin miktarı 30,000’i geçmiş durumda. Güncel rakamlar ile tokenize edilmiş Bitcoin miktarı 33,000 adet.

Kilitli Bitcoin’lerin değeri an itibarıyla 380,000,000 Milyon $ civarında bulunuyor.

Binance de uzun süredir devam ettirdiği DeFi tokenleri listelemesine WBTC ile devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminde eski bir özel kalem müdürü olan Mick Mulvaney, bir serbest yatırım fonu yönetmeye başladı. Mulvaney, 2014’ten bu yana kripto para birimlerinin düzenlenmesine teşvik eden bir Bitcoin yanlısı bir yetkiliydi.

Exegis Capital isimli fon, S&P Global Market Intelligence ile yapılan bir podcast sırasında açıklandı. Mulvaney, eski Sterling Capital Management’in portföy yöneticisi Andrew Wessel ile işbirliği yapacak.

Mulvaney’in Bitcoin’in Yanında Durması Bir Şeyleri Değiştirir mi?

2014’te yapılan “Bitcoin Demo Day” konferansında Mick Mulvaney, hükümetin Bitcoin ile ilgili düzenlemelere zaman ayırması gerektiğini söylemişti.

Bitcoin’in bir ticaret aracı ve bir ödeme aracı olma potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Mulvaney, sözlerine şöyle devam etti:

Benim istediğim şey, hükümetin, Bitcoin’in potansiyelini kısıtlayacak şekilde erken karar almaması. Çünkü Bitcoin’i potansiyel bir ticaret aracı ve bir işlem aracı olarak görüyorum.

O zamandan beri Mulvaney, hükümeti kripto para piyasasını verimli bir şekilde düzenlemesi için sürekli bir biçimde teşvik etti. Mulvaney, başlangıçta Beyaz Saray genel müdürü olarak atandığında, kripto para sektörü, yöneticilere olumlu bir imaj veriyordu.

Mulvaney’in Bitcoin’e karşı hevesli duruşunun, kurduğu fonun kripto para piyasasına dahil olmasına yol açıp açmayacağı henüz belli değil.

Son haftalarda, Bitcoin piyasası kurumlar tarafından ilgi ile karşılanmakta. Son olarak, Fidelity Investments, bir Bitcoin fonu işletmek için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na başvuruda bulundu.

Fidelity Investments Başkanı Peter Jubber, minimum 100.000 $’lık yatırımı ile Bitcoin endeks ürünü için D Form’unu doldurdu.

Fon Yakın Vadede Kripto Para Birimlerine Giriş Yapmayacak

Yakın vadede Mulvaney, yönetim ile olan bağları sebebi ile Bitcoin ve kritpo para birimlerini aktif bir şekilde işine adapte etmeyecek.

Mulvaney’in artık Beyaz Saray ile bir ilişkisi kalmamış olsa da, kendisi hala bir elçi. Trump yönetiminin Bitcoin’e yönelik olumsuz tutumunu göz önüne aldığımızda, Exegis Capital’in kripto para birimlerine maruz kalma olasılığı, en azından öngörülebilir gelecekte düşük görünüyor.

FedTech dergisine göre yayımlanan makaleye göre, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration, FDA) ve Hazine Bakanlığı gibi birkaç federal kurum blok zinciri kullanmaya başladı.

Federal kurumlar, şeffaflığı, verimliliği, güvenliği ve esnekliği için blockchain’e yöneldi.

Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi yetkilileri, 2017’de yeniden yayılmaya başlayan H1N1 domuz gribi virüsüyle ilgili verileri takip etmelerine yardımcı olacak etkili bir yola ihtiyaç duydu. Amerikan yetkilileri bu ihtiyaçlar için blockchain yöneldi.

FDA’nın İlaç Değerlendirme ve Araştırma Merkezi‘nde veri madenciliği ve bilişim değerlendirme ve araştırma müdür yardımcısı Henry Francis bir uygulama geliştirdi. Birçok kaynaktan şifrelenmiş verileri gerçek zamanlı ve otomatik olarak elde etmelerini sağlayan blok zinciri tabanlı uygulama başarıyla çalışmaktadır. 

Francis, Gerçek Zamanlı Taşınabilir Etkileşimli Cihazlar Uygulaması (RAPID) programının federal hükümette blockchain’in ilk tam gelişmiş uygulamalarından biri olduğunu söyledi.

Blockchain‘i Kullanan Kurumlar

Hazine Bakanlığı Finansal İnovasyon ve Dönüşüm Ofisi (FIT) de blok zincirine döndü. Bu kapsamda yapılan ilk uygulama mobil cihazları takip etmek, ikinci uygulama ise yazılım lisansları yönetimi içindi. FIT ayrıca, Ulusal Bilim Vakfı ile işbirliği içinde blockchain kullanımının hibe ödeme süreçlerini iyileştirip iyileştiremeyeceğini de test etti. 

FIT proje direktörü Craig Fischer, erken blok zinciri denemelerinin umut vadettiğini ancak FIT’in onu daha etkili bir şekilde yönetmek ve en iyi kullanım durumlarıyla eşleştirmek için teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (HHS) toplu satın alma gücünü artırmak, raporlama yükünü azaltmak, endüstri ortakları için maliyetleri düşürmek ve satıcı işlemleri için kayıt tutmayı iyileştirmek için dağıtılmış muhasebe teknolojisini kullanıyor.

Yine FDA, ülkenin geniş ve merkezi olmayan gıda sisteminde gıda güvenliğine yönelik çalışma başlattı. Bu çalışmada sisteme tehditleri izlemek, yönetmek ve farmasötik tedarik zincirinde şeffaflığı artırmak için blockchain’i nasıl kullanabileceğini konusunda araştırmalar yapılıyor.

Bir başka Amerikan kurumu, ABD Tarım Bakanlığı (USDA), sığır eti tedarik zincirini izleyen bir blockchain şirketi olan BeefChain’i çoktan onayladı.

Tüm bu örneklerde görüldüğü üzere blockchain teknolojisi etkinliğini ve yaygın kullanım ağını gün geçtikçe genişletmeye başlamış görünüyor. Bu hızla devam edildiği sürece blockchain teknolojisi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olma yolunda önemli bir yere sahip olacak.

Bitcoin ve Ethereum arasındaki farklar için öncelikle her iki dijital para biriminin temel prensiplerini anlamamız gerekiyor.

Ethereum ağının kripto para birimi olan Ether (ETH), muhtemelen Bitcoin’den (BTC) sonra en popüler ikinci dijital para birimi. Bu durum çok doğal, çünkü Ethereum piyasa değeri olarak en değerli ikinci kripto para değeri.

Ethereum ve Bitcoin birçok yönden benzerlik gösterir. Her ikisi de, çevrimiçi borsalar aracılığı ile alınıp satılan ve çeşitli kripto para birimi cüzdanlarında saklanabilen dijital para birimidir. Bu birimlerin her ikisin de merkezi yoktur. Yani bir merkez bankası ya da başka bir yetkili tarafından düzenlenmez. Her ikisi de blockchain olarak bilinen dağıtılmış defter teknolojisini kullanır. Bununla beraber, piyasa değerine göre en popüler iki kripto para birimi arasında birçok önemli fark bulunmaktadır.

Bitcoin Tarihçesi

Bitcoin, Ocak 2009 senesinde piyasaya sürülen blockchain teknolojisinden yararlanan bir para birimidir. Gizemli bir şahıs olan Satoshi Nakamoto tarafından yaratılmıştır. Bitcoin, hükümet destekli paraların aksine, herhangi bir merkezi otorite olmaksızın güvence altına alınan bir çevrimiçi para birimi olarak görev yapıyor.

Fiziksel bir şekilde Bitcoin yoktur, yalnızca kriptografik olarak güvenli bir genel defter ile ilişkili bakiyeler vardır. Bitcoin, bu tür bir çevrimiçi para birimi olarak ilk girişim olmasa bile, aralarında en başarılı olanıydı. Bitcoin, son 10 yılda geliştirilen hemen hemen tüm kripto para birimlerinin selefi olarak anılır.

Yıllar geçtikçe, sanal, merkezi olmayan para birimi kavramı, düzenleyiciler ve hükümet organları tarafından kabul gördü. Resmi olarak tanınan bir ödeme aracı ve değer deposu olarak tanınmamasına rağmen Bitcoin, kendi alanında bir niş oluşturmayı başardı. Düzenli olarak hararetli tartışmalara konu olan Bitcoin, finansal sistem ile birlikte var olmaya devam ediyor.

Ethereum Tarihçesi

Blockchain teknolojisi, dijital para birimini etkinleştirmenin ötesine geçen uygulamaları oluşturmak için kullanılıyor. 2015 yılının Temmuz ayında piyasaya sürülen Ethereum, en büyük ve en köklü, açık uçlu merkezi olmayan yazılım platformudur.

Ethereum, akıllı sözleşmelerinin ve merkezi olmayan uygulamaların dağıtımını herhangi bir kesinti, dolandırıcılık, kontrol veya üçüncü bir tarafın müdehalesi olmadan oluşturulmasını ve çalıştırılmasını sağlar. Ethereum, geliştiricilerin dağıtılmış uygulamalar oluşturmasına ve çalıştırmasına olanak tanıyan bir blockchain üzerinde çalışan programlama diline sahiptir.

Ethereum’un potansiyel uygulamaları geniş kapsamlıdır ve yerel kriptografik tokeni olan Ether tarafından desteklenir. 2014 yılında Ethereum, Ether tokeni için ön satış başlattı. Ön satış tahminlerin ötesinde ezici bir talep ile karşılaştı. Ether, Ethereum platformunda komut çalıştırmanın anahtarıdır. Geliştiriciler platformda, uygulama oluşturmak ve çalıştırmak için Ether kullanır.

Ether temelde iki amaç için kullanılır: Diğer kripto para birimleri ile aynı şekilde borsalarda dijital para birimi olarak alınıp satılır ve Ethereum ağında uygulamaları çalıştırmak için kullanılır. Ethereum’a göre, “Dünyanın her yerinden insanlar ETH’yi ödeme yapmak ve bir değer deposu olarak kullanıyor”.

Aradaki Kilit Farklar

Hem Bitcoin hem de Ether ağları, dağıtılmış defter ve kriptografi ilkesi ile desteklenirken, ikisi teknik açıdan birçok farklılık gösterir. Örneğin, Ethereum ağında yürütülebilir kod içerebilirken, Bitcoin’in ağ işlemlerine eklenen veriler genellikle yalnızca not tutmak içindir. Diğer farklıklar arasında blok süresi var. Bitcoin için dakikalar süren bu işlem, Ethereum ağında saniyeler sürer. Ayrıca Bitcoin SHA-256 algoritması kullanırken, Ehereum ethash algoritmasını kullanır.

Daha da önemlisi, Bitcoin ve Ethereum ağları genel amaçlarına göre farklıdır. Bitcoin, ulusal para birimlerine bir alternatif olarak yaratılmışken, Ethereum kendi para birimi aracılığı ile değişmez, programatik sözleşmeleri içeren ve uygulama geliştirilebilen bir platform olarak tasarlanmıştır.

BTC ve ETH’nin her ikisi de dijital para birimdir, ancak Ether’in temek amacı kendisini alternatif bir para sistemi olarak kurmak değil. Ethereum, akıllı sözleşmelerin ve merkezi olmaya uygulamalar geliştirilmesini destekleyen bir platform olarak görev yapmaktadır.

Ethereum, Bitcoin’e göre, blockchain teknolojisini farklı bir yönde kullanma yönelimindedir. Bu durumdan dolayı Ethereum’un ana rakibi Bitcoin değildir. Bununla beraber, Ether’in popülaritesi onu tüm kripto para birimleri ile, özellikle ticaret yapan kişiler açısından rekabete itti. Ethereum, 2015’in ortasından bu yana, tarihinin büyük bir bölümünde, kripto para birimi sıralamasında Bitcoin’in çok gerisinde kalmıştır. Bunun en büyük nedeni, Ether ekosisteminin Bitcoin’in ekosisteminden çok daha küçük olmasıdır.

Ağustos 2020 itibarıyla, Ether’in piyasa değeri 50 milyar $ biraz altında iken, Bitcoin’in piyasa değeri neredeyse 250 milyar $’a ulaştı.

Ethereum Classic blok zinciri, cumartesi akşamı yine % 51 saldırısına uğradı. Bununla birlikte bu ay toplam 3 saldırı gerçekleşmiş oldu.

Saldırı, 1 Ağustos’taki ilk saldırıyı da tespit eden madencilik şirketi Bitfly tarafından fark edildi. Bitfly, tespit ettiği saldırıyı paylaştığı bir tweet ile duyurdu.

Bitfly yaptığı açıklamada ETC ağına yapılan bu %51 saldırısının, yaklaşık 2 günlük madenciliğe karşılık gelen 7.000’den fazla bloğun yeniden düzenlenmesine neden olduğunu söyledi. Kaybedilen tüm blokların olgunlaşmamış bakiyeden kaldırılacağını ve düşen tx’ler için tüm ödemeleri kontrol edeceklerini bildirdi.

Ethereum Classic ağının arkasındaki lider kuruluş ETC Labs, geçtiğimiz hafta ağı ek saldırılardan koruma stratejisini açıklamıştı. Şirket, ağın hızla düşen hashrate’ini stabilize etmeyi ve gelecekte meydana gelebilecek olan % 51 saldırılarına karşı koyabilmeyi amaçlayan savunma madenciliği de gerçekleştireceklerini bildirmişti.

ETC Labs teknoloji koordinatörü Stevan Lohja, saldırının zamanlamasını çok manidar bulduğunu, çünkü saldırının Ethereum Core geliştiricilerinin blok zincirindeki “agresif inovasyon” ile ilgili temel geliştirme toplantısından sadece bir gün sonra geldiğini söyledi.

https://twitter.com/stevanlohja/status/1299838387105431553?s=20

Ağın gelişimini destekleyen bir diğer önemli kuruluş olan ETC Cooperative,  cumartesi günü yapılan saldırının ardından yaptığı bir açıklamada; Bugünkü saldırının farkında olduklarını ve önerilen çözümleri mümkün olan en kısa sürede test etmek ve değerlendirmek için birlikte çalışacaklarını söyledi.

Borsalar Önlem Aldı

İlk iki saldırıdan sonra, OKEx borsası, ağın ciddi güvenlik eksikliği nedeniyle varlığı kaldırmayı düşüneceğini söyleyerek yanıt verdi. Ayrıca Coinbase, ETC için para yatırma ve çekme onay sürelerini yaklaşık iki haftaya uzatarak sert önlemler aldı.

Önde gelen kripto para birimi türev borsası FTX CEO’su Sam Bankman-Fried, en son saldırının ardından, ETC kalıcı vadeli işlem sözleşmelerini yeniden gözden geçireceklerini bildirdi.

Ancak sürekli saldırılara uğrayan kripto para birimi Ethereum Classic, saldırı dizilerinden fiyat olarak büyük ölçüde etkilenmemiş gibi görünüyor. Ay içerisindeki olumsuz gelişmelere rağmen dirençli durmayı başaran ETC, neredeyse tüm Ağustos ayı boyunca 6 ila 8 dolar arasında işlem gördü.

Binance Charity ve Integro Vakfı, COVID-19 salgını kapsamında ön saflarda çalışanlara kişisel koruyucu ekipman bağışlamak için 1 milyon dolar topladı.

Hatırlanacağı üzere nisan ayında yayımlanan haberde dünyanın ilk blockchain destekli bağış platformu olan Binance Charity, COVID-19 salgınıyla mücadele etmek için Integro Vakfı ile ortaklığını açıklamıştı. Bu ortaklık kapsamında Binance Charity & Integro Foundation, COVID-19 salgınına yapılacak olan yardım çabalarını desteklemek üzere toplamda 1 milyon doların üzerinde bağış yapacağını duyurmuştu. Hatta ilk bağışı gerçekleştirecek olan Integro Vakfı kampanyaya 333.333 ABD doları bağışlayacağını taahhüt etti.

Toplanacak olan paralar ile Brezilya, Arjantin, Şili, Meksika, Venezuela, Peru, Gana, Nijerya, Güney Afrika, Bermuda, Barbados, St. Lucia, Haiti, Bahamalar ve Dominik Cumhuriyeti’ndeki işçilere toplamda 500.000 N-95 maskesi dağıtılacağı bildirildi.

Aradan geçen süreç sonunda taahhüt edilen miktar toplandı ve gerekli yardımların yapılabilmesi için çalışmalar başlatıldı.

Integro yönetim kurulu başkanı ve ABD Başkan Adayı Brock Pierce, kampanya kapsamında daha fazla bağış toplanabileceğini söyledi ve şu sözleri ekledi:

“Binance Charity, dijital para bağışlarına dayanan küresel bir büyük ölçekli organizasyondur. Binance Charity’nin odak noktasını Porto Riko’ya çevirmek ve COVID-19 salgını sırasında destek sağlamak için Integro Vakfı ile ortaklık kurmasından çok memnunuz. Amacımız, bu ortaklıklar aracılığıyla Karayip Adaları’na daha fazla bağış ve yardım sağlamaya devam etmek olacaktır”

Görüldüğü üzere oluşturulan bu ortaklık ve yürütülen yardım kampanyası hedefine ulaşmıştır. Bu sayede blockchain teknolojisinin de insanlar arasında benimsenmesi ve hayatın birçok alanında kullanılabilirliği konusunda öncü olmuştur.

Binance Charity ve Integro Vakfı Hakkında

Blockchain Charity Foundation, blockchain teknolojisinin gücünü ortaya çıkararak küresel sürdürülebilir kalkınma elde etmeye adanmış kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. İnsanları yoksulluk halinden çıkarmak için sosyal sorunların temel nedenini ele alan uygulanabilir çözümler geliştirmektedir.

Integro Vakfı , insanları, bitkileri, hayvanları ve doğayı güçlendirmek amacıyla kritik ihtiyaç duyan alanları canlandırmak için tasarlanmıştır. Porto Riko, Karayip adaları ve Amazon yağmur ormanlarına hayırsever kaynaklar sağlayan, Porto Riko merkezli kar amacı gütmeyen ve canlılara hayatta kalmak ve gelişmek için kaynaklar sağlayan bir kuruluştur. Kuruluş, tamamen hesap verebilir bağışlarla kaynakları verimli bir şekilde dağıtmak için kurulmuştur. Yerel kar amacı gütmeyen kuruluşlarla ve diğer sektörlerle birlikte çalışarak kriz zamanlarında acil yardım sağlar.

DeFi ürünlerindeki yükseliş önlenemiyor.

0,60 $ seviyelerinden hareketine başlayan Ampleforth (AMPL) an itibariyle neredeyse 1 gün içinde neredeyse yüzde 100 artmış durumda.

An itibarıyla AMPL 1.70 $ seviyelerinden alıcı bulmakta. Uzun süredir düşüşüne devam eden AMPL, elastik arz yapısı sebebiyle birçok kesim tarafından eleştirilmekte idi. Hacim tarafından tüm zamanların en yüksek seviyesindeki hacime ulaşan AMPL, 20 saatte 52 milyon $’lık hacme ulaşmış durumda.

Güncel piyasa değeri ile 57’inci sıraya kadar yükselen AMPL, yeniden “hype” yakalamış görünüyor.

Yearn Finance Rekor Kırmaya Devam Ediyor

Fiyati ile el yakmaya devam eden Yearn Finance (YFI), 30,000 $ seviyelerinden işlem görmekte.

Son 24 saattle767 milyon $’lık hacime ulaşan YFI, Bitcoin’den pahalı tek kripto para olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Güncel rakamlar ile 1 YFI, 2,63 BTC etmekte. Son 24 saatte yaşadığı yüzde 60’lık yükseliş ile tüm zamanların en yüksek seviyesini test etmekye devam eden YFI, 1 Milyar $ piyasa değerine yaklaşmış durumda.

An itibarıyla MarketCap değerine göre 26’ıncı sırada bulunan YFI, en yüksek hacime sahip DeFi tokeni olarak öne çıkıyor.

DeFi Üzerindeki Kilitli Değer 9 Milyar $’a Yaklaştı

Her geçen gün istikrarlı bir şekilde büyümeye devam eden DeFi ekosistemi 8.9 Milyar $ kilitli değer ile rekor kırmaya devam ediyor.

DeFi platformları arasında kilitli değer bakımından MakerDao’yu geçen Aave, 1,71 Milyar $ kilitli değer ile zirvede bulunuyor. 2’inci sırada stablecoin DAI’in yaratıcısı MakerDAO bulunurken, 3’üncü sırada Balancer bulunmakta.

Chainlink (LINK), Cornell Üniversitesi’nden gizlilik odaklı bir Oracle platformu olan DECO sistemini satın aldı.

Ayrıca projenin yatırımcılardan biri olan Ari Juels, Chainlink’e baş bilim insanı olarak katılacak. Juelz daha önce RSA’da baş bilim insanı olarak görev yaptı ve 2014 yılından bu yana, dünyanın önde gelen blockchain merkezlerinden biri olan Cornell Üniversitesi’nde ders veriyor. Juels, Chainlink’teki çalışmaları için üniversiteden bir süreliğine izin aldı. Juels, araştırma ortağı Markus Jakobsson ile beraber “proof-of-work” konseptini blockchain sektörüne kazandırmıştı.

DECO, kullacılarına gelişmiş gizlilik özellikleri sağlamak için gelişmiş kriptografi ve zero knowledge proof kullanıyor. Chainlink’in kurucu ortağı Sergey Nazarov, DECO2nun entegrasyonunun yalnızca proje altyapısının güvenliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda potansiyel olarak yeni kullanım alanları yaratacağını söyledi.

DECO özellikli Chainlink Oracle’ı, kurumsal, tüketici ve hatta DeFi uygulamaları genelinde akıllı sözleşmeler için büyük etkilere sahip olacaktır. Temek olarak, daha önce özel verilerle sınırlı olan herhangi bir akıllı sözleşme, yakında Ethereum gibi halka açık bir blockchainde herhangi bir gizli bilgili blockchaine açıklamadan çalışabilecek.

Nazarov, gelişmiş gizlilik özelliklerinin hem tüketicilere hem de işletmelere faysa sağlayacağını düşünüyor. Ayrıca, verilerin durumu kanıtlanırken, tüketicileri, kişisel ve finansal verilerini koruyabilecek. Ayrıca, bu entegrasyonun Chainlink’in Oracle’ını yeni veri kaynaklarına potansiyel olarak açacağını söyledi.

Bu, halihazırda, halka açık blockchainlerin temel doğası gereği, çeşitli yüksek değerli veri kaynaklarının zincir üzerine yerleştirilmesi çok zor olan çeşitli verilerinin eklenmesine yardımcı olabilir.

Kendisine Jules’ın Chainlink’te tam zamanlı çalışıp çalışılmayacağı sorulan Nazarov, konu hakkında şunları söyledi:

Kendisi akademik çalışmalarından izin aldı ve şu anda Chainlink protokolü üzerinde çalışamaya odaklanıyor. Ayrıca protokolün teknik yönünü bir bütün olarak etkin bir şekilde idare ederek tüm araştırma ekibimize liderlik edecek.

Nazarov, aynı zamanda DeFi alanında “sonsuz olanaklar” yaratabileceklerini söyledi. Hassas bilgileri ifşa etmeye gerek kalmadan, kredi puanlamasından kredi teminatını kanıtlamaya kadar bir çok olanak sağlanabilir.

Cornell Üniversitesi’nden Ticaret Politikası profesörü ve Brookings Enstitüsü’nde kıdemli bir öğretim üyesi olan Eswar Prasad, Çin’in dijital yuanının, renminbiyi uluslararası bir ödeme aracı olarak kullanılmasındaki rolünü artırmasına rağmen, ABD dolarına “neredeyse hiç bir etki yapmayacağına” inanıyor.

Project Syndicate’de yayınlanan bir görüş yazısında Prasad, Çin hükümetinin, ülkenin finansal piyasalarında reform yapmaya devam etmesi ve hem Çin’in CBDC’sini hem de ulusal sınır ötesi ödemeler sistemini benimsenmesini güçlendirmek için sermaye akışındaki kısıtlamaları kaldırması gerektiğini belirtti.

Profesöre göre, renminbi, hem bir ödeme aracı hem de rezerv para birim olarak son yıllarda önemli kazanımlar elde etti. Bu durumun çoğunlukla Eure ve İngiliz sterlini gibi para birimlerine karşı olduğu açıkça görülebiliyor.

IMF, SDR sepetindeki mevcut dört para biriminin renminbiyi eklediğinde ve ona %10.9 gibi bir ağırlık verdiğinde, bunun esas olarak euro, sterlin ve japon yenine karşı olduğunu görebiliriz.

Çin Halk Bankası “hala renminbi döviz kurunu yönetiyor” dedi. Ve Prasad, bu politikanın “yakın zamanda önemli bir şekilde” değişmeyeceğini de sözlerine ekledi.

Bununla beraber profesör, diğer gelişmekte olan ülkelerin çin ile sağlam ticaret ve finansal bağları olduğunu söyledi. Bu durum ile beraber Çin, “faturalandırmayı ve işlemlerini doğrudan gerçekleştirdiği için” dijital para biriminin çıkışında, benimsenmesini hızlandırabilir dedi.

Çin Ticaret Bakanlığı 14 Ağustos’ta ülkenin merkez bankası dijital para birimi deneylerini genişletmişti. Ülkenin açıklamalarına göre, genişletme, Pekin, Tianjin ve Hebei eyaletlerini içerecek.

Çin dijital para uygulamasını halka açtı.

Bildiğiniz üzere Çin, dijital parasını ve uygulamalarını uzun zamandır geliştirmekte idi.

Çin Merkez Bankası’nın liderliğinde Çin Tarım Bankası ve diğer devlet bankaları uzun zamandır kendi dijital para uygulamalarını beta sürümde test ediyordu.

Özellikle seçilen bazı şehirlerde kamu personelleri tarafından anlaşmalı işletmelerde denenen dijital para, yavaş yavaş halka açık kullanıma geçiyor gibi görünüyor.

Twitter’da ortaya çıkan yeni fotoğraflar China Construction Bank tarafından geliştirilen uygulamayı tam anlamıyla açığa çıkarmış durumda.

DCEP isimli Çin’in dijital parası kitlesel kullanıma açılması resmi olarak açılması ile aktive edilecek ilk merkez bankası dijital parası olacak gibi görünüyor.

Twitter’da paylaşılan verilere göre uygulamanın QR kod ile ödeme yöntemi henüz aktive edilmiş değil.

Kısa Süreli Açıldı

Veriler ise uygulamanın kısa süreli olarak belirli işletmelerde kullanıma açıldığını gösteriyor.

Bildiğiniz üzere Tencent, Alibaba, Huawei gibi büyük teknoloji şirketlerinin de desteğini alarak geliştirilen yeni dijital para adım adım gelmekteydi. Bu yılın başında arka arkaya gelen haberler sonrasında hızla çıkacağını düşündüğümüz dijital para, Çin- ABD geriliminin ardından bir süre sessizliğe bürünmüştü.

Sürecin devamında patlayan Coronavirus pandemisi ile birlikte yeni adımlar bir süre ertelenmişti.

Görünen o ki Çin’in dijital parasını resmi olarak görücüye çıkarması için çok fazla beklemeyeceğiz.