Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $61468
-3.25%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $2988.2
-3.12%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $33.75
-3.98%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $549.5
0.79%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Dijital varlıklar için yenilikçi analizler ve araçlar üreten bir blok zinciri veri ve bilgi sağlayıcısı olan Glassnodes firması  Bitcoin cüzdanları ile ilgili bir grafik yayımladı. Grafikte yer alan bilgilere göre 1000 Bitcoin ve daha fazlasını tutan cüzdana sahip Bitcoin balinalarının sayısının artış gösterdiği görülmetedir.

Şirkete göre, 2000’den fazla BTC cüzdanı şu anda 1000’den fazla Bitcoin tutuyor ve bu da cüzdan başına yaklaşık 11 milyon dolarlık Bitcoin tutulduğunu gösteriyor. Elde edilen bu veriler varlıklı yatırımcıların ve kurumların aslında güvenli liman olarak gördükleri altın ile birlikte Bitcoin’e de büyük miktarda sermaye yatırdığının da bir kanıtı.

Glassnode firmasının  hazırladığı aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere, 1000 BTC veya daha fazlasını tutan Bitcoin cüzdanlarının sayısı hızla artış göstermekte. Bitcoin balinalarına ait bu cüzdanlarda tutulan Bitcoin’in toplam değeri şu anda 92 Milyar $’ın üzerinde.

Adsiz 1024x505 - 1000'den Fazla BTC'ye Sahip Bitcoin Balinalarını 2000'i Geçti

Dünyada etkisini gösteren ve salgın haline gelen Koronavirüs, piyasalarda da  ekonomik krize  neden olmuştur. Hükümetlerin de bu krizin önüne geçmek ve ekonomiyi canlandırmak için yapmış olduğu niceliksel gevşemeler bulunmaktadır. Büyük yatırımcılar da bu gevşemeden meydana gelebilecek enflasyon riskinden korunmak için alternatif servet depoları olarak Bitcoin ve altcoinlere ilgi gösterip yatırım yapmaya başladılar.

ABD Merkez Bankası FED’in bu süreçte basmış olduğu sınırsız paralar dahi ekonomide beklenen canlanmayı yaratamamıştır.  Bu nedenle büyük yatırımcılar ve kurumsal yatırımcılar, altın ve Bitcoin gibi arzı sınırlı varlıklara yönelerek yatırımlarını buralara yapmaya başladılar. Yaşanan bu gelişmeler de Bitcoin ve  altın gibi yatırım araçlarının değerinin giderek arttığını göstermektedir.

Ekonomik Çöküş Geliyor

Roger Holding yönetim kurulu başkanı ünlü Amerikalı yatırımcı Jim Rogers Ağustos ayında The Economic Times’ ta bir röportaj gerçekleştirmiştir. Rogers röportajında; COVID-19 salgını kapamında oluşturulan acil teşvik programları ve merkez bankası müdahalelerinin, ülkelerin ekonomik çöküşünün önünü açtığı konusunda uyarıda bulundu.

Rogers, ülkelerin merkez bankalarının kendi ekonomilerini canlandırma çabası içinde trilyonlarca dolar para bastığını ancak bu duruma rağmen borsaların zayıfladığı ve doların değer kaybettiğini ileri sürdü. Kısa vadede günü kurtarma çabası için yapılan bu hamlelerin uzun vadede ekonomik sıkıntılar yaratacağı konusunda da ısrarcı olduğunu belirtti.

Muhbirler, İran’ın elektrik şirketi olan Tavanir’in, lisansı olmadan faaliyet gösterdiği iddia edilen 1100 kripto madencilik çiftliğini kapatmasına yardımcı oldu.

Tavanı, bazı madencilerin “yüksek seviyelerde” sübvansiyonlu elektrik kullandıklarını söylese de, raporlarda elektrik tüketimi açısından önemli bir değişiklik görmediklerini açıkladı. Yerel yetkililer, bu nedenle muhbirlere güvenmek zorunda olduklarını belirterek, Tavanir’in “tüm yasadışı çiftlikleri yalnızca tüketim modellerini inceleyerek tespit edemeyeceğini” belirtti.

Financial Tribune, yetkisi olmayan madencilerin tespit edilmesine yardımcı olan bilgileri sağlayan bireylere 100 milyon riyal (480 $) dağıtıldığını söyledi.

İran, geçtiğimiz günlerde, sübvansiyonlu yakıt kullanmamaları şartıyla endüstriyel ölçekli enerji santrallerinin Bitcoin madencilik tesisi olarak çalışmasına izin vereceğini duyurmuştu.

Kripto madenciliği ile ilgili ulusal yasa, madencilerin kimliklerini belirtmesini istemekte. Ayrıca bir başka kural ise, madencilerin, Maden ve Ticaret Bakanlığı’na ayrıntılı bilgi verme gerekliliği olarak kayıtlara geçti. Bu bilgiler, madencilik çiftliklerinin büyüklüğünü ve kullandıkları donanımın türünü içerir. Kaçakçılığın önlenmesi amacıyla geliştirilen bu güvenlik sistemi, madencileri hem birey olarak hem de şirket olarak tanımlar.

Yasadışı işlem yapan kripto madencileri, kullanılan her bir donanım parçası için 2.000 ila 5.000 $ arasında değişen para cezası ödüyor. Ayrıca sübvansiyonlu bir elektrik kaynağı kullanarak yakalanan herkes için 20.000 $’lık bir cezai işlem ücreti mevcut.

Mayıs ayında, İran Sanayı, Maden ve Ticaret Bakanlığı, kripto para birimi madencilik şirketi olan iMiner’a ülkede faaliyette bulunma lisansı verdi. 6.000 teçhizat ile iMiner, İran’daki en büyük kripto madencilerinden biri haline geldi.

İran hükümeti, Temmuz 2019’da endüstriyel bir faaliyet olarak kripto para madenciliğine izin verdi ve o zamandan beri kripto madencilik şirketlerine 1000’den fazla lisans hakkı verdi.

25 Ağustos 2020’de JP Morgan ve ConsenSys, Quorum açık kaynak projesinin JPM’in stratejik yatırımının bir parçası olarak ConsenSys tarafından satın alınacağını ve yönetileceğini duyurdu.

Satın alma, blockchain teknolojisinin ve Ethereum tabanlı çözümlerin kurumsal olarak benimsenmesinin hızlanmasında önemli bir adım olacaktır. Quorum’u ConsenSys’in diğer kurumsal ürün teklifleri ile birlikte kullanarak, işletmeler son derece özelleştirilebilir, güvenli ve performanslı çözümler oluşturabilir.

Ethereum’un kurucu ortağı Joseph Lubin konu hakkında, Ana ağ uyumlu istemcilerini Hyperledger Besu için ürün yol haritalarını, özel izinli blockchain ağlarının lider platformu Quorum ile birleştireceklerini söyledi.

Quorum bu yatırım ile birlikte evrim geçirecek ve kullanıcılar için genişletilmiş hizmetler sunmaya başlayacak. ConsenSys ise artık tam kapsamlı ticari sınıf araçlar ve Quorum için tam destek sunacak.

Bildiğiniz üzere ConsenSys ve JP Morgan uzun yıllardır işbirliği halinde. JPM’in ConsenSys’e yaptığı yatırım, geliştiricilerin yeni nesil ağlar oluşturmasına ve kuruluşların daha güçlü finansal altyapı oluşturmasına yardımcı olan yazılım ürün paketimizin daha da geliştirilmesine destek sağlayacaktır.

Joseph Lubin son olarak şunları söyledi:

ConsenSys’te hepimiz, Ethereum’un gücüne ve ağın desteklediği açık kaynak etkinliğini genişletmeye işaret eden bu dönüm noktasından dolayı heyecanlıyız.

Corona virüsü pandemisi dünyanın her yerinde etkilerini hissettirirken, etkileri azaltmak adına farklı çözümler de ortaya konabiliyor. Japonya’nın en iyi üniversitelerinden biri olan Aizu Üniversitesi, Fukushima eyaletinin bölgesel dijital parası Byacco ile ödeme yapacak.

Tüm dünyayı saran dijitalleşme rüzgârına Aizu Üniversitesi de katıldı. Üniversite, Tokyo merkezli finans girişim şirketi Soramitsu Co. ile ortaklaşa bir dijital para projesine girişti. Blockchain teknolojisiyle gerçekleştirilen projenin ilk meyveleri geçtiğimiz günlerde verildi. Byacco isimli dijital para, üniversitenin ödeme seçeneği olarak kabul edildi.

Aizu Üniversitesi öğrencileri, öğretim kadrosu ve çalışanları artık ödeme işlemlerini Byacco ile yapabilecek. Byacco uygulamasını akıllı telefonlarına indiren öğrenciler, yemekhanede veyahut kafeteryada ödeme işlemlerini Byacco ile yapabilecek. Japon ulusal para birimi Yen ile Byacco alabilen kullanıcılar, uygulama ile rahat bir şekilde ödemelerini yapabilecek.

Kampüsün her noktasında geçerli olacak Byacco için ilerleyen dönemlerde kampüs dışı alanlarda kullanımı da planlanıyor. Özellikle de Soramitsu Co. şirketinin yetkilileri, şirketin tanıtım için birçok alandan istek aldığını ve Byacco kullanımını yavaş yavaş ülke çapına geliştirmeyi hedeflediğini belirtti.

Ayrıca şirketi geliştirdiği bu teknolojiyi ilk kez Byacco için kullanmadı. Daha önce de Kamboçya Ulusal Bankası tarafından test olarak çıkartılan dijital para birimi Bakong için aynı teknoloji kullanılmıştı. Byacco ile Japonya’da ilk kez bölgesel bir dijital para birimi Blockchain teknolojisiyle tam ölçekli olarak işletiliyor.

Lider kripto para birimi Bitcoin ve Blockchain altyapısına sahip olan dijital para birimlerinin değerleri büyük ölçüde dalgalanmalar yaşar. Ancak iddiaya göre Byacco istikrarlı bir fiat paranın özelliklerine sahip olacak. Elektronik para ile ödeme yapıldığında bazı şirket ve kuruluşlar ay sonuna kadar bu parayı işletip ay sonu gibi belirli tarihlerde üye mağazalara aktarmaktadır. Ancal Byacco gibi dijital para birimleri için işlem verileri nakit para ile aynıdır. Dijital para birimini alan mağazalar direkt olarak kullanabilir.

Yoğun İlgi Var!

Soramitsu’dan yapılan açıklamaya göre, şirkete ve Byacco’ya çok ilgi var. Özellikle diğer belediyelerden ve yerel finans kurumlarından Byacco veyahut kendi yerel dijital paraları için istek geldiği ifade ediliyor.

Şirket başkanı Kazumasa Miyazawa; dijital paraların, paranın likiditesini hızlandırmak ve sosyal maliyetleri azaltmak amacıyla kullanılabileceğini savunuyor. Bununla birlikte farklı alanlara genişlemek ve daha büyük ortaklıklara girmek istediklerini de ekliyor.

Dijital para dönemine geçilmesi başta Bitcoin olmak üzere tüm kripto para birimlerinin benimsenmesi açısından önemli bir adımdır. İnsanların dijital paraları benimsemeleri kripto para dünyasının bir sonraki aşamaya geçmesini sağlayabilir.

Razor Network ve Matic Network, Oracle sistemi ile ilgili bir ortaklık kurmuş durumda.

Blockchain geliştiricileri, blockchain ağlarını daha ölçeklenebilir hale getirmenin farklı tekniklerini aktif bir şekilde araştırıyorlar. Bu araştırmanın neticesinde Web 3.0 DApp’ler desteklemesi gereken yüksek trafik hacmini kaldırabilir hale geldi. Bu tür bir aktif araştırma alanı, işlemleri zincir dışı hareket ettiren, yerleştiren ve yalnızca son durumu tüm blockchain ağına yansıtan Katman 2 Çözümünü içermekte. Katman 1 (L1), ile karşılaştırırsak, Katman 2 (L2) ölçekleme çözümü olarak bilinen bir geliştirmedir.

Matic Network, ölçeklenebilirliği önemli bir ölçüde iyileştirmek için Plazma çerçevesinin uyarlanmış bir sürümünü, Proof-of-Stake fikir birliğine dayalı yan zincirleri kullanan lider bir L2 ölçeklendirme çözümleri sağlayıcısıdır. Matic artık Ethereum Blockchaini ile ciddi bir şekilde entegre edildi, ancak gelecekte diğer büyük akıllı sözleşme platformlarını desteklemeyi planlıyor. Bu, Matic’in mevcut blockchainine ölçeklenebilirlik sunmanın yanı sıra birlikte çalışabilirlik özelliklerini edinmesine olanak tanıyacak. Bu sayede kullanıcılar, birden fazla blockchainde iletişim kurabilir ve aktarım yapabilir.

Matic, geliştiricilere hızlı ve kolay geliştirme için SDK’lar, API’ler sağlayarak güvenli ve merkezsiz bir şekilde üstün bir kullanıcı deneyimi sağlıyor. Ayrıca Matic, geliştiricilere ölçeklenebilir DApp’ler oluşturmaları için destek veriyor. Günümüzde bir dizi akıllı sözleşme, dış dünyadan güvenilir ve gerçek zamanlı verilere erişim gerektirir, öyle ki bunların yürütülmesi gerçek hayattaki olaylarla tetiklenebilir. Matic’in ekosistemindeki geliştiriciler için de bu durum pekte farklı değil. Güvenilir ve sağlam Oracle hizmetiyle entegrasyon sunulması, DApp’lerin değerini artıracaktır.

Razor Network ile ortaklık işte tam da bu boşluğu dolduruyor. Razor’un blockchain platformu, akıllı sözleşmeleri gerçek dünya verileri ile hızlıca bağlamak için merkezsiz bir Oracle hizmeti sağlar. Ethereum üzerine inşa edilen Razor, ayrıca PoS mutabakat algoritmasını kullanır ve hileli davranış durumunda katı cezalar uygulayarak nodeların güvenilir bir şekilde davranmasını garanti ederi. Razor’un bakış açısından bu ortaklık, Razor’un teknolojisini Matic’in küresel geliştirici topluluğuna tanıtıyor.

OKEx CEO’su Jay Hao az önce attığı tweet ile Türkiye raporunu yayınladı.

Raporda Hao’nun görüşlerinin yanında Türk Kripto Topluluğu’ndan isimler de bulunuyor.

Türkiye’nin kültür ve tarih anlamında en zengin ülkelerin başında geldiğini belirterek sözlerine başlayan Hao, pandeminin etkilerinin Türkiye ekonomisini ciddi derecede etkilediğinin de altını çiziyor.

Türkiye’de büyük bir turizm sektörü bulunduğundan bahseden Hao, özellikle Avrupalı turistlerin ülkeye gelememesi sebebiyle büyük bir kayıp yaşandığından bahsediyor.

Türk Lirası tarafında da önemli kayıplar yaşandığını açıklayan Hao, Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında tüm zamanların en düşük seviyelerinin test edildiğinden de bahsetmeyi unutmuyor. İki ülke arasında son dönemde oluşan gerginlikler ile birlikte Türkiye’ye gelen yatırım fonlarının da etkilendiğinin altını çizen Hao, diğer bir yandan turizm sektörünün de yara almasıyla Türk Lirası’nın değer kaybı yaşadığını açıkladı.

Düşüşün önüne geçmek adına Türkiye Rezervlerinin 10 milyarlarca $’lık satışlar yapmasına rağmen aşağı yönlü gidişin durdurulamadığına da değinen Hao, merkez bankasının aldığı önlemler ve sıkı sermaye kontrolü politikalarının da yeterli olmadığını belirtti.

Türkiye’de Blockchain Adaptasyonu

Türkiye’de blockchain adaptasyonun tüm hızıyla sürdüğü belirtilen yazıda, merkez bankasının da kendi dijital parasını (CBDC) deneyimlediği ve test ettiğine de değiniliyor.

Ek olarak özellikle genç nüfusun blockchain teknolojisine yöneliminin hayli yüksek olduğu belirtilirken, bu konuda ciddi eğitimler düzenlendiği ve katılımın hayli yüksek olduğundan bahsediliyor.

Selcoin ile yaptığı konuşmada Selcoin’in özellikle merkez bankasının dijital para adımı sonrasında Türk insanının kripto paralara olan merakının ve ilgisinin daha çok arttığını söylediğini açıklayan Hao, kripto para topluluğunun her geçen gün daha da büyüdüğünü sözlerine ekliyor.

Jay Hao, Squanch ile yaptığı konuşmada ise Squanch’ın ise CBDC (Merkez Bankası Dijital Parası) üzerinde çalışma yapmanın büyük bir adım olduğunu, ve hangi ülke olursa olsun bu konuda adımı atacak ilk ülkenin büyük bir iş başaracağını belirttiğini raporuna ekliyor.

Diğer bir yandan bu konu ile ilgili endişeler de olduğu belirten OKEx CEO’su, Rookie ile yaptığı konusmada Rookie’nin merkez bankaları tarafından ortaya konan projelerin konuya olan merakı arttırdığını, fakat aynı zamanda kripto paralar ile ilgili yeni tartışmaların kapısının açıldığını belirttiğini cümlelerine ekliyor.

Ek olarak Hao’nun raporuna Rookie’nin blockchain teknolojisine daha çok kurumsal yatırımcı desteği gerektiği görüşü de ekleniyor. Türkiye’nin büyük bir genç nüfusa sahip olduğunu belirten Rookie, bu durumun adaptasyon noktasında büyük bir faydası olacağına ve sürecin hızlanacağına değiniliyor.

Raporun sonunda Türkiye’nin kripto para adaptasyonuna hazır olduğunu belirten OKEx CEO’su, Türk yatırımcıların Türk Lirası ile OKEx’in üçüncü parti iş ortakları sayesinden Bitcoin, Tether ve diğer önde gelen kripto paralara kolayca sahip olabileceğinin altını çiziyor. OKEx websitesinin uzun zamandır Türkçe dil desteğine de sahip olduğunu belirten Hao, çok yakında mobil uygulamanın da Türkçe dil desteğine sahip olacağının müjdesini veriyor.

OKEx CEO’su Jay Hao tarafından yayınlanan detaylı rapora burada bulunan link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Lider stablecoin Tether USD (USDT) 13 Milyar $ piyasa değerine yaklaşmış durumda.

Tether’ın sitesinde yayınlanan güncel rakamlara göre dolaşımda bulunan USDT miktarı günden güne artmaya devam ediyor. 1 ay önce 10 Milyar $ barajını aşmayı başaran Tether, sadece 30 gün içerisinde yaklaşık yüzde 30’luk bir artış ile 13 Milyar $ piyasa değerine göz kırpıyor.

Güncel rakamlar ile dolaşımda bulunan USDT arzı 12,863,942,399.57 adet.

USDT’lerin yaklaşık 8,5 milyar $’lık kısmı Ethereum ağı üzerinde bulunurken 3,3 milyar $’lık kısım Tron ağı üzerinde bulunuyor. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde 1 milyar $ değerinde USDT Tron ağından Ethereum’a geçirilmişti (chain swap). Borsalar tarafından gelen talep doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtilen işlem öncesinde Tether CTO’su Paolo Ardoino tarafından duyurulmuştu.

Piyasanın yükselişinde önemli bir katalizör görevi gören Tether, aynı zamanda en çok eleştirilen kripto para şirketi olarak öne çıkıyor. Piyasa değerine göre en büyük 3’üncü kripto para biriminin sahibi olan Tether, topluluk tarafından yeterince şeffaf olmadığı ve basılan USDT’lerin karşılığının tam anlamıyla bulunmadığı noktalarında ağır eleştirilere maruz kalıyor.

Ek olarak 2017 yılındaki Bitcoin yükselişinin arkasında olduğu iddia edilen şirket birçok hukuk bürosu tarafından da dava edilmiş durumda. New York Mahkemesi’nde süregelen davalarda Tether aleyhine bir kanıt henüz sunulabilmiş değil. Bu olumsuzluklara rağmen Tether, her geçen gün büyümeye devam ediyor.

Hedef 20 Milyar $

Dün attığı tweet ile 2020 yılının Tether’ın yılı olduğunu ve olacağını belirten CTO Ardoino, hedeflerinin 20 Milyar $ piyasa değeri ve üzeri olduğunu vurguladı.

Tether hesabından atılan tweeti alıntılayarak yukarıdaki yorumu paylaşan Ardoino, aynı zamanda Bitfinex’in CTO’su konumunda bulunuyor. Bildiğiniz üzere Bitfinex ve Tether aynı şirketin çatısı altında bulunuyor (IFinex).

Tether Twitter hesabı attığı tweette, son dönemde dijital paraların öne çıktığının altını çizerken, kişilerin ve yatırımcıların bankacılık ve ödeme sistemleri noktasında farklı alternatifler aradığını belirtirken, Tether’ın bu alternatiflerin başında geldiğini altını çiziyor. En büyük, inovatif ve likit stablecoin olan Tether’ın bu özellikleri nedeniyle en iyi alternatiflerden biri olduğunu, bu sebeple de 2020 yılında gelen yatırımlar ile büyüme eğiliminin devam edeceğini attığı tweet ile belirtmiş durumda.

Sizce Tether 20 Milyar $ hedefine ulaşabilecek mi?

Japonya Maliye Bakanı Taro Aso, blockchain teknolojisinin gizlilik özelliği sayesinde Koronavirüs: Covid-19 salgınına karşı mücadelenin temas takibinde kullanılabileceğini söyledi.

24 Ağustos’ta Tokyo’da FIN / SUM Blockchain & Business olarak da bilinen Blockchain Küresel Yönetişim Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Japon Bakan Aso, konuşmasında Koronavirüse atıfta bulunarak, yaygın bulaşıcı hastalıklarla mücadelede blockchain teknolojisinin kullanmanın, temas takibi için çözüm sağlayabileceğinden bahsetti.

Salgın riskini azaltmak için sınırlı sayıda insanın fiziksel olarak katılmasına izin verilen konferans aynı zamanda canlı olarak da çevrimiçi bazı platformlarda yayınlanarak etkinliğe fiziki olarak katılamayan diğer katılımcıların uzaktan takip etmesini de sağladı.

Dünya çapında neredeyse 24 milyon Koronavirüs: Covid-19 vakası olduğunu ve bunların 60.000’den fazlasının da Japonya’da bulunduğunu dile getiren Bakan Aso, salgın haline gelen ve hâlihazırda etkisini sürdürmekte olan bu virüsün ne kadar tehlikeli olduğundan da bahsetti. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ise vaka sayısında artışların yaşanabileceğini ve virüsün yaşamsal bir tehdit olarak karşımızda durmaya devam edeceğini söyledi.

Aso, salgının önlenebilmesi ile ilgili yapılacak olan çalışmalarda blockchain teknolojisinin kullanılarak oluşturulacak olan temas takibi uygulamaları sayesinde, yapılan testler sonucunda pozitif çıkan kişiler için gizlilik sağlayabileceğini ifade etti. Bu sayede vaka takibinin daha kolay yapılabileceğini aynı zamanda vaka artışlarının anlık olarak izlenebileceğini hatta bu teknolojinin gelecekte karşılaşılacak olası salgınların da önlenmesi konusunda yardımcı olabileceğinden bahsetti.

Hatırlanacağı üzere Finans devi SBI Holding’in CEO’su da Mayıs ayında yaptığı bir açıklamada, ülkenin COVID kapsamında karşılaştığı bazı sorunlara çözüm olarak blockchain teknolojisinin  maskeler de dahil olmak üzere temel malzemelerin tedarik zincirinin izlenmesinde faydalı olabileceğinden bahsetmişti.

Japon Bakan, bu konuda herhangi bir ilerleme kaydetmek için blockchain ile ilgilenen topluluklar ile Japon yetkililerin bir araya gelerek bir çalışma başlatmaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca Japon Bakan şu ifadelerde bulundu:

Bazı topluluklar, blockchain teknolojisinin anlaşılmamasından dolayı yeniliği engelleyebileceklerine inandıkları için ilgili gelişmelere karşı olabilir. İhtiyacımız olan şey, teknolojinin en iyi şekilde kullanılması için birlikte çalışmak ve işbirliği yapmaktır.

Binance az önce yaptığı duyuru ile birlikte yeni bir kripto parayı listeleyeceğini duyurdu.

Reserve Rights (RSR) Binance’te listeleniyor.

Yapılan açıklamada yatırma işlemlerini an itibarıyla başladığı ve kullanıcıların trade için hazırlık yapabileceği belirtilmekte.

Bugün işleme açılacak pariteler ise şu şekilde:

RSR/BNB, RSR/BTC ve RSR/BUSD

27 Ağustos’ta RSR/USDT paritesi de işleme girecek.

Reserve Rights

Listeleme duyurusu ile birlikte yaklaşık yüzde 20’lik bir artış yaşayan RSR, an itibarıyla 0.026 $ seviyesinden işlem görmekte.

178 milyon $ piyasa değeri ile MarketCap’te 73’üncü sırada bulunan kripto paranın toplam arzı 100.000.000.000 adet. Dolaşımda bulunan RSR miktarı ise 6.849.999.000 adet.

Reserve Token ( RSV) isimli bir stablecoini de bulunduran ekosistem RSR ile stablecoinin stabilitesini de sağlamayı amaçlıyor.

Huawei ve Pekin Belediye Yönetimi, kentsel yönetişimde kullanılmak üzere ortaklaşa bir blockchain dizini geliştirdi.

24 Ağustos tarihinde yayınlanan resmi bir rapora göre, halen yargı aşamasında olan sistem, hükümet hizmetlerini iyileştirmeyi ve şehrin iş ortamını desteklemeyi amaçlıyor.

Blockchain teknolojisine olan ilgi, Pekin’in kentsel yeniliği ve yönetişimi geliştirmek için akıllı şehir yaklaşımlarına yönelik araştırmanın bir parçasını oluşturuyor.

Akıllı altyapı için araştırılan diğer teknolojiler arasında 5G, yapay zeka ve bulut bilişimi yer alıyor.

2019 boyunca Pekin ve Huawei, şehrin 50 belediye departmanını birbirine bağlamak ve departmanlar arası paylaşımı ayrıca büyük verilerin yönetimini desteklemek için ortaklaşa bir blockchain sistem dizini oluşturdu.

Sistemin uygulamaları, vatandaşlar ve belediye başkanının ofisi, yol-park hizmetleri, tıbbı bakım ve kamu hizmetlerinin sağlanması arasında verimli iletişim ve gerip bildirim sağlayan gayrimenkul yönetimini kapsıyor.

Pekin hükümeti, vatandaşların yeni altyapının doğrudan yararlanıcıları olmaya hazır olduğunu söylüyor.

Huawei’nin rolü ise, kendi tescili olan Huawei Cloud Blockchain teknolojisi ile katkı sunması. Sistem, gerçek zamanlı veri yönetimi ve geri bilirdim, hak yönetimi, veri senkronizasyonu ve alışverişi, izinli erişim yönetimi ve izlenebilirliği destekler.

Rapor, blockchain teknolojisinin kullanımının, yeni nesil teknolojileri kentsel modernizasyonun stratejik hedeflerine ve dijitalleşmiş belediye hizmetlerine entegre etmede kilit bir rol oynayacağı sonucuna varıyor.

Buna paralel olarak, Çin’in ülke çapındaki blockchain projesi -Blockchain Hizmet Ağı- hızla ilerliyor. Ayrıca proje, stablecoinleri kurumsal blockchain ekosistemi hizmetleri için ödeme aracı olarak entegre planlarını doğruluyor.

En son raporlara göre, merkez bankasının yaklaşan dijital para biriminin test çalışması şu anda küçük perakende işlemleriyle sınırlı kalıyor.

Görünüşe göre Çin, yaptığı her hamlede blockchain teknolojisini halkla iç içe getirmeye çalışıyor.

Büyük bir havayolu şirketi olan RyanAir’in CEO’su Michael O’Leary, Bitcoin konusunda oldukça negatif.

Son zamanlarda The Times’a konuşan O’Leary, Bitcoin’i bir ponzi şemasına benzetti ve yatırımcılara Bitcoin’den kaçınmalarını tavsiye etti:

Bir ponzi şemasına eşdeğer olduğuna inandığım Bitcoin’e asla ve asla yatırım yapmam. Sağduyu sahibi herkese bu yanlış yatırım aracını görmezden gelmelerini ve Bitcoin’den bir veba gibi kaçınmalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

O’Leary, bir promosyon kampanyasında onayını aldığını iddia eden açık bir kripto dolandırıcılığı olan “Bitcoin Lifestyle”a atıfta bulundu.

Sahte bir haber kuruluşunda yer alan sahte bir haber makalesi, Late Late Show’daki bir röportajda O’Leary’nin Bitcoin planı ile ne kadar para kazandığını göstererek sunucu Ryan Tubridy’yi şok ettiğini iddia etti.

Dolandırıcı kampanyasına göre, National Ireland Bank’ı şovu aramaya yönlendirmek ve yayınlanmasını engellemeye çalışmak yeterliydi.

Ama sorun şu ki, National Ireland Bank diye bir banka yok.

Kripto para birimi dolandırıcılığını teşvik etmek için varlıklı ve ünlü kişilerin imajını kullanmak, potansiyel “yatırımcılar” arasında güvenlilik elde etmek için çok yaygın bir taktiktir. Nisan ayının başlarında gelen bir habere göre, bir Bitcoin ticareti dolandırıcılığı, Sussex Dükü ve Düşesi Prens Harry Charles Albert David ve Meghan Markle’ın onlar ile çalıştığını iddia etti.

Mart ayında ise, Janet Jackson’ın milyarder eski kocası Wissam Al Mana, Facebook’tan kripto dolandırıcılığını teşvik eden reklamlar için kimin ödeme yaptığını açıklamasını istedi.

Görünüşe göre, bu tür dolandırıcılıklar RyanAir’in CEO’sunun kafasını karıştırmış. Bu haberlere dayanacak olursak, bu tür işlerle hiç ilgilenmemiş insanların kandırılması gayet normal. Elbette insanların herhangi bir varlığa yatırım yaparken iyice araştırması gerekmekte.

Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce Bitcoin bir ponzi şeması mı, yoksa Michael O’Leary yanılıyor mu?

Ripple’dan Chris Larsen, ABD’nin blockchain ve kripto para birimi ile ilgili şirketlere yönelik sert düzenleyici yaklaşımı nedeniyle Çin ile olan “teknolojik soğuk savaşı” kaybettiğine inanıyor.

Büyük bir kripto şirketi olan Ripple’ın kurucu ortağı ve başkanı Chris Larsen, 21 Ağustos’ta The Hill için yazdığı bir makalede, Çin’in dijital para liderliği ile birlikte dijital yuan’ın, ABD dolarının yerini alacağını ve “yüzyılda bir ele geçen bir fırsat” olduğunu söyledi.

Larsen, devam eden teknolojik mücadelede, Çin’in ABD’ye karşı üstün olmasının ana nedenlerini sıraladı. Çin, Alipay ve WeChat gibi teknoloji devleri aracılığı ile “dijital ödemelerin evrensel kullanımına” ulaştı.

Çin kendi merkez bankası dijital para birimini (CBDC) çıkarmanın tam “zirve noktasındayken” ABD’nin hala resmi bir dijital dolar girişiminde bulunmadığını söyledi. Larsen ayrıca konu hakkında şunları söyledi:

Kripto para madenciliğinin en az %65’i Çin’de bulunmakta. Bu da Çin hükümetinin bu protokoller üzerinde kontrol sahipi olması için gereken çoğunluğa sahip olduğunu gösterir. Yani Çin, ABD’ye göre Kripto konusunda ciddi anlamda önde.

Larsen, Çin’in artık “dünyada iki küresel finans merkezini kontrol eden tek ülke” olduğunu iddia etti.

Larsen, Çin’in teknoloji ve kripto liderliğine meydan okumak için, “güçlü Amerikan finans teknoloji şirketlerinin” kendi ulusal güvenlik çıkarları için çalışması gerektiğini kabul etmesi olduğunu düşünüyor.

Yönetici, ABD’nin dijital yuan’a ayak uydurmak için dijital dolar girişimini derhal başlatması gerektiğini düşünüyor. Larsen’e göre, ABD’nin bir sonraki adımı ise Silikon Vadisi’ni küresel bir finans teknoloji merkezi olarak kurması gerektiği.

Larsen’in bu düşünceleri, XRP ile ilgili devam eden düzenleyici belirsizliğinin tam ortasında geldi. Piyasa değerine göre üçüncü en büyük kripto para birimi olan XRP, Ripple tarafından On-Demand Liqudity gibi sınır ötesi uygulamalarda kullanılmakta.

20 Ağustos’ta Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, Ripple’ın şu ana kadar karşı karşıya kaldığı en büyük sorunun, XRP’nin yasal durumunun net olmaması olduğunu vurguladı. Kripto para birimi projesi Ripple, XRP’nin kayıtsız bir menkul kıymet olduğunu iddia eden birçok dava ile uğraşmakta.

FTX az önce yaptığı duyuru ile birlikte yeni perpetual swap ürününü duyurdu.

DeFi ile birlikte büyük bir çıkış yakalayan merkezsiz borsa Uniswap’ta işlem gören “top 100” parite için bir kontrat oluşturulmuş durumda. Uniswap Top 100 Index isimli yeni sözleşme ile birlikte yeni bir perpetual swap ürünü ortaya konmuş oldu.

Bildiğiniz üzere FTX farklı vadeli işlem kontratları ile adından sık sık söz ettirmekte. Platformda hali hazırda petrol için vadeli işlem kontratı, shitcoinler için “Shitcoin Index” gibi birçok farklı işlem yapılabilen kontrat bulunmakta.

Ek olara daha önce DeFi ürünleri için DeFi Index isimli bir kontrat da duyuran platform farklı ürünler ortaya koymayı başarıyor.

Uniswap ise DeFi furyası ile birlikte gerek hacim noktasında gerek ise popülerite noktasında büyük yol kat etmiş durumda. Hacim karşılaştırılmasında diğer merkezsiz borsalardan fazlasıyla önde bulunan Uniswap, merkezsiz borsa noktasında sektör lideri konumunda bulunuyor.

Algorand bugün yapıtğı duyuru ile birlikte diğer blockchain projelerinde olmayan bir özelliği tanıttı.

Yeni özellik ile birlikte cüzdan adreslerinin “private key”leri değiştirilebilecek. Hem de “public key”lerin değiştirilmesine gerek kalmadan.

Bugün yayınlanan blog yazısı ile birlikte duyurulan yeni özellik cüzdan adresi ve özel anahtar arasındaki ilişkiyi bozmadan anahtarın değiştirilebilmesine olanak veriyor. Bugüne kadar hiçbir blockchain ağında böyle bir özelliğin bulunmadığının altını çizen ekip, Algorand’in bir ilki gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Varlıklarını güvende tutmak adına özel anahtarları belirli sıklıklar ile değiştirmek zorunda kalan kullanıcı ve yatırımcılar için mükemmel bir çözüm ortaya kayduğunu belirten ekip, bu sayede cüzdan sahiplerinin uzun süreli bir şekilde aynı adresi kullanmaya devam edebileceklerini belirtiyor. Bildiğiniz üzere yüklü miktarda varlığa sahip cüzdanlar, varlıklarını korumak için özel anahtarları değiştirebilmek adına cüzdanlar arası transferler gerçekleştiriyor. Özellikle custody cüzdanlarında sıkça karşılaşılan bu durum varlık göndermek isteyen kişileri ya da kurumları yeni cüzdan adresleri ile ilgili bilgilendirme yapmaya zorluyor.

Bu sebeple de farklı riskler ve karışıklıklar ortaya çıkabiliyor. (Eski cüzdana gönderme vs.) Yüklü Bitcoin ya da benzeri kripto paraların bilinmeyen cüzdanlar arasında transfer edildiğine şahit olmuş olabilirsiniz. Bu durum tam da özel anahtarların değiştirilmesi ile birlikte bir güvenlik adımı olarak belirli aralıklar ile gerçekleştirilmekte.

Yeni çözüm ile birlikte sabit bir cüzdan adresi üzerinde özel anahtarların değiştirilmesi imkanı sunulmuş olacak. Bu durum ise cüzdan güvenlik amaçlı cüzdan değişikliklerinin önüne geçmiş olacak.

Algorand’in yeni çözümü hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

En eski kripto para borsalarından Bitstamp 8 yılın ardından İngiltere’den ayrılıyor. Operasyonlarını Lüksemburg’a taşıma kararı olan borsa, operasyonlarını artık Lüksemburg üzerinden yönetecek.

Hali hazırda Lüksemburg’da ofisi bulunan şirket, Birleşik Krallık’taki operasyonlarını da taşıyarak Bitstamp Europe SA üzerinden devam edecek.

Şirket tarafından yapılan açıklamadan operasyon merkezinin taşınmasının kullanıcılar üzerinde bir etkisi olmayacak ve kullanıcıların herhangi bir şey yapması gerekmeyecek.

Konu ile ilgili Bitstamp tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

Yasal gerekliliklere uymak ve operasyonel verimliliğimizi iyileştirmek için müşterilerimizin hesaplarını Bitstamp Limited’den Lüksemburg merkezli ticari kuruluşumuz Bitstamp Europe SA’ya geçiriyoruz.

Henüz Bitstamp tarafından resmi bir açıklama yapılmış değil. Şu ana kadar yapılan duyurular ise Trustnodes’a ait. Cointelegraph’da Bitstamp’a konu ile ilgili ulaşmış ancak henüz bir cevap alabilmiş değil.

Bitstamp’in ayrılışının sebebinin arkasında ise Brexit var gibi görünüyor. Bildiğiniz üzere 1 Şubat 2020 itibarıyla Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden ayrılmıştı. Avrupa Birliği ile Birleşik Krallık arasında aktif olarak görüşülen ticaret anlaşması birçok otorite tarafından zaman kaybı olarak görülüyor.

Bitstamp’da operasyonlarını Avrupa Birliği’ne geri taşıyarak bu durumu aşmak istemiş olabilir.

2011 yılında kurulan Bitstamp, en eski kripto para borsalarından biri olarak öne çıkmakta. Temmuz 2012’den beri ise şirketin Londra kolu aktif olarak hizmet vermekte. 2016 yılında düzenleyici kurumlardan gerekli izinleri alan şirketin Lüksemburg’da da bir merkezi bulunmakta.

Araştırmacılar, Ryuk fidye yazılım saldırıları ile bağlantılı adreslerden 1 milyon $ değerinde Bitcoin’in Binance’deki bir cüzdan aracılığı ile taşındığına dair kanıtlar ortaya sundu.

23 Ağustos’ta Forbes tarafından yayınlanan bir habere göre araştırmacılar, FBI tarafından Ryuk fidye yazılımı kullanılarak çalındığı tahmin edilen toplamda 61 milyon $’lık işlemin, 5.7 milyon $’a tekabül eden 63 işleminden oluşan örneği incelenledi.

Birden fazla cüzdan adresinden gelen 5.7 milyon $’lık bitcoin, sonunda paraya çevirileceği Binance’e giden yoldan önce birçok cüzdana girip çıktı.

Binance cüzdanı bu ay yakın bir tarihe kadar kullanımdaydı. Ancak 22 Ağustos’ta Forbes makalesinin yayınlanmasından sadece bir gün önce, bütün cüzdan tamamen boşaltıldı.

Araştırmacılar tarafından izlenenen kalan meblağ, hala borsa dışı bir adreste tutulmakta.

Binance Security Team ise konu hakkında, bu olayın 18 aydan daha uzun bir süre önce gerçekleştiğini ve ilgili hesapların o sırada takip edilip incelendiğini açıkladı.

Dahası, çoğu kripto para biriminin değişken doğası, belirli bir tokenin illegal ya da yasal kaynaktan gelip gelmediğini bilmeyi imkansız kılar.

Binance’in kendi platformunda faaliyet gösteren bir çok müşteriye sahip olması ve bazı müşterilerin bu tür fonları P2P ile alıp satması, durumları daha da karmaşık hale getiriyor.

Binance, potansiyel olarak kötü niyetli etkinlikleri tanımlamak için çeşitli teknikleri kullanan bir dizi güvenlik aracına sahip. “Sistem, hatalı pozitif riskleri en aza indirirken, bu tür faaliyetler için en üst düzeyde ihtiyat sağlamak için sürekli iyileştiriliyor.”

Binance, borsa aracılığı ile 42 milyon doları aklamaya çalışan bir siber suçu çetesinin yakalanmasına yardımcı oldu. Ukrayna kolluk kuvvetleri ile işbirliği yapan borsa, izlenen suçluların tespit edilmesinde rol oynadı.

Ne yazık ki, büyük borsaların bu tür problemler yaşaması işten bile değil. P2P ticareti ise bu yaşanan olayları izlemeyi biraz daha karmaşık hale getirmekte.

Son günlerin popüler DeFi platformlarından Curve için rahatsız edici bir iddia ortaya atıldı.

Yönetişim tokeninin duyurumasının ardından büyük bir hacim patlaması yaşayan Curve, lider DeFi platformları arasında yer alıyor. Oldukça yüksek bir fiyattan işlemlere başlayan DeFi platformunun tokeni işlem gördüğü fiyat ile çok konuşulmasa da en yüksek piyasa değerine sahip kripto para birimi olmuştu.

CRV Token ile yönetimi sağlanan platformda CRV token sahipleri değişiklik için öneride bulunabiliyor ve önerisini oylamaya sunabiliyordu.

Ortaya çıkan veriler ise oylamanın işlevsiz olduğunu gösteriyor. DeFi platformunun kurucusu Michael Egorov sistem üzerinde kilitli tuttuğu token miktarı ile oyların toplamının yüzde 71’ine sahip durumda. Kısacası yapılan oylamalar işlevsiz durumda. Kurucunun kabul etmediği hiçbir teklif ya da öneri Curve için bir anlam ifade etmiyor.

Şu anda bulunan durumda oylamalar tam anlamıyla işlevsiz durumda.

Curve ekibi ise token sahiplerini ellerindeki tokenleri kilitlemesi için teşvik etmeye çalışıyor. Bu sayede oylama için bir dengeleme sağlanması amaçlanıyor. An itibarıyla platform üzerinde dolaşımdaki CRV Token’ların yüzde 6.7’si kilitli durumda. Token sahiplerinin sahip oldukları CRV Token’ları kilitlemesi halinde oylama için bir dengeleme sağlanması bekleniyor.

Ancak an itibarıyla yapılacak herhangi bir oylama anlamsız görünüyor.

Merhaba sevgili Muhabbit okuyucuları, her hafta geçtiğimiz bir haftanın özetini derlediğimiz Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020 ile karşınızdayız!

Haftalık Muhabbit Özet 3-10 Ağustos 2020’ye buradan ulaşabilirsiniz.

17-24 Ağustos 2020 haftasında dünyanın dört bir yanından sizlere sunduğumuz kripto para borsası haberlerine hep beraber bir bakalım.

Geçtiğimiz Haftanın En Ses Getiren Olayları

Haftanın en önemli haberlerinden biri Uniswap işlemlerinde ödenen işlem ücretiydi. Anlayacağınız, Ethereum ağında işlem ücretleri rekor kırmaya devam ediyor.

Algorand büyük bir güncellemenin tanıtımını gerçekleştirerek, DeFi platformları için gerekli geliştirmelerin hepsinin güncellemenin içinde olduğunu belirtti.

Cosmos Ethereum’dan sonra üzerinde ürün olan ve ses getiren projelerden biri, üstelik DeFi platformunun hâlâ aktif olarak büyüyor olmasıyla ilgiyi üzerine çekiyor.

Satoshi’nin kimliğini bulmak için araştırmalar son bulmuyor. Bitcoin kazma hareketlerine göre Satoshi’nin kimliğini arıyorlar!

BtcTurk, Milli Takıma sponsor oluyor!

Bitcoinn ve ulusal para birimlerinin performansları karşılaştırıldığında ortaya çıkan tablo herkesi düşündürdü. Hemen hemen aynı zamanlarda bankalarla da karşılaştırılması yapılan Bitcoin, yüzleri güldürüyor.

Geçtiğimiz hafta John McAfee, hayata geçeli daha yeni bir ay olan kendi “Ghost” projesinden ayrıldı!

Chainlink hem şirketiyle hem de token’ıyla güzel bir hafta geçirdi.

Squanch İle Haftalık Bülten;

Geçtiğimiz Haftanın İlk 5 Kripto Parası;

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin (BTC);

bitcoin charts 35 - Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020
17-24 Ağustos 2020 Bitcoin fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Ethereum (ETH);

ethereum charts 24 - Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020
17-24 Ağustos 2020 Ethereum fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz hafta Ripple XRP (XRP);

xrp charts 27 - Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020
17-24 Ağustos 2020 XRP fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Tether (USDT);

tether charts 16 - Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020
17-24 Ağustos 2020 Tether fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin Cash (BCH);

bitcoin cash charts 24 - Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020
17-24 Ağustos 2020 Bitcoin Cash fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Haftalık Muhabbit Özet 17-24 Ağustos 2020 haftası ile karşınızdaydık, haftaya görüşmek üzere!

IMF (International Money Fund) kripto paralar ile ilgili bir video yayımladı.

Twitter hesabı üzerinden dün akşam saatlerinde yayınlanan videoda kripto paraların ne olduğu ve ne işe yaradığı ile ilgili açıklamalar bulunuyor.

https://twitter.com/IMFNews/status/1297640002604527621

IMF tarafından yayınlanan video sonrasında gündem bu video olmuş durumda.

Videoda Ne Var

Kripto paralar ile ilgili bir tanımlama ile giriş yapan video, günümüz ödeme sistemlerinin nasıl çalıştığı ile ilgili ipuçları veriyor. Günümüz sistemlerinin pahalı ve yavaş olduğunun altını çizen video, kripto paraların ortaya daha iyi bir çözüm koyduğundan bahsetmekte.

Kripto paraların kriptografi bilimi ile birlikte ortaya çıktığından da bahseden video, işlemlerin güvenliğinin matematiksel işlemlerle sağlandığını bu sayede sistemin kandırılmasının neredeyse imkansiz olduğu belirtiliyor.

Ek olarak dünyada halen birçok insanın banka hesabının olmadığı belirtilirken, kripto paralar sayesinde bu kişilerin de global ekonomiye katılabileceği bu sayede kripto paralar ile mal ve hizmet almaya başlayabileceğinin altı çiziliyor.

Kripto paralar ile “middleman” olarak tanımlanan kişilerin ortadan tamamen kaldırıldığı belirtilen videoda, aracı kuruma ihtiyaç duymadan kişilerin para transferlerini oldukça düşük ücretler karşılığında gerçekleştirebilmesinin önünün açıldığında bahsediliyor.

Riskler

Kripto paraların aynı zamanda bazı riskleri de beraberinde getirdiğine videoda değiniliyor. Kripto para işlemlerinin çoğunun anonim olduğundan bahsedilirken, bu işlemlerin kötü niyetli kişiler tarafından çok rahat bir şeklde gerçekleştirilebildiğinin altı çiziliyor.

Ek olarak aracı bir kurum olmadığından cüzdan şifresinin kaybedilmesi halinde paranın tamamen geri döndürülemez bir şekilde kaybolacağından da şiddetle bahsediliyor.

Kripto paraların halen oldukça volatil olduğundan da bahsedilirken, yakın zamanda alım-satım ve yatırım işlemlerinin tamamen değişebileceğinin ve paranın tanımının tamamen değişebileceğine değiniliyor.

IMF tarafından kripto paralar hakkında yayınlanan video için sizin yorumunuz nedir? Görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.

Sunny King tarafından kurulan, proof-of-stake protokolü ile çalışan blockchain tabanlı bir ağ olan Tachyon Protocol, merkezi olmayan VPN servisinin altı ay içinde dünya çapında 1 milyon kullanıcıya ulaştığını bildirdi.

VPN servisi, 100.000 kullanıcıya ulaştığı Mayıs ayından bu yana muazzam bir büyüme kat etti.

İnternet sitesine göre Tachyon VPN, kullanıcıların internet aktivite kısıtlamalarını atlatmalarına izin veriyor. Merkezi “node”ları olmayan bir P2P ağı, tek noktalı saldırıları önlemek için çok yolla yönlendirme, geçiş halindeki trafiği gizlemek için protokol simülasyonu ve Facebook, Netflix, Spotify gibi platformlara erişim gibi birçok özellik sağlar.

Tachyon Protokolü Hakkında

Tachyon VPN, diğer uygulamalara ek olarak nesnelerin interneti (IoT), merkezi olmayan finans (DeFi), depolama gibi uygulamaları içeren Tachyon Protokolü projesinin bir parçasıdır. Tachyon Protokolü projesinin amacı ise, kullanıcılar için güvenli ve özel internet sağlamaktır.

İnternet sitesine göre, projeyi oluşturmak için dağıtılmış komut çizelgesi, kullanıcı veri bloğu iletişim protokolü ve şifreleme gibi teknolojiler kullanıldı.

Takyon Protokolü (IPX), 23 milyon dolarlık piyasa değeri ile CoinMarketCap’te ilk 100 kripto para birimi arasında yer aldı. Tachyon Protokolü’nün yerel tokenı olan IPX, toplam 1 milyar arz ile v.systems blockchainine dayanmaktadır. IPX, Bithumb, HitBTC, Hotbit ve OceanEx gibi küresel borsalarda listelenmektedir.