JPMorgan’ın analistlerine göre, 2022’den bu yana yükselen jeopolitik belirsizlikler ve 2024 ABD başkanlık seçimleri, yatırımcıların altın ve Bitcoin’e yönelmesinde etkili olabilir.
Özellikle son dönemde ABD Hazine tahvil getirilerinin düşmesiyle altın fiyatları yükselişe geçti. Aynı zamanda bu dönemde büyük ekonomilerdeki bütçe açıkları ve zayıflayan fiat para birimlerine olan güven de bu süreci hızlandırdı.
Doların değer kaybetmesi ve ABD Hazine tahvillerindeki gerçek getirilerin önemli ölçüde düşmesi altın fiyatlarının artmasına neden oluyor. Özellikle altının eylül ayında 2700 dolara kadar yaklaşan fiyat artışı, yalnızca bu faktörlerle açıklanamayacak kadar güçlü. Bu da “debasement trade” stratejisinin yeniden devreye girdiğine işaret ediyor. Ancak Bitcoin şu anda altın gibi aynı olumlu hareketleri göstermedi. JPMorgan analistleri altının aksine Bitcoin’in bu ortamda henüz aynı ivmeyi yakalayamadığını belirtiyor.
Tarihsel eğilimler ve Bitcoin’in potansiyeli
CryptoQuant analistleri altının 2008’deki küresel kriz sırasında yaşadığı hızlı yükselişi hatırlatıyor. 13 haftalık ABD Hazine bonosu getirilerindeki düşüşler altın fiyatlarını 2011 yılında 1900 dolara kadar çıkardı. Benzer bir senaryo şu anda altının 2700 dolara tırmanmasıyla yaşanıyor. Bitcoin genellikle “dijital altın” olarak adlandırıldığı için bu eğilimi takip etme potansiyeli var. Ancak şu ana kadar altınla Bitcoin arasındaki bu bağ tam anlamıyla devreye girmedi.
CryptoQuant analisti J.A. Maartuun’un belirttiği gibi, düşen tahvil getirileri ve genişleyen para arzı (M2) altın fiyatlarını olumlu etkilerken, Bitcoin bu fırsatlardan tam anlamıyla faydalanamıyor. Şu an altın ve Bitcoin arasında ters yönde bir korelasyon var. The Block