Muhabbit

Bitcoin’e Giden Yol! Kriptografi Nedir? Ne İşe Yarar?

Blockchainden dağıtık defter teknolojilerine, kripto paralar çok hızlı gelişen ve hangi yöne evrileceği çok kolay kestirilemeyen bir ekosistem.

Bitcoin’e giden yol aslında hiçte kısa değil. Blockchainden dağıtık defter teknolojilerine, kripto paralar çok hızlı gelişen ve hangi yöne evrileceği çok kolay kestirilemeyen bir ekosistem. Sektördeki bir çok inovasyon henüz çok yeni, fakat yıllardır geliştiriciler bu konu üzerine yoğunlaşmış durumda. Bakıldığında ise uzun bir süreç içerisinde bu noktalara gelindi.

Kriptografi

1970’lerden önce kriptografi, gizlice askeriye ve casusluk firmaları tarafından kullanılmaktaydı. Fakat Dr. Whitfield Diffie ve Martin Hellman tarafından, Abd Hükümeti Veri Şifreleme Standardı internette yayınlandıktan sonra bu durum değişmeye başladı.

1980 yılında David Chum, Anonim Dijital Para hakkında uzun bir makale yayınladı. Makalesinde, Büyük Kardeşi Devre Dışı Bırakmak ve Kimliklendirme Olmadan Güvenlik tanımlamalarını yaptı. Sonrasındaki yıllarda bu fikirler bir harekete dönüştü.

Cypherpunkların Yükselişi

1992’nin sonlarında Eric Hughes ve iki arkadaşı bir grup kurdular. Grubun adı ”Cypherpunks” oldu. Cypherpunks terimi ”cipher(şifre)” ve ”cyberpunk” kelimelerinden türetildi. Devamındaki süreçte ise Eric Hughes ” Cypherpunk’ların Manifestosu’nu” ilan etti.

Mahremiyet, dijital çağda büyük bir gerekliliktir. Mahremiyet sır demek değildir. Mahremiyet tüm dünya tarafından bilinmesi istenmeyendir. Fakat sır ise kimse tarafından bilinmesi istenmeyendir. Mahremiyet tanımı bir yanlış öğrenmedir.

Cypherpunkların şuanki noktaya gelinmesinde payı çok büyüktür. Bu nedenle bazı önemli cypherpunklardan ve onların projelerinden burada bahsetmek istedim.

Jacob Applebaum: Tor Developer( Tor ağı halen CIA tarafından Deepweb’e erişim için kullanılıyor.)
Julian Assange: WikiLeaks kurucusu
Dr Adam Back: HashCash’in yaratıcısı
Braham Cohen: Bittorrent yaratıcısı

1997 yılında Dr. Adam Back HashCash’i yarattı. Sistem, mailler için bir anti-spam mekanizması olarak geliştirilmişti. Mail gönderme işlemine çok küçük bir maliyet ekleyerek spam maillerin ücretli olmasını sağlayarak spam maillerin önüne geçmeye çalıştı. Back, HashCash’in insanlar için kolay bir çözüm olduğuna inanıyordu. Çünkü bu işlem için bir hesap oluşturmaya bile gerek yoktu. Hatta ağın ”double spending” için bir koruma kalkanı bile bulunuyordu.

2000’li yıllara gelindiğinde, 1990’lı yıllarda ihtiyaç olan birbirlerinin projelerine destek olma durumu artık başlamıştı. Artık cypherpunklara göre, bir cypherpunk parası oluşturmak nihai hedefti.

2004 yılında Hal Finney, Reusable Proof of Work(RPOW) algoritmasını oluşturmayı başardı. Ağ, Bitcoin gibi kriptografik tokenlere sahipti. Fakat halen doğrulama, güvenlik prosedürleri ve double spending koruması merkezi bir sunucudan kontrol ediliyordu.

2005 yılına gelindiğinde Nick Szabo ”BitGold” duyurusunu gerçekleştirdi. Sistem Finney’in RPOW’una çok benziyordu. Açıklamada ise ”Finney’in RPOW’una benzer bir şekilde inşa edilmiş dijital token” sözleri yer alıyordu. Fakat BitGold’da bir arz sınırlaması mevcut değildi. Arz ağın çalışma miktarına göre değişiklik gösterecekti.

31 Ekim 2008 tarihine gelindiğinde ise bir Whitepaper yayınlandı. Satoshi Nakamoto isimli bir kişi yada bir grup manifestosuyla Bitcoin’i duyurdu. Yukarıda bahsettiğimiz projeler aslında Bitcoin’in bir anda yoktan var olmadığını kanıtlar nitelikte. Yapılan her bir çalışmanın bizleri Bitcoin’e biraz daha yaklaştırdığı söylenebilir. Bu noktada belki de her bir çalışmanın başarılı yönlerinin birleştirilip Bitcoin’i oluşturduğundan bile bahsedilebilir.

Son Yazılar

Exit mobile version