BLOCKCHAIN
5 saat önce
Huobi Global’in Türkiye müdürü Alphan Göğüş Sorularınız Yanıtladı!
Huobi Türkiye’nin genel müdürü Alphan Göğüş, geçtiğimiz perşembe günü (09.07.2020) Telegram hesabımızdan katılımcıların sorularını sizler için cevapladı. Biz de bu etkinliği sizler için yazıya döktük.
Gerçekten de avantajlı bir komisyon oranı verdiğimizi düşünüyoruz. Yani her segmentteki kullanıcılarımız için iyi oranlar. Eğer elinizde Huobi Token tutuyorsanız %0.07 ya da 2 BTC’den daha yüksek bir bakiyeniz varsa %0.055. Bunlar iyi oranlar. Komisyonlar geçici mi? Evet, 30 Eylül tarihinde bitecek. Ama sonuç olarak Huobi, Türkiye piyasasına yeni girmiş bir kripto para borsası, dolayısıyla bu kampanya bitse bile farklı kampanyalar ile kullanıcılarımızı mutlu etmenin yolunu buluruz. Zaten bizim Türkiye’de varlık gerekçemiz bunlara dayanıyor. Sizleri dinlemek, sizleri anlamak, sizleri mutlu ve memnun edecek kampanyalar dizayn etmek. Bu şekilde bu devam eder mi göreceğiz. Yani tepkileri görmemiz lazım. Fakat her zaman Huobi’de trade etmenin avantajlı bir halde olmasını sağlayacağız.
Biz de bu soruyu kendi kendimize çok sorduk. Yani Huobi olarak neden bir Türk kullanıcı, kendi borsasından vazgeçsin de Huobi de işlem yapsın. Bu sorunun cevabını yanıtlarken iki perspektiften cevaplamak istiyorum. Biri, yerel kripto borsalarına göre nasıl bir avantaj yarattığımız. Diğeri ise global kripto para borsalarına karşı nasıl bir avantaj yarattığımız. Yerel Türk borsalarına göre yarattığımız katma değerin aslında likidite ve ürün çeşitliliği olduğunu düşünüyoruz.
Yani, siz belli bir seviyenin üzerinde tradersanız sizin gerçekten dolu bir tahtaya ihtiyacınız var.Yine sıkı bir tradersanız, o zaman Bitcoin’in stabil olduğu dönemlerde de, alternatif kripto paralar üzerinden al-sat yapabilmeniz gerek. İşte Huobi bunu sağlıyor. Hem likit tahtalar sağlıyor hem de her gün trade edebileceğiniz alternatif kripto varlıkları size öneriyor. Ve bunları düşük komisyonlar ile sağlıyoruz. Fiyat üzerinden rekabeti doğru bulmasam da, fonksiyon üzerinden baktığımız zamanda bu söylediğim, yerel rakiplerimize göre bize önemli bir katma değer sağlıyor. Tabi üzerine Huobi’nin donmayan ve kapanmayan platformunu düşündüğünüz zaman yine değer yarattığımızı düşünüyorum.
Global rakiplerimize karşı ise, baktığımız zaman bence bizim en önemli fark yarattığımız nokta Türk lirası. Yani siz şu anda uluslararası bir kripto para borsasında trade yapıyorsanız muhtemelen önce yerel kripto para borsanızdan Türk liranızı, Tether’e ya da Litecoin’e çeviriyorsunuzdur, ya da Ripple’a. Ardından global kripto para borsasına gidiyorsunuzdur. Bu durum bana kalırsa, çok arzu edilen bir şey değil. Yani bizim bu tip kullanıcılar için ortaya koyduğumuz değer önermesi, tek platform içerisinde, bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor olmanız. Yani siz Huobi’ye girip Türk liranızı, kriptoya çevirip 250’ye yakın kripto varlık ile alım satım yapabiliyor olacaksınız. Bir diğer önemli şey ise, sizin karşınızda artık bir muhatap var. Yani muhatap bulabilmeniz değerli ve önemli birşey. Sizler için bu durumun anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Evet gerçekten de, elinizde bir regülasyon olmadan bir kripto para borsasını yönetmek kolay bir iş değil. Aslında elinizde pusula olmadan okyanusta yıldızlara bakarak yolunuzu bulmaya çalışmak gibi bir şey. Bu durumda biz kendimize şunu soruyoruz; Regülatör ne düşünüyor, nelere öncelik veriyor, bu konu onların önüne gelseydi bu konuya nasıl cevap verirdi, ne talep ederdi, neleri risk unsuru olarak görürdü ve ne gibi önlemler alırdı. Biz kendimize sürekli bu soruları soruyoruz. Bu tabi vergisel bir durum da olabilir, yasal bir konu da olabilir.
Bu soruların cevabını ararken, sadece kendi bilgilerimizle değil aynı zamanda işin uzmanlarıyla da ortaklık yapıyoruz. Hem vergi konusunda hem de işin hukuk tarafında işinin ehli uzman şirketler ile çalışıyoruz. Şirketi konumlandırdığımız nokta ise sanal pazar, ki bunu Türkiye’de bulunan tüm kripto para borsaları da aynı şekilde konumlandırıyor. Umarım kısa zaman içerisinde ortaya bir regülasyon çıkar. Böylelikle bir kripto para borsası olarak sorumluluklarımız nerede başlıyor, nerede bitiyor, neler yapmamız gerekir, neler yapmamamız gerekir gibi soruların cevaplarını görebiliriz.
Avrasya Blockchain zirvesi gerçekten Huobi için önemliydi. Söz konusu etkinlik Türkiye’nin en büyük blockchain etkinliği oldu. 1400’den fazla katılımcı ve alanında uzman çok sayıda konuşmacı bize eşlik etti. Etkinliğin, Huobi’nin marka bilinirliğine çok etkisi oldu. Fakat en önemlisi projeleri ve uzmanları, kripto para topluluğu ile buluşturduk. Etkinlikte yatırım alan Türk projeleri bile oldu.
Ne yazık ki Mart ayının ikinci yarısından sonra başlayan pandemi süreci ile beraber, benzer etkinlikleri yapamaz hale geldik. Aslında bizim o dönem bu tip etkinlikleri daha hızlandırmak istediğimiz bir dönemdi. Örneğin Eskişehir’de harika bir buluşma gerçekleştirmiştik. Bu pandemi süreci nasıl olacak, nasıl devam edecek bilemiyoruz ama şartlar eğer olumluya dönerse, bu tip etkinlikler ile çalışmalarımızı devam ettirmek istiyoruz.
İşin ikinci tarafı ise son derece kişisel bir konu. Tabi ben daha öncelerde Huobi’yi biliyordum. Fakat bu etkinlikle şahsen ben Huobi’yi daha yakından tanıma fırsatı elde ettim. Ve bu etkinlik sırasında Huobi’nin yönetim ekibi ile tanışma fırsatım oldu. Ve açıkçası benim Huobi’ye geçiş sürecim aslında bu zirve ile tetiklendi. Yani ekosisteme olan katkısının yanı sıra benim hayatıma da önemli bir şekilde katkı sağladığını söyleyebilirim.
Huobi Global açısından Türkiye pazarı stratejik bir öneme sahip. Biliyorsunuz Türkiye kripto para sektöründe dünyanın en önemli ülkelerinden birisi. Hemen hemen tüm borsalar da Türkiye ile ilgili değerlendirmeler yapıyorlar. Huobi Global açısından aslında Türkiye hem büyük bir pazar, hem de Huobi Global’in stratejisini test ettiği bir Ülke. Yani Huobi’nin küreselleşme stratejisi, girmek istedikleri pazarda ekipler kurarak ve şirketler kurarak büyümek üzerine kurgulanmış.
Bu açıdan, Türkiye’de gerçekleşecek olan başarının ilerleyen dönemlerinde replikaları gerçekleşecek. Yani Huobi Global Türkiye pazarında izlediği yol haritasını, gelecekte gireceği diğer pazarlarda da izleyecek. Böyle olduğu için globalin göz bebeği Türkiye halinde. Tabi göz bebeği olması demek bizim için inanılmaz bir iş yükü olmasına ve beklenti içine girilmesi demek. Tabi Global’den inanılmaz bir destek alıyoruz bu dönemde. Yani istisnasız her gün Huobi’nin en üst kademesine kadar birlikte çalışıp neler daha iyi yapılabilir, ürünlerimizi nasıl daha iyi bir noktaya getirebiliriz, nasıl hızlandırabiliriz gibi konuları tartışıyoruz. Ve bunları uyguluyoruz. Bu açıdan Türkiye Huobi Global için en önemli başlık. Benim inancım bu işin altından ekibim ile beraber alnımızın akıyla kalkacağımız.
Bence Huobi’nin Türkiye piyasasına girmesi ile yaratacağı en büyük katkı, zaten mükemmele yakın olan hizmet kalitesini Türkiye’de standart haline getirecektir. Ama bunu yaparken de yerelleşmeyi ortaya koyacak olmasıdır. Bundan sonra artık Türkiye’de hiç bir kripto para borsası, iyi bir hizmet vermediği takdirde ayakta kalamayacağını görecektir. Çünkü bu hizmet standartı, herkesin kabul etmesi gereken minimum seviye olacaktır. Bunu önemsiyorum ve de bu kripto para borsasının temel fonksiyonlarından biridir.
Ama bu yeterli değil, Huobi’nin yapısına baktığım zaman bunun bir başlangıç olduğunu gördüm. Başlangıçtan kastım, Huobi’nin bir yatırım grubu var. Bu yatırım grubunu buraya çekmek istiyoruz. Ayrıca Huobi’nin Huobi University isminde bir eğitim grubu var. Orada muazzam bir bilgi birikimi var. Bu bilgiyi Türk ekosistemi ile paylaşmak istiyoruz. Yeni ürünler ortaya çıkarıyoruz, C2C lending dediğimiz ürünler var. DeFi üzerinde yapılan çalışmalar var. Tüm bu hizmetleri Türkiye piyasasına getirmek istiyoruz. Bunlarla beraber sizlere yeni ürünler, yeni bilgiler, yeni fırsatlar ve olanaklar sağlamak istiyoruz. Bu şekilde Türkiye’de olan ekosistemi güçlendirmek ve daha ileri bir noktaya götürmek istiyoruz. Umarım önümüzdeki dönemlerde, işin hukuk regülasyon tarafında da ilerlemeler olur da, işin ICO ve STO tarafında da daha aktif olarak rol alabilir ve Türkiye’den bir takım projeleri listeleyebilir hale gelebiliriz.
Kripto paraların fonksiyonları hakkında en sık tartışılan konu bu. Bana kripto paralar ne için kullanılıyor diye sorulduğunda, ben hep şunu söylüyorum; bir kısım kripto kullanıcısı bunları uzun vadeli yatırım aracı olarak kullanıyor. Bir kısmı bir ödeme aracı olarak değerlendiriyor. Bir kısmı ise al-sat yapıp kazanç elde etmeye çalışıyor. Ama oransal olarak baktığımızda, ödeme aracı olarak kullanılması son derece düşük konumda. Bunun aslında birkaç tane nedeni var. Birincisi, satın alan kişiler varlığın çok yükseleceğini düşünüyor ve satmak istemiyor. Bu durum kullanıcı sayısında azalmaya yol açıyor. Bir diğeri nokta ise işin ödemeyi kabul eden tarafı ile alakalı. Ödemeyi kabul eden taraf genellikle bir tüzel kişi oluyor. Ve bu tüzel kişiler, maliyeye derdimi anlatabilir miyim sorusu ile karşı karşıya kalıyor.
Bence önümüzdeki dönemde mevzuat tam olarak çıkmasa bile, havada olan soruların bir kısmını cevaplayacaktır. Cevaplanan sorulardan biri ise, tahsilat amaçlı kullanılan kripto paralar ile ilgili olacaktır. Böyle olduğu için beklentim pozitif. İlerleyen dönemlerde mevzuatların belli olmasıyla beraber şirketler, bunu bir tahsilat aracı olarak kullanacaklardır. Tabi bu durum ile en büyük soru işareti, tahsilat olarak kullandığınız kripto para birimlerinin bir anda yükselip düşme ihtimali. Elbette bununla ilgili farklı çalışmalar yapılacaktır. Aslında zaten bu tarz ürünler zaten piyasada var. Bence esas konu regülasyon konusu. Benim bu konu ile beklentim gayet pozitif. Hepimiz aradığımız soruların cevaplarını bu sene bulacağız.
SPK düzenlemeleri konusunda, önümüzdeki dönemlerde nelere izin verilip verilmeyeceğinin cevabı ileride verilecek. Şu an gördüğüm kadarıyla çalışıyorlar ve tamamen bir kapalı kutu halindeler. Ne çıkacağını bilmiyoruz. Ama şunu biliyorum ki, bu güne kadar yaşadığım deneyimlere dayanarak, kamu tarafındakiler bu işi bayağı bir öğrendiler. Ciddi ciddi çalıştılar, yurt dışındaki örnekleri gözlemlediler ve piyasa oyuncuları ile birebir irtibata geçerek her anlamda tecrübe kazandılar. Bu yüzden bilinçsiz bir düzenleme çıkacağını düşünmüyorum.
Kaldıraçlı işlemler konusunda ise; Biliyorsunuz Türkiye’de son derece sıkı bir şekilde denetlenen bir başlık. Bunun gerekçesi ise, 2015-16 senesinde gerçekleşen yoğun kullanıcı kayıplarından sonra, bu durumu belirli kurallara bağladılar. Ve bunun temel gerekçesi, yatırımcıların %92’sinin para kaybetmesi. Bununla birlikte SPK, yatırımcıyı korumak adına, kaldıraçlı işlemleri yoğun bir şekilde düzenledi. Tabi bu olay FX piyasasında oldu. FX piyasası ile kripto para piyasasını karşılaştırdığımız zaman, FX piyasası daha stabil görünüyor. Böyle olunca, kripto para piyasasındaki “zig-zag”lar ile birlikte, kaldıraçlı işlemler ile birlikte, işler riskli hale geliyor. Bu noktada SPK’nın yaklaşım biçimini anlıyorum, sizleri de anlıyorum, bu tür ürünleri seviyorsunuz ama biz de burada Türkiye’de iş yapan bir kripto para borsası olarak, regülatörün dediği şeyleri yapmamız gerekiyor. Zaman içinde birlikte göreceğiz, benim beklentim her zaman dediğim gibi regülasyonların makul bir şekilde çıkacağı. Umuyorum ki Huobi, Türkiye’de bu ürünleri Türk kullanıcılarının kullanımına sunabilir.
Huobi’de listelenmek oldukça zor. Zor dediğimde sanki kötü bir algı yaratıyormuşum gibi görünüyor ama, müşteri ve yatırımcı açısından bu iyi bir şey. Listeleme kriterleri zaten bize sürekli yöneltilen bir soru. Burada önceliğimizin, müşteri varlıklarını korumak olduğunu söyleyebilirim. Bunu yapabilmek için detaylı bir listeleme sürecimiz var ve bizim sırf bu işe dedike bir listeleme ekibimiz var. Nelere bakılıyor diye sorduğunuz zaman, esas olarak ilk sorduğumuz şey şu; Söz konusu proje nedir? Nasıl bir katma değer vaat ediyor? Varlık gerekçesi nedir? Yoksa içi boş bir enstrüman mı? Bizim için en önemli konu içinin dolu olması ve ekonomik bir katma değer yarattığına inanmamız. İkincisi, işin teknik altyapısını önemsiyoruz, teknik taraftaki bir aksaklık çok ciddi problemlere yol açabilir. Tabi hem, tekniği hem projeye bakıp değerlendiriyoruz, bunun neticesinde bunları kimin yaptığını araştırıyoruz. Bunu yapabilecek güce ve yeteneğe sahipler mi?
Ayrıca, Token Economics Plan’ını gözden geçiriyoruz. Yani nasıl bir strateji ortaya konmuş, bir miktar coini çıkardınız, listelediniz, sonra ikinci tur, üçüncü tur, dördüncü tur listelemeleri olacaktır. Yani sirkülasyona giren coinlerde bir artış olacaktır. Bu artışlar ile birlikte fiyat ne durumda olacak. Ve birinci gün yatırım yapmış olan kişiler bu durumdan nasıl etkilenecek. Fiyatın ne yönde gitmesi gerekiyor ve bunun gerekçeleri nelerdir gibi konular iyi izlenmeli. Tabii, bu sorunun cevapları bir check-list doldurmak gibi gitmiyor. Bunlar etraflıca düşünülmesi gereken işler. Biz Huobi olarak, bu sektörde oldukça deneyimli olduğumuzu düşünüyoruz ve de akıla gelebilecek her türlü soruyu sormaya çalışıyoruz. Bu kadar dikkatli olmamızın nedeni ise, bir coin listelendikten sonra o coine yatırım yapmış kişilerin başına bir şey gelmemesi ve önemli miktarda zarar etmemesi. Tabi bu zarar etme durumları gerçekleşebiliyor, fakat bunu bir noktaya kadar izleyebiliyoruz. Ama bizim buradaki temel hedefimiz bunu biraz daha dikkatli ve sıkı bir hale getirmek.
İşin Türkiye kısmına gelecek olursak eğer, Huobi Türkiye olarak yapmak istediğimiz şeylerin en başında, Huobi ekosistemini Türkiye’ye getirmek yer alıyor. Ve Huobi’nin gücünden Türklerin yararlanmasını sağlamak istiyoruz. Biz bu amaçla listeleme yapmak istiyoruz. Umarım önümüzdeki dönemlerde bu süreci başarı ile tamamlayan projelerle bir araya geliriz ve onları listeleyebiliriz.
Pandemi süreci gerçekten de tam işlerin hızlandığı zamanda önümüze çıktı. Etkinliklerimizi planladığımız bir dönemdi, durdurmak zorunda kaldık. Ekibimizi büyüttüğümüz bir dönemdi tam yeni alışmıştık birlikte çalışmaya, evlerimizden çalışmaya başladık. Mart’ın ortasından bu yana hepimiz evden çalışıyoruz ve ara sıra küçük gruplar halinde toplantılar yapıyoruz. Fakat hiç birimiz evlerden çıkıp plazalara gitme konusunda istekli değiliz. Sonuç olarak şartlara adapte oluyoruz herkesin yaptığı gibi. Şanslıyız ki işimiz dijital bir iş. Evinizde bilgisayar varsa, evinizde internet varsa çeşitli aygıtlar yardımı ile şirketi yönetebiliyorsunuz.
Etkiledi mi? Elbette etkiledi. En önemlisi, yeni partnerler ile ilişki kurmak konusunda hepimizi yavaşlattı. Tanıdığınız kişiler ile Zoom aracılığı ile yaptığınız toplantılarda işi yürütebiliyorsunuz, fakat ilk defa görüşme yaptığınız kişiler ile aynı verimi alamıyorsunuz. Bu bizim bir takım işlerimizin yavaşlamasına sebep oldu, fakat yönetmeye çalışıyoruz. İyi ki Türkiye’de tam teşekküllü bir ekibiz, böylelikle yurt dışından gelecek, gidecek birilerine bel bağlamıyoruz. Onların yetkisine ve imzasına bağlı değiliz. Kendi kendimize kararlar alıp, kendi kendimize icra edebiliyoruz. Bunun için de birinin uçağa atlayıp gelip gitmesine ihtiyaç duymuyoruz. Bunun dışında partnerlerimiz ile olan ilişkileri yavaşlatmış durumdayız. Ama şu an sanırım biraz hızlandığımız bir döneme girdik. Tabi bu durumun artısı da oldu eksisi de oldu fakat hayat devam ediyor. Hepimiz olduğu gibi adapte olduk ve sektörün dijital olması hayatımızı kolaylaştırdı.
Bu yazı sponsorludur.
Bu sayfada yer alan ilgili başlıkların kısayol başlıklar ve ilgili sayfalar
