21 Temmuz tarihinde Blockchain Week Singapore için yaptığı konuşmada, “CryptoMom” olarak bilinen Hester Peirce, SEC’in Telegram’a yönelik sonuçlanan davasına karşı olduğunu belirtti.
SEC ve Telegram Davası Kimsenin İşine Yaramadı
Peirce’ın “Not Braking and Breaking” başlıklı konuşmasında, özellikle Haziran ayında sona eren Telegram davası ışığında düzenleyici kurumların yenilikler konusundaki rollerini ve sorumluluklarını vurguladı.
Bildiğiniz üzere Telegram, Telegram Open Network’ün yerel jetonu olacak olan GRAM tokenleri için 1.7 milyar $’lık satış yapmıştı.
Konu hakkında SEC yetkilisi şunları söyledi:
Yaptırım eylemleri, haksızlık yapan kişiler haricindeki kişiler için de öğretici olabilir. Lakin yeni yasalar oluşturmak için uygun bir mekanizma değildir. Düzenleyici eylemlerimizdeki bütünlüğümüz, yaptırım eylemlerinin açıkça ifade edilmiş bir yasa ve kuralın ihlali üzerine kurulmasını talep eder.
SEC’in kripto ile ilgili eylemlerine ilişkin yaygın bir eleştiri, şirketin uymak zorunda oldukları açık kuralları sağlamaktan ziyade yaptırım yolu ile yönetilmesidir. Ayrıca Peirce, SEC’in yatırımcılarını koruma misyonlarına değindi ve Telegram Open Network’ü kapatarak ne elde ettiklerini sorguladı:
Bu eylem ile kimi koruduk? İlk alıcılar, akredite yatırımcılar kimlerdi? Birçoğu ABD dışında olan ve Gram satın alıp TON Blockchain üzerinden alım satım yapan ve hizmet alan vatandaşlar mı? Kendilerini koruma altına alabilmek için ABD güvenlik yasalarına gerçekten hakimler miydi?
Peirce, SEC’in Telegram’a karşı yaptığı çalışmalara karşı kamuoyunda ilk kez kendini bir konuma yerleştirdi. Fakat Peirce, SEC’in devam eden icra eylemleri nedeniyle bu konu hakkında daha fazla konuşmaktan kaçındı.
Peirce, SEC’in otoritesi hakkında yapılan ilginç bir argümana parmak bastı. Telegram’ın sahibi ve kurucusu Pavel Durov, küresel piyasaları dikte etmeye çalışırken düzenleyici kurumlara saldırgan tavırlar sergiledi. Peirce ise bu konu hakkında SEC’in biraz fazla ileri gittiğini söyledi:
ABD kesinlikle dünyadaki en güçlü sermaye piyasalarına sahip olsa da ve bu piyasaları adil ve verimli bir altyapı ile korumak için çok çaba harcıyor olsa da, yolumuzun tek bir yol olmadığını hatırlamakta fayda var. Kurallarımızın etkin bir şekilde sınırlarımızın ötesine dayattığı istekler konusunda dikkatli olmalıyız.