Tether’in USDT stabilcoini, Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) düzenlemesinin tam olarak yürürlüğe girmesiyle birlikte, FTX çöküşünden bu yana en büyük haftalık piyasa değeri düşüşünü kaydetti.
USDT’nin Piyasa Değerindeki Büyük Düşüş
- Piyasa Değeri Düşüşü: Tether’in dolar destekli stabilcoini USDT’nin piyasa değeri, 30 Aralık’tan bu yana geçen bir haftalık sürede %1,2 oranında azalarak yaklaşık 137 milyar dolara geriledi.
- Son İki Hafta: USDT’nin piyasa değeri, 19 Aralık’ta ulaştığı 141 milyar dolarlık zirveden bu yana %2,7’lik bir düşüş yaşadı.
Bu düşüş, FTX borsasının Kasım 2022’deki çöküşünden bu yana en büyük haftalık kayıp olarak dikkat çekiyor. FTX’in çöküşü sırasında USDT’nin piyasa değeri bir haftada %5,7 oranında azalmıştı.
MiCA Düzenlemesinin Tether Üzerindeki Etkisi
MiCA düzenlemesi, Avrupa Birliği’nde stabilcoin ihraç eden şirketler için katı rezerv ve likidite gereklilikleri getiriyor.
- Rezerv Gereklilikleri: Küçük stabilcoin ihraççıları rezervlerinin %30’unu düşük riskli AB bankalarında tutmak zorunda. Tether gibi büyük ihraççılar için bu oran %60 veya daha fazla olarak belirlendi.
- Ekonomik Zorluklar: Uzmanlara göre, Tether gibi büyük oyuncuların bu gereklilikleri karşılaması, küresel kripto ekosistemini bozmadan mümkün görünmüyor.
WeFi’nin Büyüme Başkanı Agne Linge, Tether’in büyük piyasa kapitalizasyonu ve küresel kabul görmüş yapısı sayesinde bu durumdan kısa vadede finansal olarak etkilenmeyeceğini belirtti. Ayrıca, şirketin yıl sonuna kadar 10 milyar dolar kâr elde etme yolunda olduğuna dikkat çekti.
Avrupa Borsalarının Önlemleri
Avrupa’daki düzenleyici belirsizlik devam ederken, bazı borsalar temkinli adımlar atıyor:
- Coinbase Europe: USDT ve diğer beş stabilcoini MiCA düzenlemesine uyum sağlamak amacıyla delist etti.
- Binance ve Cryptocom: Bu iki büyük borsa ise USDT desteğini sürdürerek düzenleyici durumu izlemeye devam ediyor.
MiCA Düzenlemesinin Uzun Vadeli Etkileri
MiCA’nın tam uygulanması, Avrupa’nın kripto ekosistemini önemli ölçüde değiştirecek. Ancak bu düzenleme, piyasa konsolidasyonu ve azalan rekabet gibi olumsuz etkiler de yaratabilir. Uzmanlar, AB’nin ortak pazarına erişimin hâlâ büyük bir avantaj sunduğunu ve bu nedenle şirketlerin daha ilerici ve maliyet etkin yargı bölgelerine taşınmasının beklenebileceğini ifade ediyor.