ABD Hazine Bakanlığı, DeFi (merkeziyetsiz finans) protokollerinin sektördeki risklerini değerlendirdiği raporunda, DeFi için olası düzenleyici gereksinimlere dair görüşlerini paylaştı.
ABD Hazine Bakanlığı’nın en son raporu; dolandırıcılık, fidye yazılımı, hackleme ve kara para aklama gibi birçok yasa dışı finansman zorluklarını ele alarak risk değerlendirmesi yapıyor. Ancak, 40 sayfalık rapordan en büyük çıkarılacak sonuç, DeFi için olası düzenleyici gereksinimlerle ilgili söyledikleri.
Hazine, rapordaki değerlendirmenin “yeni denetim beklentileri oluşturmadığını” açıklasa da, rapor merkeziyetsiz hizmetlerin de Bankacılık Gizlilik Yasası (BSA) altındaki uyumlulukları sağlaması gerektiği görüşünü ileri sürüyor.
İlginizi çekebilir: DeFi Nedir?
Yayımlanan bildiride, DeFi protokolleri ve uygulamaları için “risk odaklı yaklaşım” vurgulanıyor. Bakanlık, DeFi uygulamalarının finansal istikrarı tehdit edebileceğini ve yasa dışı faaliyetleri destekleyebileceğini özellikle belirtiyor.
Bildiride ayrıca, DeFi protokolleri tarafından sunulan finansal hizmetlerin, federal finansal düzenleyicilerin yetki alanına girebileceği ve bu nedenle de ABD finansal düzenlemelerine uygun olarak faaliyet göstermeleri gerektiği de savunuluyor.
AML, DeFi’a Uygulanabilir
Bununla birlikte, bildiride özellikle ABD Anti-Money Laundering (AML) yasalarına uyulması gerektiğine dikkat çekildi. Bakanlık, DeFi protokolleri tarafından sunulan finansal hizmetlerin, AML düzenlemeleri çerçevesinde, “para aklamayı önleme” politikalarına uygun olması gerektiğini vurguladı. Bu amaçla, DeFi uygulamalarının, ABD Mali Suçları Uygulama Ağı (FinCEN) tarafından belirlenen AML kurallarına uyması gerektiği ifade edildi.
Bakanlık, ABD finansal düzenlemeleri ile uyumlu olarak DeFi protokollerinin nasıl düzenleneceğine dair bazı önerilerde de bulundu. Bu öneriler arasında, DeFi protokolleri için federal lisanslama gereklilikleri, risk temelli bir düzenleyici çerçeve, uygunluk yönetimi ve raporlama gereklilikleri yer alıyor.
Özetle, ABD Hazine Bakanlığı’nın son açıklamasında, DeFi uygulamaları üzerinde federal düzenlemelerin artarak devam edeceği, aksi durumda bu uygulamaların finansal istikrarı tehdit edebileceği gibi uyarılar yer alıyor. Ayrıca, DeFi protokolleri tarafından sunulan finansal hizmetlerin federal düzenlemelere uygun olması gerektiği ve AML yasalarına uyulması gerektiği gibi ifadelerin altı sıklıkla çiziliyor.
Bu düzenlemeler, DeFi’nin merkeziyetsiz yapısına ve özgürlükçü ideallerine aykırı görünebilir. Bazı insanlar, düzenlemenin DeFi’ın yapısına uygun olmadığını ve “merkezileştireceği” konusunda endişeleniyorlar. Ancak, diğer tarafta, bazıları da düzenlemelerin DeFi’ın daha geniş kitleler tarafından kabul edilmesine ve büyük yatırımcıların ilgisini çekmesine yardımcı olabileceğine inanıyorlar. Yine de, düzenlemelerin ayrıntıları henüz tam olarak belirlenmediği için, etkileri tam olarak bilinmiyor.
Sonuç olarak; DeFi topluluğu, endüstriyel büyüme ve kabul edilebilirlik arasında bir denge kurmanın yollarını arayacak gibi görünüyor. Ancak bu dengenin, DeFi’ın özgürlükçü doğasını korurken, aynı zamanda finansal istikrarı koruması hedeflenmeli.
AML Nedir?
AML (Anti-Money Laundering), Türkçe’de “Kara Para Aklamayı Önleme” anlamına gelmektedir. Finansal kurumlar ve diğer düzenleyici kurumlar tarafından kullanılan bir dizi yasal ve düzenleyici önlem ve politikalar bütünüdür. AML tedbirleri; para aklama, terörizm finansmanı ve diğer yasa dışı faaliyetlerin önlenmesine yöneliktir. AML, finansal kurumlar tarafından müşterilerin kimlik bilgilerinin doğrulanması, belirli işlemlerin raporlanması ve finansal faaliyetlerin izlenmesi gibi çeşitli önlemlerle uygulanır. Bu önlemler, uluslararası para transferleri, nakit para işlemleri, emlak alım-satım işlemleri ve diğer finansal işlemler için geçerlidir.
Sosyal medya hesaplarımızdan bize katılabilir, son blockchain gelişmelerinden anlık ve hızlı haberdar olabilirsiniz: https://linktr.ee/muhabbitcom
Daha Fazla DeFi Haberleri için: DeFi Haberleri