Gün geçmiyor ki yepyeni bir teknolojik gelişme hayatımıza girmesin. Özellikle internet dünyasında yavaş yavaş Web 2.0’dan Web 3.0’a geçtiğimiz şu günlerde iki farklı teknoloji arasında yaşanan çekişme, pek çok yeni devrimsel gelişmeye tanıklık ediyor.
Her ne kadar Web 2.0 mevcut haliyle oldukça gelişmiş bir internet tecrübesi sunuyormuş gibi dursa da, Web 3.0’nin piyasaya girişiyle beraber Web 2.0’nin bazı zorlukları da göze batmaya başladı. Özellikle kişisel verilerin korunmasına ve güvenliğine dair endişeler, çevrim içi işlemlerin tamamen merkeziyetsiz platformlar üzerinden gerçekleşmesini sağlayarak, karşılıklı güveni blockchain teknolojisi üzerinden kuran Web 3.0’nin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi.
Peki Web 2.0 internet teknolojisi gerek özel, gerek de profesyonel hayatımızda aktif ve etkili bir şekilde kullanmak için fazlasıyla yeterliyken, Web 3.0 gibi bir yeniliğe kapı açmak gerçekten de gerekli mi? Web 3.0 ile Web 2.0 arasında ne gibi farklılıklar var?
1. Web 2.0 ve Web 3.0 İnterneti Farklı Şekillerde Tanımlıyor
Her şeyden önce Web 2.0 ve Web 3.0 internet tecrübesine getirdikleri tanımlar üzerinden birbirinden ayrışıyor. Web 2.0 kullanıcıları, yani insanları internetin öznesi haline getirerek sosyallik vurgusu yaparken, Web 3.0, kullanıcılara ek olarak makineleri ve merkeziyetsiz yapıları da merkeze yerleştirerek daha iyi bir iletişim üzerine çalışıyor.
2. İki Teknolojinin Odak Noktaları Birbirinden Tamamen Farklı
Diğer bir farklılık ise iki teknolojinin odak noktalarında ortaya çıkıyor. Web 2.0 kullanıcıların içerikler aracılığıyla birbirleriyle iletişime geçmesini salık verirken, Web 3.0 kullanıcıların içeriklere direkt katkıda bulunarak içeriğin aktif bir parçası olmasını hedefliyor. Web 2.0 insanları birbirine bağlamaya çabalarken, Web 3.0 evrensel bilgi kardeşliğine ulaşmayı amaçlıyor. Web 2.0 online topluluklar oluşturmak için uygun zemin hazırlarken, Web 3.0 bireyciliğin ön plana çıktığı bir internet tecrübesi vadediyor.
3. Web 3.0’ın Teknolojisi Web 2.0’ı Gölgede Bırakıyor
Her ne kadar hem Web 2.0 hem de Web 3.0 pek çok yeni teknolojik gelişmenin merkezinde yer alsa da, söz konusu gelişmelerin bu platformlara yansıması birbirinden oldukça farklı oluyor. Örneğin Web 2.0’ın gelişmesine katkı sağlayan teknolojilerin başında AJAX, JavaScript, CSS3 ve HTML5 geliyor. Her ne kadar bu teknolojiler Web 1.0’a nazaran daha dinamik bir kontrol imkanı tanısa da, Web 3.0 teknolojilerinin yanında gölgede kalıyor. Web 3.0 yaratıcı teknolojilere kucak açan yapısıyla dikkat çekiyor. Bu teknolojilerin başında yapay zeka, anlamsal web ve merkeziyetsiz protokoller geliyor.
4. Web 2.0 Sosyal Medyayı, Web 3.0 ise Metaverse’ü Vadediyor
Web 2.0 ve Web 3.0’da yer alan uygulamalar da birbirlerinden oldukça farklı nitelikler taşıyor. Web 2.0’da yer alan uygulamalar, daha çok iki yönlü web siteleri, video web siteleri, podcast’ler ve kişisel bloglar olarak ön plana çıkarken, Web 3.0’da yer alan uygulamalar çok kullanıcılı sanal ortamlar, 3D portallar ve entegre edilmiş oyunlar olarak dikkat çekiyor.
İlginizi çekebilir: Grayscale Metaverse’ün Büyük Bir Fırsat Olduğunu Düşünüyor!
“Akıllı uygulamalar” olarak bilinen Web 3.0 uygulamaları, machine learning (makine öğrenmesi) ve yapay zeka teknolojilerinden maksimum fayda elde edecek şekilde dizayn ediliyor.
Böylece Web 2.0, Facebook gibi sosyal medya platformlarının yükselişine tanıklık ederken, Web 3.0 metaverse adı verilen alternatif sanal evrenlerin oluşumunu sağlıyor.
5. Veri Mülkiyeti Web 3.0’ın Web 2.0’a Karşı En Büyük Avantajı
Belki de iki teknolojinin arasındaki en büyük farklılığa tanıklık eden verinin kullanım ve paylaşım durumu, Web 2.0’dan Web 3.0’a geçişte bu değişikliği elzem kılan en önemli etkenlerden biri olarak gösteriliyor. Web 2.0’da kullanılan ağın, verinin mülkiyet haklarına sahip olduğu kabul edilirken, Web 3.0’da veri paylaşımında ağ boyunca esneklik sağlanıyor ve bu esneklik mülkiyet hakkına da yansıyor. Diğer bir deyişle, verinin sahibi merkezi bir ağ değil, ağda veri paylaşan hemen herkes oluyor.
En basit haliyle Web 2.0’ın gelişmiş versiyonu olarak tanımlanabilecek Web 3.0’nin en büyük artısı meta veri sistemi olarak gösteriliyor. Bu meta veri sistemi sayesinde her türlü veri, insanlar ve makineler tarafından okunulabilir hale gelecek şekilde yapılandırılıp düzenlenebiliyor. Böylece veriler merkezi aracıların tekelinden çıkarak herkesin erişimine açık evrensel bir nitelik kazanıyor.
İlginizi çekebilir: Milyarder Bill Ackman, Web3 Girişimlerini Destekleyen İlk Fonun Kurucusu Oldu!
Web 2.0 ilişkisel veri tabanları üzerine kuruluyken, Web 3.0 blockchain teknolojisi üzerine kurulu bir şekilde çalışıyor.
6. Fiat Paralar Yerini Web 3.0’la Kripto Paralara Bırakıyor
İki teknolojinin kullanım özellikleri de birbirlerinden oldukça farklı. Web 2.0 bir dizi web uygulaması aracılığıyla olabilecek en iyi etkileşim imkanlarını sunuyor. Web 2.0 etkileşime dayalı reklamcılık üzerine kurulu bir sistemle hareket ediyor. Web 3.0 ise davranışsal pazarlamaya dayalı bir sisteme sahip ve akıllı, web temelli fonksiyonlar ve uygulamalar vadediyor.
İlginizi çekebilir: Emmanuel Macron; Regülasyonlar ve Web3 Teknolojisi Hakkında Konuştu!
Web 2.0’da hükümetler tarafından idare edilen fiat paralar aracılığıyla işlemler gerçekleştirilirken, Web 3.0’da merkeziyetsiz dijital varlıklar olan kripto paralar hüküm sürüyor.
Daha fazla Blockchain Haberleri için: Blockchain Haberleri
Daha fazla Bitcoin Haberleri için: Bitcoin Haberleri
Gelişmelerden ve son dakikalardan haberdar olmak, kripto para dünyasında aktif bir yer edinmek istiyorsanız Telegram kanalımıza bekliyoruz.