Altın, tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşıyor!
Yatırımcılar, yapay zeka ile ilgili teknoloji hisselerinde düşüş yaşanması ve jeopolitik gerilimlerin artması nedeniyle altına yöneliyor. Outlier Ventures Araştırma Direktörü Jasper De Maere, altının bu süreçte Bitcoin’i geride bıraktığını belirtiyor.
Altın, şu sıralar piyasa belirsizliği ortamında önemli bir yükseliş göstererek Bitcoin’e kıyasla çok daha iyi performans sergiliyor. Bitcoin, güvenli bir liman olma mücadelesi verirken, teknoloji hisseleri gibi işlem görmeye devam ediyor.
Nvidia, Google ve Microsoft gibi önde gelen yapay zeka ile ilgili teknoloji hisselerindeki düşüş ve artan jeopolitik gerilimler, yatırımcıları daha güvenli varlıklara yönelmeye zorluyor. Analistlere göre sermaye özellikle altına kayıyor; altın, geçen pazartesi günü başlayan piyasa paniğinden bu yana Bitcoin’i geride bırakmış durumda.
Son 24 saatte, altın fiyatları yükseldi ve spot fiyat %0.6 artarak ons başına 2,468 dolara, ABD altın vadeli işlemleri ise %0.3 artarak 2,481.50 dolara ulaştı. Bu, altını 17 Temmuz’da ulaşılan tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2,483.68 dolara yaklaştırıyor.
Bitcoin ise hala tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 73,000 dolardan %23 aşağıda seyrediyor ve son 24 saatte %4 düşüşle yaklaşık 58,468 dolar seviyesinde işlem görüyor.
Bitcoin’in Güvenli Liman Olarak Rolü Tartışılıyor
Outlier Ventures Araştırma Direktörü Jasper De Maere, “Geçen haftaki satış dalgasına baktığımızda, altının SPX ve Nasdaq gibi geniş piyasa endekslerinden ayrışarak iyi bir performans sergilediğini görüyoruz, ne yazık ki, bu durum Bitcoin için geçerli olmadı. Artan piyasa dalgalanması ve belirsizliği ile birlikte, spot Bitcoin ETF onayından bu yana ilk kez Bitcoin’in ne kadar iyi bir hedge olduğu sorgulanıyor.” dedi.
Son piyasa çalkantılarına dair Copper şirketinin pazartesi günkü raporu, De Maere’nin görüşlerini destekliyor. Copper analistleri, “Bitcoin ile altın dışındaki büyük varlıklar arasındaki korelasyonun birlikte hareket ettiğini, bunun da piyasa stresi ve küresel makro şokların etkisini gösterdiğini” belirtti.
