Kripto Varlık Yasa Tasarısı Çalıştayı’nda neler yaşandı? Farklı çalışma gruplarından çalıştaya yönelik açıklamalar sizlerle.
Türkiye Bitcoin başta olmak üzere kripto paraların düzenlemesi ile alakalı çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmaların sonuncusu ise Kripto Varlık Yasa Tasarısı Çalıştayı.
Bugün (11 Şubat 2022) Ankara’da gerçekleşen çalıştayda neler oldu?
Bugün (11 Şubat 2022) Ankara’da gerçekleşen Kripto Varlık Yasa Tasarısı Çalıştayı’na sektörden önemli kişiler katıldı. Blockchain ekosistemi temsilcilerinin yanı sıra kamu kurum ve kuruluş çalışanları ağırlandı. Çalıştayın ilk oturumunda çalışma grupları ayarlandı ve gruplar kendi içerisinde görüşmelerini yaptılar.
Mevzu bahis çalışma grupları;
Muhabbit ekibini temsilen editörümüz Emine Baktaş, Kripto Varlık Yasa Tasarısı Çalıştayı’nda yer aldı. Çalışma gruplarının temsilcileriyle kısa röportajlar yapan Baktaş’ın bize aktardıkları şu şekilde:
Teknoloji çalışma grubu temsilcisi olan Ahmet Usta, teknoloji masasındaki genel yorumu Muhabbit’e şu şekilde bildirdi.
Ahmet Usta: “Genel olarak düzenlemelerin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dünyada belirli bir gelişmişlik seviyesine gelmiş ülkeler bu düzenlemeleri yapıyorlar. Ama bu düzenlemeler yapılırken yasaklayıcı, sınırlayıcı ve kısıtlayıcı yaklaşımların bir yandan inovasyonu öldürmesi, bir yandan da buradan çıkabilecek yenilikçi iş modellerinin önünü kesmesi gayet olası.
Her yenilikçi teknolojide olduğu gibi blockchain’de de bir deneme yanılma sürecinin içerisindeyiz. Burada da düzenlemeler yapılırken genel kapsamda tanımlamaların yapılması, dar kapsamdaysa iş modelleri üzerinde gerektikçe ek düzenlemelerin yapılmasının doğru olacağı görüşündeyiz.
Yasa tasarısı bu şekilde kabul edilirse yerli girişimcileri, bilişimcilerimizi ve katma değerimizi yurt dışına kaybedebiliriz.“
Çalıştay ile ilgili öngörüleri sorulan Ahmet Usta, “Umarım çalıştay dikkat çeker. Umuyoruz ki burada ortaya koyduğumuz ortak kanaatlerimiz, hükümetimizin dünyayla uyumlu, gelişmiş ülkelerle uyumlu şekilde adımlar atmasını beraberinde getirir. Hem ülkemiz kazanır hem de Türkiye globaldeki uyum süreci içerisinde kazanır. “
“Blockchain teknolojisi doğası itibarıyla, teknolojik altyapısı itibarıyla engellenemez, yasaklanamaz. Bir yeri yasaklarsanız oradaki kullanıcıları farklı kanallara itmiş olursunuz daha da denetim dışına çıkmış olurlar. Oysa düzenlemeler geleneksel sistem ile bütünleşecek şekilde adımlarla gelirse, Türkiye’de global ölçekte çok başarılı işler, projeler çıkacağını düşünüyorum.”
Sektör temsilcileri çalışma grubundan Pangolin’in Avrupa Genişleme Müdürü Özge Erdemir açıklama yaptı.
Özge Erdemir: ” Sektör temsilcileri grubu olarak yanıtlamamız gereken birtakım sorular vardı ve o sorular üzerinde durduk. Biz ne gibi katkılar sağlayabiliriz, bakış açımız nedir, genel olarak sektör temsilcileri olarak bunlardan bahsettik.
Örneğin; token listeleme süreçleri nasıl olmalı, kullanıcılar nasıl bilgilendirilmeli, eğitilmeli, merkezi borsalarda denetleme işlemleri nasıl gerçekleştirilmeli, kripto para saklama işlemleri nasıl gerçekleştirilmeli gibi…
Listelemelerle ilgili olarak, merkezi borsalarda tokenların analiz edilip listelenmesi şeklinde süreçler oluyor. Baktığımızda kapalı olarak görülen bu süreçlerin şeffaf hâle getirilebileceğini düşünüyoruz.
İnsanlar neye göre o tokenı alacaklar, coin ile işlem yapacaklar bununla ilgili daha fazla bilgi sahibi olabilirler. Daha şeffaf bir süreç olmasını istiyoruz. Analizler bağımsız bir kuruluş üzerinden gerçekleştirilebilir.
Her ne kadar şahsi olarak blockchain teknolojisinde aracı yokken bir bankanın aracı olarak işe katılmasına katılmasam da baktığımızda birçok kullanıcı bilgisiz ve her gün yeni bir hack vakası ile karşılaşıyoruz. Saklama işlemlerinde çok zorlanıyorlar. Bunlara bir alternatif sunabilmesi için bankalar üzerinde saklama işleminin olması kritik bir öneme sahip.
Ama bu bir yasaklama zihniyetinin bir parçası olmamalı ya da insanlar üzerinde daha fazla denetim mekanizmasının bir parçası olmamalı. Sadece ülkedeki insanların hayatını kolaylaştırmak adına sunulan bir hizmet olmalı.
Genel olarak bakış açımız “ülkedeki sermaye kaçmasın“. Yatırım yapacak birtakım projeler vardı. Ancak bu yasaklar çok fazla dile getirilince vazgeçtiler. Milyon dolarlık projeler, ülkeye milyonlar getirebilecekken bu ülkenin kurumları, halkı, ajansları kazanabilecekken neden yasakçı bir zihniyetle bunları kaçıralım? Onları daha fazla çekebilecekken bu ülkeyi bir kripto para merkezi ya da blockchain merkezi hâline çevirebilecekken neden kaçıralım?
Kripto varlık tanımlama çalışma grubunu temsilen açıklama yapan İsmail Hakkı Polat oldu.
İsmail Hakkı Polat: “Mevcut kripto varlık yasa tasarısında yapılan tanımlar oldukça yetersiz. İçinde bulunduğumuz Web2’den Web3’e geçiş, metaverse gibi teknolojilerden bizi alıkoyacak bir tasarı bu! Bir yasada olmaması gereken şeyler bunlar.
Sadece kripto varlık değil tüm dijital varlıkları ve alt sınıfları masaya konulmalı. Bugünkü yasa değil ayrıca ileride olacak yasalar için bir tanım yapılmalı.
Bir şeyi yaparken, diğer şeyleri de başka taraftan incelememiz lazım. Dağıtık defter teknolojisi ve blok zincir teknolojisinin arasındaki farkı ortaya koymak gerekiyor.“
Finans çalışma grubu içerisinde yer alan Gökçe Phillips şu şekilde bir açıklama yaptı.
Gökçe Phillips: Öncelikle ekosistem üzerine konuştuk, finans ekosistemi üzerindeki prime broker’lar, OTC masaları, market maker’lar gibi bazı aktörlerin regülasyon eksikliği nedeniyle Türkiye’de yer alamamasından bahsettik.
Kurumlar ya da yüksek hacimli alım satım yapmak isteyen ofislerin hiçbiri Türkiye’de alım satım yapamıyor. Bunu yapmak istediği noktada da yurt dışındaki hizmet sağlayıcılarını kullanıyor bu da Türkiye’deki yüksek hacimli alımların yurt dışına kayması demek oluyor. Bu anlamda ekosistemi genişletmek, zenginleştirmek için ve aynı zamanda az önceki aktörlere de yer açmak için regülasyonların daha esnek ve tabii ki son kullanıcıyı koruyucu ama aynı zamanda da sınırlamayan bir şekilde gelmesi gerekiyor.
Blockchain teknolojsi doğası gereği dağıtık bir teknoloji bu anlamda her ne kadar finansal anlamda inovasyon getirici bir teknoloji olsa da, geleneksel finans sektörüne uygulanan yönetmelikler birebir bu alanda uygulanamaz. Bu şekilde bir uygulama, teknolojinin ve ekosistemin daha dar bir şekilde kullanılmasına yol açabilir.“
Gökçe Phillips’e çalıştay hakkındaki düşünceleri soruldu.
Gökçe Phillips: “Çalıştay içerisinde bu konuya yıllarını vermiş arkadaşlarım var. Bu ve benzeri kişilerin görüşlerinin alınıp birleştirilip kanun yapıcılara iletilmesini çok önemli buluyorum. Kanun yapıcıların görevi oturup teknolojiyi öğrenip kanun yapmak değil, zaten bu teknolojide hizmet veren kişilerden, danışmanlardan yararlanıp bu doğrultuda kanun yapma çalışmalarına girişmektir. Umuyorum ki bu çalıştay doğru kişilerin ellerine geçtiği zaman amacına ulaşacaktır.“
Sivil toplum dayanışma çalışma grubunu temsilen Doç. Dr. İbrahim Sırma konuştu.
İbrahim Sırma: “Düzenleme kapsamına geldiğimiz zaman kamu otoritesinin bir çalışması var şu an, Meclis’e sevk edilecek bir taslak çalışması. Bu taslağa bakıldığında gördüğüm kadarıyla sermaye piyasası kanunu kapsamında değerlendirilen bir düzenleme. Kanaatim şu: ayrı bir kanun olarak düzenlenseydi daha iyi olurdu.
Burada en çok konuşulan konu listeleme konusu oldu. İkinci konu ise cüzdanlara ilişkin transfer konusu. Bunun DeFi’a uygun olmayan bir şekilde yapılması konusu çok eleştiriliyor. Bunun mevcut ekosistem nedeniyle mümkün olmayacağı söyleniyor. Bunun haklı gerekçeleri var ancak devletin de tecrübeleri var.
Sivil toplum politika kamu çalışma grubu olarak, çalıştayın biraz tanımlanması konusuna baktık. Biz kimiz sorusu sorulacak. Biz bir platformuz ama bu platform sanal olarak oluşturulmuş tüzel kişi tanımlanmamış bir platform. Biz bu tüzel kişilik olarak tanımlanması gerektiği noktasında, bir dernek çatısı altında bir yapılanmaya girerse çok daha rahat bir şekilde kendisini ifade edeceği kanaati bizde oluştu.
Bu çalıştayın devamı konusunda üniversiteler ile iş birliği yapılmasının daha efektif olacağını, kamu yönünden ilgi çekeceğini düşündük. “
Hukuk çalışma grubunu temsilen açıklamayı Sima Baktaş yaptı.
Sima Baktaş: “Meclis yasa tasarısı ile ilgili konuyu gündeme getiriyor ama bir şekilde yol alınamadı. Konu açılıp kapanıyor. Daha önceden ödemelerde kripto paraların yasaklanması çok büyük bir itibar kaybına sebep oldu.
Bu yüzden daha çok taslakla alakalı kripto para alım satımı ile ilgili bir düzenleme getiriliyor. Bir düzenleme getirilmesine karşı değiliz fakat taslakta bazı sıkıntılar gördüğümüz için bu çalıştayı düzenledik.“
Türkiye’de kripto paraların benimsenmesi konusunda ne zaman adımlar atılmaya başlandı? Türkiye’deki düzenleme çalışmaları nasıl başladı? Türkiye’de kripto paralara karşı bakış ne? Hangi düzenleme aşamalarından geçti? Hepsi için “Türkiye’de Kripto Varlık Yasa Tasarısı Çalışmaları Nasıl Başladı?” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Gelişmelerden ve son dakikalardan haberdar olmak, kripto para dünyasında aktif bir yer edinmek istiyorsanız Telegram kanalımıza bekliyoruz.
Bu sayfada yer alan ilgili başlıkların kısayol başlıklar ve ilgili sayfalar