Sam Bankman-Fried Hapishanede Röportaj Verdi: ‘Yargılanmam Siyasi Hesaplaşmanın Parçası’

New York Sun’ın editör yardımcısı AR Hoffman, Manhattan Gözaltı Merkezi’nde tutuklu bulunan eski FTX CEO’su Sam Bankman-Fried (SBF) ile yaptığı röportajı yayınladı. Kripto milyarderi, dolandırıcılık suçlamalarından mahkum edilmesine ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına rağmen masum olduğunu söylüyor.
FTX’in Çöküşü: Finansal Kriz mi, Dolandırıcılık mı?
Bankman-Fried, FTX’in hiçbir zaman gerçekten iflas etmediğini, şirketin tüm yükümlülüklerini karşılayacak kadar varlığa sahip olduğunu ancak yanlış yönetilen bir likidite krizi nedeniyle çöktüğünü söyledi. Ayrıca FTX’in batışında ABD yargısının ve siyasetin etkili olduğunu söyledi.
“Mahkemede savunma hakkım ciddi şekilde kısıtlandı. Hakim Kaplan, savcılığın jüriye yatırımcıların tüm parasını kaybettiğini söylemesine izin verdi ancak bizim aynı konuya açıklık getirmemize müsaade etmedi. Bu açık bir çifte standarttı.”
Ona göre, FTX’in çöküşü klasik bir ‘bank run’ yani toplu para çekme krizinden dolayı oldu. Bankman-Fried, bankacılık sistemlerinde de benzer durumların yaşandığını belirterek, “Bankalar da tüm mevduatları nakit olarak tutmaz. Aniden büyük bir para çekme talebi gelirse varlıklarını satmaları gerekir. Aynı durum FTX’te oldu” dedi.
Ancak savcılık FTX’in müşteri fonlarını kötüye kullandığını ve varlıkları farklı alanlara yönlendirerek şirketi zarara soktuğunu iddia ediyor. Savcılar SBF’nin işlemlerini bilinçli olarak gerçekleştirdiğini ve müşteri fonlarını kişisel kazanç için kullandığını öne sürüyor. Bankman-Fried ise “borç verme ve kaldıraç işlemleri FTX’in temel iş modelinin bir parçasıydı” diyerek suçlamaları reddediyor.
Siyasi Bağlantılar ve Trump’tan Af Beklentisi
Bankman-Fried, geçmişte Demokrat Parti’ye önemli bağışlar yapmış olsa da Cumhuriyetçilerle de güçlü bağlantılar kurduğunu vurguluyor. 2020’de Joe Biden’ın başkanlık kampanyasını desteklediğini ancak daha sonra Demokratların kripto para politikalarından duyduğu hayal kırıklığı nedeniyle Cumhuriyetçilere yöneldiğini ifade etti.
“Başlangıçta kendimi merkez sol olarak tanımlıyordum ancak 2022’ye geldiğimizde bu değişti. Biden yönetiminin kriptoya yönelik politikaları yıkıcıydı, Cumhuriyetçiler ise çok daha mantıklı yaklaşıyordu.”
Bu açıklamalar, Donald Trump’ın başkanlığa yeniden seçilmesi durumunda Bankman-Fried için bir başkanlık affı ihtimalini gündeme getiriyor. SBF, Trump’ın ABD Adalet Bakanlığı’ndaki (DOJ) yolsuzlukları temizleme çabasıyla örtüştüğünü düşündüğünü belirtiyor.
Hapishane Hayatı ve Gelecek Planları
Bankman-Fried hapishane yaşamının özellikle bilgiye erişim ve özgürlük kısıtlamaları açısından zor olduğunu dile getirdi.
“Google’a erişimim yok, dünya hakkında bilgi alamıyorum. Özgürlüğümü kaybetmekten daha acı verici olan şey, dünyaya katkıda bulunamamak.”
Bununla birlikte geleceğe dair net bir planı olmadığını ifade eden SBF, serbest kalması halinde sosyal fayda sağlayacak projelere yönelmek istediğini belirtiyor.
Bankman-Fried’in en büyük itirazı, iflas yönetiminin FTX müşterilerine ödemeleri geciktirerek süreci kötü yönettiği yönünde.
“Kasım 2022’de, FTX’in tüm müşterilere tam ödeme yapacak yeterli varlığı vardı. Ancak iflas yöneticileri bunu değerlendirmek yerine süreci gereksiz yere uzattı.”
FTX’in iflas sürecini yöneten avukatlar ise bu iddiaları reddederek şirketin varlıklarının eksik olduğunu ve kötü yönetildiğini söylüyor.
SBF Gerçekten Bir Kurban mı?
Sam Bankman-Fried, kendi hikayesini siyasi hesaplaşmalar, haksız yargılama ve yanlış yönetim çerçevesinde anlatıyor. FTX’in çöküşünü likidite krizine bağlarken mahkeme sürecinin siyasi ve yargısal önyargılar nedeniyle adil olmadığını öne sürüyor.
Ancak mahkemeler ve kamuoyu SBF’nin gerçekten finansal bir krizin kurbanı mı yoksa tarihin en büyük dolandırıcılık vakalarından birinin başındaki isim mi olduğu konusunda hâlâ ikiye bölünmüş durumda.
Önümüzdeki süreçte SBF’nin temyiz süreci ve olası bir başkanlık affı bu tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Ancak şu an için o dünyanın en zengin insanlarından biri olma yolunda ilerlerken, Manhattan’daki bir hapishane hücresinde adalet aramaya devam ediyor.