Yakın tarihte elimize gelen bir rapora göre, merkezi olmayan finans (DeFi) ve “yield farm” alanındaki hızlı büyüme, düzenleyici kurumların ilgisini çekmiş gibi görünüyor.
Küresel yönetim danışmanlığı firması BCG Platinion ve Crypto.com tarafından hazırlanan ortak bir araştırma makalesi, 2020’de DeFi’deki hızlı büyümenin kara para aklama potansiyeli yarattığını ve bu durumun düzenleyici kurumların ilgisini çekeceğini belirtti.
Veri sağlayıcısı DeFi Pulse’a göre, yılın başından bu yana DeFi platformlarında kilitli kripto varlılarının dolar değeri %1200 artarak 9 milyar $’a ulaştı.
DeFi Hakkında Soru İşaretleri Var!
Tasarımı gereği DeFi, izinsiz ve merkezi olmayan bir sistemdir. Bu, merkezi borsaların aksine, kullanıcılar için KYC gereksinimi olmadığı anlamına gelir. Rapora göre, bu durum büyük ölçüde hükümet ve düzenleyici kurumların kontrol alanlarının ötesinde çalışıyor. Bu durumdan ötürü, finansal hizmetlere yasadışı erişim konusunda endişeler giderek artıyor.
Rapor hakkında yorum yapan CipherTrace, şunları aktardı:
DeFi protokolleri bu şekilde tasarlandığından, herhangi bir ülkedeki herkes herhangi bir yasal uyumluluk olmadan bu platformlara erişebilir. Sonuç olarak, DeFi kolayca kara para aklayan insanların ilk uğrayacağı yer olabilir.
DeFi protokolleri, yönetişim dahil olmak üzere tam merkezsizlğie geçerek düzenleme tehditinden kaçabileceklerine inanıyor. Bu da, düzenleyicilerin isteseler bile platformları engelleyemeyeceği anlamına geliyor.
Bununla beraber, DeFi protokollerinin ölçeği ve yönetimi, tam merkezsizlik açısından büyük farklar gösteriyor. Uniswap gibi bazı protokoller, yüksek derece merkezileşmiş şirketler olan Andreessen Horowitz ve Union Square Ventures tarafından önemli ölçüde risk sermayesi desteğine sahip.
Küresel düzenleyicilerin, ölçek büyüdükçe dikkatlerini DeFi’ye çevirebileceği korkusu var. Bu, belirli kullanıcıları kara listeye almak için merkezi olmayan kimlik ve adres kontrol hizmetlerinin kullanılmasını içerebilir.
İtibari paranın ayrıca bir noktada ekosisteme girmesi gerekiyor. Bu genellikle, giderek daha fazla düzenlenen geleneksel merkezi borsalar aracılığı ile olacaktır. FATF düzenlemeleri, işlemler sırasında müşteri bilgilerini toplamak ve aktarmak için VASP’lardan yararlanacaktır.
Bu, belirli tokenlar, borsalar, protokoller ve hatta kullanıcılarla ilişkili blockchain adreslerinin toplu beyaz listeye veya kara listeye alınması ile sonuçlanabilir.
Araştırma, mevcut FATF tavsiyesinin, merkezsiz finans protokolünün yeterince merkezden uzaklaştırılması ve arkasındaki kuruluşun günlük işlemlere dahil olmaması durumunda, VASP’lar tarafından sınıflandırılamayacağını ve bu nedenle Travel Rule’dan muaf olacağını belirtti.
CipherTrace konu hakkında şunları söyledi:
KYC’nin mevcut düzenleyici eğilimleri ve FATF Travel Rule gibi diğer uyumluluk gereksinimlerine baktığımızda, DeFi, ölçeği büyüdükçe sonunda küresel düzenleyicilerin radarına girecektir.
Daha fazla DeFi haberi okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
DeFi Marketcap verilerimiz için ise buraya tıklayabilirsiniz.