Kara Para Aklama Önlemi Kurallarını Uygulamaya Koydular!
İrlanda’daki kripto para firmaları, yakında kara para aklamanın ve terörizmin finansman edilmesini önlemeye yönelik olarak Avrupa yasal çerçevesine göre düzenlenecek.
10 Ağustos tarihinde İrlanda Kabinesi, Avrupa Birliği’nin Başıncı Kara Para Aklamayı Önleme Direktifinin (AMLD5) ceza adaleti unsurlarını hukuka aktararak mevzuatı güçlendiren bir tasarıyı onayladı.
Kabinenin onayı, İrlanda’nin Adalet ve Eşitlik Bakanı Helen McEntee’ye Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı yönetlemlikleri 2020 başlıklı yeni tasarıyı yayınlama hakkı verdi.
Tasarı, diğer hükümlerin yanı sıra, sanal para sağlayıcıları ve dijital para birimleri için çevrimiçi cüzdan sağlayıcılarını mevcut AML ve terörle mücadele finansmanı mevzuatını da kapsamında getiriyor. Tasarının yayımlandığı habere eşlik eden resmi bir hükümet notunda şunlar belirtildi:
Maliye Bakanı, Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcılarının düzenlemesine ilişkin değişiklikleri ileri sürmek için Hükümet Onayını almıştır. Değişiklikler AMLD5 tarafından gerekli kılınan kayıt, uygunluk ve doğruluk rejimini salayacaktır. Sanal varlık hizmet sağlayıcıları bu yasal gerekliliklere uymakla yükümlüdür.
Ayrıca yayınlanan bu not, değişikliklerin Mali Eylem Görev Gücü’nün yeni teknolojiler, ürünler ve uygulamalar için düzenleyici çerçeve doğrultusunda İrlanda’nın uluslararası yükümlülüklerini de ele alacağının bir göstergesidir.
Temmuz ayında, Avrupa Adalet Mahkemesi, İrlanda’nın AML ve CFT kurallarını diğer ülkelerle uyumlu hale getirmesinde gecikme yaşamadığı için İrlanda’ya 2 milyon euro ceza vermişti.
AMLD5 ilk olarak 9 Temmuz 2018’de yürürlülüğe girdi. Yasa, üye devletlere, yönergeyi 20 Ocak 2020’ye kadar kendi ulusal konunlarına dahil etmeleri için süre tanıdı.
Bu hafta tasarıyı açıklayan Bakan McEntee, bunun kara para aklamayla mücadele için önemli bir adım olduğunu söyledi.
Gerçek şu ki, kara para aklama, ciddi suçluların ve teröristlerin bu süreçte hayatlar mahvetmesine olanak sağlayan bir suçtur. Suçlular AB’nin açık sınırlarını istismar etmeye çalışıyorlar ve bu nedenle AB çapında yapılan önlemler hayati önem taşımakta.
