Yield Farming: DeFi’da Pasif Gelir
Yield farming, DeFi (merkezi olmayan finans) dünyasındaki en sıcak trendlerden biridir.
DeFi’da 2020 yılında trend haline gelen yield farming, 2021 yılında da DeFi ekosisteminin yapı taşlarından biri olmaya devam ediyor.
Bu içeriğimizde yield farming nedir, yield farming kavramları, protokolleri ve riskleri nelerdir gibi soruların cevaplarını sizlere açıklayacağız.
Yield Farming Nedir?
Basit bir tanımla yield farming, kripto para birimi sahiplerinin varlıkları üzerinden ödül kazanmalarını sağlayan bir süreçtir.
Yield farming ile bir yatırımcı, işlem ücretlerinden ödül kazanmak için bir DeFi protokolüne kripto para birimleri yatırır. Bazı kullanıcılar, para yatırdıkları protokolün yönetişim “token”larıyla da ödüllendirilir.
Yield farming, teorik olarak banka kredilerine benzer bir şekilde çalışır. Bankalar size borç verdiğinde, krediyi faiziyle geri ister.
Yield farming için de aynı şey geçerlidir, ancak bu durumda bankalar kripto para sahipleri olur. Kısacası yield farming protokolleri, likidite sağlayıcılarını kripto varlıklarını akıllı sözleşmeye dayalı bir likidite havuzunda kilitlemeye teşvik eder.
Bu teşvikler, işlem ücretlerinin bir yüzdesi, borç verenden alınan bir faiz veya protokolün yönetişim “token”ı olabilir. Bu getiriler, APY (yıllık getiri) ve APR (yıllık oran) olarak ifade edilir. Daha fazla yatırımcı ilgili likidite havuzuna fon ekledikçe getirilerin miktarı da buna bağlı olarak düşmektedir.
APY (Yıllık Getiri) ve APR (Yıllık Oran) Nedir?
Çoğu protokol ve platform, yield farming için tahmini getirileri yıllık olarak hesaplar. APY, belirli bir yatırımda bir yıl boyunca kazanılacak olan getiri oranıdır.
Düzenli olarak hesaplanan ve tutara uygulanan bileşik faiz de APY’ye dahil edilir. APY ve APR arasındaki temel fark da budur. APR’nin hesaplanmasında bileşik faiz dahil edilmez.
DeFi’da 2020 yılındaki patlamadan bu yana, yatırımcılar yield farming için yüzde bin ve üstü APY’ler için fırsatlar kovalıyor.
Ayrıca, bazı getiriler platform “token”ı olarak kazanılır ve oldukça değişken fiyat dalgalanmalarına açıktır. Bununla birlikte okuyucularımıza bazı protokollerin ve kripto paraların oldukça riskli olduğunu ve “rug pull”a karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz.
Bir rug pull örneğini ve kripto para sektöründeki diğer saldırıları örnekleriyle beraber inceleyen içeriğimize buradan göz atabilirsiniz.
Likidite Sağlayıcılarını, Likidite Havuzlarını ve Otomatikleştirilmiş Piyasa Yapıcıyı (AMM) Anlamak
Yield farming, bir DeFi piyasasına güç sağlayan bir likidite sağlayıcısı ve bir likidite havuzu ile çalışır.
Likidite sağlayıcısı, akıllı sözleşmeye para yatıran bir yatırımcıdır. Likidite havuzu ise akıllı bir sözleşmedir. Yield farming, otomatikleştirilmiş piyasa yapıcı (AMM) modeline dayalıdır.
Bu AMM modeli, merkezi olmayan borsalarda popülerdir. AMM, bir kripto para borsasındaki tüm alış ve satış emirlerini içeren geleneksel emir defterini ortadan kaldırır.
Bir AMM, bir varlığın işlem göreceği fiyatı belirtmek yerine akıllı sözleşmeler kullanarak likidite havuzları oluşturur. Bu havuzlar, önceden belirlenmiş algoritmalara dayalı olarak işlemleri yürütür.
AMM modeli, büyük ölçüde likidite havuzlarına para yatıran likidite sağlayıcılarına (LP’lere) dayanır. Bu havuzlar, kullanıcıların “token”ları borç olarak aldığı, borç olarak verdiği ve swap ettiği DeFi piyasasının temelidir.
DeFi kullanıcıları piyasaya işlem ücreti öderler ve piyasa, havuzun likiditesindeki paylarına göre ücretleri likidite sağlayıcılarıyla beraber paylaşır.
Örnek olarak lending (borç verme) platformu olan Compound‘u alalım. Compound, kripto para birimlerine borç almak isteyen kullanıcılara likidite sağlayan bir platformdur.
Compound Finance sistemi bunu Ethereum blok zincirindeki akıllı sözleşmeleri kullanarak yapar. Likidite sağlayıcıları likidite havuzuna para yatırır. Bu sözleşmeler, platformdaki katılımcılar için eşleştirme motoru görevi görür.
Kredi için bir faiz oranı üzerinde her iki kullanıcı eşleştiğinde, borçlu kullanıcı fonları alır. Likidite sağlayıcıları ise fonları karşılığında Compound Finance’ın yerel varlığı olan COMP “token”larını alır. Ayrıca borçlu kullanıcıların ödediği faizden de pay alırlar.
DeFi ekosistemindeki en yaygın “stablecoin”lerden bazıları USDT, USDC, DAI ve BUSD’dir. Örneğin, Compound Finance’a ETH yatıran bir kullanıcı cETH, DAI yatıran bir kullanıcı cDAI alır.
Popüler Yield Farming Protokolleri
Yield farming kullanıcıları, fonlarının getirilerini optimize etmek için genellikle çeşitli DeFi platformlarını kullanır.
Bu platformlar, borç verme ve likidite havuzlarından borçlanma gibi farklılıklara sahiptir. Sizler için bazı popüler yield farming platformlarını derledik.
Aave, kullanıcıların varlıkları ödünç alabilecekleri ve AAVE (platformun yerel “token”ı) olarak borç vermek için bileşik faiz kazanabilecekleri merkezi olmayan bir protokoldür.
Aave, DeFi Pulse verilerine göre tüm DeFi protokolleri arasında kilitlenen en yüksek TVL’ye sahiptir ve şu anda protokol üzerindeki kilitli değer $15.63 milyardır. Aave, kullanıcılarına %17’ye kadar APR sunmaktadır.
Curve Finance, kullanıcıların ve diğer merkezi olmayan protokollerin, benzersiz piyasa oluşturma algoritmasını kullanarak düşük işlem ücretleri ve düşük slipaj ile stablecoin ticaretinde bulunmalarını sağlayan merkezi olmayan bir borsadır.
$11.48 milyarın üzerindeki TVL ile en büyük DEX’tir. Şu anda protokoldeki APY ve ödüllerin toplam oranı %28’e kadardır. Stablecoin havuzları, sabit değerlerini kaybetmedikleri için genellikle kullanıcılar tarafından daha güvenli olarak tanımlanır.
Uniswap, kullanıcıların neredeyse tüm ERC-20 token çiftlerini aracılar olmadan swap etmelerini sağlayan popüler bir DEX ve AMM’dir.
Uniswap’ta likidite sağlayıcıları, likidite havuzunun her iki tarafını 50/50 oranında paylaştırır ve karşılığında UNI “token”ının yanı sıra işlem ücretlerinin bir kısmını ödül olarak kazanır. TVL’si $6.2 milyarın üstündedir.
PancakeSwap, BEP-20 “token”larını swap etmek için Binance Smart Chain (BSC) ağı üzerinde geliştirilmiş bir DEX’tir.
PancakeSwap, kullanıcıların bir likidite havuzunda işlem yaptığı AMM modelini kullanır. BSC protokolleri arasında $5.03 milyarla en yüksek TVL’ye sahiptir. Protokol genellikle yüksek APY’ler sunar.
Bitcoin için Yield Farming
Kripto para birimleri için farming söz konusu olduğunda, çoğu kullanıcı Bitcoin için yield farming olup olmadığını merak eder.
Ancak, Bitcoin için DeFi protokolleri arasında yield farming olmasa da wrapped Bitcoin (WBTC), Bitcoin’i Ethereum blok zinciri ve DeFi uygulamalarına etkili bir şekilde getirir. Bitcoin sahipleri, WBTC’yi Compound gibi protokollerde ödünç verebilir ve getirisinin birkaç yüzdesini kazanabilir.
Yield Farming’in Riskleri Nelerdir?
Yield farming DeFi ekosisteminde sürekli trend halinde olmasına ve kullanıcılara kazanç getirmesine rağmen bazı riskler içerir.
Akıllı sözleşme riskleri
Akıllı sözleşmeler, kendi kendine yürütülen ve önceden tanımlanmış kurallar üzerindeki anlaşmayı içeren dijital kodlardır.
Akıllı sözleşmeler, kullanıcı hatalarını ortadan kaldırır, işlemleri yürütmek için daha ucuz ve daha güvenlidir. Ancak, koddaki hatalara saldırılmasına karşı hassastırlar. Popüler DeFi protokollerinden bazıları geçmişte akıllı sözleşmelerdeki açıklar sebebiyle saldırıya uğramıştı.
Geçici kayıp riski
Yield farming, likidite sağlayıcılarının, DEX’lerden ticaret ücretleri elde etmek için havuzlara fon sağlamasını gerektirir. Bu, likidite sağlayıcılarına piyasadan bağımsız kazançlar sunar, ancak keskin piyasa hareketleri sırasında riskli olabilir.
AMM’ler token fiyatlarını piyasadaki hareketlere göre güncellemediği için bu risk mümkündür. Örneğin, bir “token”ın fiyatı merkezi olan bir borsada %50 düşerse, fiyat değişikliği hemen DEX’e yansımayacaktır.
Sonuç olarak, profesyonel bir arbitraj yatırımcısı, “token”larını bir yield farming platformunda satmak için bu fiyat farkını kullanabilir.
Bunun sonucunda likidite sağlayıcıları bu fiyat farkını kapatmak zorunda kalırlar ve fiyat düştüğünde zarar ederler. Varlıkları likidite havuzunda kilitli olduğu için fiyat yükseldiğinde de bundan kazanç elde edemezler.
Bu sorunu çözmenin bir yolu olarak kullanıcılar, Curve Finance’ta WBTC ve renBTC çiftleri gibi düşük fiyat kaymaları olan varlıkların ticaretine olanak sağlayan protokolleri seçerler.
Likidasyon riskleri
Geleneksel finansta olduğu gibi, DeFi platformları da kullanıcıların varlıklarını piyasalarına likidite sağlamak için kullanır.
Ancak, teminatın edilen varlığın değeri kredi fiyatının altına düştüğünde bir sorun ortaya çıkabilir.
Örneğin, BTC ile teminatlandırılmış ETH’de bir kredi alırsanız, ETH’deki bir fiyat artışı, teminatın (BTC) değeri kredi (ETH) kredisinin değerinden düşük olacağından kredinin likidite yani tasfiye edilmesine neden olur.
Siz de bir DeFi protokolünde yield farming ile pasif getiri elde etmek ister misiniz?
Daha fazla DeFi haberleri için: DeFi Haberleri
Daha fazla Nedir kategorisindeki içeriklerimiz için: Nedir?