Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu’nda ConsenSys kurucu ortağı Joseph Lubin, Ethereum tabanlı Merkez Bankası Dijital Parası (CDBC)‘yi müjdeledi.

ConsenSys Davos’ta, CDBC’na nasıl bir yaklaşım izlenebileceği ile ilgili “Merkez Bankaları ve Paranın Geleceği” adında bir rapor sundu. Raporda Merkez Bankalarının para üzerindeki kontrollerini sürdürebilmeleri için dijital para devrine geçtikleri düşünülürken Ethereum’un, onları ulaşmak istedikleri noktaya ulaştırabilecek izin verilen bir Blockchain olduğu vurgusu yapılmıştı.

Merkez Bankası Dijital Para Birimleri, dağıtılmış olsun olmasın tek bir kaynak olarak hareket eden bir defter kullanılarak açıklanan dijital varlıklardır. Son olarak, CBDC’nın arzı merkez bankası tarafından kontrol edilir. Bir CBDC, düzenlemenin bir banka tarafından değil, bir grup birey tarafından kontrol edildiği geleneksel bir kripto para birimi olan stablecoin’den farklıdır.

Ethereum Blockchain’i CBDC’ler için ideal!

ConsenSys, özellikle merkez bankaları aracıların node olarak hareket ettiği özel ve izin verilen bir Ethereum ağının kurulduğu bir model önermektedir. Bu da merkez bankalarının gerekli altyapıyı sağlama zorunluluğu olmadan para kontrolünü yapmalarını mümkün kılacaktır.

Merkez bankalarının, kendi aracılarının node olarak hareket ettiği büyük ölçekli, özel ve izin verilen Ethereum tabanlı bir ağ üzerinde CBDC işine girişmelerini öneriyoruz.

Şu anda kamudaki izinsiz Ethereum’un aksine, izin verilmiş Ethereum kurumsal düzeyde güvenlik ve performans sunabilecektir. Özel ve izin verilen Ethereum’un CBDC’nin gereksinimleri için mümkün olan en iyi Blockchain olacağını düşünüyoruz.

Ayrıca Yetki Belgesi konsensüsü (PoA) kullanan özel bir Ethereum Blockchain’i az bir maliyetle gerçek zamanlı varlık işlemleri yapabilir.

Bunun yanı sıra sistem ağdaki kritik iş verilerinin gizliliğini de sağlayabilir. Merkez bankası işlemlere kabaca bakabilse dahi bireysel ağ katılımcılarını veyahut bireysel işlemleri göremeyecektir. Bu da yetkili mercilere izlenebilirlik ve izleme şansı sağlayarak KYC/AML gibi ilgili yönetmeliklerin uygulanmasını destekleyecektir.

Şu anda hiçbir Blockchain bir işin yapılması için gereken işlem hacmi seviyesini destekleyecek teknolojiye sahip değildir ancak Ethereum Blockchain’i yakın zamanda bunu gerçekleştirebilecek gibi durmaktadır.

Dünya üzerinde birçok merkez bankası geçtiğimiz günlerde dijital paraları incelemek ve bulgularını paylaşmak amacıyla bir grup kurmuştu. Sonrasında birçok ülke (Çin, Japonya vb) kendi dijital parasını basacağını lanse etmişti. Bunun üzerine ConsenSys’ten Ethereum tabanlı merkez bankası dijital para hakkında açıklama gelmesiyle, sizce bundan sonraki ülke hangisi olacaktır?

Kripto para meraklılarının hayatına hızlı bir giriş yapan IEO ‘ların (Initial Exchange Offering) 2019 karnesi hiç de parlak değil. Bitcoin fiyatının yükselişe geçtiği son aylarda IEO ile arzı yapılan dijital varlıklar adeta ezilmiş durumda. 2019 yılının sonuna kadar elinizde herhangi bir IEO projesi varsa muhtemelen şu an zarardasınız.

Sosyal medyada da sert bir şekilde eleştirilen IEO ‘lar, bir dönem yatırımcılara umut verebilmeyi başarmıştı hatta bazı kişiler IEO ‘ların boğa pazarını getirebileceğini bile düşünüyordu ama o zamandan bu zamana toplanan veriler ışığında hazırlanan hiçbir grafik şu an yatırımcıların yüreklerine su serpemiyor maalesef.

IEOs are dead. There appears to be a clear relationship between the return and the number of days since the IEO. The average return of IEOs approaches 0% in 200 days. In other words, nearly no one wants to hold IEOs long term. pic.twitter.com/1qX5W1VSlv

— Larry Cermak (@lawmaster) January 27, 2020

IEO Nedir?

Initial Exchange Offering kavramının açılımı olan IEO, dilimize “ilk borsa arzı” ya da “başlangıç borsa arzı” olarak çevrilebilir ve Initial Coin Offering ile arasında çok ciddi farklılıklar bulunur, ICO ile arzı yapılan bir dijital varlıkla IEO ile arzı yapılan başka bir dijital varlığın en önemli farklılıkları olarak şunları not düşebiliriz:

ICO: Satışları proje sahibi kendi sitesinde gerçekleştirir. Marketing ve satış işlemlerinden direkt olarak projenin takımı sorumludur. Bu anlamda risk oranı çok yüksektir.
IEO: Satışlar bir borsadan kullanıcılara arz edilir. Marketing ve satış işlemlerini borsa üstlenir ve bu anlamda ICO ‘ya göre daha güvenilirdir.

ICO: Satış sonrası herhangi bir borsada listelenip listelenmeyeceği belirsizdir, proje sorumluları bu konuda ciddi çaba harcamak zorundadır.
IEO: Satış sonrası listelenme garantidir. IEO lansmanını sunan borsa, o dijital varlığı listeler ve bu anlamda da ICO ‘ya göre çok daha avantajlıdır.

IEO vs. ICO

Bitcoin’ in hard fork’u Bitcoin Gold, son zamanlarda blockchain’ine %51 saldırısına maruz kaldı. %51 saldırısı, bir blockchain ağına tek bir kişi ya da organizasyonun hash oranının çoğunluğunu kontrol altına alarak yaptığı ve ağda bozulmalara sebep olan saldırıdır. Böylesi bir saldırı, kötü niyetli oluşumun kontrolündeyken yapılan işlemleri geri çevirerek double spend (çifte harcama) sorunun oluşmasını mümkün kılar.

Bitcoin Gold’ a (BTG) yapılan bu saldırı 72.000 dolar değerinde 7.167 jetonun çift harcamasıyla sonuçlandı. MITC Bitcoin kulübü başkanı James Lovejoy, dijital varlık ağının her ikisi de çift harcama ile sonuçlanan iki derin yeniden yapılanmaya uğradığını açıkladı. Github’da yayınlanan analizinde Lovejoy, her iki tehlikede olan bloğun aynı adresten çıkarıldığını belirtti. Lovejoy “Saldırı sırasında BTG’ nin Binance para yatırma işlemlerinin altı onaydan sonra trade hesabına yatırıldığını ve on iki onaydan sonra da çekilmeye hazır olduğunu söyledi.”

Bitcoin Gold (BTG) Savunmasız Bir Ağ Mı?

Bitcoin Gold, Bitcoin blok zincirindeki bir hard fork işleminin sonucudur. BTG, Bitcoin’ in zirve yapmasından birkaç ay önce 2017’de oluşturulmuştur. Dijital para birimi, minerların GPU kullanarak para birimini çıkarmasına izin veren NiceHash algoritmasına dayanmaktadır.

Bitcoin’in devamlı artan Hashrate’inin aksine BTG Hashrate’i 2018’in ortasından bu yana ciddi oranda düşüş sağladı. Bunun sonucunda ağ daha az güvenlikli hale gelerek %51 saldırısı yapılmaya mümkün hale geldi Lovejoy’un raporu her bir yeniden düzenlemeyi oluşturma maliyetinin yaklaşık 0,2 BTC (yaklaşık 1,700 $) olduğunu söyledi.Bununla birlikte saldırganın blok ödüllerinde yaklaşık olarak aynı değeri kazanacağını belirtti.“Çifte harcamalarla saldırgan karşı tarafı dolandırmayı başarsa veya çifte harcamalar başarısız olsa bile, saldırıların karlı olması mümkündür” diye ekledi.

Bitcoin’ in hard fork‘u (BTG), mayıs 2018’de bir başka %51 saldırısına uğradı ve bu saldırıda çift harcama ile BTG’ de 18 milyon dolar hırsızlığa neden oldu. %51 saldırısı, yaygın olarak kullanılan blockchain saldırı tekniklerinden biridir. Daha önce Verge(XVG), Electroneum(ETN) ve Vertcoin(VTC) gibi blok zincirler de bu saldırıya maruz kaldı.

2019’un kara ekonomi tartışmalarıyla kendinden konuşturan kripto para birimi Monero’nun (XMR) geliştiricisilerinden Riccardo Spagni, gülümseyerek çektiği yemek videolarıyla ünlenen Hatay Medeniyetler Sofrası’nın şefi, YouTuber Czn Burak tarzında videoları izlemek istediğini sosyal medya hesabında paylaştı.

Someone needs to do a @CznBurak style video reviewing hardware and cold storage wallets, complete with his signature soul-piercing stare. I would watch that. pic.twitter.com/e39WDOsXcu

— Ric “el pony esponjoso” (@fluffypony) January 26, 2020

Biri, Czn Burak tarzında ruhu delip geçen bakışlarla donanım ve soğuk cüzdanlarını anlatan bir video çekmeli. Kesinlikle izlerdim.

Riccardo Spagni

Yeni bir haftaya girerken merhaba sevgili Muhabbit okuyucuları, Haftalık Muhabbit Özet Sayı 1 ile karşınızdayız!
Geçtiğimiz 20-26 Ocak 2020 haftasında dünyanın dört bir yanından sizlere sunduğumuz kripto para borsası haberlerine hep beraber bir bakalım.

Geçtiğimiz hafta Bitcoin (BTC);

Geçtiğimiz hafta Ethereum (ETH);

Geçtiğimiz hafta Bitcoin Satoshi Vision (BSV);

Geçtiğimiz hafta Ripple XRP (XRP);

Gelecek hafta görüşmek üzere!

Amerika’nın son 2 yıldır İran’a uyguladığı yaptırımlar sonucu İran ekonomisi %10 kadar küçüldü ve bu çok ciddi bir oran. Bu yaptırımlardan ciddi hasar gören İran, çareyi Bitcoin kullanmakta buldu ve ekonomik bariyerleri Bitcoin ile aşmaya çalıştı. Bunun da sonucunda uluslararası arenada Bitcoin ‘e karşı sürdürülen savaş hızlandırıldı, regülasyonlar hızlandırıldı fakat ne var ki kripto paralar bu tip konularda daha esnek ve çevik.

İran Kendi Kripto Para Birimini Geliştirmek İstiyor

2018 yılından bu yana İran hükümetinin kendi kripto para birimini geliştirmek istediği bir sır değil. Amerika’nın yaptırımları konusunda kader ortağı olan Venezuela’dan cesaret alan İran bu hamle ile birçok bariyeri aşmayı umuyor.

Venezuela, geliştirdiği kripto parayı petrole endekslemişti fakat İran bu derece yaratıcı olamadı, geliştirdiği kripto parayı kendi ulusal parasına endekslemeyi düşünüyor…

İran’ın kripto para üzerinde ciddi çalışmalar yürüttüğü ve bu kripto para biriminin belirli bankalarda denendiği de biliniyor

Bu tip olaylar dolayısıyla geleneksel finans alanında tedirginlik yaratıyor ve regülasyon konusunu daha da karmaşıklaştırıyor. Her şeyden önce, tüm kripto paraların “merkeziyetsiz” bir blockchain üzerinde çalıştığını düşünen insanların hatalı olduğunu söyleyelim çünkü 2 tür blockchain söz konusu; halka açık olan ve özel olan. Devletlerin kendi kripto paralarını halka açık, takip edilebilen bir blockchain üzerinde geliştiriyor olmalarını düşünmek garip olur.

İran Halkı da Kripto Para Kullanıyor

Kripto paraları bir çözüm için kullanmak sadece İran hükümetine has bir durum değil, ülkedeki insanlar da bu konuda bilgili ve uluslararası para transferlerinde Bitcoin ‘i tercih ediyorlar çünkü Bitcoin olası birçok problemi kolayca aşmalarını sağlıyor.

Bitcoin Madenciliğinde de Aktifler

Elektrik ücretinin düşük olduğu İran’da Bitcoin madenciliği yapmak da avantajlı ve konu hakkında yeterince bilgisi olan insanlar bu avantajı değerlendirmekten geri kalmıyor.

Şehir bazında bile kripto para çıkartmayı düşünen bizler için bu tip haberler çok normal artık. Kripto para geliştirmek isteyen hükümetler, belediyeler, şirketler, bireyler… vb. derken durum nerelere varacak, geleneksel finansın patronları bununla nasıl mücadele edecek, göreceğiz.

Geçtiğimiz günlerde Davos- Dünya Ekonomi Forumu (WEF)’nda LinkedIn’in Kurucu ortağı Allen Blue, haber ajansı The National muhabiri Abu Dhabi’yle kadınların Kripto Para Topluluğu’ndaki yerini konuştu.

Kadınların Blockchain ve yapay zeka gibi hızlı büyüyen iş alanlarında çalışmalarının *risk* taşıdığını dile getirdi.

LinkedIn’in kurucu ortağı ayrıca iş yeri popülasyonlarında sayıca bakıldığında cinsiyetler arası uçurumlar şu anda doldurulmazsa ileride çok daha büyük sorunlar ortaya çıkabileceğini söyledi.

İleride yeni iş olanakları iş alanlarının ortaya çıkacağının aşikar olduğunu söyleyen Blue, eğer şu anda cinsiyetler arası dağılımdaki uçurumu dolduramazsak bu uçurumun daha da keskinleşeceğini ve ileride ortaya çıkması beklenen yeni iş alanlarında kadınları göremeyeceğimizi iletti.

Dünya çapında kripto para camiasına sayıca kadın popülasyonunun az olması birtakım kadın-erkek özelliklerine temellendiriliyor olabilir. Ancak finansal olarak bakıldığında birçok başarılı iş kadını örneği de mevcuttur.

Türkiye’ye baktığımızda da durumun pek de farklı olmadığını görüyoruz. Ne kadar kripto para topluluğunun daha fazla kadına ihtiyacı olduğu söylense de toplumumuzdaki bakış açısı bir anda değişecek gibi gözükmüyor. Lakin bu Muhabbit olarak kripto para topluluğundaki kadınları desteklemediğimiz veyahut desteklemekten vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor. Türkiye’nin kadınları, sizi bekliyoruz…

Hawaii Eyaleti Senatosu’nda, bankaların tıpkı fiziksel varlıklar için olduğu gibi dijital varlık çeşitleri için de saklama hizmeti vermelerinin önünü açan yasa tasarısı ilk çalışmaları yapıldı.

17 Ocak’ta yasa tasarısı, aralarında eyaletin tek Cumhuriyetçi senatörü Kurt Fevella bulunan beş eyalet senatörü tarafından meclise sunuldu. İlk mütaalasının tamamlanmasının ardından Hukuk ve Ticaret Komitesi ile Tüketici Koruması ve Sağlık Komitesi’ne sunuldu.

Tasarıda saklama hizmeti sunabilmesi için bankaların yerine getirmesi gereken yükümlülüklerden bahsediliyor. Saklama hizmetleri, yatırımcının parasını ve dijital varlıklarını saklayıp güvenli bir şekilde tutmayı ve yönetmeyi, fon yönetimini ve müşteri talimatlarını yerine getirmek gibi birçok işlemi kapsamaktadır.

Bir bankanın dijital varlık saklama hizmeti sunabilmesi için, muhasebe ve mali olarak belirli standartlara uyup en iyi bilişim teknolojilerini uygulaması ve son olarak da Kara Para Aklamayı Önleme Yasaları ve Müşterini Tanı gerekliliklerine uyması gerekir.

Dijital Varlıklar için Yasal Sınıf

Tasarı, saklama hizmeti ve geleneksel bankacılık işlemlerine dijital varlıkları entegre etmek amaçlı olmasının yanı sıra dijital varlıkları Tekdüzen Ticaret Kanunu adı altında sınıflandırmak da istiyor.

Bu sınıflandırma hâline geçiş sonrası dijital tüketici varlığı, dijital menkul kıymet veyahut sanal para olarak ayrılacak.

Tasarı buna ek olarak akıllı sözleşmeler ve çoklu imza anlaşmalarına da değiniyor.

Ayrıca yasa tasarısının geçmesi hâlinde mahkemelere dijital varlıklar ile ilgili davalara bakma yetkisi de verilecektir.

Kripto para borsaları kimi insanlar için can sıkıcı veya tehlikeli bir hal alabiliyor. Bitwise, tam da bu yüzden insanların kripto para borsalarındaki çekincelerini anlamak için yaptığı ankette aşağıdaki sonuçları aldı;

Bitwise’ın “İnsanların kripto paralar konusuna bakış açısını” anlamak üzere yaptığı çalışmasının verileri yukarıda gösterilmiştir.

Regülasyon kaygısının 2019 yılında %42 iken 2020 yılının ilk birkaç haftasında %56 oranına arttığını görüyoruz. Bunun nedeni son zamanlarda çeşitli düzenlemelerle veyahut yasaklamalarla kripto para borsalarının kısıtlanmaya çalışılması olabilir. Tıpkı Hindistan Merkez Bankası ile yaşanan olaylar gibi…

Volatilitenin fazla olması da yatırımcıları kaygılandıran başka bir neden olarak %43 ile listede ikinci sırayı alıyor. 2019 yılında volatilite kaygısının %38 gibi düşük bir orana sahip olması da ilginç bir detay olarak karşımıza çıkıyor.

Listenin 3. sırasına baktığımızda dijital varlıkları nasıl değerlendireceğini bilemeyen yatırımcıları görüyoruz. Kripto paraları nerede kullanacağını bilemeyen yatırımcıların sayısının günden güne azalacağını düşünüyoruz çünkü geçen zamanla birlikte büyük markaların “benimseme” konusunda büyük adımlar attığını görüyoruz ve bu adımlarla nihayetinde birçok insan dijital varlıklarını değerlendirecek veya kullanacak bir alan bulacak.

3. Sırada ise oldukça ilginç bir sebep var. Birçok insan ne yazık ki hala dijital varlıklara yatırım yapmanın zor olduğunu düşünüyor. Bunu düşünen insanlar borsa ve tahvil yatırımlarını daha kolay buluyor. Bu fikirde olan insanların yaşlı ya da orta yaşlı olduklarını varsaymak yanlış olmaz diye düşünüyoruz ama bu önemli konuyu bu şekilde kestirip atmak da doğru bir yaklaşım değil. Belli ki tabana yayılmak konusunda dijital varlık borsalarına ciddi bir görev düşüyor.

Borsalar ve işlem hacimleri ile ilgili birçok farklı metrik vardır. Çoğu zaman izlenebilirliği zor olan ise herhangi bir andaki gerçek likiditedir. Live Coin Watch bunu yıllar önce dikkate almışken, Coinmarketcap ‘in buna daha yeni yeni odaklanmaya başladığını görmekteyiz.

Pek çok trading platformu şişirilmiş hacimlerle yatırımcıları kandırma yönelimindeyken böyle bir değişikliğin yaşanması güzel olacaktır.

Yeni likidite metriğiyle Coinmarketcap, geleneksel hacim raporlama sisteminin yerine göz koymuş vaziyette.

Bu durum platformun yeni kullanıcıların zamanla alışılmasını sağlamayacağı bir döneme sokacaktır.

Bununla birlikte, fiyatı bir kenara bırakırsak, likidite kripto para borsalarının sağladığı en güzel yan olabilir.

Coinmarketcap, bu alandaki bazı rakiplerinin gerisinde olmasına rağmen bu atağı güzel bir değişiklik olacaktır.

Lider kripto para takibi sitesi için böyle bir yenilik, kesinlikle çıktığı ilk günden itibaren olmalı.

Borsalardaki gerçek trading işlemlerini nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor.

Ayrıca sahte trading hacminin bu tür sitelerde etkili bir şekilde kaldırılıp kaldırılamayacağı da kafalarda soru işareti bırakan başka bir konu.

Bu tür platformların sayılarının artırmak için bir yol bulmaları genelde an meselesidir.

Geçtiğimiz hafta, Bitcoin SV %67’nin üzerinde bir yükseliş kaydederek marketteki en iyi performans gösteren kripto varlık olduğunu ilan etti. Gösterdiği sert fiyat hareketinin nedeni bilinmemekle birlikte, yatırımcılar Craig Wright’ın devam etmekte olan davasınının etkilemiş olabileceğini düşünüyorlar. Bununla birlikte, Coin Metrics’in son raporuna göre, dijital varlıklar kısa vadeli şiddetli fiyat dalgalanmalarına karşı hâlâ duyarlılık gösteriyorlar.

Coin Metrics’in son araştırma raporu, Bitcoin SV [BSV] ‘nin, sadece sahiplerinin değil yatırımcılarının çoğunun forktan sonra kripto paralarını talep etmediği için bir artışın yaşandığını da ortaya koyuyor. Ayrıca;

“Bu, likiditenin düşük, emir defteri derinliğinin sığ olduğu ve fiyat manipülasyonuna daha uygun ikinci kademe borsalarda böyle bir durum meydana geliyor.”

Bitcoin SV’nin performansı bir yana, Bitcoin bir tekrar düzenine sahip gibi görülüyor ki bu da raporda açıkça belirtilen noktalardan biriydi. Bitcoin’in geçmişteki fiyat döngüleri, her bir yerel dibin dip olduğu ve her bir döngüdeki tepenin yerel tepe olduğu üç döngü dip ve tepe olarak kaydedildi.

Dördüncü döngü tabanı, Bitcoin’in 3,200 dolar olduğu 15 Aralık 2018’di. Bununla birlikte, döngü dipleri ve tepeleri görsel incelemeye subjektiftir. Yani rapor sonuç çıkarırken dikkatli olunmalıdır. Ekledi,

“Bu uyarılar göz önünde bulundurularak, 15 Aralık 2018’in bu döngünün dibi olduğunu ve daha önce yaşanan balon ve yıkılma (Bubble and crush) döngülerinin bir tekrarını göreceğimizi düşünürsek, mevcut fiyat performansı anormal olarak görünmüyor.”

Yukarıda listelenen döngüler, her döngünün bir öncekinden daha uzun sürdüğü bir uzama düzenini yansıtıyordu. Döngüler benimseme ve farkındalık dalgası tarafından yönlendirilirse, döngüler uzayabilir. Bu döngülerin her biri, öncekinden daha uzun olacaktır.

Bitcoin’in geçmiş dönemdeki grafiklerine göre, kripto para biriminin kısa süreli hızlı büyüme ve düzeltmelerle serpiştirilmiş ılımlı bir büyüme dönemine girebilir.

Reuters’ın haberine göre, Japon milletvekilleri ulusal dijital para birimi için kanun teklifi sunmaya hazırlanıyor. Çin’lilerin dijital Yuan projesini duyurmalarından dolayı böyle bir atağa geçtikleri düşünülüyor.

Dijital yen, dünyadaki birçok dijital kripto para örneğinden feyz alınarak tasarlanacak ve hükümet ile özel şirketlerin ortak projeleri olarak geliştirilecek.

70 Liberal Demokrat Parti üyesi milletvekili tarafından hazırlanan kanun teklifinin şubat ayında sunulması bekleniyor.

Dijital paraya geçilme konusunda geride kalan Japonların teknolojiyi yakalamaları biraz uzun sürecek gibi duruyor.

Libra ve Dijital Yuan’ın Lanse Edilmesi

Şüphesiz ki Facebook’un Libra’yı, Çin’in Dijital Yuan’ı duyurması dünya genelinde teknolojiye ayak uyduramama endişesi yaratmıştır. Daha önceki haberimizde Merkez bankalarının Bitcoin-tipi dijital para birimlerini araştırma ve geliştirme hakkında bir grup topladığından bahsetmiştik.

Dünya genelinde Merkez Bankaları, şirketler, ülkeler ve hatta şehirler bile kendi kripto para birimini geliştirmeye çalışıyor. Bu da geleneksel bankacılığın ve borsanın yetersiz olduğunda dijital para birimlerinin finansal güç tanımlama şekillerinden biri olacağının bir göstergesidir.

Ripple ‘ın CEO’su Brad Garlinghouse, firmanın halka arzının önümüzdeki 12 ay içerisinde gerçekleşebileceğini söyledi.

Dün Davos’ta Dünya Ekonomi Forumu’nda Wall Street Journal’la yaptığı söyleşide Garlinghouse, şirketin halka arzının “Doğal Bir Evrim” olduğunu söyledi.

“Önümüzdeki 12 ay kripto para/ Blockchain alanında birçok halka arzın gerçekleşeceğini göreceksiniz. Ne ilk ne de son olacağız ancak tek hedefimiz lider olmak… Şirketimizin evrimleşmesi gayet doğal.”

Ripple’ın CEO’su Brad Garlinghouse

Daha geçtiğimiz ay, Ripple şirketin halka arzının son basamağı Series C fonuna 200 milyon dolarlık bir kazanç sağladı. Series C turu Blockchain ödeme sistemi firmasına 10 milyar dolar değer kattı.

Crunchbase’e göre Ripple bugüne dek toplam 293,6 milyon dolarlık fon sağladı. Halka arzından sonra ne kadar değerleneceği de ayrı bir merak konusu.

Daha önceki haberlerimizde XRP’ın zaman içindeki aktif adres sayısından ve kazandıkları değerden bahsetmiştik.

Daha önce verdiğimiz verilerle beraber, haftanın başlarında Ripple’ın dördüncü çeyrekte XRP için satış raporlarına göre %80’lik bir düşüş yaşadığı görülmektedir. Firma daha önceki çeyrekte 66,24 milyon dolarlık bir XRP satışı yaparken, dördüncü çeyrekte 13,08 milyon dolarlık bir XRP satışı yapıldığı açıkça görülmektedir. Son 3 yılın verilerine bakıldığında
dördüncü çeyreğin en düşük geçen dönem olduğunu görebiliriz.

The Block’un verilerine göre, şu ana dek toplam 1,22 milyar dolarlık XRP satışı yapılmıştır.

Önceki haberimizde Yunanistan’dan Fransa’ya iadesinin gerçekleştirileceğini yazdığımız Alexander Vinnik ‘in hastanede olduğu avukatı Zoe Konstantopoulou tarafından açıklandı.

Sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada;

“Fransa’daki meslektaşlarımın haber vermesi üzerine Paris’teki Hotel Dieu Hastanesinde olduğunu öğrendiğim Alexander’ı görmem engelleniyor. Yunan yetkililer üç maymunu oynuyor. Bu gece bitkin ve hasta hâliyle onu sorguya alacaklar, üstelik hiçbir iletişim hakkı sunulmadan ve bilgisi dahilinde olmadan! Yarın gerçekleşecek olan duruşmanın ertelenmesini zaten talep etmiştim. Hukukun üstünlüğü nerede?”

Konstantopoulou, ayrıca müvekkilinin 30 aydır parmaklıklar ardında ne ile suçlandığı belli değilken sağlığının kötüleştiğinin altını çizdi.

Yunanistan, kapatılan kripto para borsası BTC-e’nin eski yöneticisi Rus Alexander Vinnik ‘i Rusya’ya değil de Fransa’ya iade etme kararı aldı.

Greek Reporter haberi 23 Ocak’ta yayınlarken Rus Haber Ajansı TASS Rusya Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov’un protestosunu yayınladı;

“Rusya’ya değil de Fransa’ya teslim edilmesi haklı bir gerekçe gösterilmediği takdirde kabul edilemez. Ailesi perişan, sağlığı ve en basit yaşama hakkı ihlal edildi. Yunanistan tutuklularını insani bir ortamda tutmakla yükümlü.”

Vinnik ne ile suçlanmıştı?

Vinnik ilk olarak 2017’de ABD’de kripto para borsası Mt. Gox’a düzenlenen siber saldırının arkasındaki hacker grubuyla doğrudan ilişkisi olduğu şüphesiyle suçlanmıştı. 2018’in Temmuz’unda ise 4 milyar dolarlık Bitcoin (BTC) ile para aklayan bir gruba liderlik ettiği iddiasıyla Yunanistan tatilinde polis tarafından tutuklanmıştı.

2018 Eylül’ünde Rusya’ya iade edilmesi karar verilmişti ancak sonrasında mahkeme bu kararı bozarak Fransa’ya iade edilmesi gerektiğine karar verdi.

Birkaç gün önce yayınlanan yıllık DApp raporunda, DApps’in Ethereum, TRON, EOS ve birçoğunun market performansı konusunda çeşitli analizleri yer alıyordu. Raporda, dokuz önemli Blockchain’in yerli tokenler açısından toplam hacmin, 2018’e kıyasla 2019’da %58,5 arttığını ve 10 milyar doların üzerine çıktığı yer etmişti.

Ayrıca raporda, sözü geçen Blockchain’lerin yıl boyunca 3,26 milyardan fazla işlemi nasıl gerçekleştiği de ele alınmıştı. Bunlardan, EIDOS tek başına yaklaşık 2,4 milyar işleme katkıda bulunduğu raporda geçerken diğer 2216 aktif DApp’ın, 2019’da 872 milyon işlem yaptığı da başka bir veriydi. Aktif DApp kullanıcılarının sayısı da son bir yılda iki katına çıkarak 2018’de sadece 1,48 milyonken 2019’da 3,11 milyon kullanıcıya ulaştı. 2,77 milyondan fazla yeni kullanıcının 2019 yılında merkeziyetsiz uygulamaları kullandığını belirtti.

“2019’da eski kullanıcılardan sadece 348,000’i aktifti. Bu da tüm aktif kullanıcıların %11’ini oluşturuyor.”

Dapp.com raporu, kategoriler arasında finansal hizmetlerin 2019’da en etkileyici kullanıcı büyümesi oranına çıktığına da değindi. Kullanıcı sayısı %610 artış gerçekleşirken yıl boyunca işlem hacminde %251 artış gösterdi. Kumar kullanıcılarının sayısının da %372 oranında arttığı ve bunun da hacimde %100’lük bir artış sağladığı bildirildi.

Raporda ayrıca, DApp oyunlarına yönelik yatırımların zayıfladığı belirtildi. Blockchain oyun kullanıcı sayısındaki %162’lik bir artışa rağmen, hacimler geçen yıla göre 2018’e kıyasla yaklaşık %60 oranında düşüktü. Ayrıca raporda, en büyük altı akıllı sözleşme platformunda toplam 1445 yeni DApp’nin 690’ının Ethereum tabanlı ve 411’i TRON üzerine inşa edildiği de eklenmişti.

“Bir süre sonra Ethereum ve TRON için aktif Dapp kullanıcıları ile EOS’unkiler arasında bir uçurum meydana gelmeye başladı.”

EOS DApp’lerin yıl içinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir hacim ürettiği ve toplam hacmin yaklaşık %50’sini oluşturduğu ve böylece Ethereum ve TRON’un önüne geçerek birinci sıraya kurulduğu da raporda yer alıyordu. Bununla birlikte, 2019’da 1,4 milyon aktif Ethereum’un DApp kullanıcısının sadece %10’u önceki sene de aktifti.

İlginç bir şekilde, yaklaşık 1 milyon aktif TRON DApps kullanıcısının sadece %2’si platformu 2019’dan önce kullanıyordu. Buna karşılık, EOS’un eski kullanıcıları 2019’daki toplam aktif kullanıcıların %23’ünü oluşturuyordu. EOS DApp’lerin tüm platformlar arasında en yüksek etkinliği gördüğü, 493 aktif DApp’in %97’sinin aktif olarak kullanıldığı bildirildi. Steem Dapps %87 ile yıl boyunca ikinci en yüksek etkinliği gördü. Ethereum ve Neo ise %62 ile en düşük etkinliği gördü.

EOS, 2019 Kasım’a kadar en fazla aktif kullanıcı sayısı konusunda lider durumdaydı ancak ortalama günlük kullanıcı sayısı %80’den fazla düşerek TRON’a tahtını kaybetti.

“Gambling DApp, 1 milyondan fazla yeni kullanıcıya sahip olmasıyla,2018’de Ethereum’daki toplam DApp kullanıcısı miktarından daha fazla olan tek uygulama türüydü.”

Kripto para madenciliği, bir kripto para ağının temelini oluşturan kavramdır. Kripto para madencileri ağın güvenliğini sağlar ve aynı zamanda işlemleri onaylarlar. Kripto para madenciliği özelleştirilmiş cihazlar (ASIC, FPGA) ile yapılır fakat günümüzde her bilgisayarın içinde kolayca bulunabilen ekran kartlarıyla madenciliği yapılabilen kripto para birimleri de mevcuttur.

Kripto para madenciliğinin bir çok işlevi bulunmaktadır ama bunlardan en önemlileri olarak şunları sayabiliriz:

• Yeni para üretimi
• İşlemlerin onaylanması
• Güvenliğin sağlanması

Geleneksel para birimlerinde merkez bankaları kendi ihtiyaçları doğrultusunda para arzını artırıp azaltabilirler. Kripto para birimlerinde yeni paraların üretimi en baştan bellidir ve belirli bir oranda ayarlanmıştır böylelikle sahte para üretimi veya az ya da çok para üretiminden kaynaklanan problemlerin önüne geçilmiş olunur.

Madenciler kripto para ağlarında gönderilen işlemleri bloklara dahil ederler. Kripto para ağlarındaki bir işlem bir bloğa dahil edildiğinde resmi olarak blok zincirine dahil olur ve onay sürecine girer. Kripto para madencilerinin onayından geçen her blok art arda birbirine eklenerek zinciri geriye dönük olarak daha da sağlam hale getirir.

Madenciler aynı zamanda kripto para ağlarının hesaplama gücünü artırdıkları için ağa saldırmayı, ağı değiştirmeyi ve durdurmayı zorlaştırırlar yani dışarıdan kötü niyetli müdahalelere karşı ağı güvence altına alırlar.

Evinizdeki bilgisayarla yapabilir misiniz?

Majör kripto paraların madenciliğini yapmak için bu alanda özelleştirilmiş cihazlara ihtiyacınız var çünkü rekabet ve hash rate çok yüksek. Pek ala bilinmeyen bazı kripto paraların madenciliğini evinizdeki bilgisayarla yapabilirsiniz fakat majör dijital varlıkların madenciliği için ciddi bir yatırım gerekmektedir.

Tether’in az önce yaptığı duyuruya göre artık altının ons fiyatına da stabil bir Tether var. Tether altın ilk olarak Tether’ in kader ortağı Bitfinex’ ten satışa sunuluyor.

Tokenize edilmiş ons altının kısaltması XAUt ve Altın’ın fiyatını neredeyse tüm dünyaki Londra’daki altın piyasasına göre baz alıyor. Ethereum ve Tron üzerinde de olan bu tokeni blockchain sayesinde izleyip altınlarınızı takip edip hızlıca göndermeniz de mümkün olacak gibi gözüküyor.

Tether Altın’ı Fiziksel Altına Döndürebilecek Miyiz ?

Yapılan açıklamada XAUt tokeni (tether altın) tutanların belirli kriterleri yerine getirmeleri durumunda fiziksel altına sahip olabilecekleri de bulunan bilgiler arasında. Tether, fiziksel altınlarınızı İsviçre ya da TG Commodities şirketinin bulunduğu yerlerden teslim alma opsiyonu da sunuyor.

Bugün erişkin içeriklere sahip Pornhub sitesinin kabul etmeye başladığını duyurduğu Tether’ den aynı gün içinde gelen bu ikinci büyük haber oldu.

Bunun dışında Tether.to firması birden fazla davanın birleşimiyle bir araya gelen toplam değeri 1.5 triyon doları bulan “CLASS ACTION” davalarla da mücadele etmeye devam ediyor. Kayıp kıta atlantis gibi herkesin diline destan olan “dijital altın/tokenize altın” bakalım dijital altın olmaya çalışan Bitcoin (BTC)’i nasıl etkileyecek?

Hong Kong Para Otoritesi ve Tayland Bankası bugün sınır ötesi bir blockchain ödeme sistemi için bir prototip oluşturduklarını açıkladı. Aralık ayında tamamlanan Inthanon-LionRock Projesi, Hong Kong ve Tayland’daki bankaların akıllı sözleşmelerle birbirlerine para göndermelerine izin veriyor.

İki ülke arasında bir sınır ötesi ağı kuran sistem, R3’ün blockchain platformu Corda üzerine kuruldu. Prototip raporunda, bankaların döviz likidite yönetimini geliştirmek için tasarlandığı söyleniyor. Bunu da fon transferlerini ve yabancı borsa işlemlerini bir araya getirmek için akıllı sözleşmeler kullanarak yapıyor.

Hong Kong Para Otoritesi Kıdemli Direktörü Edmond Lau, “Tayland Bankası ile ortak araştırma projemiz, geleneksel sınır ötesi ödemelerde düşük verimlilik ve yüksek maliyetlerin dezavantajlarını çözmek için önemli bir ilk adımı işaret ediyor” dedi.

Reuters’e göre, HKMA genel müdürü Colin Pou, bir medya brifingine gerçek bir işlemin henüz yapılmadığını söyledi. Pau ayrıca, Para Otoritesinin ülke içi işlemler için devlet tarafından verilmiş bir dijital para biriminin kullanılmayacağının zaten belirlediğini; prototipin yalnızca sınır ötesi işlemler için kullanılacağını söyledi.

Rapora göre, iki ülke arasındaki “stratejik iş birliği” 2019 Mayıs’ta gerçekleşmiş. Çalışmalara ise 2019 Eylül ayında başlanmıştır.

Her ne kadar Hong Kong’un LionRock Projesi ve Bank of Thailand’ın Project Inthanon’u bir Merkez Bankası Dijital Para Birimi uygulanabilirliğini araştırmak üzere kurulmuş olsa bunlar iki ayrı gruptur. Hong Kong grubunu 2017’de, Tayland ise grubunu 2018’de kurdu.

Tanınmış bir veri analizi platformu olan TokenInsight, Bitcoin ve diğer kripto para birimi Vadeli kontratları için aynı trade etkinliğini analiz eden en son vadeli işlem pazarı raporunu yayınladı.

TokenInsight, Bitcoin ve Altcoin vadeli işlemlerinin işlem hacmini Bybit, Binance, Deribit ve FTX dahil olmak üzere dokuz farklı borsada inceledi ve 1 Ocak ile 8 Aralık 2019 arasındaki dönem için veri topladı. Rapora göre, vadeli işlemlerin hacmi 2019’da 3 trilyon dolara ulaştı. Vadeli işlemler için ortalama günlük trade 8,5 milyar dolarlık bir işlem hacmine sahipti. Pazarın toplam işlem hacminin 2019’un ikinci yarısında iki katına çıktığı ve üç büyük borsadaki (BitMEX, OKEx ve Huobi) toplam işlem hacminin pazarın %85’ini oluşturduğu söyleniyor.

Vadeli işlem piyasalarındaki hacimler spot piyasalardan düşük olsa da TokenInsight, 2019 yılında her iki pazardaki hacimler arasında 0,76’lık bir korelasyon katsayısı olduğunu gösterdi. Rapor ayrıca, Mayıs ayında işlem hacimlerinin önemli ölçüde artmasından sonra piyasadaki vadeli işlem borsalarının sayısının onlardan yüzlere nasıl arttığını açıkladı.

Ayrıca rapor, 2019 yılında vadeli işlemlerin yıllık hacminin tüm pazarın yaklaşık %18,2’sini oluşturduğunu belirtti. 2019’da çok sayıda yeni vadeli işlem borsası ortaya çıkarken, çoğu spot borsa da geçen yıldan bu yana türev işlemlere başladı. Bununla birlikte, piyasadaki işlemlerin büyük çoğunluğu üst düzey vadeli İşlem borsaları tarafından hala kolaylaştırılmaya çalışılmaktadır.


Raporda, BitMEX’in yıllık 972,8 milyar dolarlık işlem hacmi ve ortalama günlük hacmi 2,8 milyar doların üzerine çıkarak ilk sırada yer aldı. OKEx ve Huobi sırasıyla 869 milyar dolar ve 661 milyar dolar işlem hacmiyle BitMEX’ i izledi.

Vadeli İşlem Kontratları İstikrarlı

TokenInsight, geçen yılın ikinci yarısına doğru fiziksel olarak yerleşmiş Bitcoin Futures’ın trade kontratlarını piyasaya sürdüğü için gündeme gelen bir platform olan Bakkt’a da dikkat çekti. ABD Emtia Vadeli İşlemleri Ticaret Komisyonu (CFTC) platformu onaylarken, Bakkt’ın işlem hacmi 24 Eylül’deki lansmanından bu yana hayal kırıklığı yaratıyor. Bakkt platformunda ; Ekim, Kasım ve Aralık aylarında sadece 643,7 milyon ABD doları değerinde yani günlük BitMEX hacminin yaklaşık %23’ü değerinde Bitcoin vadeli işlem kontratı işlem görmektedir.

“Kripto para birimi türevleri gelişmekte olan pazarlardır ve vadeli işlem kontratlarının istikrarının daha da geliştirilmesi gerekmektedir.”

Bununla birlikte rapor ayrıca, “uyumluluk kanalının gelecekteki gelişiminin, özellikle uyumluluk kanalının açılmasından sonra kesinlikle  göz atmaya değer olduğunu ve geleneksel fonların uyumlu ağ geçitleri yoluyla piyasaya kademeli olarak yatırılabileceğini de belirtmektedir. ” kısmı yer almaktadır.

Çalışmada kullanılan 12 vadeli işlem borsasından 27’sinde kripto para vadeli işlem kontratları listelenmiştir. Rapor, vadeli işlem kontratı ürünlerinin daha kapsamlı hale geleceğini ve daha düşük trade ücretleriyle ilk değişimin kurumlar tarafından tercih edilebileceğini öne sürmüştür.