Huobi Bitcoin Son Fiyatı
BTC $61983
-0.92%
Huobi Ethereum Son Fiyatı
ETH $3002.8
-0.30%
Huobi Avalanche Son Fiyatı
AVAX $34.29
-1.32%
BNB Token Son Fiyatı
BNB $593.4
1.42%
Binance Kayıt Ol

Muhabbit

Bir değerlendirme kuruluşu olan Weiss’e göre, dünya üzerinde 21 Milyondan daha fazla Bitcoin (BTC) var.

Weiss’in 25 Mayıs tarihinde attığı bir tweette, borsaların gerçekte var olan Bitcoin miktarından daha fazlası olduğu izlenimini verebilmek için kaldıraç kullandığını iddia etti.

21 Milyondan Fazla

Genel görüşten ziyade Weiss, “#Bitcoin arzı 21 milyondan fazla.” diye tweet attı.

Borsalar, herhangi bir kripto para biriminin mevcut arzından, tıpkı bankaların itibari para birimlerinin arzından yararlandığı gibi yararlanır.

Weiss, bu tweetlerinde genel olarak borsa modelini eleştiriyor gibi görünüyor. Son zamanlarda ezici bir şekilde popüler olmaya başlayan emanet edilebilir borsalar, firmanın nezdinde gereksiz görünüyor ve bir güven problemi içeriyor.

Tweet şöyle devam ediyor;

Kripto paralarınızı kendiniz muhafaza etmelisiniz, anahtar sizde değilse, kripto paralarınız sizin değildir.

Doğrulanmış Bitcoin arzı günümüz itibariyle 18.3 milyona ulaşmış durumda, fakat her biri dolaşımda değil. Tahminlere göre yaklaşık 4 milyon kadarı geri döndürülemez bir şekilde kayıp konumunda.

Bitcoin’in “C-” Performansı

2018’in sonundan bu yana, borsaların Bitcoin rezervleri çok düşük seviyelerde geziyor. Bu değişim ayrıca, Bitcoin kullanıcılarının son zamanlarda üçüncü tarafın bu birimleri saklama hakkı konusundaki risklerinin farkındalığının artmasından bağımsız bir şekilde geldi.

c6d7a405acea77458c2c0ca900576359 - Sadece 21 Milyon Bitcoin Olduğunu Mu Düşünüyorsunuz?

Bitcoin’in 1 senelik borsa rezervlerinin değişimi. Kaynak: CrytoQuant

Özellikle, bu yıl 3 ocakta ikincisi gerçekleşen Proof of Keys etkinliği dolayısıyla Bitcoin’in borsa rezervleri az da olsa etkilenmiş gibi görünüyor.

Weiss’in yaptığı araştırmalarda, kripto değerlendirmelerinde Bitcoin’in 1. sırada olduğunu fakat belli başlı zamanlarda Bitcoin’in üstüne çıkan kripto para birimlerinin varlığından bahsetti. Bu durum, BTC ağından çok daha teknolojik ağlara sahip olan altcoinlerin var olması nedeniyle yaşanıyor.

An itibariyle, Bitcoin’in genel skoru A ile zirvede. Fakat Weiss’e göre asıl önemli olan skor piyasa performansı skoru, Bitcoin’in bu alandaki skoru ise C-.

Çinliler kabul edilmesi hâlinde, yeni Miras Yasası ile yakında internet mülklerini ve Bitcoin dahil olmak üzere kripto para birimlerini miras olarak bırakabilecekler.

Bitcoin Miras İle Devredilebilir Mi?

Birçok insanın merak ettiği soru; “Sahip olduğum Bitcoin, ben öldükten sonra çocuklarıma geçecek mi?”. Yasal düzenlemelerin yapıldığı ve Bitcoin’in daha doğrusu kripto paraların yasal olarak kabul edildiği ülkelerde bile tartışılan bir konu olmakta bu.

Kripto paraları yasal olarak kabul eden ülkeler olsa dahi henüz oturmuş bir düzenleyici mekanizma mevcut olmadığı için Miras Hukuku konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Taşınır ve taşınmaz mülkler gibi Miras Hukuku’nda yer alması hâlinde başta Bitcoin olmak üzere kripto para birimlerinin mirasçılara devredilmesi mümkün olacaktır.

Tabii bunlar yasal olarak ülkelerce belirlenen kurallar. Bir de cüzdanınızın özel anahtarını yakınlarınızla paylaşmak var. Gerekli gördüğünüz durumlarda cüzdan bilgilerinizi yakınlarınızla paylaşmakta özgürsünüz. Ancak kripto paranız borsada ise işler biraz değişiyor. Kripto para borsaları hesabın sahibinin tek bir şahsa ait olduğunu söyleyebilir veyahut inisiyatif alıp hesabı mirasçılara devredebilir.

Çin bayrağı - Kabul Edilirse Çinliler Miras Olarak Bitcoin Bırakabilecek!

Yasa Geçerse Çinliler Edebilecek!

Geçtiğimiz günlerde Çin parlamentosu mülkiyet, evlilik ve miras gibi sivil hakların korunmasını içeren ilk medeni kanunun taslağını açıkladı. Şu an kullanılan Miras Hukuku 1985 yılında şekillenmişti. Konut gibi taşınamazların yanı sıra gelir, kültürel kalıntılar ve telif haklarını kapsıyordu. Ancak son yıllarda özellikle  ekonomik açıdan benzersiz bir yükseliş içerisinde olan Çin için yeterli bir hukuk kapsamı olmadığı düşünülüyordu.

Renmin Üniversitesi’nden Wang Yi, daha önceleri Çin’in Medeni Hukuk konusunda yetersiz olduğu savunanlardan sadece biri. Aynı üniversiteden Profesör Lixin Zhang bu konuda Çin Merkez Televizyonu (CCTV)’na bir demeç verdi. Demeçte Miras Hukuku’nun şu anki versiyonunun modern toplumun ihtiyaçlarını gidermekte eksik kaldığını ve yenilenmesinin elzem olduğundan bahsetti.

Bu yetersizliğin elzemliği hükümetin de radarına girmiş olmalı ki yeni bir Medeni Hukuk teması içerisinde Miras Kanunu çıkartılıyor. Kanuna göre bir insan öldüğü taktirde yakınlarına yani mirasçılarına dağıtılacak olan mal varlıklarının arasında internet mülkiyeti ve Bitcoin gibi dijital para birimleri de sayılacak.

Böyle bir gelişmenin, Çin’in dijital yuan planlarıyla birlikte gerçekleşmesi dijital yuan sahibi olmak isteyenleri heyecanlandırdı. Bununla birlikte kripto paraların bu şekilde mirasçılara devredilmesinden rahatsız olan bir kesim de mevcut.

Primitive Ventures’un kurucu ortağı Dovey Wan da bunlardan biri. Wan sosyal medya hesabından “Bitcoin’imi yasalarla değil özel anahtarımla korumayı tercih ederim…Hukukun sorunu yasalar değil yaptırımlar.” şeklinde bir paylaşım yaptı.

 

 

 

Tether (USDT) tarafındaki artış büyük merak uyandırıyor. Sadece Ocak ayından bugüne yaşanan Tether artışı toplam stablecoin arzını iki katına çıkarmış durumda.

2017 yılında yaşanan yükseliş ile önemli derecede bağlantılı olduğu iddia edilen Tether, konu ile ilgili olarak davalar ile karşı karşıya kalmıştı. Sonrasında ise 1’e 1 olduğunu iddia ettiği rezervleri ile ilgili problem yaşamaya başlayan Tether, dava ile birlikte nakit olarak mevcut Tether’lerin yüzde 75’inin nakit karşılığı bulunduğunu itiraf etmişti. Geriye kalan yüzde 25’in ise farklı enstrümanlar ile desteklendiği belirtilmişti.

Endişe Bu Noktada Başlıyor

Yatırımcı gözünde stablecoinlerde en büyük güven unsuru 1’e 1 karşılık durumu. Tether tarafında bu unsurun zarar görmesi ise sürekli ve ardı arkası kesilmeyen bir spekülasyon zincirini beraberinde getirmekte.

Fakat birçok iddia ile dava açılmış ve açılmaya devam etmesine rağmen Tether’e karşı ortaya atılan iddialar kanıtlanabilmiş değil. Tether ise son dönemde arzını önemli derecede artırarak 9 milyar $ barajını da aşmış durumda.

An itibariyle Tether, CoinMarketCap üzerinde XRP’yi egale ederek piyasa değeri sıralamasında Ethereum’un (ETH) ardından 3’üncü sıraya oturmuş durumda.

Tether Gerçek Dolar Değil! İhtiyaçları Karşılayamaz

Ortaya atılan yeni iddia ise madencilik ödüllerinin azalması ile ortaya çıkmış durumda.

Madencilerin maliyetlerini karşılamaları için Bitcoin (BTC) satması gerekmekte. Berkeley’de bir araştımacı olan Nicholas Weaver ise maliyetlerin Tether ile karşılanamayacağını belirtmekte.

Tether Gerçek dolar değil. Faturaları Tether ile ödeyemezsiniz.

Tether’in piyasada dolaşımı kolaylaştırdığını belirten Weaver, piyasadan çıkması gereken para noktasında ise Tether’in bu ihtiyacı karşılayamadığını belirtiyor.

Son Aylarda Tether Önemli Ölçüde Doların Yerini Aldı

Tether’in son aylarda piyasada hakimiyetini önemli ölçüde artırması ile birlikte “dolar”ın yerini alması Weaver’e göre çok büyük bir problem oluşturuyor.

Tether’in elektrik maliyetleri karşılama noktasında bir çözüm olmadığını belirten Weaver, sistemin bu noktada tıkandığını belirtiyor.

kWh başına 5 cent elektrik maliyeti hesaplaması ile Bitcoin ağını yaklaşık her saat 335,000 $’a ihtiyacı olduğunu söyleyen analist, tek maliyetin de elektrik olmadığını belirtiyor. Madencilerin ASIC ekipmanlar için üstlendiği maliyetler, soğutma maliyeti ve vergiler gibi birçok ekstra maliyet, madencilik sektöründe bulunmakta.

Madenciliğin önemli bir bölümünün yapıldığı sizlere de daha önce bahsettiğimiz Çin’in Sichuan bölgesindeki hidroelektrik satralleri kWh vaşına maliyeti 3 cent’e kadar çekse de Weaver, yine de bunun yeterli olmadığını belirtiyor.

Bitcoin’de Yaşanan Son Yükselişler Tether İle Gerçekleşti

Bitcoin’de yaşanan son yükselişlerin Tether ile gerçekleştiğini belirten Weaver, piyasadaki “gerçek dolar” ihtiyacının değişmediğini fakat piyasada bulunan gerçek dolar miktarının önemli ölçüde eridiğini belirtiyor.

Kripto paraların halen dolar ile önemli bağları bulunduğunu belirten Weaver, akışın azaldığı noktada büyük bir kriz ortamının yaşanabileceğini belirtiyor.

Weaver’in iddialarını siz nasıl yorumlarsınız?

 

Bildiğiniz üzere, birim fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip olan halving, kripto para biriminin arzını değiştirdiği için, kripto sektöründe önemli bir konu.

Piyasa değeri olarak en büyük kripto para birimi olan Bitcoin, 11 Mayıs tarihinde, 3. halvingini yaşadı. Bulunan blok başına ödül ise 12.5’ten 6.25 Bitcoin’e düşürüldü. Ayrıca geçtiğimiz nisan ayında Bitcoin Cash ve Bitcoin SV’de halving yaşadı.

Sırada ise, 2016 yılında oluşturulan ve proof-of-work algoritmasıyla çalışan, gizlilik odaklı Zcash (ZEC) var. An itibariyle Zcash piyasa değeri olarak en büyük 26. kripto para birimi olarak işlem görüyor.

Electric Coin Co. tarafından geliştirilen Zcash’in, Kasım ayında gerçekleşmesi beklenen halvingden sonra blok başı ödülünün 12.5 ZEC’den 6.25 ZEC’e düşürülmesi planlanıyor.

Yüksek Enflasyon

Tıpkı Bitcoin gibi ZEC’in de toplam arzı 21 Milyon adet ile sınırlı durumda. Fakat diğer kripto para birimlerine nazaran, ZEC’in enflasyon değeri önemli ölçüde yüksek.

Inflation rates - Halving Zcash için Çözüm Olabilir! Kasım Ayı Bekleniyor!

Bir veri kaynağı olan ViewBase’e göre, ZEC’in yıllık enflasyon oranı %28.19. Bu kripto para birimleri arasında ki en yüksek enflasyon oranı. Şöyle ki, piyasanın en büyük oyuncusu Bitcoin’in yıllık enflasyon oranı %1.44 bandında geziyor.

2019 yılının Aralık ayında John Olszewick, ZEC’in enflasyon oranı hakkında şu yorumu yaptı;

Eğer ZEC bir ülke olsaydı, %32’lik enflasyon oranıyla, dünya üzerindeki en yüksek 8. enflasyon oranına sahip olan ülke konumunda olurdu.

Fakat bu durum kasım ayında yaşanması beklenen halvingden sonra düzelebilir.

Digital Assets Data’dan araştırma analisti Connor Abendschein konu hakkında, halving sonrasında enflasyon oranınında yarı yarıya azalacağını ve bu durumdan ötürü endişelerin yersiz olduğunu düşünüyor.

Halving Öncesi Fiyat Yükseltme

Son aylarda ZEC, hem ABD doları bazında hem de Bitcoin bazında tüm zamanların en düşük seviyelerinde geziniyor. Fakat Kasım ayından sonra, düşen enflasyon oranıyla birlikte ZEC tekrardan yatırımcıları kendine çekebilecek potansiyelde.

Ayrıca Abendschein, yaklaşan halving ile birlikte ZEC’in bu piyasada yerini sağlamlaştırması için gerekli desteği sunacağını düşünüyor.

Genellikle halving sonrası, bu tür para birimlerini kendini ikiye katlama eğilimini gösteriyor. Örneğin 5 Ağustos 2019’da halving yaşayan Litecoin, Bitcoin’in zayıf piyasa hareketlerine rağmen geçen yılın ilk çeyreğinde değerini ikiye katladı.

Bir çok gözlemci, halving olayının arz açığı oluşturduğunu ve böylelikle fiyatlarda yukarı giden bir dalgalanmaya sebep olduğunu düşünüyor. Bu düşünceler genellikle, Kasım 2012 ve Temmuz 2016’da halving yaşayan Bitcoin kaynaklı.

Ayrıca Bitcoin’in, halving yaklaşırken 4.000$’dan 10.000$’a sıçraması bu düşünceyi daha da güçlendiriyor.

Halving Kılavuzu

ad602d26 d9de 42e4 a394 d2c4555a51ae - Halving Zcash için Çözüm Olabilir! Kasım Ayı Bekleniyor!

Madencilerin satışa sunduğu Bitcoinler, 2012’nın sonlarında yaşanan halvingden önce toplam hacmin önemli bir kısmını kapsıyordu. Halving sonrasında ise fiyatta büyük bir düşüş yaşandı. Yukarıdaki grafikte görebileceğiniz gibi, 2012 yılının ilk yarısında toplam maden hacminin yüzdesi %135’ten %67’ye kadar gerilemiş.

Bitcoin ilk halving sonrasında, fiyatını 12.75$’dan iki haftalık kısa bir süre içinde değerini %6 arttırarak 13.50$’a ulaştı. Sonrasında ise Nisan 2013’te 260$ gibi rekor bir seviyeye ulaştı.

Messari şirketinden bir araştırma analisti olan Wilson Withiam’a göre, bazı yatırımcılar ZEC’e de benzer şekilde bakıyor ve halving sonrasında yüksek potansiyel bekliyor.

Founder’s Reward’a Elveda

Halving’in yanı sıra ZAC, sözde Founder’s Reward sistemini, bambaşka bir fon servisiyle değiştirecek.

Zcash 2016 senesinde piyasaya sürüldüğünde “Founder’s Reward” sistemi ile birlikte geldi. Bu sisteme göre çıkarılan her bir Zcash’in %80’i madencilere, %15’i yatırımcılara ve kuruculara %5’i ise bazı temel işlevleri finanse edebilmek adına Electric Coin Co.’ya veriliyordu.

Topluluk tarafından onaylanan yeni fonda ise işler şu şekilde gelişecek;

Madencilik ödüllerinin %20’si altyapı ve pazarlama sektörüne dağıtılacak, bu %20’nın %8’i hibe programına, %7’si Electric Coin Co.’ya %5 i ise Zcash vakfına gidecek. Geriye kalan %80’lik oranın sahibi ise tahmin edebileceğiniz gibi madenciler.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre, gizlilik politikasını ön planda tutan ZEC’in kullanıcıları, uygulamanın prensiplerini tam anlayamadığı için yapılan işlemlerin izlenebilir olduğu farkedilmişti. Görünen o ki ZEC hem yüksek enflasyon oranıyla hem de kullanıcısının yeterli bilgiye sahip olmadığı dolayısıyla bazı dezavantajlara sahip gibi görünüyor.

İsviçre’nin can çekişen “Kripto Vadisi”, Corona virüsü yüzünden son nefesini vererek “Ölüm Vadisi” oldu.

Dünyanın tüm dengesini bozan Corona virüsünün son kurbanı İsviçre’nin can suyu misali fon bekleyen projesi Kripto Vadisi oldu. Yarattığı ekonomik istikrarsızlık ve kriz hâli büyük yatırımcıların ve şirketlerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve hatta hükümetlerin bile başına bela oldu. İsviçre de bunlardan sadece biri.

İsviçre hükümeti geçtiğimiz ay ülkedeki fintech girişimleri için 159 milyon dolarlık fon sağlayacaklarını açıklamışlardı. Zug eyaletinin ekonomi sorumlusu Heinz Tännler bir süredir Kripto Vadisi için hükümetten fon sağlamaya çalışıyordu. Nisan ayında yerel Blockchain girişimlerine fon sağlamak amacıyla 103 milyon dolarlık bir destek paketi önermişti. Ancak bu önerisi hükümet tarafından Covid-19 sebebiyle reddedildi.

zug eyaleti kripto vadisi - Corona Virüsü Son Kurbanı “Kripto Vadisi”, Oldu “Ölüm Vadisi”
Kripto Vadisi merkezi Zug Eyaleti

Heinz Tännler destek paketinin üst kuruldan geçmesi için her şeyi yaptıklarını ancak düzenleyiciden geri döndüğünü ifade etti. Blockchain tabanlı Kripto Vadisi’nin sadece günümüz için değil gelecek için de çok önemli olduğunun altını çizen Tännler, hükümetten umudu kesip bireysel yatırımcılardan fon arayışına girebileceklerinin sinyalini verdi.

Kripto Vadisi’ni onaylamayan düzenleyicilerin yaklaşık iki düzine Blockchain tabanlı olmayan projeleri onayladığı öğrenildi. Tüm dünya Blockchain tabanlı projelere yönelim içerisinde. Blockchain tabanlı projeler ile Corona virüsüne karşı bir mücadele verirken İsviçre hükümetinin Blockchain tabanlı Kripto Vadisi projesini onaylamaması şaşırttı.[1][2][3].

Hükümetten fonu sağlayamayan “Kripto Vadisi” yerel haber bültenlerinde “Ölüm Vadisi” olarak anılmaya başladı.

Craig Wright’ın mahkemede kendine ait olduğu cüzdan adreslerinden “Wright yalancının teki, hepimiz Satoshi’yiz!” mesajı geldi.

Craig Wright’ın başı yine dertte! Bitcoin’in ilk yıllarındaki cüzdanlardan gelen mesaj ortalığı karıştırdı. Wright’ın Kleiman davasında kendisine ait olduğunu öne sürdüğü cüzdanları herkes biliyordur. Dava dosyaları kamuoyunda yer aldıktan sonra verilen cüzdan adreslerinden birinin kendisine ait olduğunu iddia edip cüzdan adresiyle mesaj atan insanlar oldu. Mesaj atanların hemen hepsinde tek bir ortak nokta vardı. O da;

“Craig yalancının ve sahtekârın teki.”

beyanı olmuştu.

craig 2019 - “Wright Yalancının Teki, Hepimiz Satoshi'yiz!”

 

Bugün Wright’ın mahkemede kendine ait olduğunu iddia ettiği cüzdan adreslerinden 145 tanesinden tek bir mesaj geldi.

“Craig Steven Wright yalancının ve sahtekârın teki… Hepimiz Satoshi’yiz.”

Mesajı yollayan cüzdanlara erişmek ve malum mesajı yollamak için özel anahtarlara sahip olmak gerekiyor.  Satoshi’lerin deyimiyle “Lightning Network harika bir şey!”  Yeni mesajda on-chain kapasitesini geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerinden bahsediliyordu.

Craig 2020 hepimiz Satoshiyiz. - “Wright Yalancının Teki, Hepimiz Satoshi'yiz!”

Mesajda dikkat çeken nokta ise “Hepimiz Satoshi’yiz!” kısmı oldu. 2015 yılında Satoshi tarafından atıldığına inanılan bir mesajla aynı argüman kullanılmıştı. 2015 tarihli mesajda;

“Craig Wright değilim, hepimiz Satoshi’yiz.”

yazıyordu.

satoshi 2015 - “Wright Yalancının Teki, Hepimiz Satoshi'yiz!”

Geçtiğimiz hafta 2009 yılında kazılan 50 BTC’nin cüzdandan çıkması olayından sonra “Satoshi kim?” soruları tekrar hararetlenmişti. Wright mahkeme kayıtlarında, malum 50 BTC’nin olduğu cüzdan adresinin de kendisine ait olduğunu iddia ediyordu. Sonrasında işlemi ben gerçekleştirmedim açıklaması yapmıştı.

Üzerinden bir hafta geçmeden tekrar mahkeme kayıtlarındaki bir adresin daha doğrusu 145 adresin böyle bir mesaj atması, Wright’ın Satoshi olmadığını kanıtlar nitelikte. Kripto para dünyasındaki birçok topluluğun da görüşü bu yönde.

Ya Satoshi Tek Bir Birey Değilse?

Wright’ı bir kenara alırsak burada bir ayrıntı daha var. Şu zamana kadar hep Satoshi bir kişi olarak düşünüldü. Peki ya daha fazlasıyla? Satoshi tamamen bir konseptse? Bir grup işiyse? 145 cüzdandan gelen bu mesajla bu ayrıntı daha da düşünülür oldu.

Teoriler havada uçuşurken bir tane de bizden gelsin! Ya her şey Satoshi’nin gerçek kimliğinin ortaya çıkmasını istemediği için bir yönlendirmesiyse? McAfee’nin geçtiğimiz haftalarda “o kişi” ile konuştuğunu ve “eğer ortaya çıkarsa bireyleri geçin hükümetler bile peşine düşecektir, bu yüzden ben sıramı saldım.” tarzında bir açıklama yaptığını hatırlayalım. Yani Satoshi kimse ortaya çıkmak istemiyor ancak Wright’ın davranışlarına da katlanamıyor veyahut Wright onu sinirlendirecek bir şey yaptı. O da ortaya çıkmadan, kendini belaya bulaştırmadan dikkatleri tek bir birey üzerine değil de bir grup üzerine çekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Adam Back’in Satoshi olabileceği konusunda bir video ortaya çıkmıştı. Belki de gerçekten Adam Back ve çıkan videodan sonra dikkatlerin başka bir gruba kaymasını istedi. Veyahut Satoshi değil ve gerçek Satoshi, bütün oklar Adam Back’i gösterdiği için rahatsız oldu. Hepimiz Satoshi’yiz diyerek grup işini ortaya attı.

Tabii bunların hepsi birer varsayım. Gerçek Satoshi kim veya ne zaman kendini gösterecek bilinmez. Hep birlikte bekleyip göreceğiz.

 

Kişiler mi yoksa algoritmalar mı daha başarılı alım satım yapar?

FTX duyurusunu gerçekleştirdiği yeni yarışması ile birlikte kişiler ile algoritmaları karşı karşıya getiriyor.

27 Mayıs ile 10 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışma ile birlikte hangi tarafın daha başarılı alım-satım yaptığı ortaya çıkarılmaya çalışılacak.

Yarışma kurallarına göre kişiler, sadece websitesi ve mobil uygulama üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilecek.

Algoritmalar ise API Key ve Quant Zone aracılığı ile alım-satım işlemlerini gerçekleştirecek.

İki Taraf Farklı Sikletlerde Kapışacak

Yarışmada iki taraf farklı sikletlerde kozlarını paylaşacak. Sikletler yarışmaya katılacak alt hesaplar için belirlenecek bakiye limitleri ile belirlenmiş olacak.

En temel siklette 500 $’lık bir limit bulunurken, Hafif Siklet kategorisinde 2,000 $’lık bir limit kullanıcıların karşısına çıkacak.

Orta Siklet’te 10,000 $ olarak karşımıza çıkan limit Ağır Siklet kategorisinde 50,000 $ olacak.

Bu sayede aynı sikletlerde bulunan katılımcılar birbirleri arasında yarışacak. Katılımcılar ise birden fazla siklette rol alabilecek.

Ödüller Oluşturulan Hacime Göre Artacak

Her siklette en çok puanı toplayan oyunculara verilecek ödüller oluşturulan hacime göre değişecek. Oluşturulan hacimlere göre artış gösteren ödül tablosu ise aşağıdaki gibi.

Screenshot 6 - Kim Daha İyi Al-Sat Yapar? Kişiler Mi Algoritmalar Mı?

Tablodaki ödüller haricinde yarışmayı kazanan tarafta en çok hacimi oluşturan 50 yarışmacıya da 20 FTX Token (FTT) ödül verilecek.

Sizce kişiler mi botlar mı daha iyi alım-satım yapar?

İddialara göre Trezor, Ledger ve Keepkay’in veritabanındaki bilgiler hackerlar tarafından sızdırılmış durumda ve satışa açık halde.

Ethereum.org forumuna sızan hackerın, en popüler 3 kripto cüzdanın veritabanlarını satışa çıkardığı iddia ediliyor.

Bu üç veritabanında toplamda 80.000’i aşkın kullanıcının açık adresleri, isim soy isimleri, telefon numaraları ve e-posta adresi bulunuyor. Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, hesapların şifresi bulunmuyor.

Ayrıca, hacker geçtiğimiz günlerde bir çevrimiçi yatırım platformu olan BnkToTheFuture için bir SQL veritabanı yayınladı.

Ledger ve Trezor Veritabanları Tehlike Altında

24 Mayıs tarihinde, siber suçları gözlemleyen bir internet sitesi, Ledger ve Trezor’un veritabanının ihlal altında olduğunu fark etti.

İddialara göre hacker, yaklaşık olarak 41.500 Ledger kullanıcısının, 27.000’den fazla Trezor kullanıcısının ve Keepkey’in 14.000 kullanıcısının hesap bilgilerini ele geçirmiş gibi görünüyor.

Twitterda paylaşılan bir flood‘a göre, verilerin ünlü bir e-ticaret sitesi olan Shopify’ın bir güvenlik açığından yararlanarak çalındığı görülüyor.

Hacker’ın paylaştığı veritabanı bilgisine göre, bu 3 kripto cüzdan veritabanı dışında, Kore borsası Korbit’in, Meksikalı ticaret platformu Bitso’nu ve ayrıca Blockcypher, Nimirum ve Plutus’un bilgileri de bulunmakta.

Görünüşe göre, büyük paralarla oynamayı seven hacker, düşük fiyatlı tekliflerin görmezden gelineceğini not düşmüş durumda.

KYC Platformu Hackerlar İçin Biçilmiş Kaftan

Geçtiğimiz hafta, BlockFi firması, sim-swap saldırısı kaynaklı bir veri ihlali bildirmişti. Müşterilerin tam adları, e-posta adresleri, ikamet adresleri ve doğum tarihleri sızdırıldı.

Nisan ayı sonunda ise Kraken’e hizmet veren bir firma olan Etana, herhangi bir müşteri fonuna zarar gelmeyen bir veri ihlali yaşamıştı.

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde Rusya’da yaklaşık 130 milyon vatandaşın bilgileri çalınmıştı. Biz muhabbit.com olarak sizlere, kişisel verilerinizin korunmasını çok ciddiye almanızı ve kullandığınız parolaların zorluğunu arttırmanızı öneriyoruz.

Bugün yapılan duyuru ile birlikte kripto para borsası BTSE, BiLira’yı listemiş bulunuyor.

Türk Lirası’na endeksli stablecoin olan BiLira, son dönemde önemli çıkışlar göstermeye başladı.

BiLira, Dubai merkezli bir kripto para borsası olan BTSE’de TRYB/USDT paritesinde işlem görecek.

Hali hazırda FTX, Icrypex gibi borsalarda işlem gören BiLira, geçtiğmiz haftalarda Kyber Network üzerinde de işlemlerine başlamış bu sayede birçok Ethereum (ETH) tokeni ile alınıp satılabilir hale gelmişti. Ek olarak BiLira, UniSwap’ta da işlem görmekte.

Farklı Dövizlere Erişim

BTSE’de işlemlerin açılması ile birlikte BiLira kullanıcıları, Türkiye’de çokça bulunmaya Singapur Doları, Hong Kong Doları, Japon Yeni ve Kanada Doları gibi para birimleri ile kolayca işlem yapabilecek.

Ek olarak kullanıcılar spot işlemlerin yanında kaldıraçlı işlemlerden de yararlanabilecek.

Konu ile ilgili olarak BTSE CEO’su Jonathan Leong şunları söylüyor;

BTSE’de BiLira’yı listeleyecek kullanıcıların havale masraflarını düşürmelerine yardımcı oluyoruz. BiLira listelenmesi ile birlikte Türkiye’deki kullanıcılara farklı takas alternatifleri sunacağımız için heyecanlı ve mutluyuz.

BiLira Kurucu Ortağı ve COO’su Vidal Arditi ise BiLira/USDT paritesi ile birlikte kullanıcıların ulusal para birimleri ile ticaret yapabilmesini yanında, BTSE bankamatik kartları ile harcama yağma imkanına kavuşacaklarını belirtmekte.

 

 

Bitcoin (BTC) karşılığı 2 adet pizza alarak tarihte kabul edilen ilk Bitcoin alışverişini gerçekleştiren Laszlo Hanyecz’in çocuklarının halen 6,000 Bitcoin’i bulunmakta.

Pizza Hikayesine Yakından Bakalım

Hikayenin kahramanı Hanyecz, Florida’da yaşıyor. Pizza hikayesi ile ilgili birçok kişinin bilmediği önemli bir detay ise pizzaların direkt olarak Bitcoin ile alınmadığı. Çünkü o dönemde herhangi bir işletme ya da dükkan ödeme olarak Bitcoin kabul etmiyor.

Pizza alımına aracılık eden kişi olan Jeremy Sturdivant, pizza siparişine aracılık ederek ödemeyi kendisi gerçekleştirip siparişi Hanyecz’in evine yönlendiriyor. Bunun karşılığında ise Hanyecz’den 10,000 BTC alıyor.

10,000 BTC ise o dönemde yaklaşık 41 $ ediyor. Sturdivant ise aldığı 10,000 BTC’yi kısa bir süre sonra yaklaşık 400 $ fiyata elinden çıkarıyor.

Pizzaları Kendiniz de Yapabilirsiniz

Hanyecz’in pizza hikayesi Bitcointalk üzerinde Bitcoin ile pizza satın almak istediğini belirtmesi ile başlıyor. Sadece Bitcoin ile pizza almak istediğin belirten Hanyecz, pizzanın illa bir pizza dükkanından olması gerekmediğini, birinin pizzaları evde yapıp kendisine gönderebileceğini bile belirtiyor.

İlk aşamada kendisine bir cevap gelmemesi üzerine “Teklifimi az mı buldunuz?” sorusunu yöneltiyor.

Bitcointalk üzerindeki ilk mesajlarında yani Bitcoin ile ilk tanıştığı günlerde Linux, MacOS ve IOS, işletim sistemlerinde tecrübeli bir geliştirici olduğunu belirten Hanyecz, Bitcoin sistemini bu platformlara getirmek istediğini belirtiyor. Buna karşılık olarak “Duck” isimli bir kişi Hanyecz’i kendi sohbet grubuna davet ederek, ” Sana oynaman için 1 BTC gönderdim.” böylece Bitcoin’i tanıyabilirsin mesajı veriyor.

Bu sayede Hanyecz ilk Bitcoin’ini almış oluyor. 10,000 BTC ile pizza alımını ise ilk BTC’sini aldıktan sadece 34 gün sonra gerçekleştiriyor. Yani aynı gün kazıma başlamış olsa bile o dönemlerde 10,000 BTC kazımının ne kadar kolay ve hızlı gerçekleşebileceğini siz hayal edin.

Screenshot 2 9 - 2 Pizzaya Bin BTC Veren Hanyecz'in Halen 6 Bin BTC'si Var!

Bu sayede ilk Bitcoin alışverişi gerçekleşmiş oluyor.

Çocuklarına Verdiği Bitcoin’ler

2014 yılında attığı mesajlarda ekran kartı ile madenciliğe devam ettiğini belirten Hanyecz, bu konuda çalışmalara devam ettiğini belirtmekte. Bir röportajda 2 çocuğunun da kendine ait kağıt Bitcoin cüzdanları bulunduğunu belirten Hanyecz, içlerinde binlerce Bitcoin bulunduğunu belirtiyor.

Onlara GDAX’a nasıl girebileceklerini gösterdim bu sayede Bitcoin fiyatını takip edebiliyorlar.

Çocukların 3,000’er Bitcoin’i Var

Henüz çocuklarına teknik anlamda Bitcoin’i anlatmadığını belirten Hanyecz, çocuklarının Bitcoin’in iyi bir şey olduğunu bildiklerini belirtiyor.

Cüzdan takibi yaparak Hanyecz’in çocuklarını cüzdanlarına ulaştığını belirten Serotonin, tüm hikayeyi ve cüzdan adreslerini “flood”unda paylaşmış durumda.

İki cüzdan adresine de buradan ulaşabilirsiniz.

Cüzdan 1

Cüzdan 2

Merhaba sevgili Muhabbit okuyucuları, her hafta geçtiğimiz bir haftanın özetini derlediğimiz Haftalık Muhabbit Özet Sayı 14 ile karşınızdayız!

Önceki sayımız Haftalık Muhabbit Özet Sayı 13’e buradan ulaşabilirsiniz.

18-25 Mayıs 2020 haftasında dünyanın dört bir yanından sizlere sunduğumuz kripto para borsası haberlerine hep beraber bir bakalım.

Geçtiğimiz Haftanın En Ses Getiren Olaylar

Geçtiğimiz haftanın en çok ses getiren olayı hiç şüphesiz ki 11 yıldır uykuda olan cüzdandan çıkan Bitcoin’ler oldu.

 

BitMEX için hoş bir hafta değildi. Dava edilmesinden birkaç gün sonra sistemlerine erişimi birkaç saatliğine durdu.

 

Gizlilik üzerine en eski coinlerden biri olan Zcash’in gizlilik özelliğinin kullanımı ile ilgili bir araştırma yapıldı. Mayıs ayında kullanıcıların %30’unun gizlilik özelliğini kullanmadığı gözlendi.

 

FTX için bir hayli verimli bir haftaydı. Önce uygulamasını duyurdu sonra da Amerika’ya gireceğini.

 

Geçtiğimiz hafta Bitcoin Pizza Günü vardı. Huobi de günün anlam ve önemine özel olarak bir kampanya düzenledi.

 

Steem’de sular bir türlü durulmuyor! Justin Sun’ın Steem Inc.’i almasıyla başlayan olaylar silsilesi bir türlü sona ermiyor.

 

JPMorgan’ın kripto para borsalarını müşterisi olarak kabul etmesinden sonra Goldman Sachs de toplantısının müşteri çağrısında konu başlığı olarak Bitcoin de vardı.

 

Pek fazla önemsenen bir olay gibi gözükmese de Çin’de bir türlü yağmayan yağmur, hidroelektrik santrallerinin çalışmasını sekteye uğrattı. Enerji ihtiyacının karşılanamaması da madencileri bayağı kötü etkiledi.

 

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin (BTC);

bitcoin charts 12 - Haftalık Muhabbit Özet - Sayı 14 (18-25 Mayıs 2020)
18-25 Mayıs 2020 Bitcoin fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Ethereum (ETH);

ethereum charts 6 - Haftalık Muhabbit Özet - Sayı 14 (18-25 Mayıs 2020)
18-25 Mayıs 2020 Ethereum fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz hafta Ripple XRP (XRP);

xrp charts 9 - Haftalık Muhabbit Özet - Sayı 14 (18-25 Mayıs 2020)
18-25 Mayıs 2020 XRP fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Tether (USDT);

bitcoin cash charts 5 - Haftalık Muhabbit Özet - Sayı 14 (18-25 Mayıs 2020)
18-25 Mayıs 2020 Tether fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Geçtiğimiz Hafta Bitcoin Cash (BCH);

bitcoin cash charts 5 - Haftalık Muhabbit Özet - Sayı 14 (18-25 Mayıs 2020)
18-25 Mayıs 2020 Bitcoin Cash fiyat, hacim ve piyasa değeri grafikleri

Haftalık Muhabbit Özet sayı 14 ile karşınızdaydık, haftaya görüşmek üzere!

Çin menşeli Bitcoin madenci ekipman üreticisi Canaan Creative, donanım fiyatlarında indirime gitmesine rağmen bu yılın ilk çeyreğinde 5.6 Milyon$ zarar etti.

Geçtiğimiz cuma yayınlanan bildiriye göre firma, bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yıla nazaran %44.6 büyüme ve 9.4 Milyon$ gelir elde ettiğini açıkladı. Ancak satılan donanımların maliyeti ve Ar-Ge çalışmaları için toplamda 15.2 Milyon$ harcadıklarını söyledi.

Canaan, bu yılın ilk çeyreğinde, saniyede yaklaşık 0.9 milyon terahashlık Bitcoin bilgi işlem gücü satmış durumda. Bu rakam yaklaşık olarak toplam ağın %1’ini oluşturuyor.

Bu veriler, Canaan firmasının donanım fiyatlarında yaptığı indirimin yaklaşık olarak %50 gibi bir denk geldiğini gösteriyor. Ayrıca firmanın zarar etmesinin ana sebepleri ise halving ve corona virüs pandemisi.

Geçen yıl Canaan, saniye de 2.9 milyon TH/s Bitcoin bilgi işlem gücü satarak, 66.5 Milyon$’lık bir gelir elde etmişti. Bu rakam yaklaşık olarak TH/s başına yaklaşık 22$ gibi bir ücrete tekabül etmekte.

Canaan CEO’su Zhang Nangeng’in yorumu ise şu şekilde;

Geçen yılın Aralık ayından Ocak ayına kadar genel piyasanın durumu çokta iyi değildi. Bundan dolayı TH/s başına birim fiyat çok düştü. Ayrıca COVID-19 pandemisi dolayısıyla Çin’de lojistik sektörü, Çin yeni yılı dolaylarında durma noktasına geldi. Bu durumdan ötürü satışlarımız çok büyük ölçüde etkilendi.

Verilere göre 31 Mart itibariyle Canaan 37 Milyon$lık bir gelir elde etmiş. Geçen yılın sonunda ise Canaan’ın elde ettiği gelir yaklaşık olarak 71 Milyon$’dı.

Ayrıca Zhang, firmanın Çin menşeli Semiconductor Manufacturing International Corporation için 14nm işlemci yongasına sahip Bitcoin madencilik ekipmanlarını piyasaya süreceğini ve çok büyük miktarlarda sevkiyat yapmayı beklediğini dile getirdi.

Bildiğiniz gibi corona virüs pandemisi nedeniyle mining şirketlerinin bir çoğu Canaan firmasıyla aynı kaderi paylaşmakta. Ayrıca tıpkı Canaan firmasının yaptığı gibi, diğer büyük madencilik ekipmanı satan firmalarda ürünlerinde ciddi indirimlere gitmiş bulunuyor.

Dünyaca ünlü müzik grubu Coldplay’in basçısı Guy Berryman, kripto para uygulaması olan Zumo’ya fon sağlayarak kripto para dünyasına adımı attı.

Kripto para dünyasında sanatçılara rastlamak pek de olağan dışı bir olay değil. Türkiye de dahil olmak üzere dünya çapında birçok örneği mevcut. Rapçi Akon’un Akon City projesi veya Emre Aydın’ın kripto para dünyası hakkındaki yorumları gibi. Bu örneklere bir yenisi daha eklendi. Dünyaca ünlü müzik grubu Coldplay’in basçısı Guy Berryman, kripto para dünyasına katılarak bir kripto para cüzdanı/borsası olan Zumo uygulamasına fon sağladı.

Coldplayin basçısı kripto para uygulaması zumoya fon sağladı. - Coldplay'in Basçısı Kripto Para Dünyasına Adım Atıyor!

Edinburgh merkezli Zumo, öncelikle lider kripto para birimleri olan Bitcoin ve Ethereum’u destekleyen kripto para cüzdanı uygulamasıdır. İkinci aşamada Ethereum ve Bitcoin ile ödeme yapma şansı verecek olan uygulamanın üçüncü aşamasında kripto para borsası özelliği aktifleşecektir.

Zumo’nun kurucu ve CEO’su Nick Jones, yerel bir basın merkezine verdiği demeçte “Covid-19 bize nakitsiz bir topluma geçişin elzem olduğunu göstermiştir. Corona gibi beklenmedik krizlere dayanıklı olacak yeni para birimlerine yatırım yapmanın güvenli ve kolay yolları olduğunun farkına varmamızı sağlamıştır.” dedi.

İlk olarak Bitcoin ve Ethereum saklanmasına sonrasında alım satımlarının yapılmasına olanak sağlayacak olan uygulama, merakla bekleniyor. Bununla birlikte Bitcoin ve Ethereum sistemi oturduktan sonra farklı kripto para birimlerinin de uygulamaya katılması ve borsa işlemlerinin yapılabilmesi planlanıyor.

CEO Jones’a göre Zumo sadece kripto para dünyasını hedef almıyor. Blockchain tabanlı kullanıcı dostu arayüzü ile teknolojiden pek anlamayan, kripto para dünyasına henüz girmemiş yeni yatırımcıları da hedef alıyor. Yani bir açıdan kripto paraların tanınması ve benimsenmesi adına çalışıyor.

Hem ülkemizde hem de dünyada sanatçıların kripto para dünyasına yönelmesi kripto paraların tanınması ve benimsenmesi için oldukça önem arz ediyor. Kripto para ile ilgili olsun olmasın çok daha büyük kitlelere seslenebilen sanatçıların, bu konuda farkındalık yaratmaları şüphesiz ki Bitcoin başta olmak üzere bütün kripto para birimlerinin benimsenmesini kolaylaştıracaktır.

 

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, gelişme çağında olan kripto endüstrisi için yeni bir ulusal yaklaşım planı hazırlanmasını emretti.

Ruhani,İran’ın ulusal ekonomik stratejisi için düzenlenen bir seminere liderlik etti. Ayrıca İran Merkez Bankası (CBI), Enerji Departmanı ve Bilgi İletişim Teknolojisi Bakanlıklarından, gelişmekte olan kripto para sektörü için yeni bir ulusal strateji tasarlanmasını söyledi.

Haber, İran parlamentosunun ülkede döviz kaçakçılığı hakkındaki düzenlemelerin kripto para birimlerine uygulamak için açıkladığı tasarının yayınlanmasından iki gün sonra geldi. Yeni yasa, ülkede faaliyet gösteren kripto borsalarının işlem yapabilmesi için CBI’ya kayıt olmasını gerektirecek. Yasanın genel amacı, ülkeden çıkan milli sermayenin önüne geçilmesi gibi görünüyor. Ayrıca bu tarz kaçakçılık suçlarının önlenebilmesi için İran’da para cezası ve hapis cezası gibi caydırıcılar da mevcut.

Geçen aylarda ise, ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimi, İran Hükümetinin uygulanan yaptırımları atlatabilmek amacıyla kripto paraları kullandıklarından endişe duyduklarını dile getirmişti.

İran, Temmuz 2019’da kripto para madenciliğini meşru bir endüstri olarak tanıyan ilk ülkeler arasında yerini almıştı. Ülke, an itibariyle madencilik lisanları yayınlamaya başladı ve şirketlere maden çıkarma ve satma hakkı veriyor. Ocak ayında yayınlanan bir rapora göre, İran Hükümeti, bu yılın ilk 6 ayında bu konu ile ilgili 1000’den fazla lisans vermiş.

Bitcoin Mining Map‘e göre, İran, 2019 başında %2’lik bir hashrate oranına sahipti. An itibariyle ise toplam hashrate olarak %4 gibi bir orana erişilmiş durumda.

Ruhani’nin İran yetkililerinden Bitcoin madenciliği hakkındaki yeni düzenlemeyi neden istediği ise belirsizliğini koruyor.

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde Türkiye merkezli iMiner, İran’dan gerekli izinleri alarak kripto para madenciliği yapma lisansını almıştı. iMiner’ın bu kararının arkasında İran’daki düşük elektrik maliyeti etkili olmuş gibi görünüyor. iMiner 6.000 kripto para madencisi ile beraber İran’a yaklaşık 7.3 Milyon$’lık bir yatırım yaptı. Ayrıca iMiner, Rusya, Amerika ve Kanada’da da hizmet vermekte.

Tether USD (USDT) ile gerçekleştirilen değer transferi sadece 5 aylık süreç içerisinde 130 milyar $’ı aşmış durumda.

En aktif stablecoin olarak öne çıkan Tether, son dönemde yaşadığı büyüme ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Omni ağı ile hayatımıza giren sonrasında ise Ethereum’a (ETH) geçiş yaparak aktivitesini oldukça aktaran Tether, devam eden süreçte Tron (TRX), Eos (EOS) ve Algorand (ALGO) üzerinde işlemlere de başlamıştı.

Tether ile gerçekleştirilen değer transferinde görülen artış ise oldukça dikkate değer.

2019 yılının ilk çeyreğinden itibaren gerçekleştirilen değer transferinde düzenli bir artış görülürken , Ethereum ağını daha aktif kullanılması ile birlikte miktarlar da oldukça artmış durumda.

tether değer transferi - Tether ile 130 Milyar Dolardan Fazla Transfer Gerçekleştirildi!

Bu Çeyrekte Yine Rekor Tazelenebilir

2019’un ilk çeyreğinde 17.4 milyar $’lık değer transferi gerçekleştiren Tether, 2’inci çeyrekte büyük bir artış göstererek 55.7 milyar $’a ulaşmıştı.

3’üncü çeyrekte 66 milyar $’a ulaşan transfer miktarı, 2019’un son çeyreğinde ise 72 milyar $’ı aşmıştı. 2020 yılında da ilk çeyreği rekorla kapatan Tether, 78.9 milyar $’lık değer transferine ev sahipliği yaptı.

2020 yılının 2’inci çeyreği henüz tamamlanmamış olması rağmen 52.5 milyar $’lık transfere ulaşan ağ, bu çeyrekte de geleneği bozmayıp rekor tazeleyecek gibi gözüküyor.

Omni’nin Payı Azaldı

2019’un ikinci çeyreğinden itibaren transferlerde Omni’nin payı düzenli olarak azalırken, Ethereum ağında da düzenli bir artış yaşandı.

2019’un son çeyreği itibariyle Tron aktivitesinde de önemli ölçüde artış görülürken, 2’inci çeyrek henüz bitmeden bir önceki çeyrek rakamlarını yakalamış bir Tron karşımıza çıkıyor.

Bildiğiniz üzere son bir ay içerisinde Tron ağında önemli miktarda Tether üretilmişti.

Tether tarafında yaşanan büyümeyi siz nasıl değerlendirisiniz?

JPMorgan’ın kripto para borsa borsalarını müşterisi olarak tanımlamasından sonra dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan Goldman Sachs, Bitcoin toplantısı gerçekleştirecek.

Geçtiğimiz haftalarda JPMorgan’ın CEO’sunun görüşüne rağmen popüler kripto para borsaları Gemini ve Coinbase’i müşterisi olarak kabul etmişti. İlk kez dünya çapında bir bankadan yaşanan müşteri kabulü birçok kripto para yatırımcısını sevindirmişti.

Üzerinden çok zaman geçmeden başka bir dünya devi olan yatırım bankası Goldman Sachs, haftaya gerçekleşecek olan toplantısında gündemin altın, Bitcoin ve enflasyon olduğu öğrenildi. Özellikle eski CEO’su Lloyd Blankfein verdiği bir demeçte “Bitcoin almak benlik değil, Bitcoin’im falan yok.” demişti. Geçtiğimiz yıllarda emekli olan Blankfein’in ardından Goldman Sachs’ın kripto paralara ve lider kripto para birimi Bitcoin’e olan yaklaşımının daha ılımlı olduğu gözlendi. Ve hatta Goldman’ın Amerika’da kripto para ticareti ve custody hizmeti veren bir yapılanma oluşturacağına dair söylentiler bile yayılmıştı.

Söylentileri bir kenara bırakıp elimizdeki kesin verilere bakacak olursak Goldman Sachs’in ticari operasyonlarını düzenleyen ve denetleyen ismin söylediklerine kulak vermemiz gerekecek. Rana Yared, kripto para dünyasına girmekle Goldman Sachs’in “neyin içine girdiğini bildiğini” savunuyor. Bununla birlikte “Bitcoin dünyayı ele geçirecek, her yerde Bitcoin olacak diye düşünen bir Bitcoin müridi değilim… Herkes risklerin farkında.” diyerek kendini açıklıyor.

Goldman Sachs Bitcoin konulu müşteri çağrısı 1024x958 - Goldman Sachs De Mi Bitcoin Dünyasına Giriyor?

Toplantıda Neler Konuşulacak?

27 Mayıs tarihinde yapılması planlanan toplantının çağrısında konu başlıkları da yer alıyordu. Corona virüsü pandemisi sonrası dünyanın içinde bulunduğu enflasyon ve altın gibi olağan konu başlıklarının yanı sıra Bitcoin de yer alıyor. Corona virüsü pandemisi esnasındaki Bitcoin çizelgesinin ve daha önce bahsettiğimiz gibi altın 2.0 olarsak görülmesinin toplantı konusu hâline gelmesine sebep olduğu düşünülmekte.

Bununla birlikte Goldman Sachs’in bir süredir kripto para dünyasına girmeyi düşündüğü kulaktan kulağa yayılmaktaydı. JPMorgan’dan cesaret alarak kripto para dünyasına gireceği veya onunla yarışmak adına böyle bir hamle yapacağı düşünülebilir.

Toplantının ardından nasıl haberler alacağız? Goldman Sachs Bitcoin dünyasına giriş yapacak mı? Bütün bu toplantının amacı altın ve Bitcoin arasındaki güvenli liman tartışmaları olabilir mi? İlerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.

 

 

 

 

14 Mayıs tarihinde Coinbase Pro’da listeleneceği duyurulan OmiseGO (OMG)’nun fiyatı neredeyse %150 artış gösterdi.

14 Mayıs tarihinde lider kripto para borsalarından Coinbase’in profesyonel yatırımcılar için başlattığı Coinbase Pro’da OmiseGo (OMG)’nun listeleneceği açıklandı. Ardından birkaç saat içerisinde tarihi bir ivme kazanarak fiyatını 0,75 dolardan 0,97 ve hatta 1,03 dolara çıkardı. Tek bir açıklama ile 24 saat içerisindeki bu yükselişi büyük ilgi gördü.

omisego charts 1 - Coinbase Pro'da Listelenmek OmiseGO (OMG)'ya Yaradı!
OmiseGO (OMG) 14 Mayıs-16 Mayıs arası fiyat çizelgesi.

Son yıllarda özellikle altcoinlere yönelim içinde olduğunu gördüğümüz Coinbase’in Pro sürümünde listelenmenin etkisini görebiliyoruz. Listelenme açıklamasından (14 Mayıs) 24 Mayıs tarihine kadar OmiseGO’nun yaklaşık %150 oranında artış gösterdiği gözlenmektedir. Ayrıca Santiment’in verilerine göre %31’lik bir pump ile karşımıza çıkan OmiseGO’nun tepeyi görebileceği de konuşuluyor.

omisego charts 2 - Coinbase Pro'da Listelenmek OmiseGO (OMG)'ya Yaradı!
OmiseGO (OMG) 12 Mayıs-24 Mayıs arası fiyat çizelgesi.

OmiseGO (OMG)’nun Coinbase Pro’da listelenmesinin ardından gözler daha önce Coinbase tarafından listelenen altcoinlere döndü. Geçtiğimiz yıl Coinbase tarafından listelenen Cosmos (ATOM) ve Kyber Network (KNC) de gayet iyi bir trend yakalamışlardı. Bazı kripto para analistlerine göre, Coinbase’de daha önce listelenen altcoinlerin gidişatı göz önüne alındığında OmiseGO’nun fiyatındaki yükselişin devam etmesi muhtemel.

Kripto para birimlerinin takibi ile ilgili yapılan bir araştırmaya göre, Zcash kullanıcıların %99’u uygulamanın sağladığı gizlilik özelliklerini kullanamıyor.

Carniege Mellon Üniversitesinin yaptığı araştırmada neticesinde, Monero (XMR) ve Zcash’in (ZEC) gizlilik özelliklerine dair bir çalışma yayınladılar.

Raporda, Monero’nun sağladığı geniş ekosisteminde katı güvenlik uygulamaları sayesinde Monero’nun takipsizliğini etkin bir şekilde uyguladığı görülüyor.

Fakat raporda, Zcash’in sağladığı özelliklerin kullanılmadığından ve Zcash’in güçlü şifreleme özellikleri sunmasına rağmen, kullanılan ağın gizliliği zayıflattığı görülüyor.

Araştırmalarda göründüğü üzere, an itibariyle Zcash’in yaygın olarak kullanılmadığı ve Mayıs 2020’de yapılan bir ankete dayanarak, darkweb piyasalarında tercih edilen bir kripto para birimi olmadığı belirtildi.

Ayrıca, Zcash kullanıcılarına hem anonim korumalı hem de şeffaf işlem özellikleri sağlıyor. Araştırmacıların yaptığı 30 günlük bir deney sonucunda ise görünüşe göre kullanıcıların yaptığı ZEC işlemlerinin yaklaşık %0.09’unun protokolün sunduğu gizlilik özelliklerini tam anlamıyla kullandığı görüldü.

Kriptografik teknoloji açısından Zcash çok iyi bir altyapıya sahip olmasına rağmen, kullanıcılar korumalı havuz sisteminden yararlanmaması, işlemlerin izlenebilir hale gelmesine neden olur. Kullanıcıların şeffaf havuz sistemini kullanması, Zcash ekosisteminin genel anonimliğine ket vuruyor.

Görünüşe göre Zcash Kullanıcıların büyük çoğunluğu, Zcash’in işletim tarzını henüz tam anlamıyla kavrayamamış gibi görünüyor.

XMR İşlemlerinin %30’u İzlenebilir Durumda

Artan altcoinlerin neredeyse tamamı, teknolojilerinin kesinlikle izlenemez olduklarını iddia ederek markalaşmaya çalışıyor.

Araştırmacılar tıpkı Zcash’in izlenebilirliğini takip ettiği gibi Monero’nunda gizlilik yeteneklerini gözlem altına aldı. Görünüşe göre Monero, mixins adında bir Zero-Knowledge-Proof tarzında bir teknoloji kullanıyor. Fakat araştırmaların gösterdiği kadarıyla, son iki yıl içinde Monero kullanılarak gerçekleştirilen işlemlerin yaklaşık %30’u takip edilebilir durumda.

2009’da hayatımıza giren Bitcoin, 10 yıl önce neredeydi ve 1 yıl sonra nerede olacak, altın ile güvenli liman mücadelesinde “Güvenli Liman” unvanını alabilecek mi?

10 yıl geriye gittiğimizde geleneksel bankaların ve fiat paraların ekonomi üzerindeki etkisini görebiliriz. Tüm ekonominin geleneksel fiat para üzerine kurulduğu ve dijitalleşmenin henüz büyük çapta gerçekleşmediği günlerde birçok insan için altın güvenli liman görevini görüyordu.

Lider kripto para birimi Bitcoin 2009 yılında doğmuş olsa da tanınması ve benimsenmesi 2017 yılındaki tarihi yükselişi sırasında oldu. O zamana kadar özellikle ülkemizde pek bilinmeyen kripto paralar 2020 yılında gündemde yer almaya başladı.

Sabit bir fiyatta kalmaması veyahut herhangi bir para birimi ile uzun süreli korelasyon kurmaması nedeniyle inişli çıkışlı uzun bir 10 yıl oldu. Sadece 2019 sonu ile 2020 başına bakmamız bile ne kadar fazla iniş çıkış yaşadığını anlamamıza yardımcı olabilir.

Altın 2.0

İnişli çıkışlı fiyatına rağmen, hiçbir birim ile uzun süreli korelasyon göstermemesi açısından Bitcoin, birçok kişi tarafından güvenli liman olarak görülüyor. Daha doğrusu görülmesi umuluyor. İşte tam bu umutlar ve “Acaba cidden öyle mi?” şeklindeki soru işaretleri, altın ile Bitcoin arasındaki güvenli liman çekişmesini başlattı.

2020 yılının başında Amerika’nın Çin ile arasındaki ticaret savaşlarında Bitcoin’in yaşadığı dikey hareket daha sonrasında yine Amerika’nın İran ile yaşadığı gerginlikte de aynı şekilde tepkiyi vermesi altın ile korelasyon gösterdiği şeklinde yorumlanmıştı.

Hatta kripto para borsası Gemini’nin kurucu ortağı ve CEO’su Tyler Winklevoss bu korelasyona dikkat çekerek, “Bitcoin altın 2.0 değilse ne?” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Morgan Creek Digital’in kurucu ortağı Anthony Pompliano da bu düşünceyi desteklercesine “Corona virüsü salgınında Bitcoin, 2008 yılında altının likidite krizindeki gibi davranış sergiliyor.” demişti. Üstelik Pompliano bu benzetmeyi yapan tek insan değil. Kripto para dünyasının popüler analistlerinden biri olan Willy Woo da aynı noktaya parmak basmıştı.

2008 yılında altının yaptığı davranış şeklinin bir benzerini yaptığı için altın 2.0 olarak tanımlanıp güvenli liman olmaya aday olarak gösterilen Bitcoin, 11 yıl içerisinde çok büyük bir yol kat etti.

Corona virüsü pandemisi sebebiyle dünyayı saran ekonomik istikrarsızlık dönemi altın ve Bitcoin karşılaştırmalarının daha sık yapılmasına sebebiyet verdi. Özellikle kripto para dünyasından yükselen bir “Bitcoin güvenli limandır!” sesleri ile altının yerini alabileceği düşünülen Bitcoin, 1 yıl sonra nerede olacak?

Objektif bakıldığında merkeziyetsiz bir para birimi, ekonomik istikrarsızlığın üstesinden gelip dünyaya olumlu bir etki sağlayabilir. Ancak The Block analisti Larry Cermak’in de dediği gibi “Kripto paraya yatırım, tamamen duygu değişimleriyle alakalıdır.”. Kripto para dünyasının içinde olan birçok insan yatırım yaparken işin içine ister istemez duygularını da katıyor. Ne kadar teknik analiz olsa da hangi indikatörün seçileceği de o anki duygu değişimlerinize bağlı oluyor.

Yani uzun lafın kısası, Bitcoin’in şu anki hâli güvenli liman olmaya aday. Ancak bu sadece kripto para dünyasında herhangi bir kripto paraya gönül veren yatırımcıların düşüncesi de olabilir. Bitcoin ne demek veya dijital para nedir bilmeyen milyonlar için güvenli liman her zaman altın olarak kalacaktır.

Safe haven bitcoin altın 1 - Bitcoin 10 Yıl Önce Neredeydi, 1 Yıl Sonra Nerede Olacak?

Peki Nasıl Güvenli Liman Olur?

Dünya üzerinde yaşayan her bir bireyde dijital para fikri benimseninceye kadar Bitcoin’in güvenli liman olarak kabul edilmesi zor. Sonuçta insanlar bildiğine ve tanıdığına yatırım yapar. Bilinmeyen karşısında her zaman daha çekingen davranma eğilimindedirler. Bu yüzden de eğer Bitcoin’in güvenli liman olarak adlandırılması isteniyorsa, önce dünya çapında bir benimsenme sürecine girmesi gerekiyor.

Merkez bankalarının dijital para birimi girişimleri Bitcoin’in benimsenmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. Bununla birlikte Corona virüsü salgını süresince Blockchain teknolojisinden yararlanan birçok kurum ve kuruluştan bahsetmiştik. Blockchain teknolojisinin yaygınlaşması ve benimsenmesi, kripto paraların ve tabii ki de lider kripto para birimi Bitcoin’in de benimsenmesi anlamına gelecektir. Yani dünya çapındaki benimsenme sürecine bir süre önce giren Bitcoin, “Corona virüsü” sayesinde bu sürece daha hızlı devam eder olmuştur. Bu sürecin sonunda güvenli liman olarak adlandırılması Bitcoin’in 1 yıl sonraki olası yolu olabilir. Ancak şüphesiz ki dünya üzerinde kimsenin elinde olmayan durumlar meydana gelebilir. Tıpkı Corona virüsünün daha doğrusu Covid-19’un ortaya çıkışı gibi… Bu yüzden 1 yıl sonrası için kesin bir şey söylemek mümkün değil. Bitcoin güvenli liman olma yolunda emin adımlarla yürüyebilir de, uçurumun dibine düşebilir de… Hep birlikte göreceğiz…

 

 

Bu makale Ukrayna hükümetinin kripto paralar ilgili başlattığı yasal hazırlığı konu alır.

Her gün ardı ardına devletlerden kripto paralar ile ilgili açıklamalar duyuyoruz. Bir yenisi de Ukrayna’dan geldi. Ülkede hala belirsizliğini koruyan ve yasal mevzuatları oluşturulmamış kripto paralar için bir adım atıldı.

Ulusal Dijital Dönüşüm Bakanlığı kripto paraların belirsizliğini ortadan kaldırmak için bir yasa taslağı hazırladı. Henüz yasa bir kesinliğe kavuşmamış olsa da düzenlemeler 5 Haziran 2020’ye kadar devam edecek ve kripto para topluluklarından görüş alış verişi yapılacak.

Daha öncede Ukrayna’da önemli bir adım atılarak dünyada önde gelen kripto para borsasından biri olan Binance ile mevzuat oluşturmak için ortaklık yapacağını duyurmuştu.

Yasa Taslağında Neler Var

Yasa taslağında genel olarak kripto paralar ve borsalar ile ilgili tanımlar oluşturulmuş ve hangi terimin neye karşılık geldiği açıklanmış. Hadi gelin yasa taslağındaki bir kaç başlığa göz atalım.

Taslaktaki açıklamaya göre;

”Bu Kanun, Ukrayna’da sanal varlıkların dolaşımı ile bağlantılı olarak ortaya çıkan hukuki ilişkiler için geçerlidir, sanal varlıklar pazarındaki katılımcıların hak ve yükümlülüklerini, sanal varlıklar alanındaki devlet politikası ilkelerini tanımlar.”

Kripto Para Borsası

Belirlenen kurallara uygun olarak para ve döviz dahil olmak üzere sanal varlıklarda düzenli ticaretin yanı sıra bu Yasa uyarınca diğer faaliyetlerin gerçekleştirilmesini sağlayan bir kuruluştur.

Kripto Para

Dijital formda, ödeme veya yatırım amacıyla aktarılabilen ve değiştirilebilen ve kullanılabilen özel bir mülk türüdür. Sanal varlıklar arasında kripto para birimleri (güvenli olmayan tokenler) ve güvenli tokenler bulunur

Kullanıcılar

Jetonu kullanma ve / veya jeton dolaşım sistemindeki hizmetleri kullanma hakkına sahip bireyler ve tüzel kişiler.

Sanal Varlık Değişimi Hizmet Sağlayıcısı

Kullanıcılara nakit varlık değişimi hizmetleri ve / veya sanal nakit varlık hizmetleri sağlayan bir kuruluştur.

Sanal Varlık İhraç Eden

Kendi adına sivil dolaşımda sanal varlıkları doğrudan ya da üçüncü bir tarafa sağlanan dolaşımdaki sanal varlıkları ihraç etmek için bir vekaletname ile veren veya sivil dolaşımda sanal varlıklar ihraç eden gerçek veya tüzel kişidir. . Belirteç sirkülasyon sisteminin teknik özellikleri ihraççının kimliğini belirlemeye izin vermiyorsa, karşılık gelen sanal varlığın ihraççı olmadığı düşünülmektedir.

Yukarıda sıralı terimlere benzer 17 terim var ve hepsinin ne anlama geldiği açıklanmış. Yasada herhangi bir boşluk olmaması için kripto para ve borsalarla ilgili neredeyse bütün terimlere değinilmiş. Daha fazlası için yasa taslağına buradan ulaşabilirsiniz.

Yasa Taslağı Sorunları Çözer Mi ?

Hazırlanan yasa taslağına göz attık. Kripto paraları yasal varlık olarak tanımlamışlar ve kripto para borsalarına da özel bir yer ayırmışlar. Taslakta kripto para borsalarının ülkede hala banka hesabı açamadıkları ve bunu sağlamak için bir yasanın geçmesi gerektiği belirtilmiş. Yasa taslağının bir konsensüs tarafından oluşturulduğu görülüyor. Bu kripto para kullanıcıları ve borsaları için harika en azından hepsinin görüşleri alınmışa benziyor.

Bitcoin Derneği başkanı Michael Chobanian açıklamasına göre;

”Kripto borsalarının hala Ukrayna’da bir banka hesabı açamadığını ve  yeni tasarıyı devlet yetkilileri, hukuk firmaları ve endüstri oyuncuları ile birlikte yazıldığını dile getirdi. Önerilen taslak tasarı, kripto endüstrisini “gri bölgeden” çıkarmak ve son olarak Ukrayna’daki şirketlere yasal mevcudiyet getirmek için tasarlandı”

Eğer bu yasa taslağı yasalaşırsa ülkede kripto paralar ile ilgili bir boşluk kalmayacaktır. Bu adım kripto para toplulukları, yatırımcılar ve borsalar için iyi haber. Diğer ülkelerinde bir an önce bu tarz yasa taslakları üzerinde çalışmaları gerekiyor. Hala bir çok ülkede kripto para ve borsalar gri alanda yer alıyor. Yatırımcılar gri alanlar netleşmeden portföylerine kripto paraları eklemiyor. Her ülkenin kripto para toplulukları bu konuda bir adım atmalı ve hükümetlerini teşvik etmelidir.

Bu sayede kripto para mevzuatı netleşecek ve kripto paraların benimsenmesi artacaktır. Ülkemizde bu konuda hala gri alanda olmasına rağmen şu anda işler yolunda görünüyor ama bundan tamamen emin olamayız hükümetin bir anda kripto paralara karşı bir yasa geçirmesi ile her şey altüst olabilir. Bu yüzden yasaların önceden belirlenmesi ve terimlerin yerli yerine oturması herkes açısından iyi olacaktır.

Ukrayna kripto paralara ve blockchain sistemine odaklanmış görünüyor. Geçen haftalarda Ukrayna’dan kripto para madenciliği ile ilgili bir haber paylaşmıştık habere buradan ulaşabilirsiniz.